Bilgi Edinmede Silsile Atlanması Memura Ceza Verilmesini Gerektirmez

Başlatan Özgür KOCA, 14 Nisan 2024, 10:41:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Danıştay Onikinci Daire vermiş olduğu bir kararında (Esas: 2016/5625; Karar: 2017/6293; Tarih: 06.12.2017); bilgi edinme başvurularında Devlet memuru olup olmama ayrımı yapılmadan herkesi kapsayan bir başvuru usulü düzenlendiğinden üst makamlara başvuran memura makam atladığı gerekçesiyle ceza verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Adana 1. İdare Mahkemesinin 06.10.2011 tarihli, E:2010/1614, K:2011/1535 sayılı kararı ile, davacı tarafından, BİMER'e verilen şikayet dilekçelerinde ciddiye alınabilecek iddiaların bulunduğu, idare tarafından bu iddiaların kapsamlı bir şekilde araştırılması gerekirken davacının gereksiz yere amirlerini şikayet ettiği gerekçesiyle cezalandırıldığı, böylece Anayasa ile güvence altına alınan dilekçe hakkının ve BİMER'e şikayet etme hakkının engellenmeye çalışıldığı anlaşıldığından işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine karar verilmiştir.

Danıştay Onikinci Dairesinin 11.11.2015 tarihli ve E:2012/1881, K:2015/5887 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı İdare tarafından karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür.

Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi.

Milli Eğitim Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği'nde; ilçe teşkilatı bulunmayan merkezlerinde bulunan okul ve merkezlerde görevli müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı, öğretmen ve diğer personelin birinci sicil amirinin okul müdürü, ikinci sicil amirinin ise ilgili il milli eğitim müdür yardımcısı yoksa şube müdürü olduğu, hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda getirilen teklif doğrultusunda 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı İl Milli Eğitim Müdürü tarafından imzalanan işlem ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-(I) maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması gerekirken tekerrür hükümleri uygulanmak sureti bir derece ağır olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemin il milli eğitim müdürü tarafından tesis edildiğinin görüldüğü, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, dava konusu işlemi tesis etme hususunda 2. disiplin amiri sıfatıyla yetkili olan il milli eğitim müdür yardımcısının olmama durumunda şube müdürünün yetkili olduğu, işlemin tesis edildiği tarih itibariyle ise, milli eğitim müdür yardımcısının görevi başında bulunduğu anlaşıldığından, ilgili il milli eğitim müdür yardımcısı tarafından tesis edilmesi gerekirken şube müdürü tarafından tesis edilen 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemde yetki yönünden hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamıştır.

Bu durumda; dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Bu karar yanında, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun 06.04.2005 tarih 2005/4 sayılı İlke Kararı bulunmaktadır. Söz konusu ilke kararı aşağıda belirtilmiştir.
" 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kurumlarına bilgi edinme başvurusunda bulunan devlet memurlarının başvurularını" Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkındaki Yönetmelik" hükümlerine göre hiyerarşik silsile yolu ile yapmaları gerekip gerekmediği hususunda uygulamada tereddüde düşülmüş olduğu görüldüğünden 4982 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca Kurulumuzca;

Bilgi Edinme Hakkı Kanununun bireysel bir hak olan bilgi edinme hakkının kullanılmasını düzenlemesi ve Kanunun 6 ncı maddesinde bilgi edinme başvuruları için Devlet memuru olup olmama ayrımı yapılmadan herkesi kapsayan bir başvuru usulünün belirtilmiş olması nedeniyle Devlet memurları için Kanunda düzenlenen dışında başka bir başvuru usulünün kabul edilmesinin mümkün olmadığına, Devlet memurlarının yaptığı bilgi edinme başvurularında da 4982 sayılı kanunun 6 ncı maddesinde belirlenen başvuru usulünün uygulanması gerektiğine oybirliğiyle karar verilmiştir."

Sonuç olarak; memur bilgi edinme talebini silsile yolu ile yapmaz, yapmaması durumunda disiplin cezası ile karşılaşmaz.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

2203

Yanıtlar: 0
Gösterim: 5628