SENEDİN DEĞİŞTİRİLDİĞİ İDDİASI VE İCRA GÖREVLİLERİNE YARGITAY 4.HD.DEN TAZMİNAT( 2016 )

Başlatan By-leyl-i Lal, 04 Temmuz 2016, 14:06:28

« önceki - sonraki »
avatar_By-leyl-i Lal
Yargıtay 4.Hukuk Dairesinden İcra Dairesi görevlilelerine yine bir tazminat sorumluluğu doğuracak karar:
Takip talebini alan icra müdürü, alacaklının kambiyo senedinin aslını takip talebine eklediğini, senedin kambiyo senedi olup olmadığını, alacaklının yetkili hamil olduğunu, kombiyo senedinin borçlusu olan kişiye karşı takip yaptığını ve vadesinin geldiğini görürse borçluya ödeme emri gönderir. Senet asıllarına da icra dairesi kaşesi ve icra dosya numarasını vurduktan sonra icra kasasına alması gerekir. Takip konusu senet asıllarına bu şekilde işlem yapılmadığı icra müdür yardımcısının beyanından anlaşılmaktadır. Zira bu şekilde işlem yapılmış olsaydı senetlerin fotokopileri çekilip getirildikten sonra sahteleriyle değiştirildikleri kolayca anlaşılabilirdi. Nitekim senet asıllarının inceleme yaptırılması ya da fotokopilerinin çektirilmek üzere memur nezaretinde icra dairesi dışına çıkartılması da genel uygulamaya ve hayatın olağan akışına uygun değildir. Senet aslını incelemek isteyen borçluya, icra dairesinde memur gözetiminde incelemesine izin verilip sonrasında tekrar kasaya konulması gerekir. İcra dairesi görevlilerinin senet asıllarının icra dairesi dışına çıkartılmasına izin vermeleri doğru olmamıştır.
Şu halde, 6098 sayılı TBK'nın 74. maddesi (818 sayılı BK m. 53) uyarınca, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ile maddi olgu belirlemesinin hukuk hakimini bağlayacağı hususu ile yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, icra dairesi görevlilerinin davacılar tarafından başlatılan icra takiplerinin sonuçsuz kalmasına sebep olduklarından, davalının icra dairesi görevlilerinin kusurlu eylem ve işlemlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılmalıdır. Mahkemece, davacıların uğradıkları zarar kapsamı belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ve hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Faydalı olması dileklerimle....

4. Hukuk Dairesi 2015/91 E. , 2016/1824 K.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... vekili avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/12/2003 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 17/07/2014 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16/02/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı hazine vekili Avukat..... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, icra dairesi görevlilerinin kusurlu eylem ve işlemleri nedeniyle uğranılan zararın davalı ... Bakanlığından tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, dava dışı borçlular hakkında 11/12/2002 tarihinde İcra Dairesinin 2002/10115 ve 10116 sayılı dosyaları ile emre muharrer senetlere dayalı takip başlattıklarını, borçluların borca ve imzaya itiraz ettiklerini, sonrasında borçluların vekili ile 22/01/2003 tarihinde yaptıkları protokolün, protokol tarihinde borçlu vekilinin işten yasaklı olması nedeniyle uygulanamadığını, takip dosyalarındaki senet asıllarının borçlu vekili ile icra müdürü ve memurunun el ve işbirliği ile sahteleriyle değiştirildiğini, alacağın tahsil imkanının kalmadığını ileri sürerek uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalı ise, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, takip konusu senetlerin şirketi temsil ve ilzama yetkili olmayan kişi tarafından keşide ve ciro edildiğinden bu senetlerden dolayı şirketin sorumlu olmasının söz konusu olmadığı, senetlerin asıl ya da fotokopi olmalarının farklılık arzetmediği, esasen senetlerin tahsil kabiliyeti bulunmadığından davalının da sorumlu olmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; davacılar tarafından dava dışı borçlular hakkında 11/12/2002 tarihinde İcra Dairesinin 2002/10115 ve 10116 sayılı dosyaları takip başlattıkları, borçluların takip konusu senetteki borca ve imzaya itiraz ettikleri, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından takip konusu üç adet senet üzerinde grafoloji uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılarak alınan raporda, senetlerin zemin görüntüsünün ve matbu yazıların piyasada hazır basılmış ve satılmakta olan senet koçanlarından renkli elektronik tarayıcılar ile taranıp aynen elde edildiği, bu işlemlerden sonra birinci hamur kağıdına pullar yapıştırıldıktan sonra elde edilen bu senet görünümünün üzerine, elle doldurulmuş gibi görünen yazılar ile senetlerdeki imzaların bilgisayar ortamında
yerleştirilerek ön ve arka taraflarından renkli çıktı alınarak işlemin tamamlandığı, her üç senedin sahte olduklarının belirtildiği ve bu nedenleİcra Hukuk Mahkemesinin 2007/562 ve 563 esas sayılı dosyalarında her iki icra takibinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takip konusu senetlerin, borçlu vekilinin talebi ile icra memurunun refakatinde özel bilirkişi incelemesi yaptırılması ve renkli fotokopisinin çektirilmesi için icra dairesi dışına çıkarıldığı hususu ile sahte oldukları hususu ihtilafsızdır. İcra dairesine verilen senetlerin başlangıçta mı orijinal olarak verilmediği, yoksa bilahare mi sahteleri ile değiştirildiği tespit edilememiş ise de; davacı takip alacaklıları, icra dairesine teslim ettikleri senet asıllarının sahteleriyle değiştirildiği iddiasıyla icra müdürü ve icra memuru hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardır. Açılan ceza davasının yargılaması sonunda, Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/362 esas, 2008/725 karar sayılı kararı ile, her iki sanığın senetlerin ilk takibe konduğu sırada, ya da fotokopi çektirildikten sonra geri getirildiğinde orijinal senet yerine sahtesinin konulduğunu yaptıkları işin gereği olarak bilmeleri gerektiği, en hafif değerlendirme ile sanıkların ihmallerinin bulunduğu gerekçesiyle görevi ihmal suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiş, karar 4. Ceza Dairesi tarafından onanarak 22/04/2010 tarihinde kesinleşmiştir.
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tanık olarak dinlenen icra müdür yardımcısı F...... Y'ın 30/06/2004 tarihli duruşmadaki beyanında; alacaklı vekilinin getirdiği senetlerin aslını ve fotokopilerini aldığını, fotokopilerini onaylayıp dosyasına koyduğunu, asıllarına herhangi bir şey yazmayıp kasaya koyduğunu belirtmiş olduğu görülmüştür. Takip talebini alan icra müdürü, alacaklının kambiyo senedinin aslını takip talebine eklediğini, senedin kambiyo senedi olup olmadığını, alacaklının yetkili hamil olduğunu, kombiyo senedinin borçlusu olan kişiye karşı takip yaptığını ve vadesinin geldiğini görürse borçluya ödeme emri gönderir. Senet asıllarına da icra dairesi kaşesi ve icra dosya numarasını vurduktan sonra icra kasasına alması gerekir. Takip konusu senet asıllarına bu şekilde işlem yapılmadığı icra müdür yardımcısının beyanından anlaşılmaktadır. Zira bu şekilde işlem yapılmış olsaydı senetlerin fotokopileri çekilip getirildikten sonra sahteleriyle değiştirildikleri kolayca anlaşılabilirdi. Nitekim senet asıllarının inceleme yaptırılması ya da fotokopilerinin çektirilmek üzere memur nezaretinde icra dairesi dışına çıkartılması da genel uygulamaya ve hayatın olağan akışına uygun değildir. Senet aslını incelemek isteyen borçluya, icra dairesinde memur gözetiminde incelemesine izin verilip sonrasında tekrar kasaya konulması gerekir. İcra dairesi görevlilerinin senet asıllarının icra dairesi dışına çıkartılmasına izin vermeleri doğru olmamıştır.
Mahkeme kararında, dava konusu senetler ile bu davanın konusu olmayan senetler karıştırılmıştır. Davaya konu olan İcra Dairesinin 2002/10115 sayılı takip dosyasındaki 20/10/2001 vadeli 100.000 USD'lik iki adet senedin .... tarafından keşide edilerek lehdar ...'ya verildiği, onun tarafından da davacılar murisi ...'ya ciro edildiği anlaşılmaktadır. Yine İcra Dairesinin 2002/10116 sayılı takip dosyasındaki 20/10/2001 vadeli 50.000 USD'lik senedin ..... adına .... tarafından, kendisi lehdar gösterilerek keşide edildiği ve sonrasında davacılar murisi ...'ya ciro edildiği görülmektedir. Mahkemenin, şirketin kendisini temsil ve ilzama yetkili olanların imzalarını taşımayan senetlerden dolayı sorumlu tutulamıyacağı gerekçesi de yerinde değildir. Zira dava konusu senetlerin tamamı şirket adına düzenlenmediği gibi, şirket adına senet düzenleyen ....'ın şahsen sorumlu olacağı hususunun gözetilmemiş olması da doğru olmamıştır.
Şu halde, 6098 sayılı TBK'nın 74. maddesi (818 sayılı BK m. 53) uyarınca, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ile maddi olgu belirlemesinin hukuk hakimini bağlayacağı hususu ile yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, icra dairesi görevlilerinin davacılar tarafından başlatılan icra takiplerinin sonuçsuz kalmasına sebep olduklarından, davalının icra dairesi görevlilerinin kusurlu eylem ve işlemlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılmalıdır. Mahkemece, davacıların uğradıkları zarar kapsamı belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ve hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve davacılar yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalı ... Bakanlığına yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/02/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle takip konusu senet asıllarının alacaklı tarafça icra dairesine verilip verilmediğinin tespit edilememesi, sonradan değiştirildiğinin de tam olarak kanıtlanamadığı anlaşıldığından yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 16/02/2016
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

Benzer Konular (10)