SATIŞ İSTEME SÜRESİNİ KESME

Başlatan ERDOĞAN, 04 Aralık 2014, 09:42:00

« önceki - sonraki »
E
müdürlüğümüz takibi 24/10/2013 de açılmış tebligat muhtara yapılmış borçlu ödeme merinni kendisine tebliğ edilmediğini iik nun 59. maddesine göre  takibin belgeye dayandığı ancak takiben eklenmediğinden icra mahkemesine başvurmuş mahkeme bizden dosyası borca itiraz diye istemiş mahkeme şikayet memur muamelesi yoluyla dava konusu olarak yazdığı kararında itirazın reddine karar vermiş . biz de bu arada 15/11/2013 tarihinde tapu kaydına haciz koymuşuz . itirazın reddine dair kaar yargıtayca onanmış tashihi karara başvurmuşlar.  karar kesinleşmemiş. İİK nun 364 . maddesinde icra mahkemeleri kararları  satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz diyor. burada HACİZ düşer mi bu itiraz SATIŞ İSTEME SÜRESİNİ keser mi alacaklı bu arada satış istememiş satış avansı da yatırmamış.  bu durumda satış istiyor ne yapalım.

avatar_Özgür KOCA
İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararların temyizi satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz, kararın Yargıtayca onanmasından sonra satış süreleri işlemeye devam eder,  karar düzeltme yoluna başvurulması satışı durdurmaz. Haciz tarihinden İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın temyiz tarihine kadar süreyi işletip temyiz tarihinden onama tarihine kadar durdurup, onama tarihinden sonra süreyi tekrar başlatmalısınız, bu hesaba göre haczin düşüp düşmediğini değerlendirebilirisiniz.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

E
elinde yargıtay kararı olan var mı bu konuda

E

avatar_Özgür KOCA
Takip kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip değilse aşağıdaki kararı emsalen inceleyebilirsiniz...


T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/11999
K. 2001/368
T. 18.1.2001

• İHALENİN FESHİ DAVASI ( Alıcının Satış Bedeli İçin Banka Teminat Mektubu Vermesi - Teminatın Paraya Çevrilme Zamanı Hakkında Yasada Açık Hüküm Bulunmaması )

• İCRA MEMURUNUN KUSURU ( Merci Kararı Onandıktan Sonra Teminat Mektubunu Paraya Çevirmesi - Teminatın Paraya Çevrilme Zamanı Hakkında Yasada Açık Hüküm Bulunmaması )

• İHALE BEDELİ ( İhalenin Feshi Davası/İcra Memurunun Merci Kararı Onandıktan Sonra Teminat Mektubunu Paraya Çevirmesi - Karar Kesinleşmeden Alacaklılara Ödenemeyeceği )

• MERCİ KARARININ ONANMASINDAN SONRA TEMİNAT MEKTUBUNUN PARAYA ÇEVRİLMESİ ( İcra Memurunun Kusuru - Karar Kesinleşmeden Alacaklılara Ödenemeyeceği )

• TEMİNAT MEKTUBUNUN PARAYA ÇEVRİLMESİ ( Merci Kararının Onanmasından Sonra/İcra Memurunun Kusuru - Karar Kesinleşmeden Alacaklılara Ödenemeyeceği )

• İCRA MEMURUNUN EYLEMİ NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ ( Merci Kararı Onandıktan Sonra Teminat Mektubunu Paraya Çevirmesi - Karar Kesinleşmeden Alacaklılara Ödenemeyeceği )

2004/m.5,134,363,364
1086/m.422

ÖZET : Dava, icra memurunun eylemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir. İhalenin feshi davası açılmış ise alıcı satış bedeli için banka teminat mektubu verebilir. Teminatın ne zaman paraya çevrileceği hususunda yasada açık bir hüküm yoktur. İcra Tetkik Merciinin verdiği ihalenin feshi veya reddi kararının temyizi satıştan başka icra işlemini durdurmaz. Karar düzeltme talep edilmiş ise satış dahil hiçbir icra işlemi durmaz. Bu nedenle merci kararları onanmakla icra işlemleri kaldığı yerden devam eder. Ancak karar kesinleşmedikçe ihale bedelinin alacaklılara ödenmeyeceği öğretide ve uygulamada kabul edilmektedir. Açıklanan nedenlerle, icra memurunun merci kararının onanmasından sonra teminat mektubunu paraya çevirmekte kusurlu davrandığı ve bu eylemi ile zarara sebep olduğu, fakat, açık bir kanun hükmüne aykırı hareket ettiği kabul edilemez.

DAVA : Dava dilekçesinde 400.000.000 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

KARAR : Dava dilekçesinde, icra memurunun eylemi nedeniyle uğranılan zararın davalı Adalet Bakanlığından tahsili istenilmiştir.
Davacı, Kütahya 2. İcra Müdürlüğü'nün 1999/460 sayılı takip dosyasında ihaleye katılmış, borçlunun açtığı ihalenin feshi davası üzerine ihale bedeli karşıliğında banka teminat mektubu vermiştir. Reddedilen ihalenin feshi davasının henüz kesinleşmesi beklenmeden icra müdürlüğünce teminat mektubu paraya çevrilmiş ise de şikayet üzerine davacı yeniden teminat mektubu vererek satış bedelini geri almış, ancak yeni bir teminat mektubu ibraz etmiştir. Davada ikinci teminat mektubu için yapılan 272.000.000 lira gider ile ihale bedelinin bankada vadesiz hesapta bekletilmesi nedeniyle 120.000.000 lira faiz kaybı olduğunu, toplam 350.000.000 lira maddi ve 50.000.000 lira manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsili talep ve dava edilmiştir.

Davalı idare vekili, masraflara teminat mektubunu ibraz edenin katlanması gerektiğini, yersiz ve dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş olup, karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

İİK.'nun 5. maddesi hükmüne göre: "İcra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, idare aleyhine açılabilir." O halde bu davanın açılabilmesi için; İcra dairesi görevlilerinin görevlerini yaparken hukuka aykırı davranması, bu davranışın açık bir kanun hükmüne aykırılık teşkil etmesi ( kusur ) ve bundan üçüncü kişinin zarara uğraması ve eylem veya işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekmektedir.

İİK. madde 134/son'da ihalenin feshi davası açılmış ise alıcının satış bedelini nakden ödeyecek yerde ( masraflarına kendisi katlanarak ) banka kefaleti gösterebileceği belirtilmiş ise de teminatın ne zaman paraya çevrileceği konusunda sözü edilen maddede açık bir hüküm bulunmamaktadır.

İcra Tetkik Merciilerinin verdiği ihalenin feshi ( veya reddi ) kararının temyiz kabiliyeti varsa da ( İİK. mad. 363 ), temyizin satıştan başka icra muamelelerini ( İİK. mad. 364 ), karar düzeltme isteğinin de icrayı durdurmayacağı ( HUMK. mad. 422 ) açıklanmış olup, İİK.'da aksine bir hüküm bulunmadığından tashihi karar isteğinde bulunulmasının satış dahil hiçbir icra işlemini durdurmayacağı, bundan ötürü merci kararları onanmakla icra muamelelerine kaldığı yerden devam edilebileceği, yalnız karar kesinleşmedikçe ihale bedelinin alacaklılara ödenmeyeceği öğretide ve uygulamada kabul edilmektedir.

Açıklanan bu hukuki olgular karşısında icra memurunun merci kararının onanmasından sonra teminat mektubunu paraya çevirmesinde kusurlu davrandığının ve bu eylemi ile zarara sebep olduğunun ( açık bir kanun hükmüne aykırı hareket ettiğinin ) kabulü doğru görülmediği gibi, delil ve gerekçe gösterilmeksizin unsurları da oluşmayan manevi tazminat talebini de içerir şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.1.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

E
konuya ilişkin yargıtay kararı buldum buraya ekliyorum

T.C.
   YARGITAY
   12. Hukuk Dairesi

ESAS NO   : 2007/3007
KARAR NO   : 2007/5853   Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ   : Reyhanlı İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ   : 21/12/2006
NUMARASI   : 2006/40/45
DAVACI   : BORÇLU: ÇELİKLER ÇIRÇIR SANAYİ VE TİC.LTD.ŞTİ.
DAVALI   : ALACAKLI: REYHANLI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
DAVA TÜRÜ   : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
   İİK.'nun 150/e maddesi gereğince alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren taşınmazlar için 2 yıl içinde satış isteme zorunluluğu vardır. Aynı maddenin son bendinde ise (İİK.'nun 78/2.maddesinin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde de kıyasen uygulanacağı) hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi ve alacaklının itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin itirazın iptali kararının kesinleşmesine kadar geçecek zaman 2 yıllık satış isteme süresinin hesabına dahil edilmez (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 3. cilt, sh. 2474 ve devamı).
   Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamsız takipte örnek 152 no'lu ödeme emri 23.1.1998 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edilmiş olup, borçlu vekili 7 günlük süresi içerisinde 26.1.1998 tarihinde bu ödeme emrine karşı icra dairesinde itirazda bulunmuştur.
   Alacaklı vekilinin 4 ay 6 gün sonra 2.6.1998 tarihinde Reyhanlı Asliye Hukuk  Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı görülmektedir. Anılan Mahkemece 1998/158 E. 1999/276 K. 14.10.1999 tarihli kararda itirazın iptaline karar verilmiş olup, bu kararın 17.7.2000 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK.'nun 150/e maddesi son fıkrasının göndermesiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 78/2 maddesinde belirtilen "itiraz" kavramından icra mahkemesine İİK.'nun m.68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı "dava" kavramından ise genel mahkemelere İİK.'nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuşkusuzdur. Bu nedenle icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz edilmesi iki yıllık satış isteme süresinin işlemesini durdurmaz.
   Yukarıda belirtilen ilkeler göz önüne alındığında alacaklı vekilinin, Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesince verilen itirazın iptali kararının kesinleşme tarihi olan 17.7.2000 tarihinden itibaren 2 yıllık satış isteme süresini geçirdikten sonra 10.9.2002 tarihinde satış talebinde bulunduğu görüldüğünden İİK.'nun 150/e maddesi uyarınca takibin düştüğü sonucuna varılmalıdır. O halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine henüz satış isteme süresi dolmadan 31.1.2002 tarihinde İİK.'nun 150/e maddesine göre yapılan talebin reddine dair Reyhanlı İcra Mahkemesinin 13.2.2002 tarih, 2002/17 E. 2002/13 K. sayılı kararının onandığı gerekçe gösterilerek talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                     Üye                        Üye                      Üye                           Üye
M.Oskay         M.L.Tombaloğlu         E.Uzuner      N.Hacımahmutoğlu     N.Şimşek





F.B.

Benzer Konular (10)

873

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4296

556

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4502