Altın ve gümüş eşya maden halindeki kıymetlerinden daha aşağı bir bedel ile satılamaz

Başlatan Özgür KOCA, 03 Şubat 2023, 16:35:57

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
........ İcra Müdürlüğünün 2018/**** Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısı davalı vekilince, davacı borçlu aleyhine 13.030,78 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız takip yapıldığı, borçluya ödeme emri tebliği üzerine kesinleşen takipte 22/04/2019 tarihinde yapılan hacizde 146 gram 14 ayar altın menkulün haczedildiği, 20.071,00 TL değer takdir edildiği, 08/07/2020 tarihinde haczedilen menkullerin muhafazasının yapıldığı, 25/01/2021 tarihli satış kararı ile satışın icra müdürlüğü ilan panosunda, belediyede, mahalli bir gazete de ve e-satış portalında yayınlanmak suretiyle ilanına karar verildiği, adliye ilanına 25/01/2021 tarihinde başlanıldığı, davacıya satış ilanının 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği e-satış portalında ilanların yapıldığı, yine satış kararında maden halindeki kıymetinden aşağı olmamak kaydı ile satışa karar verildiği, satışın yapılacağı 25/02/2021 tarihinde ..... Sarraflar ve Kuyumcular Odası Başkanlığından satışa esas değerlerinin sorulduğu, aynı tarihte verilen cevap ile birim fiyatın 185,00 TL olduğu, 146,04 gr. değerinin 27.017,40 TL bulunduğunun bildirildiği, 25/02/2021 tarihli 1. artırmada satışa konu menkullerin 27.056,00 TL bedel ile davalı H.S.'a ihale edildiği, 04/03/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

İİK'nın 134/8 maddesinde ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur." düzenlemesine yer verilmiştir.

Yine İİK'nın 117. Maddesinde "altın ve gümüş eşya maden halindeki kıymetlerinden daha aşağı bir bedel ile satılamaz" hükmü yer almaktadır.

Somut durumda dava konusu menkullere 22/04/2019 tarihli hacizde takdir edilen kıymet 20.071,00 TL olup satış tarihinde İİK 'nın 117. maddesi gereği .... Sarraflar ve Kuyumcular odasından alınan satışa esas değeri ise 27.017,40 TL'dir. İhale muhammen bedelin üstün 27.056,00 TL'ye yapılmakla ve yasal prosedür yerine getirilip satış tarihi itibarı ile ayrıca satışa esas değeri tespit edilmekle zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Zarar unsurunun gerçekleşmediği durumlarda dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların dinlenilmesi de olanaklı olmayıp davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. (İzmir BAM 12. HD.nin T:13/12/2021, E:2021/2339, K:2021/2875)
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
Borçluların istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
İİK.nın 117.maddesinde altın ve gümüş eşya maden halindeki kıymetlerinden daha aşağı bir bedel ile satılamaz hükmünü içermektedir.

Diğer yandan;
İİK.nın 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.

Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.

Somut olayda, icra müdürlüğünce 04/07/2018 tarihli satış kararında ihalenin İİK.nın 117.maddesi gereğince satış günü itibariyle Kuyumcular Odası Başkanlığı tarafından bildirilecek, külçe altın değeri üzerinden satışın gerçekleştirilmesine karar verildiği görülmektedir.

Şikayete konu ihalenin yapıldığı, 28/07/2018 tarihinde ihale sırasında Kayseri Sarraflar ve Kuyumcular Derneği tarafından görevlendirilen bilirkişi hazır bulunmuş ve bilirkişi tarafından ihale anı itibariyle güncel altın has fiyatı üzerinden ve satış masraflarını da karşılar şekilde gerçekleştirilmiştir.

Bu durumda, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Buna göre, mahkemece anılan hususun re'sen nazara alınarak ihalenin feshi şikayetinin işin esasına girilmeden hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken başvurunun esası incelenerek sonuca gidilmesi ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsizdir. İİİK.nın 134/2.maddesinde işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezası verilmeyeceği hükme bağlandığından, gerekçesi düzeltilmek ve para cezası çıkarılmak üzere mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. (Ankara BAM 18. HD. T:21/10/2019, E:2018/3838, K:2019/1724)
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)