Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları ? PAKET TUR SÖZLEŞMESİ BEDELİNİN İADESİ İLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

Başlatan İçtihat, 17 Aralık 2019, 23:20:02

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_İçtihat
Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları ? PAKET TUR SÖZLEŞMESİ BEDELİNİN İADESİ İLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2018/1624
KARAR NO. 2019/516
KARAR TARİHİ. 15.5.2019


>PAKET TUR SÖZLEŞMESİ BEDELİNİN İADESİ İLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ--TUR KATILIM BEDELİ VE HİZMET BEDELİNİN İADESİ--BALAYININ MAHVOLMASI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT--FAİZ İSTEMİ


6098/m. 56, 114/2

6502/m. 51

3095/m. 4/a

ÖZET : Dava, paket tur sözleşmesi bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemidir.Davalı şirketin davacılara vize alınması konusunda aracılık etmesine ve davalının sürekli yurtdışı turlar düzenleyen bir şirket olarak basiretli bir tacir gibi hareket edip davacılar adına aldığı vize işlemlerinin tur için uygun olup olmadığı kontrol edilip davacıların vizelerinin uygun olup olmadığının davacılara bildirilmeden pasaportların davacılara teslimi nedeniyle davacıların turun tamamına katılamamalarında kusurludur Davacı ...'e tekli vize verildiğinin gemiyi biniş sırasında ortaya çıkması nedeniyle sorunun çözülmesi ihtimali ve yurda dönüş için gerekli işlemler nedeniyle zorunlu olarak turun Yunanistan aşamasına katılan davacılardan 3 günlük tur katılım bedelinin mahsubunun istenmesi mümkün değildir. Bu nedenle tur için davacılar tarafından davalıya ödenen hizmet bedelinin tamamının iadesi gerekmektedir. Ancak müterafik kusur nedeniyle takdiren % 15 oranında indirim yapılması uygundur.

Davacılar paket tur sözleşmesinin vize nedeniyle gerçekleşememesinden dolayı balayı tatillerinin yapılamamasından kaynaklanan manevi zararın tazmini için manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davacıların yurtdışında balayı yapmak amacıyla paket tur sözleşmesi yaptıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacıların satın aldıkları tura vize sorunu nedeniyle ancak 3 gün zorunlu nedenlerle katılabildikleri, bu sürenin de vize zorunu nedeniyle iyi bir tatil şeklinde geçmediği sabittir. Balayı evli çiftler için önemli olup, insanın tüm hayatı boyunca iz bırakacak ve insanın çok önceden planladığı ve telafisi mümkün olmayan, herkes için özel olan bir dönem olması nedeniyle davalının kusuru nedeniyle davacıların şahsiyet haklarının hukuka aykırı olarak ağır bir şekilde zarar gördüğü dosya içeriğinden anlaşıldığından davacıların manevi tazminat istemi ile ilgili istinaf başvuruları yerindedir. Davacıların balayında yaşadıkları sıkıntı gözönüne alındığında mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının makul oranda olmadığı, davacıların talebi ve olaydaki müterafık kusurları da dikkate alındığında her bir davacı için 5.000,00.-TL manevi tazminat tutarının hakkaniyete uygun olacağı öngörülmüştür.

Olayda, hükmedilen döviz için devlet bankalarının döviz üzerinden açılan bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladıkları döviz faiz oranı üzerinden yürütülecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının tahsiline karar verilmesi gerektiğinden yerinde olup bu talebin kabulü gerekir. Açıklanan yönleriyle istinaf talebinin kısmen kabulü gerekir.

DAVA : Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri ile ihbar edilen şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR 

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların balayı tatili için davalı şirketten E... Tur Turizm Seyehat Acentası aracılığı ile MSC Magnifica Ege Adriyatik turu satın aldıklarını, turun İzmir kalkışlı olduğunu, tur tarihinden önce acentanın tur başlangıç tarihi ile kalkış tarihinin değiştiğini, uçak transferinden para alınmayacağını bildirdiğini, çok girişli vize başvurusunun ETS Boray Organizasyon Tur. Tic.Ltd.Şirketi aracılığı ile yapıldığını, davacıların uçak transferi ile gemiye binmek için Bari'ye ulaştıklarında davacı T. Badem'in vizesinin tek girişli olduğu gerekçesiyle gemiye alınmadığını, davacının çok girişli vizesinin bulunmaması nedeniyle geminin bir sonraki hareket yeri olan Yunanistan'da turu tamamlayarak 52,60 Euro taksi masrafı da yaparak Atina'dan İstanbul'a dönmek zorunda kaldıklarını, Yunanistan'da kalınan 3 günün ise vize sorunu çözmekle geçtiğini, davacılarının balayının hayal kırıklığı ile sonuçlandığını, davacıların başvurusu üzerine 280 Euro (943,60 TL) vize bedeli, 52,60 Euro taksi masrafı ile 2.192 Euro (7.189,76 TL) tur bedelinden 2.492,80.-TL'nın iade edildiğini, kalan bedelin iade edilmediğini, balayı tatilinin yarıda kesilmesi, yıllık izinlerinin de ziyan olması nedeniyle davacıların manevi zarara uğradığı belirtilerek iade edilmeyen 1.755,60 Euro'nun ( 5.700,00.-TL) dava tarihinden itibaren döviz hesaplarına uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline, davacıların herbiri için 10.000,00.-'ar TL manevi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16/5/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 300,00.- TL arttırmıştır.

Davalı vekili cevap dilekçesinde, tur için gerekli vizenin çıkmamasında davalının hizmet kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, paket tur sözleşmesi ile davacıların turu satın aldıkları tarihte vize hakkında bilgi sahibi olduklarını, tur değişikliğini bildiren bilgi formunda da çok girişli Schengen vizesinin gerektiği notunun bulunduğunu, davacıların vizeyi incelememeleri nedeniyle müterafık kusurlu olduklarını, davacılara iadesi gereken tutarın hesaplanmasında aracı kurumlara-MSC, vize için konsolosluğa- ödenen tutarların ve davacıların 3 günlük kullanımının tazminat hesabında dikkate alınarak mahsup edilmesinin gerektiğini, davacıya 2.492,80.-TL (760 Euro)nın iade edildiğini, manevi tazminat talep etme haklarının bulunmadığını, davanın vize alımına aracılık eden Boray Organizasyon Tur. Tic.Ltd.Şirketi'ne ihbarını istediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalının talebi üzerine dava Boray Organizasyon Tur. Tic.Ltd.Şirketi'ne ihbar edilmiş, ihbar edilen beyan dilekçesinde davalı şirket ile aralarında vize hizmet aracılık sözleşmesi bulunduğunu, davacıların kendilerinden değil E... Tur Turizm Seyehat Acentasından turu satın aldıklarını, kendilerinin sadece vize takip işlemlerinde aracılık ettiğini, davacıların evlenmeden önce vize başvurusu yaptıklarından konsolosluk tarafından karı koca olarak değil iki ayrı fert olarak değerlendirildiğini, ikisine birden çok girişli vize verilmemesinde bir kusurunun bulunmadığını, 280 Euro vize başvuru ücretinin turu satan şirket tarafından tahsil edildiğini, turu satmamalarına rağmen 2.492,80.-TL'nın kendileri tarafından davacılara iade edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, vize başvurusu yapılırken ödenen vize işlem ücretinin konsolosluklara ödenen bir ücret olması sebebiyle paket tura dahil olmadığından iadesinin mümkün olmadığı, düzenlenen turun tek ülkeyi kapsamadığının turu düzenleyen davalı tarafından bilinen bir durum olduğundan pasaportların teslim tarihinde davacılara çok girişli schengen vizesinin alınması gerektiğine dair bilginin yapıldığı ancak davacıların uyarılmadığı, alınan vizenin turu karşılamadığına dair gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı, bu nedenle davalı şirket ve yetkili acentelerin birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından ödenen 1.515,06 -Euro'nun dava tarihindeki Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.500,00.-'er TL manevi tazminatların davalıdan alınarak davacıların her birine verilmesine karar verilmiştir.

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, vize başvurusu bedeli olan 240 Euronun paket tur bedeline dahil bir bedel olduğundan ve vizenin yanlış temin edilip davacıların bilgilendirilememesinden kaynaklanan zarardan davalının sorumlu olduğunu, bu bedelin mahkemece hesap dışı bırakılmasının kabul edilebilir olmadığını, takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, davacıların davalının kusuru ile balayı tatili için aldıkları turu Yunanistan limanında sonlandırmak zorunda kaldığını, balayı tatilinin zehir olduğunu, davalının ülkedeki bir numaralı turizm firması olması nedeniyle ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun düşmediğini, hükmedilen miktara yasal faiz uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tur için gerekli vizenin çıkmamasında davalının hizmet kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu hususun mahkeme tarafından da kabul edildiğini, sözleşmede satın alınan hizmete vize işlemleri ve hizmetlerinin dahil olmadığını, bu durumun davacıya verilen broşürde açıklandığını, bildirim teslim formunda da vizenin kontrol edilmesi notunun bulunduğunu, davalı tarafından aracı kurumlara ödenen-no show- tutarlar ile davacıların 3 günlük kullanımının tazminat hesabında dikkate alınarak yönetmeliğin 16/4 maddesi gereğince mahsubunun gerektiğini, kulanılan-no show'a uğrayarak yanan bedelin sigorta çin 40 Euro, konaklama bedeli için 753.42 Euro , uçak ve transfer toplam tutarı 611 Euro, vergi bedeli 338,57 Euro olmak üzere toplam 1743 Euro olduğunu, davacıya iade edilen tutarın ise 2.492,80.-TL (760 - Euro ) olduğunu, tur bedelinin tamamının MSC Cruises tarafından davalı şirkete fatura edilerek tahsil edildiğini, davalının kısmen kusuru kabul edilse dahi mahkemenin kabulüne göre davacıların da müterafık kusurlu olduğunun aşikar olduğunu, bu nedenle hükmedilen tutarda mahkemece uygun oranda indirim yapılmasının gerektiğini, davacılar lehine hükmedilen tazminatın yerinde olmadığını, manevi zarar için gerekli illiyet bağınını bulunmadığını, somut olayın davacılar üzerinde bıraktığı manevi etkinin tazminatı haklı kılacak nitelikte ve ölçüde olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İhbar edilen şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacıların olayda müterafık kusurlu olduklarını, mahkemece bu hususun göz önünde bulundurulmadığını, ihbar edilen şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, işi organize eden, davacıdan tur paralarını tahsil eden (dava dışı) "ETS GÖRSEL Tur Turizm Seyahat Acentası" nın da davaya dahil edilmesinin gerektiğini, manevi tazminat kararının yerinde olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davacılar vekili davalının istinaf başvurusuna karşı verdiği cevap dilekçesinde, davalının iddia ettiği hususların hukuki dayanağınını bulunmaması nedeniyle davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili davacıların ve ihbar edilen şirketin istinaf başvurularına karşı verdiği cevap dilekçesinde, istinaf talepleri yerinde olmadığından bu taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir.

Dava, paket tur sözleşmesi bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemidir.

Taraflar arasında paket tur sözleşmesi yapıldığı, davacıların balayı için tura katılmak istedikleri, tur için gerekli vize işlemlerinin davalının başka bir acentesi tarafından yapıldığı, tur bedelinin ödendiği, turun rotasında yapılan değişiklik nedeniyle gemiye binilecek limana gitmek için gerekli olan uçak biletlerinin davalı tarafından karşılandığı, sözleşme bedelinin bir kısmının davacılara iade edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık davacıların acente aracılığı ile temin ettikleri vizeyi kontrol yükümlülükleri bulunup bulunmadığı, T. Badem için alınan vizenin tekli vize olması nedeniyle davacıların Yunanistan dışında devam edemediği tur nedeniyle tur bedelinin, maddi zararın tahsili ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, tarafların vize alınması işlemi nedeniyle müterafık kusurlarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

Davacı ..., E... Tur Turizm Seyahat Acentası ile 16/12/2015 tarihinde MSC Magnifica Ege Adriyatik turu için paket tur sözleşmesi imzalamış, sözleşmede belirlenen iki kişilik tur bedeli olan 2.192 Euro karşılığı olan 7.189,76 .-TL'nı da ödemiştir. Davacının imzaladığı sözleşmenin 4. maddesinde satın alınan hizmete vize işlemlerinin dahil olmadığı, vize gerekli olan turlarda acentenin müşteri ile konsolosluk arasında aracılık etmekte olup vize giderleri ve temin giderlerinin alıcıya ait olduğu, zamanında teslim edilmeyen veya eksik teslim edilen vize ve vizenin reddi durumunda acentenin sorumlu tutulamayacağı düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin ardından davacıların katılacağı turda rota değişikliği olması üzerine 9/2/2016 tarihinde sözleşme yeni programa göre yenilenmiştir.

Davacıların katılacağı tur birden fazla Avrupa ülkesini kapsadığından tura katılacak olanlar için çok girişli Schengen vizesi gerektiğinden davacıların Schengen vizesi almak için davalı şirket aracılığı ile dava dışı ... Organizasyon Tur. Tic. Ltd. Şirketine başvurdukları, bu şirket aracılığı ile vize işlemlerinin tamamlandığı, tur başlamadan önce davalı şirketin buluşma yeri ve zamanına ilişkin olarak 26/7/2016 tarihli bildiriminde vizenin kontrol edilmesi gerektiğinin davacı ...'e bildirdiği, buna ilişkin belgenin de davacı tarafından imzalandığı dosya kapsamı ile sabittir.

Davacı ...'e 6 ay için çoklu vize, davacı ...'e ise 10 gün için tekli vize verilmiş olup davacı ...'in vizesinin çoklu vize olmaması nedeniyle davacıların gemi turunu Yunanistan'da sonlandırmak zorunda kaldıkları, her iki davacı içinde çoklu vize alınmaması ve bu durumun davacılara bildirilmemesi nedeniyle davacıların turun Yunanistan dışında kalan kısmına katılamadıkları da uyuşmazlık konusu değildir. Bilirkişi raporlarında da açıklandığı üzere vize alımı konusunda davalı şirketin taahhütte bulunması mümkün değil ise de, alınan vizelerin gerekli şartları taşıyıp taşımadığını kontrol edip davacıları bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak davacıların yaşları, birden fazla ülkeyi kapsayan tura katılmak istemeleri, davalı şirket tarafından çoklu vize alınması gerektiğinin bildirilmesi nedeniyle tura başlamadan önce pasaportlarını kontrol etmeyen davacıların da tura devam edememelerinde ve zararın oluşumunda kusursuz kabul edilmeleri mümkün olmayıp davacıların müterafık kusurlu olduğunun kabulü zorunludur.

Dosya içerisinde bulunan ve temel uyuşmazlık bakımından benzer içerikte olan Turizm bölümü öğretim üyeleri tarafından düzenlenen bilirkişi raporlarında davalı şirketin vize alımı konusunda taahhütte bulunamayacağının işin niteliği gereği olduğu, ancak alınan vizenin gerekli şartları taşıyıp taşımadığını kontrol edip davacıyı bilgilendirme yükümlülüğünün davalıda olduğu, pasaportların teslimi sırasında vize alan şirketin davacıları uyarması halinde gerekli tedbirin alınabileceği, zararın sorumlusunun tümüyle ilgili seyahat acentası olduğu, beklenen fayda sağlanamadığından sözleşmeden dönme ve bedelin tamamının iadesi şartlarının oluştuğu açıklanmıştır.

Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 13. maddesinde Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun zorunlu sigorta ile ilgili hükümleri saklı olmak üzere, paket tur düzenleyicisi veya aracısının sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle katılımcının uğradığı her türlü zarardan sorumlu olduğu, katılımcının boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebileceği, sözleşmeye aykırılığın bağımsız hizmet sağlayıcılarının davranışlarından kaynaklanması halinde de birinci fıkra hükmünün uygulanacağı düzenlenmiştir.

Davalı şirketin davacılara vize alınması konusunda aracılık etmesine ve davalının sürekli yurtdışı turlar düzenleyen bir şirket olarak basiretli bir tacir gibi hareket edip davacılar adına aldığı vize işlemlerinin tur için uygun olup olmadığı kontrol edilip davacıların vizelerinin uygun olup olmadığının davacılara bildirilmeden pasaportların davacılara teslimi nedeniyle davacıların turun tamamına katılamamalarında kusurludur ( Y. 13. HD'nin 2011/1984 -2011/9902 ve 2014/15331 -2014/32162 sy. k.). Davacı ...'e tekli vize verildiğinin gemiyi biniş sırasında ortaya çıkması nedeniyle sorunun çözülmesi ihtimali ve yurda dönüş için gerekli işlemler nedeniyle zorunlu olarak turun Yunanistan aşamasına katılan davacılardan 3 günlük tur katılım bedelinin mahsubunun istenmesi mümkün değildir. Bu nedenle tur için davacılar tarafından davalıya ödenen hizmet bedelinin tamamının iadesi gerekmektedir. Ancak Dairemizce turun gerçekleşmemesine neden olan vize eksikliğinden davacıların müterafık olarak kusurlu oldukları kabul edildiğinden iade edilecek bedelden olayın gerçekleşme şekli de dikkate alınarak takdiren % 15 oranında indirim yapılması uygun bulunmuştur.

Tur bedelinin 760 Euro karşılığı olan 2.492,80.-TL ihbar olunan ... Organizasyon Tur. Tic.Ltd.Şirket tarafından ödendiği davacıların da kabulündedir. Davacılar paket tur sözleşmesi nedeniyle ödenilen 2.192 Euro tur bedelinden bakiye kalan 1.432 Euro, 240 Euro vize bedeli, 40 Euro sigorta bedeli ile Yunanistan'da ödedikleri taksi parası olan 52,60 Euro ile manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.

1.432 Euro'nun sözleşme bedeli olarak, diğer tutarların ise zarar kapsamında talep edilmeleri nedeniyle davalının bu miktarların ne kadarından sorumlu olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.

Davacıların gerekli hizmet alamamaları nedeniyle tur bedeli olan 2.192 Euro'dan müterafık kusur oranı olarak kabul edilen % 15 indirim sonucu hesaplanan 1.863,20 Euro'nun iadesi gerekmektedir. Davacılara daha önce tur bedelinin 760 Euro'su ödendiğinden bu tutar da mahsup edildiğinde davacıların tur bedelinden alabilecekleri tutar 1.103,20 Euro olacaktır.

Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 13. maddesi gereğince davacılar zararlarını da kusurları oranında isteyebilecek olup gerçekleşmeyen paket tur sözleşmesi nedeniyle yapılan 240 Euro vize bedeli, 40 Euro sigorta bedeli ile 52,60 Euro taksi ücretinin toplamı olan 332,60 Euro'ya müterafık kusur oranı olarak kabul edilen % 15 oranında indirim yapıldığında belirlenen 282,71 Euro'nun da zarar kapsamında davacılara iadesi gerekmektedir.

Davacılar paket tur sözleşmesinin vize nedeniyle gerçekleşememesinden dolayı balayı tatillerinin yapılamamasından kaynaklanan manevi zararın tazmini için manevi tazminat talebinde de bulunmuşlar, mahkemece her bir davacı için 2.500,00.-TL manevi tazminat hüküm altına alınmıştır. Her iki taraf da manevi tazminat ile ilgili hükmü istinaf sebebi yapmıştır. Yargıtay 13. HD'nin 2013/4407-14413 Sayılı kararında da açıklandığı üzere 6098 Sayılı Borçlar Kanunu' nun 56. maddesi, aynı Kanun'un 114/2. maddesi yollaması ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanacak olup, sözleşme hükümlerine aykırılık hallerinde, bu aykırı davranışın kişilik haklarını ihlal etmesi ve kanunun 56. maddesinde öngörülen koşulların oluşması halinde manevi tazminata hükmedilebilecek olup salt sözleşmeye aykırı davranış manevi tazminat gerektirmez ise de, kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere saldırı halinde manevi bir zarar yani kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekecektir. Davacıların yurtdışında balayı yapmak amacıyla paket tur sözleşmesi yaptıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacıların satın aldıkları tura vize sorunu nedeniyle ancak 3 gün zorunlu nedenlerle katılabildikleri, bu sürenin de vize zorunu nedeniyle iyi bir tatil şeklinde geçmediği sabittir. Balayı evli çiftler için önemli olup, insanın tüm hayatı boyunca iz bırakacak ve insanın çok önceden planladığı ve telafisi mümkün olmayan, herkes için özel olan bir dönem olması nedeniyle davalının kusuru nedeniyle davacıların şahsiyet haklarının hukuka aykırı olarak ağır bir şekilde zarar gördüğü dosya içeriğinden anlaşıldığından davacıların manevi tazminat istemi ile ilgili istinaf başvuruları yerinde olup, davalının bu husustaki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Mahkemece davacıların manevi tazminata hak kazandıkları kabul edilip her bir davacı için 2.500,00.- TL hüküm altına alınmış ise de, hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalınarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalının kusurlu eyleminin davacılarda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesi, davacıların uçakla Bari'ye geldikten sonra gemiye biniş sırasında sorunun farkedilmesi, davacıların bu olay nedeniyle balayında yaşadıkları sıkıntı gözönüne alındığında mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının makul oranda olmadığı, davacıların talebi ve olaydaki müterafık kusurları da dikkate alındığında her bir davacı için 5.000,00.-TL manevi tazminat tutarının hakkaniyete uygun olacağı Dairemizce uygun görülmüştür.

İhbar edilen şirket istinaf başvurusunda bulunmuş olup HMK'nun 64. maddesi atfı ile 69/2.maddesi gereğince ihbar olunanın hakları belirlenmiş olup aynı Kanun'un 69/1.maddesi gereğince de bir davada hüküm, ancak davada taraf olanlar hakkında verilebileceğinden, bu hükme yönelik istinaf yoluna başvurma yetkisi sadece davanın taraflarına ait olup ihbar olunanın istinaf başvurusunda bulunması mümkün olmadığından bu talebin reddi gerekmiştir.

Davacıların faizle ilgili istinaf nedeni ise, hükmedilen döviz için 3095 Sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının döviz üzerinden açılan bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladıkları döviz faiz oranı üzerinden yürütülecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının tahsiline karar verilmesi gerektiğinden yerinde olup bu talebin de kabulü gerekmektedir.

Davalı manevi tazminat ve davacıların talep ettiği zarar ile tur bedeli yönünden karara itiraz etmiş ise de yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere bu istinaf sebepleri yerinde değildir Ancak, davacıların müterafık kusurlu oldukları yönündeki istinaf sebebi kabul edildiğinden hükmedilecek bedellerde bu indirim oranı uygulanmıştır.

Sonuç olarak HMK'nun 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacıların manevi tazminat miktarı ile faiz oranı, davalının ise müterafık kusur için yaptığı istinaf başvurusu yerinde olup tarafların istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulüyle bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-)Taraf vekillerinin istinaf talebinin KABULÜNE,

2-)Bursa 3.Tüketici Mahkemesi'nin 04/07/2018 tarih ve 2016/699 - 2018/182 Sayılı kararının KALDIRILMASINA,

3-)HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,

a-)Davanın KISMEN KABULÜNE,

Davacılar tarafından ödenen 1.103,20 Euro tur bedeli ile 282,71 Euro maddi zarar olmak üzere toplam 1.435,80 Euro'nun fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun'un 4-A maddesi gereğince devlet bankalarının döviz üzerinden açılan bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladıkları döviz faiz oranı üzerinden yürütülecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,

Her bir davacı için 5.000,00.-' er TL olmak üzere toplam 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,

b-)Davacı tüketici harçtan muaf olduğundan 29,20.-TL başvuru harcı ile 1.018,30.-TL nisbi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine'ye irat kaydına,

c-)Davacılar tarafından yapılan 815,90.-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 465,06.-TL giderin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan gider avansının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,

d-)Davalı tarafından yapılan 263,00.-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 113,09.-TL giderin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, artan gider avansının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,

e-)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜT gereğince 1.362,00.-TL, manevi tazminat yönünden AAÜT gereğince 1.362,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,

f-)Maddi ve manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre maddi tazminat için 1.362,00.- TL, manevi tazminat için 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,

4-)İhbar olunan vekilinin istinaf başvuru yapma hakkı bulunmadığından bu yöndeki talebin REDDİNE,

5-)Davacı tüketici harçtan muaf olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,

6-)Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,

7-)İstinaf başvuru aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderinin masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,

8-)Karar tebliğ, gider avansı iade ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

9-)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK'nun 362/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 15.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İstatistikler: Gönderilme zamanı gönderen Güntülü ? 28 Ağu 2019 18:16



Source: Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları ? PAKET TUR SÖZLEŞMESİ BEDELİNİN İADESİ İLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

Benzer Konular (10)