IIK.40. Madde ilamlı takiplerde uygulanabilen bir hüküm olup örnek 14 takipte uygulanamaz

Başlatan Deniz034, 02 Şubat 2020, 15:51:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
12. Hukuk Dairesi         2016/16816 E.  ,  2017/8869 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı ... tarafından borçlu ... hakkında "yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi durumunda tahliye emri"ne (Örnek 14) dayalı olarak başlatılan takipte; taşınmazın tahliyesi için gidildiğinde, 3. kişi ...'ın taşınmazda oturduğunu ve borçlu ...'nın orada oturmadığını beyan ettiği, takibin iptali talebiyle ... 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/797 esasına kayden açığı dava sonucunda 3. kişi olması nedeniyle takipte taraf olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, ardından bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/1597 Esas -13187 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine icra müdürlüğünden İİK'nun 40. maddesi gereğince eski hale iade talebinin reddi işleminin iptali ile birlikte İİK'nun 40. maddesi gereğince takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece bozma üzerine verilen ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/805 Esas-2014/1028 sayılı kararının henüz kesinleşmediği, tashihi karar için Yargıtaya gönderildiği anlaşıldığından şikayetin kabulü ile ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin tahliyeye ilişkin 2014/805 Esas-2014/1028 sayılı kararının tashihi karar verilinceye kadar tahliye işleminin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
İİK'nun 276. maddesinin birinci fıkrasına göre; tahliyenin infazı sırasında, tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; üçüncü kişi, resmi bir vesika gösterememekle beraber, icra müdürlüğüne ibraz olunan mukavele tarihinden önceki bir zamandan beri orayı işgal etmekte olduğunu beyan eder ve bu beyan icra müdürü tarafından mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse, icra müdürünün tahliyeyi tehir ile üç gün içinde keyfiyeti icra mahkemesine bildireceği öngörülmektedir. İcra müdürünün, maddede yazılı şartlar gerçekleşmesine rağmen, icra dosyasını icra mahkemesine göndermeden üçüncü kişinin tahliyesine karar vermesi halinde, bu tahliye işleminin şikayet yolu ile üçüncü kişi tarafından icra mahkemesinde ileri sürülmesi ve iptalinin istenmesi mümkündür. Bu durumda, icra mahkemesi, İİK'nun 276. maddesinin 3. fıkrasında yazılı usule göre, tarafları dinleyip icabına göre ya tahliyeyi emredecek ya da taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesine karar verecektir. Bu son halde davanın sonucuna göre hareket edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; şikayete konu ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2014/11644 Esas sayılı takip dosyasında; kiracı ... aleyhine kiralayan ... tarafından 15/10/2013 kira başlangıç tarihli kira kontratı ve ekindeki 01/04/2014 tarihli kiracının tahliye taahhütnamesini içeren belgeye dayalı olarak kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliye talepli örnek 14 ilamsız takip başlatıldığı, icra müdürlüğü tarafından 13/08/2014 tarihinde takibe konu taşınmazın tahliyesi için gidildiğinde, taşınmazda kira kontratında ismi geçen ve aleyhine takip başlatılan ...'nın değil de ... isminde 3.kişinin oturduğunun görülmesi üzerine, kendisine 15/08/2014 tarihine kadar taşınmazı boşaltması için süre verildiği, 3. kişinin icra müdürlüğünden tahliye talebinin reddini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce İİK'nun 276. maddesi gereğince dosyanın karar verilmek üzere 13. İcra Mahkemesine gönderildiği, ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/805 Esas-2014/1028 sayılı kararı ile İİK'nun 276/3. maddesi uyarınca 3. şahıs ...'ın taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, iş bu kararın 07/09/2015 tarihinde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/8896 E-19728 K. sayılı ilamıyla onandığı, davalının karar düzeltme talebinin 30/11/2015 tarihinde reddedildiği, 3. kişinin ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2014/797-798 sayılı dosyalarla şikayet yoluna giderek dava açıldığı, mahkemece her iki dosyanın birleştirilerek 19/11/2014 tarihinde şikayet eden Mehmet Yolarttıran'ın 3. kişi olması nedeniyle takipte taraf olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği ardından bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/1597 Esas -13187 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine icra müdürlüğünden İİK'nun 40. maddesi gereğince eski hale iade talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce taraflar arasındaki takibin kesinleştiği, 3. kişi olarak durdurma talep etme hakkı olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, öte yandan; ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/805 Esas-2014/1028 sayılı kararı ile İİK'nun 276/3. maddesi uyarınca 3. şahıs ...'ın taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, iş bu kararın 07/09/2015 tarihinde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/8896 E-19728 K. sayılı ilamıyla onandığı, davalının karar düzeltme talebinin 30/11/2015 tarihinde reddedilerek 3. şahıs ... hakkında tahliye kararının kesinleştiği görülmektedir.
İİK'nun 364/3. maddesinde icra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı hükme bağlanmıştır. Öte yandan, icra mahkemesi kararına yönelik karar düzeltme yoluna başvurulması, satış da dahil olmak üzere icra işlemlerinin yapılmasına engel teşkil etmez.
İİK'nun 40/2. maddesi gereğince; "Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtay'ca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur." Bu madde hükmü, ilamlı takiplerde uygulanabilen bir hüküm olup, uyuşmazlık konusu takip bakımından anılan maddenin uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu durumda, borçlunun tahliye işleminin durdurulması talebinin, icra müdürlüğünce şikayete konu 22.10.2015 ve 23/10/2015 tarihli kararları ile reddi yerindedir.
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

2989

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3589