Bonoda İsim Hatası Önemli Değil...

Başlatan Özgür KOCA, 23 Mart 2014, 21:52:23

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:2003/3050
K:2003/7229
T:03.04.2003

6762 s. Yasa m. 585,689,690

Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp
düşünüldü:

KARAR : Bonoda sorumluluğu tespit eden borçlunun imzasıdır. Hüviyet kısmında bonoyu tanzim edenin adının yanlış yazılması veya yazılmamış olması bu sonucu değiştirmez. Öte yandan bir senedin bono vasfını kazanabilmesi için TTK.nun 688/4. maddesi gereğince ödem yeri unsurunu da taşıması gerekir. Ne var ki bonoda ödeme yeri gösterilmemiş ise de, senedin tanzim edildiği yer ödeme yeri olara kabul edilir. ( TTK.689/3 ) Bir senette ödeme yeri, tanzim yeri ve nede bonoyu tanzim edenin ismi yanında bir yer işaret olunmamış ise, böyle bir senedin bono vasfı yoktur. Nitekim TTK.nun 689/3 maddesinde acıklandığı üzere "sarahat bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yer ödeme yeri ve aynı zamanda tanzim edenin
ikametgahı sayılır" ve aynı maddenin 4.fıkrasında ise "tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır" hükmünu tasımaktadır.
Somut olayın ozelligi itibarıyle incelenmesi gereken bir başka konuda TTK.nun 585. maddesidir. TTK.nun 690. maddesi, 585. maddesine atıf yapmadığından bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez.
Yukarıdan beri acıklanan nedenlerle kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe konu senedin incelenmesinde; TTK.nun 688/4. maddesinde öngörülen bonoda odeme emri yeri bulunmadıgı gibi senet aynı kanunun 689/3-4. maddesinde belirtilen unsurları da taşımamaktadır. Pul üzerinde lehtar ıle aynı unvanı tasıyan Assan Gıda San. Tic. A.Ş. yazılması ile iktifa edilmesi senede bono niteliği kazandırmayacağı gibi TTK.nun 690.maddesi, 585 maddesine atıfta olmadığından lehtar ile keşideci sıfatı da birleştiğinden bu belge ile kambiyo senetlerine özgü yol ile icra takibi yapılamaz.

O halde merciice takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA ), 03.04.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)