İyi Hal Durumu-Alt Ceza

Başlatan Özgür KOCA, 26 Ekim 2015, 22:26:03

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
1- 657 sayılı yasanın 125/E-3. maddesi ile bir alt cezadan kastedilenin bir önceki maddede düzenlenen ceza olduğu, aynı madde kapsamında alt ceza değerlendirilmesi yapılamayacağı hk.

İsteğin Özeti : Ordu İdare Mahkemesinin 6.6.2000 günlü, E:2000/60, K:2000/319 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı Düşüncesi : Ordu İdare Mahkemesinin 6.6.2000 gün ve E:2000/60, K:2000/319 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Uyuşmazlık, ... Kapalı ve Açık Cezaevinde ... memuru olan davacıya bir alt ceza uygulanmak suretiyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ve cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/c-b maddesinde; özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceği kurala bağlanmıştır.
Olayda da davacının 19.12.1999 tarihinde özürsüz olarak göreve gelmeme eylemi sabit olmakla birlikte dava konusu disiplin cezasında geçmiş hizmetlerinin olumlu ve sicillerinin iyi olması nedeniyle bir alt ceza uygulandığı ancak bu değerlendirmenin yine aynı ceza maddesi kapsamında yapıldığı anlaşılmaktadır.

Anılan Yasa maddesiyle bir derece hafif ceza uygulanmasıyla anlatılmak istenenin ise bir alt maddedeki ceza olarak yorumlanması gerektiği açıktır.
Bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
... E Tipi Kapalı Cezaevinde ... memuru olan davacı, eyleminin 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasını gerektirdiği belirtilerek geçmiş hizmetlerinin olumlu olması nedeniyle bir alt ceza uygulanmak suretiyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 5.1.2000 günlü Cezaevi Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.

Ordu İdare Mahkemesinin 6.6.2000 günlü, E:2000/60, K:2000/319 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesinde, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiilinin aylıktan kesme cezasını gerektiren haller arasında sayıldığı, aynı maddenin 3. fıkrasında ise geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceğinin kurala bağlandığı, olayda, davacının 19.12.1999 tarihinde saat 19.00'da başlayan nöbet görevi olmasına karşın 20.12.1999 saat 01.00 civarında cezaevi 2. Müdürü ve ... başmemuru tarafından yapılan denetimde görevine gelmediğinin anlaşılması üzerine durumun aynı tarihli tutanak ile saptandığı, bu denetim ve saptamadan haberdar olan davacının cezaevini arayarak doktora gittiğini, hasta olduğu için göreve gelemediğini ifade ettiği, dava dilekçesi eki olan ... Devlet Hastanesi Baştabipliğince düzenlenmiş 10.2.2000 günlü 376 sayılı rapora göre davacının 20.12.1999 tarihinde kurumundan sevk alarak 21.12.1999 tarihinde hastaneye gittiği ve kendisine bu tarihten geçerli olarak üç gün istirahat verildiği görüldüğünden 19.12.1999 tarihinde özürsüz olarak göreve gelmemek eyleminin sabit olduğu, ancak 125. maddenin 3. fıkrası uyarınca ara kararı ile getirtilen sicil raporlarına göre geçmiş hizmetlerinin olumlu ve sicillerinin iyi derecede olması nedeniyle cezanın uygulanmasında bir derece hafif olan kınama cezasının verilmesi gerektiği halde aylıktan kesme cezasının oransal ifadesinde farklılığın bir alt ceza olarak nitelenmek suretiyle davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

Davalı idare; titiz ve disiplinli bir çalışma gerektiren cezaevlerinde görev yapan davacının kurum nöbetçi amirinden izin almaksızın ve kuruma haber dahi vermeye gerek duymaksızın nöbetine gelmeyerek keyfi tutum ve davranışlar sergilediğini, disiplin amirince alt ceza tayininin yorumu hatalı şekilde yapılmış ise de, eyleminin 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesine girdiğini, ifa ettiği görevin önem ve özelliği gözönüne alındığında alt ceza tayini yoluna gidilmesinin zorunlu bulunmadığını öne sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
... E-Tipi Kapalı Cezaevinde ... memuru olan davacı, 19.12.1999 günü Cezaevi Ekmek Fırınında nöbetçi olduğu halde görevine gelmemiş, idarece bu fiilinin 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasını gerektirdiği, belirtilerek bir alt ceza uygulanmak suretiyle 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesi uyarınca bir derece hafif olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; 657 sayılı Yasanın 125. maddesinin E/3. fıkrasındaki, bir alt cezadan kastedilen bir önceki maddede düzenlenen ceza olduğundan davalı idarece alt ceza değerlendirmesi hatalı olarak aynı madde kapsamında yapılarak 1/30 oranındaki aylıktan kesme cezasının 1/8 oranında aylıktan kesme cezasının bir derece hafifi kabul edilerek işlem tesisinde hukuki isabet görülmemiştir.

Bu nedenle temyize konu idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

2- Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle, Ordu İdare Mahkemesince verilen 6.6.2000 günlü, E:2000/60, K: 2000/319 sayılı kararın yukarıdaki belirtilen gerekçe ile sonucu itibariyle onanmasına , temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına 28.11.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Danıştay Onikinci Daire Esas No : 2000/3935 Karar No : 2002/3875Kopya eylemi nedeniyle disiplin cezası verilen davacıya, bir alt ceza uygulamasında, cezanın alt sınırının değil, bir alt ceza türünün uygulanacağı hk. (Danıştay 8. Daire Esas No:1996/1016 Karar No:1998/810)

3- Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası disiplin kurulunca verilmesi hükme bağlandığından bir alt ceza uygulama yetkisinin yine aynı kurula ait olduğu, bu cezanın disiplin amirince verilmeyeceği hk.

Trafik Müdürlüğünde teknisyen kadrosunda olup Yenikapı şantiyesinde görevlendirilen davacının 657 sayılı Yasanın 125/D-n maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekirken daha önce disiplin cezası almadığından 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden ... idare Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; olayda kusuru bulunmadığı öne sürülerek 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Uyuşmazlık, davacının kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekirken daha önce disiplin cezası almamış olması nedeniyle

1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.

657 sayılı Yasanın değişik 126. maddesinde; uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarının disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler tarafından verileceği kurala bağlanmıştır.

Aynı Yasanın 125 E/k maddesinden sonra gelen 2. paragrafında ise; geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanacağı kuralı yer almıştır.

Dava konusu olayda; davacının disiplin cezasına konu eylemi nedeniyle daire başkanınca savunma alınarak bu eylem nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının gerektiği ancak, 657 sayılı Yasanın yukarıda yer alan hükmü gereği, bu cezanın davalı idare disiplin kurulu tarafından değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken, davacının geçmiş hizmetlerinin olumlu olması nedeniyle 657 sayılı Yasanın 125/ E-k. maddesinden sonra gelen 2. paragraf hükmü gereği davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı görülmüştür.

Doğrudan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası vermeye yetkili olmayan daire başkanı tarafından, bir alt ceza uygulanarak anılan cezanın 1/30 oranında aylıktan kesme cezası olarak uygulanması yolunda oluşturulan dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Kaldı ki, bir soruşturmacı atanarak soruşturma raporu hazırlanması gerekirken sadece savunma alınarak ceza verilmesi de mevcuda ve hukuka uygun görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle,... idare Mahkemesi kararının bozulmasına, karar verildi. D.8.D.E:1996/4782; K:1999/714

4- ...Memurun fiiline uyan cezanın alt sınırı olmayıp, yasadaki sıralamaya göre bir derece hafif olan ceza olduğu hk.
İstemin Özeti : Davacının l yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesine ilişkin 14.4.1992 gün ve 1460 sayılı İşlemin iptali istemiyle açılan davayı, davalı idarece başkan yardımcısı iken 30.1.1992 günlü işlemle Teftiş Kurulu Müdürlüğüne müfettiş olarak atanan davacı hakkında başkan yardımcıları ... ve ...'e telefonla küfür ve hakarette bulunmak, izinsiz ve mazeretsiz olarak 3.2.1992-12.2.1992 tarihleri arasında 10 gün göreve gelmemek, basına izinsiz demeç vererek belediye hakkında asılsız suçlamalarda bulunmak iddialarıyla ilgili olarak soruşturma açıldığı, soruşturma neticesinde elde edilen bilgi ve belgelere göre ileri sürülen iddiaların sübut bulduğundan bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin D/b, D/b ve D/g fıkraları uyarınca l yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesi yolunda dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta 1se de olayda davacının telefon1a küfür ettiğine dair yeterli kanıt bulunmadığı, devamsızlığın 1dd1a edildiği gibi 10 gün değil 9 gün olduğu, basında yer alan yazının belediye ile ilgili bir bilgi veya demeç niteliğinde olmadığı gerekçeleri ile dava konusu işlemi iptal eden Ankara 2.idare Mahkemesinin 20.6.193 ve 1125 sayılı kararının, davacının o gün işe gelmediğinin,tutanaklarla sabit olduğu, davacının dava dilekçesinde basında yer alan yazı hakkında "görevin gereği beni ilgilendiren açıklamalardan ibarettir" diyerek 657 sayılı Yasanın 125/D-g fıkrasında belirtilen yasağı çiğnediğini itiraf ettiği, mahkemenin eksik inceleme sonucu karar verdiği öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının yerinde ve hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Davacının 3 gün göreve gelmediği sabit olduğundan temyiz isteminin kabulü ile anılan mahkeme kararının bozularak, gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Düşüncesi_____: Dava: ... Belediyesinde müfettiş olarak görev yapan davacının 657 sayılı Yasanın 125/D maddesinin (b-g-1) fıkraları uyarınca bir yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kusurlu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Davacının üstüne atılan eylemler 3817 sayılı disiplin affıyla ilgili Yasa kapsamında bulunmakla birlikte süresi içinde dilekçe vererek davanın sürmesini istediğinden, 1şin esasına girilmiş, davacının telefonla küfür ve hakarette bulunduğu, basına yetkisi olarak demeç verdiği konularında yeterli kanıt olmadığı, devamsızlığın rapor ve özüre dayandığı gerekçeleriyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

' Dava dosyası ve ekli soruşturma dosyasının incelenmesinden, görevden alınmasında katkısı olduğunu düşündüğü başkan yardımcısını telefonla arayarak küfür ve hakaret ettiği, gerek şikayetçinin, gerekse yanında bulunan tanığın ifadesinden açıkça anlaşılmaktadır.

Ayrıca dosyada bulunan tutanaklardan. 3.2.1992-12.2.1992 tarihleri arasında görevine gelmediği görülmektedir. Yasaya göre kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesi için 3 günden fazla devamsızlığı yeterli olup, 10.2. 1992 gününde izin istemesi ve 10.12.1992 gününde rapor alması, daha önceki devamsızlığı ortadan kaldırmaz.

Sonuç olarak davacının küfür ve hakarette bulunmak ve devamsızlık eylemleri gerçekleşmiş olup, bu durumda işlemin iptal edilmesinde isabet yoktur.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 1şin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, başkan yardımcısı 1ken 30.1.1992 günlü işlemle Teftiş Kurulu Müdürlüğüne müfettiş olarak, atanan davacının, 3.2.1992 tarihinden 12:2.1992 tarihine kadar göreve gelmediği, başkan yardımcısı ... ile ...'e telefonla hakaret ettiği ve basına izinsiz demeç verdiği gerekçesi ile l yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesine ilişkin davalı idare işleminden doğmuştur.

657 sayılı Yasanın 125. maddesinin D/b fıkrasında, özürsüz Ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek fiili, ağırlık derecesine göre memurun bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulması cezasını gerektiren hallerden sayılmıştır.

Aynı yasanın yine 125. maddesinde ise "Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede, sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir", hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 3.2.1992 tarihi 11e 12.2.1992 tarihleri arasında 9 gün göreve gelmediğinin tutanaklarla sabit olduğu, 12.2.1992 tarihinde aldığı 7 günlük raporun sonraki tarihleri kapsadığı anlaşılmaktadır.

657 sayılı Yasanın disiplin cezaları başlıklı 125. maddesinde cezalar. ağırlık derecesine göre; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma olarak sıralanmıştır. Davalı idarece, davacının eyleminin 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirdiği tespit edilmekle birlikte, geçmiş hizmetleri .göz önüne alınarak 3 yıl yerine l yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi yoluna gidildiği görülmektedir. Oysa bir alt ceza, disiplin cezası olarak memurun fiiline uyan cezanın, alt sınırı olmayıp, 657 sayılı
Yasadaki sıralamaya göre bir derece hafif olan cezadır. Bu durumda, idare mahkemesi tarafından dava konusu işlemin, idarece geçmiş hizmetlerinin iyi olduğu kabul edilen davacı hakkında bir alt ceza,uygulamasının hatalı yapıldığı gerekçesiyle iptal edilmesi gerekirken, davacının -disiplin suçunu gerektiren 9 gün göreve gelmeme fiilinin sübut bulmadığı gerekçesiyle iptal edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; idare mahkemesi kararının bozulmasına', dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine. 30.9.1996 gününde oybirliği ile karar verildi. (D.8.D., E.1994/7701, K.1996/2345)

5- 30. maddenin uygulanması konusunda zorunluluk bulunmayıp bu konu idarenin takdirinde ise de, madde hükmünün uygulanması kabul edilince, bu cezanın altı sınırı değil, bir alt cezanın verilmesi gerekir. Zira alt ceza ile cezanın alt sınırı farklı kavramlardır. (D.8.D.10.03.1999 gün ve 1997/6172 E, 1999/1226 K,)

6- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. madde 3. fıkrasında yer alan "geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için uygulanacak cezalarda bir derece hafif olan
uygulanabilir yolundaki hükümle idareye tanınan takdir yetkisine, disiplin cezasını getiren her olaya özgü durumlar göz önüne alınarak uygulama yapılması gerektiğinde, istişari nitelikte bir kararla, konuya ilişkin genel ve objektif kıstaslar getirilmesine olanak bulunmadığı hk. (Danıştay 1. Daire Esas No:1997/181 Karar No:1998/ 21)

7- 657 sayılı Yasanın 125.madde 3.fıkrasında yer alan "geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için uygulanacak cezalarda bir derece hafif olan uygulanabilir " yolundaki hükümle idareye tanınan takdir yetkisine, disiplin cezasını getiren her olaya özgü durumlar göz önüne alınarak uygulama yapılması gerektiğinden, istişari nitelikte bir kararla, konuya ilişkin genel ve objektif kıstaslar getirilmesine olanak bulunmadığı.(Danıştay 1.D. Esas: 1997/181 ; Karar :1998/21)

8- Soruşturmacı tarafından; davacıya, kademe durdurma cezası verilmesinin gerektiği ancak, sicillerinin olumlu olması sebebiyle bir alt ceza olan aylıktan kesme cezası verilmesinin önerilmesi halinde, ilgili kurumun yetkili disiplin kurulunca karar alındıktan ve cezanın bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasına dönüştürülmesinden sonra yetkili disiplin amirince aylıktan kesme cezası verilebileceği hk.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı ): Orman Bakanlığı

Karşı Taraf : ?
İsteğin Özeti : Dava, davalı idarenin ? Anadolu Bölge Müdürlüğü, İdari ve Mali İşler Şube Müdürü olduğu dönemle ilgili olarak davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 6. İdare Mahkemesinin 30.1.2001 günlü, E:2000/1133, K:2001/98 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda 657 sayılı Yasa'nın 125. maddesinin (D-f) bendine göre kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de, geçmiş yıllardaki olumlu sicilleri dikkate alınarak 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla tecziyesinin teklif edildiğinin anlaşıldığı anılan teklif uyarınca Bakanlık Makamının 6.6.2000 günlü oluru ile dava konusu işlemin tesis edildiği, 657 sayılı Yasanın 126. maddesine göre soruşturma sonucu davacının kademe ilerlemesinin durdurulmasının gerekliliğine ilişkin hususu ancak kurumun yetkili disiplin kurulu kararı alındıktan sonra, geçmiş sicil durumu değerlendirilerek bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasına dönüştürülmesi ve bundan sonra disiplin amirince cezanın verilmesi gerekirken, disiplin kurulu kararı olmaksızın disiplin amirine bir alt ceza olan aylıktan kesme cezası verilmesi işleminde yetki ve şekil yönünden hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare, davacıya verilen disiplin cezasının 657 sayılı Kanunun 126. maddesi hükmüne uygun tesis edildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : S.G.

Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı : Erkan Cantekin

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Ankara 6. İdare Mahkemesince verilen 30.1.2001 günlü, E:2000/1133, K:2001/98 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 23.2.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (D.12.D K:2004/422 E:2001/1292)

9- 657 sayılı yasanın 126.maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının, kurumun yetkili disiplin kurulu kararı alındıktan sonra kişinin geçmiş sicil durumu değerlendirilerek bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasının verilmesi gerektiği, disiplin kurulu kararı olmaksızın disiplin amirince bir alt ceza olan aylıktan kesme cezası verilemiyeceği" hk.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

Karşı Taraf : ...
İsteğin Özeti : Dava, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünde ... olarak görev yapan davacının 1/20 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ve parasal hakların yasal faizi ile tazmini istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesinin ... günlü ... sayılı kararıyla, davacının 4455 sayılı Kanunun 2.maddesi gereğince davanın esasının incelenmesini istediğinin görüldüğü, dosyanın incelenmesinden; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünde görev yapan davacı hakkında Muayene ve Kabul Komisyonu üyesi olması sıfatıyla genel müdürlük hizmet binalarının ısıtılması için 1995-1998 yılları arasında alınan yakıt ve tüketilen yakıt miktarlarının tesbiti amacıyla bilirkişi incelemesi sonucunda 214.340 kg yakıtın alınmış gibi gösterildiğinin saptanması üzerine açılan soruşturma sonucunda sahte belge düzenleyerek idare zararına sebebiyet verildiğinden bahisle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesi gerektiği, ancak geçmişte olumlu sicil almış olmasının dikkate alınmasıyla bir derece düşük ceza olan aylıktan kesme cezası ile tecziyesinin soruşturmacı tarafından teklif edildiği, Teftiş Kurulu Başkanlığınca da kabul edilen bu görüşe ilgili Bakanın 27.11.1998 günlü onayı verdiğinin anlaşıldığı, oysa 657 sayılı Kanunun 125/D-f ve 126. madde hükümlerine göre soruşturma sonucu davacının kademe ilerlemesinin durdurulması gerektiğine ilişkin husus ancak kurumun yetkili disiplin kurulu kararı alındıktan sonra kişinin geçmiş sicil durumu değerlendirilerek bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasına dönüştürülmesi ve bundan sonra disiplin amirince cezanın verilmesi gerekirken, disiplin kurulu kararı olmaksızın disiplin amirince bir alt ceza olan aylıktan kesme cezası verilmesi işleminde yetki ve şekil yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlem iptal edilmiş, davacının aylığından kesilen miktarın dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile tazminine hükmedilmiştir.
Davalı idare, davacıya verilen cezanın maaş kesimi cezası olduğu ve bunun da 657 sayılı kanunun 126. maddesine göre yetkili makam tarafından verildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : E.D.D

Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı : Sevim Göle

Düşüncesi : .Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, ... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 24.10.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (D.12.D K:2002/3189 E:2000/194)

10- Soruşturmacı tarafından, davacının kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması; ancak, sicilleri olumlu olması sebebiyle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması teklifi üzerine, yetkili disiplin kurulunca alt cezaya dönüştürülmesinden sonra, disiplin amirince aylıktan kesme cezası verilebileceği; davacıya, doğrudan bakan tarafından verilen aylıktan kesme cezasının yetki ve şekil yönünden hukuka uygun olmadığı hk.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Karşı Taraf : ?
Vekili : Av. ?

İsteğin Özeti : Tarım Reformu Genel Müdürlüğünde genel müdür yardımcısı olan davacının, 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 25.2.1999 olur tarihli işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Ankara 8.İdare Mahkemesinin 15.11.1999 günlü, E:1999/481, K:1999/1145 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında Bakanlık Müfettişlerine hakarette bulunduğuna ilişkin iddiaları incelemek üzere soruşturma açıldığı, 18.2.1999 gün ve 1999/1 sayılı soruşturma raporundan davacının, 657 sayılı Yasanın 125/D-ı maddesine göre amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları ve iş sahiplerine hakarette bulunmak ve bunları tehdit etmek fiilini işlediğinden bahisle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesi gerektiği, ancak geçmişte olumlu sicil alması bir derece düşük ceza olan aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasının soruşturmacı tarafından teklif edildiği, Teftiş Kurulu Başkanlığınca da kabul edilen bu görüşe ilgili Bakan'ın 25.2.1999 günlü onayı verdiği, oysa 657 sayılı Yasanın 126.maddesi uyarınca soruşturma sonucu davacının kademe ilerlemesinin durdurulması gerektiğine ilişkin hususun ancak kurumun yetkili disiplin kurulu kararı alındıktan sonra ilgilinin geçmiş sicil durumu değerlendirilerek bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasına dönüştürülmesi ve bundan sonra disiplin amirince cezanın verilmesi gerekirken disiplin kurulu kararı olmaksızın disiplin amirince bir alt ceza olan aylıktan kesme cezası verilmesi işleminde yetki ve şekil yönünden hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline, karar verilmiştir. Davalı idare; sonuç itibariyle verilecek cezanın 657 sayılı Yasanın 126.maddesinde yer alan hüküm gereği yetkili amir tarafından veilmiş olduğundan işlemde usulsüzlük bulunmadığını öne sürmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : M.K.

Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : S.G.

Düşüncesi : .Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.Ankara 8.İdare Mahkemesince verilen 15.11.1999 günlü, E:1999/481 K:1999/1145 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 31.10.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (D.12.D K:2003/672 E:2003/497)
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)