Yabancı gerçek ve tüzelkişiler askeri yasak bölgede taşınmaz mal edinemezler

Başlatan Özgür KOCA, 27 Ocak 2023, 11:56:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun 9. maddesinin 1. fıkrasının "a" bendinde "Türk vatandaşlarının bölgede oturmaları, seyahat etmeleri, zirai faaliyetlerini, meslek ve sanatlarını icra etmeleri serbesttir. Şu kadar ki, milli güvenliği sağlamak bakımından, gerekli görülecek ikinci derece kara askeri yasak bölgelerinde; bölgede oturanlar dışındaki Türk vatandaşlarının bölgede oturmaları, zirai faaliyetlerini, meslek ve sanatlarını icra etmeleri Cumhurbaşkanı  kararı ile sınırlandırılabilir." düzenlemesine, ve yine aynı fıkranın "b" bendinde "Yabancı gerçek ve tüzelkişiler bu bölgede taşınmaz mal edinemezler. Yabancılara ait bölgedeki taşınmaz malların tasfiyesine karar vermeye, tasfiye şekil ve şartlarını tespite Cumhurbaşkanı yetkilidir." düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda da Dairemiz kaldırma kararı üzerine Mahkemece sorulması üzerine  Milli Savunma Bakanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı 7. Kolordu Komutanlığından gönderilen 25/10/2021 tarihli yazı cevabında, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu ile 83/5949 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği kapsamında yapılan incelemeler sonucu üzerinde "ikinci derece askeri yasak bölge" şerhi bulunan taşınmazların cebri icra ile Türk Vatandaşlarına satışının yapılmasında engel durum olmadığı bildirilmiş, ancak satış şartnamesi ve ilanında bu hususa yer verilmemiştir.

Bilindiği üzere, "vatandaşlık" yalnızca gerçek kişiler için kullanılan bir terim olup; "uyrukluk" gerçek kişiler, tüzel kişiler ve şeyleri (gemi, uçak vb.) kapsar. Bu husus 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının "ç" bendinde de  "Türk vatandaşı: Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişiyi, ifade eder." şeklinde ifade edilmiştir.

Bu durumda alacaklı bankanın, Türkiye'de taşınmaz edinmesine engel bir durum yok ise de taşınmazın tapu kaydında bulunan şerh nedeni ile uygulanması gereken 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca Türk vatandaşı tanımına dahil edilemeyen Bankanın ihale ile taşınmazı iktisap etmesi mümkün görülmemiştir (bkz. benzer nitelikte Dairemizin 14/01/2021 tarihli 2020/1102 E. -2021/51 K. sayılı kararının onanmasına dair Yargıtay 12. HD.nin 06/04/2021 tarihli,  2021/2559 E.- 2021/4128 K. sayılı kararı).


Mahkemece her ne kadar tapu kaydındaki şerh konusunda hatalı değerlendirme yapılmış ise de kamu düzenine ilişkin anılan husus, istinaf başvurusunda bulunanın alacaklı-alıcı olduğu dikkate alındığında kararın gerekçesi yönünden hükmün kaldırılması nedeni yapılmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı alacaklı-alıcı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Diyarbakır BAM 6. HD. T:03/03/2022, E:2022/649, K: 2022/584, Yargıtay 12. HD. T:21/06/2022, E: 2022/7083, K:2022/7540)
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

avatar_Özgür KOCA
.......İcra Müdürlüğünün 2019/**** Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından asıl borçlu S.Ö. ile taşınmaz maliki şikayetçi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, takip konusu iki adet taşınmazdan sadece 4 parsel 11 nolu bağımsız bölümün şikayetçi Z.Ö. adına kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında ise 19/09/1990 tarihli "Askeri güvenlik bölgesi içindedir" şeklinde şerh bulunduğu, 05/03/2018 tarihli kıymet takdiri uyarınca 190.000,00 TL değer takdir edilen taşınmazın 02/10/2019 tarihli ihalede 102.000,00 TL bedel ile alacağına mahsuben alacaklıya ihale edildiği görülmektedir.

2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun 9. maddesinin 1. fıkrasının "a" bendinde "Türk vatandaşlarının bölgede oturmaları, seyahat etmeleri, zirai faaliyetlerini, meslek ve sanatlarını icra etmeleri serbesttir. Şu kadar ki, milli güvenliği sağlamak bakımından, gerekli görülecek ikinci derece kara askeri yasak bölgelerinde; bölgede oturanlar dışındaki Türk vatandaşlarının bölgede oturmaları, zirai faaliyetlerini, meslek ve sanatlarını icra etmeleri Cumhurbaşkanı  kararı ile sınırlandırılabilir." düzenlemesine, ve yine aynı fıkranın "b" bendinde "Yabancı gerçek ve tüzelkişiler bu bölgede taşınmaz mal edinemezler. Yabancılara ait bölgedeki taşınmaz malların tasfiyesine karar vermeye, tasfiye şekil ve şartlarını tespite Cumhurbaşkanı yetkilidir." düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda da icra müdürlüğünce taşınmazın tapu kaydındaki şerh nedeni ile sorulması üzerine  Milli Savunma Bakanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı 7. Kolordu Komutanlığında gönderilen 19/07/2019 tarihli yazı cevabında, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu ile 83/5949 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği kapsamında yapılan incelemeler sonucu Kanunun 9. maddesine istinaden üzerinde şerh bulunan taşınmazların cebri icra ile Türk Vatandaşlarına satışının yapılmasında engel durum olmadığı bildirilmiş, 19/08/2019 tarihli satış kararının "9." maddesinde de bu husus satış kararında belirtilerek, satış şartnamesi ve ilanında da aynı şekilde yer verilmiştir.


Bilindiği üzere, "vatandaşlık" yalnızca gerçek kişiler için kullanılan bir terim olup, "uyrukluk" gerçek kişiler, tüzel kişiler ve şeyleri (gemi, uçak vb.) kapsar. Bu husus 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının "ç" bendinde de  "Türk vatandaşı: Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişiyi, ifade eder." şeklinde ifade edilmiştir.

Bu durumda, her ne kadar 2644 sayılı Tapu Kanunun 36. maddesi uyarınca, alacaklı bankanın Türkiye'de taşınmaz edinmesine engel bir durum yok ise de, taşınmazın tapu kaydında bulunan şerh nedeni ile uygulanması gereken 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun 9. maddesi uyarınca Türk vatandaşı tanımına dahil edilemeyen Bankanın ihale ile taşınmazı iktisap etmesi mümkün olmadığından, 11 nolu  bağımsız bölümün ihalesinin feshine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Kaldı ki taşınmazın ihalesinin "Tük vatandaşlarına" yapılmasında engel durum olmadığı da satış ilanı ile satış şartnamesinde belirtilmiş olup, ihale alıcısı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. (Diyarbakır BAM 6. HD. T:14/01/2021, E:2020/1102, K: 2021/51)
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

Benzer Konular (10)