Memurun Ek İş Yapabilme Sınırları

Başlatan Özgür KOCA, 04 Haziran 2015, 11:22:47

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
Devlet memurlarının ek iş yapabilmeleri için kanunlarda çok açık belirtilen sınırlar var.


Devlet memurlarının ek iş yapabilmeleri için kanunlarda çok açık belirtilen sınırlar var.
Devlet memurlarının ek iş yapabilmeleri için kanunlarda çok açık belirtilen sınırlar var.Bu sınırların dışına çıkmak zarar verebilir.

Türkiye\'de devlet memurları az maaş aldıkları için geçim derdine düşüyor. Bunun için de ek işler peşinde koşuyor. Zaman zaman gazetelere de yansıdığı gibi pazarlarda seyyar satıcılık, işportacılık, taksicilik yapan devlet memurlarına rastlıyoruz. Fakat bu işin kanunlar çerçevesinde yapılmasında fayda var. Bu yüzden kanunların çizdiği sınırları iyi öğrenmek ve ona göre hareket etmek ileride büyük sorunlar yaşamanızı da engelleyecektir.

Devlet memurları anonim şirketlere ortak olabilirler mi?

Devlet Memurları Kanunu\'nun 28. maddesini incelediğinizde, devlet memurlarının yönetim kurulu üyesi, denetçi veya her ne şekilde olursa olsun şirket personeli olarak anonim şirketlerde görev almaları yasaklanmış olmakla birlikte, anonim şirketlere pay sahibi olmalarına ilişkin herhangi bir yasak bulunmamaktadır. Pay sahipliği, şirketin kuruluşundan sonra pay devralmak veya sermaye artışına iştirak etmek suretiyle olabileceği gibi, şirketin kuruluşuna katılmakla da gerçekleşebilmektedir.


Devlet memurlarının limited şirketlere ortak olması mümkün müdür?

Devlet memuru olarak görev yapan personelin, çalıştığı kurumun kuruluş kanununda özel bir düzenleme olmaması halinde, şirket ana sözleşmesinde kuruluş sırasında şirketi idare ve temsil edecek olanlar arasında belirtilmemiş olması ile yönetim ve denetimde görev almaması kaydıyla limited şirket ortağı olması mümkün bulunmaktadır.


Devlet memurunun bakkal dükkanı işletmesi mümkün müdür?

Devlet Memurları Kanunu\'nda, memurların Türk Ticaret Kanunu\'na göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamayacağı düzenlenmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu\'nda bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denileceği, bu işi yapanların da \'esnaf\' sayılacağı belirtilmekte. Bu çerçevede memurun kendi adına bakkal işletmesi mümkün bulunmamaktadır.


Memurların kitap yazması ve telif ücreti alması mümkün müdür?

Devlet memurlarının, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında kitap yazabilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda yazdığı kitapla ilgili olarak telif sözleşmesi imzalayabilir. Memurların telif dolayısıyla elde edeceği gelir, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu\'nun 28. maddesine aykırılık teşkil etmemektedir.

Devlet memurları, üniversitede mesai saatleri içerisinde ek ders karşılığı ders verebilir mi?

Devlet Memurları Kanunu\'nun 89. maddesinde yer alan \"Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile üniversite ve akademi (askeri akademiler dahi), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir\" hükmü çerçevesinde, çalıştığı kurumun uygun görmesi kaydıyla mesai saatleri içesinde üniversitede ek ders karşılığı ders vermesi mümkün bulunmaktadır.


Devlet memurları dergi çıkartabilir, basıp dağıtabilirler mi?

Devlet memurlarının kitap yazmaları, dergi hazırlamaları, makale yazmaları ve bunların basılması karşılığında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde telif hakları kapsamında elde edecekleri gelirler, ticaret yasağı kapsamı dışında tutulmuştur. Bu itibarla, memurların dergi hazırlamaları, bu derginin bir yayınevi ile telif sözleşmesi çerçevesinde anlaşmak suretiyle basılması ve dağıtılması ve telif hakkı elde etmesi bu kapsamdadır. Memurlar, hazırladıkları derginin basım ve dağıtımlarını kendileri yapamazlar.

Telif ücreti yasal

Memurların bir basın kuruluşunda sözleşmeli olarak çalışmaları mümkün görünmüyor. Ama eserlerini telif ücreti kapsamında yayımlatabiliyorlar.

Devlet memurlarının görevleri dışında ticari veya kazanç getirici faaliyetlerde bulunmaları konusunda sorularınız bize ulaşmaya devam ediyor. Bu konuda sizlerden çok çeşitli sorular geliyor. Memurların vakıflarda, spor kulüplerinde, basın kuruluşlarında görev almaları ve bilirkişi olmaları konusunda gelen soruların cevapları şöyle:

Devlet memurunun herhangi bir spor kulübünde profesyonel futbolcu olarak görev yapması mümkün müdür?

Devlet memuru olarak görev yapan personelin, 657 sayılı kanunda ve diğer ilgili mevzuatta profesyonel futbolcu olarak görev yapabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu açıklamalar çerçevesinde, devlet memurlarının bir hizmet akdine dayalı olarak herhangi bir spor kulübünde profesyonel futbolcu olarak görev alması mümkün bulunmamaktadır.

Kamu kuruluşlarında çalışanlara yönelik olarak kurulan vakıfların yönetim kurulu başkanlığını yürüten vakıf başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin vakıf adına ticari faaliyetler yapması mümkün müdür?

2762 sayılı Vakılar Kanunu\'nun 6. maddesinde, vakıfların tüzel kişiliğe haiz oldukları, 23. maddesinde de mütevellilerin yani vakıf başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin vakıfların temsilcileri oldukları belirtilmektedir. Söz konusu hükümler incelendiğinde, yönetim kurulu başkanı yani vakıf başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin vakıf adına yaptıkları faaliyetler, vakfın tüzel kişiliğini temsilen yapılması kaydıyla, 657 sayılı kanunun 28. maddesine aykırılık teşkil etmemektedir.

Devlet memurlarının bilirkişi olarak görev yapması mümkün müdür?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu\'nun \"İkinci Görev Yasağı\" başlığını taşıyan 87. maddesinin 1. fıkrasında, memurlara ikinci görev verilemeyecek ve bu nedenle yarar sağlanamayacak kurumlara yer verilmiş, ikinci fıkrasında ise ikinci görev yasağının istisnaları düzenlenerek bilirkişilere ödenecek ücretler bu yasağın kapsamı dışında tutulmuştur. Buna karşılık, söz konusu 87. maddede bilirkişilik görevi ve ücretine yer verilirken, atamaya yetkili amirlerin iznine ilişkin herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. Bu çerçevede, devlet memurlarının atamaya yetkili amirin izni olmaksızın mahkemelerde bilirkişi olarak görev yapmaları ve takdir olunan bilirkişi ücretlerini almaları mümkün bulunmaktadır.

Devlet memurları, sinema filmi veya dizi film senaryosu yazabilir mi?

Fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonofram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali hakları, bu ürünlerden yararlanma şartları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu\'nda düzenlenmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte, devlet memurları, gizli bilgileri bulundurmamak kaydıyla 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında film senaryosu hazırlayabilir. Bu amaçla telif sözleşmesi imzalayarak telif ücreti alabilir. Teliften elde edeceği bu gelir, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu\'nun 28. maddesindeki ticaret ve kazanç getirici faaliyet kapsamında yer almamaktadır.

Devlet memurlarının, herhangi bir gazete veya dergide karikatürist olarak görev yapmaları mümkün müdür?

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu\'nun 1/B maddesinde eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim, edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fakir ve sanat mahsulleri olarak tanımlanmaktadır. Kanunun 18. maddesinde, \"Bir eserin yapımcısı veya yayıncısı ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir\" hükmü yer almaktadır. Bütün hükümleri birlikte değerlendirdiğimizde, devlet memurunun bir gazetede veya dergide hizmet akdine bağlı olarak karikatürist olarak görev yapamayacağı, ancak 5846 sayılı kanuna göre eser çıkartabilmesinin mümkün olması karşısında, yapacağı çizimlere yönelik telif sözleşmesi imzalayarak telif ücreti alabilmesinin mümkün bulunduğu görülmektedir.

Devlet Memuru özel kurumlarda ders verebilir mi?

Devlet memurları 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun hükümleri uyarınca;Kanunun amaç ve kapsamına uygun eğitim faaliyetlerinde görev alabilirler.

Devlet Personel Başkanlığı\'nın 27.06.2008 tarih ve 11440 sayılı görüşünde haftalık 10 saati geçmemek ve görev yapılan kurumun izni ile devlet memurlarının eğitim faaliyetlerinde görev alabilecekleri belirtilmiştir.

DPT Görüşü


ÖZET: Devlet memurlarının 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun hükümleri uyarınca Kanunun amaç ve kapsamına uygun olan eğitim faaliyetlerinde görev alabileceklerine ilişkin 27/06/2008-11440

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kurumunuz bünyesinde müsteşarlık müşaviri olarak görev yapan ...'ın, uluslararası taşımacılık faaliyetlerinde sürücülük yapanlara yönelik olarak Sürücü Kursları Konfederasyonunca düzenlenecek S.R.C. Belgesi kursunda gümrük mevzuatı konularında ders verip veremeyeceği ile yine benzer durumdaki ilgili personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 87'nci maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar dışındaki kuruluşlarda çeşitli kurs veya eğitim seminerlerinde ders verip veremeyeceklerine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. 

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Ders görevi" başlıklı 89'uncu maddesinin birinci fıkrasında; "Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile üniversite ve akademi (Askeri akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir." hükmüne yer verilmiş olup; "İkinci görev yasağı" başlıklı 87'nci maddesinde de, memurlara; bu Kanuna tabi kurumlarda, sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi kurumlar ile sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait bankalarda, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlarda, yukarıda bahsi geçen idare, kuruluş ve bankalar tarafından sermayelerinin yarısından fazlasına katılmak suretiyle kurulan kuruluşlarla bunların aynı oranda katılmaları ile vücut bulan kurumlarda ikinci görev verilemeyeceği ve bu kurumlardan her ne ad ile olursa olsun para ödenemeyeceği ve yarar sağlanamayacağı belirtildikten sonra; bu Kanunun memurlara ikinci görev verilmesini öngören hükümleri ile hakem, tasfiye memuru ve bilirkişilere takdir olunan il genel meclisi ve il daimi encümeni başkanları, özel kanunlarla kurulan ve asli görevlerinin devamı niteliğinde olmayan çeşitli kurul, komisyon, heyet ve jüri çalışmalarına; üniversiteler, akademiler, Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ve özel kanunlarla kurulan araştırma kurumları tarafından idareyle ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırma çalışmalarına katılanlar için özel kanunlarınca gösterilen veya bu kanunlara dayanılarak tespit edilen ücretlerin ödenmesine ilişkin hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiştir.

Aynı Kanunun "Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı" başlıklı 28'inci maddesinin birinci fıkrasında ise, "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç)." hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 08/02/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1'inci maddesinde; "Bu Kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiler tarafından açılacak özel öğretim kurumlarına kurum açma izni verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, kurumlara yapılacak mali destek ve bu kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının; eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir. Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilerce açılan özel öğretim kurumları ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarını kapsar." şeklinde, yapılan Kanuni düzenlemenin  amacı  ve kapsamı ortaya konulduktan   sonra,   konuyla ilgili olarak    "Kurumlarda   çalıştırılacak   personel"  başlıklı   8'inci maddesinde ise; "İhtiyaç halinde, resmi okullarda görevli öğretmenlere asıl görevlerini aksatmamak ve aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısını doldurmaları kaydı ve çalıştıkları kurumların izni ile sadece okullarda, aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısının yarısı kadar ücretli ders verilebilir. Öğretmenlerin toplam ders saati sayısı haftada otuz saati geçemez. Uzman öğretici, usta öğretici ve öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer Devlet memurlarına, ilgili birimlerin izniyle haftada on saati geçmemek üzere ücretli ders görevi verilebilir." hükmüne yer verilmiş olduğu görülmektedir.   


Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun amaç ve kapsamına uygun olan eğitim faaliyetlerinde ve kurumlarda görev almak üzere; durumları ayrıca düzenlenmiş resmi okullarda görevli öğretmenlerle birlikte uzman öğretici, usta öğretici ve öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer Devlet memurlarına da, ilgili birimlerin izniyle haftada on saati geçmemek üzere ücretli ders görevi verilebileceği mütalaa edilmektedir.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (4)