YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 07.03.2019 tarihli ve 50-176 sayılı

Başlatan İçtihat, 04 Şubat 2021, 20:59:30

« önceki - sonraki »
avatar_İçtihat

5326 SAYILI KABAHATLER KANUNU
KARARLAR
-1
ÖZET: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 'İdarî para cezası' başlıklı 17/7. maddesi doğrultusunda
yeniden değerleme oranları da dikkate alındığında, sanığın olay tarihi itibarıyla 5326 sayılı
Kabahatler Kanunu’nun 36/1. maddesi uyarınca 88 TL idari para cezası ile cezalandırılması gerektiği,
ancak, anılan Kanun’un 20/2-c maddesinde üç yıl olarak belirlenen ve kabahatin işlendiği 27.10.2013
tarihinden itibaren başlayan soruşturma zamanaşımı süresinin, Yerel Mahkemenin karar tarihinden
sonra, 27.10.2016 tarihinde dolduğu anlaşılmaktadır.
...
Sanığın eyleminin 'gürültüye neden olma' kabahatini oluşturduğu sonucuna ulaşılmakla, anılan
kabahate ilişkin soruşturma zamanaşımının dolup dolmadığı,
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrası,
'Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idarî para
cezası verilir.' şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan Kanun’un 'İdari para cezası' başlıklı 17. maddesinin yedinci fıkrasında,
'İdarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden
değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir Türk Lirasının
küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idarî para cezaları açısından uygulanmaz.'
hükmüne yer verilmek suretiyle idari para cezalarının her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacağı
belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 'Soruşturma zamanaşımı' başlıklı 20. maddesi de,
'(1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına
karar verilemez.
(2) Soruşturma zamanaşımı süresi,
a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde beş,
b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde dört,
c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç,
yıldır.
...
(4) Zamanaşımı süresi, kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya neticenin gerçekleşmesiyle
işlemeye başlar...'biçiminde düzenlenmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 'İdarî para cezası' başlıklı 17. maddesinin yedinci fıkrasında,
maktu idari para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 04.01.1961 tarihli ve
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden
değerleme oranında artırılarak uygulanacağı ve yapılan hesaplamada bir Türk Lirasının küsurunun
dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.
Bu hüküm uyarınca 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen
idari para cezası miktarı da, 2006 yılı için %9,8, 2007 yılı için %7,8, 2008 yılı için %7,2, 2009 yılı için %12,
2010 yılı için %2,2, 2011 yılı için %7,7, 2012 yılı için 10,26 ve 2013 yılı için 7,80 olarak öngörülen yeniden
değerleme oranları dikkate alınmak suretiyle hesaplanmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde,
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 'İdarî para cezası' başlıklı 17. maddesinin yedinci fıkrası
doğrultusunda yeniden değerleme oranları da dikkate alındığında, sanığın olay tarihi itibarıyla 5326 sayılı
Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrası uyarınca 88 TL idari para cezası ile cezalandırılması
gerektiği, ancak, anılan Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde üç yıl olarak belirlenen
ve kabahatin işlendiği 27.10.2013 tarihinden itibaren başlayan soruşturma zamanaşımı süresinin, Yerel
Mahkemenin karar tarihinden sonra, 27.10.2016 tarihinde dolduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün, sanığın
eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen 'gürültüye
neden olma' kabahatini oluşturduğu gözetilmeden genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına, ancak, sanığın eylemine ilişkin
olarak Kabahatler Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde düzenlenen soruşturma
zamanaşımının, Ceza Genel Kurulu inceleme tarihinden önce gerçekleştiği anlaşıldığından ve yeniden
yargılama gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK’un 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince
karar tarihi itibarı ile uygulanması gereken 322 maddesi ile Kabahatler Kanunu’nun 24. maddesinin
verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu’nun 20/1.
maddesi uyarınca sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.
   YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 07.03.2019 tarihli ve 50-176 sayılı
Mesele yorum yapmakta değil, Mesele o yorumu gerekçelendirmekte. ÖKC (Özgür KOCA)

Benzer Konular (10)