Tereke Tasfiye Biçiminin Belirlenmesi Basit ve Adi Usulde Tasfiye İşlemleri

Başlatan Özgür KOCA, 17 Nisan 2022, 10:57:35

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Tasfiye memuru kararın kendisine tebliğinden itibaren en geç iki ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar vermek zorundadır. (İİK'nın md. 208/2)

Tasfiye memuru defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılırsa basit tasfiye usulü tatbik olunur. (İİK'nın md. 218/1)

Miras bırakana ait malların değeri tasfiye giderlerini karşıladığı saptanması halinde tasfiye memuru tasfiyenin adi usulde yürütülmesine karar verir. Tasfiyenin adi usulde yürütülmesine karar verilmesi halinde bu kararı İcra İflas Kanununun 166. maddesinde belirtilen usulle on gün içinde ilan eder.

Tasfiyeyi yürütecek tasfiye memurunun sulh hukuk mahkemesince atanması sebe␂biyle ayrıca alacaklılar toplanması ile iflas masası oluşturulması mahkemece tasfiyeyi yürütmek üzere belirlenen organın dışında olacağı, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesini gerçek iflas işlemi gibi düşünülmemesi, burada İİK'nın iflas hükümlerinin tereke tasfiyesine uygun olanlarını uygulanmasının iş ve işlemlerin daha hızlı kontrol edilebilir ve daha az masrafla yürütülmesini sağlayacaktır. Bu itibarla terekenin tasfiyesi işleminin  istisnai durumlar dışında basit usulde yürütülmesinin, istisnai durumlarda adi usulde yürütülmesine karar verilse dahi birinci ve ikinci alacaklılar toplanması yapılmaksızın prosedürün tasfiye memuru tarafından resen yürütülmesi uygun olacaktır. Bu kapsamda terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin İİK'nın 166. maddesi kapsamında ilanında tasfiye şeklinin basit usulde yürütüleceğinin de ilan edilmesi gerek usul ekonomisi, gerekse işlemlerin hızlandırılmasına katkı sağlayacaktır.

Her ne kadar İİK'nın 166. maddesinde ilanın ticaret sicil gazetesi ile tiraji 50 bin üze␂rindeki yurt düzeyindeki dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ve iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ilan edileceği bildirilmiş ise de miras bırakanın her zaman tacir olmayacağı ve muamele merkezinin bulunmayacağı göz önün␂de bulundurulduğunda ticaret sicil gazetesinde ve miras bırakanın muamele merkezi olmadığı için (sicile kayıtlı olduğu merkez bulunmadığı ve sicile kayıtlı olmadığı için) mahalli gazete ile yani muamele merkezinin bulunduğu yerdeki gazete ile ilan edilmesinin her hangi bir hukuki menfaat sağlamayacağı gibi ayrıca külfet ve iş kaybı sebebiyet vereceğinden ticaret sicil gazetesi ve mahalli gazete ile ilanın yapılması gerekmemekte␂dir. Ancak tirajı 50 bin üzeri yurt düzeyindeki dağıtım yapılan gazetelerden birinde ilan edilmesi yeterli olacaktır.


Basit Tasfiyeye Karar Verilmesi Durumunda
Tasfiye memuru, alacaklıları yirmi günden az ve iki aydan çok olmamak üzere tayin edi␂lecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeğe ilanla davet eder. Bu müddet içinde alacaklılardan biri masrafları peşin vermek suretiyle tasfiyenin adi şekilde yapıl␂masını isteyebilir. (İİK'nın md. 218/2)
 
İİK Yönetmeliğinin 57. maddesinde basit tasfiyede alacaklıları davet ilanı içeriği dü␂zenlenmiş olup, bu ilanda; dosya numarası, müflisin (miras bırakanın) adı, soyadı, yer␂leşim yerindeki adresi (miras bırakanın son yerleşim yeri) ve İcra ve İflâs Kanununun 218'inci maddesi gereğince yirmi günden az ve iki aydan çok olmamak üzere belirtilecek bir süre içinde, alacaklıların alacaklarını ve iddialarını tasfiye masasına bildirmeleri ge␂rektiği, keza bu süre içinde alacaklılardan birinin giderleri peşin vermek suretiyle adî tas␂fiye istemediği takdirde basit tasfiye yapılacağı ihtarı yazılır.

Reddedilen bir mirasın tasfiyesi lazım geldikçe miras hükümleri mucibince evvelce alacaklılar davet edilmiş ise yukarıdaki maddeye göre kayıt müddeti on güne indirilir.

Evvelce alacaklarını kayıt ettirenler için yeniden müracaata lüzum yoktur. (İİK'nın md. 220) ( alacaklılar olağan usul ile yapılan tasfiyede TMK'nın 621. maddesi uyarınca alacak kaydı yaptırmış ve bu da tutulan resmi deftere alacak kaydı olarak girmişse mahkemece TMK'nın 627. maddesi uyarınca defteri incelemek üzere süre tanınır ve bu süre içerisinde mirasçılar mirası reddettiğini beyan ederler ise yukarda belirtilen 10 günlük süre bu şartlarda uygulanır.

(Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesinde normal bir iflas prosedüründen farklı olarak tasfiye memurlarının hem iflas idaresi hem de iflas dairesinin görevini üstlendiği, duruma göre tasfiye dairesi, duruma göre ise tasfiye idaresi rolü ile görev yaptığı, bu nedenle de alacaklılar toplantısının yapılmasının gerekmediği ileri sürülmüştür. Karşı görüş olarak; İİK'nın 180. maddesi tasfiyede 8. bap hükümlerine (İİK'nın 208-256. maddeler arası) göre işlem yapılacağı açıkça düzenlediği için burada tasfiye idaresinin iflas hükümlerine paralel olarak alacaklılardan oluşması gerektiği, bu nedenle adi tasfiyede ilk ve ikinci
alacaklılar toplantısının yapılması gerektiği savunulmaktadır.)

Adi Tasfiyeye Karar Verilmesi Durumunda
TMK'nın 612. maddesi; "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir" hükmünü, bu mad␂denin atıfta bulunduğu TMK'nın 636 maddesi "mevcudun borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır. " hükmünü, 10/08/2003 tarih ve 25195 sayılı resmi gazetede yayımlanan TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 52. Maddesi; "resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanaati ile olan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye icra ve iflas kanununun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır hükmünü içermektedir.
 
Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde, "iflas dairesi" yerine "tasfiye memuru" ve "ticaret mahkemesi" yerine "sulh hukuk mahkemesi" geçmektedir. Tasfiye memuru␂nun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek, kayıt kabul ve kayıt terkin davaları ile tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk mahkemesine aittir.

Adi tasfiyeye karar verilmesi veya alacaklardan birisinin talep edilerek masraf karşılanması yolu ile adi tasfiyeye karar verilmesi durumunda; İİK'nın 219 maddesi kapsamında ilan yapılır, İİK'nın 219/5 maddesi gereğince her ne kadar toplanma gününün belirlenmesi hükmü getirilmiş ise de yukarıda değinildiği üzere terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde İİK'nın iflas hükümlerinin tamamının uygulanamayacağı, birinci ve ikinci alacaklılar toplanmasının yapılması ve masanın teşkili halinde sulh hukuk mahkemesinin tereke tasfiye memuru ataması kararına aykırılık teşkil edeceği, tasfiye işlemlerinin tereke tasfiye memuru tarafından hem iflas masasını temsilen hem de iflas idaresini temsilen hareket ederek iş ve işlemleri yapması gerektiğinden birinci ve ikinci alacaklılar toplanması yapılmaksızın tasfiye işlemlerinin adi tasfiye kararında da tasfiye memuru tarafından resen yürütülmesi gerekmektedir.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (5)