İHALENİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDEN SONRA DOSYA BORCUNUN ÖDENMESİ İHALENİN FESHİNİ GEREKTİRMEZ

Başlatan Özgür KOCA, 29 Ocak 2024, 22:03:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/549
Karar No      : 2023/1431



İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 23.11.2022
SAYISI                                 : 2022/610 E., 2022/2758 K.

Taraflar arasındaki dört adet taşınmaz ihalesinin feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddi ile ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Semiha Uyar tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 01.02.2021 tarihinde İcra Müdürlüğüne talep açılarak dosya alacağının kapak hesabının istenildiğini, kapak hesabı borç miktarının 1.044.278,40 TL tebliğ üzerine derhal paranın yatırılması için bankaya talimat verildiğini, Halk bankası tarafından paranın dosyaya aktarıldığını, paranın dosyaya girdiği görülmeden önce ihale saatinin başladığını ve ihalenin yapıldığını, ihale sırasında parayı yatırdıklarını belirtmelerine, dekontu da göstermelerine rağmen ihaleye devam olunduğunu, alacaklının kötü niyetli ve kasıtlı olarak alacağının tamamı tüm ferileriyle ödendiği halde müvekkilini zarar verme kastıyla hareket ettiğini belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dosya borcunun ihaleden sonra ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihale saatinden sonra dosya borcunun ödenmesinin ihalenin feshi sebebi olmadığı, ileri sürülen ihalenin feshi sebeplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede de feshi gerektiren bir olguya rastlanılmadığı gerekçesi ile davanın reddi ve davacılar aleyhine %10 para cezasına karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekilince, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla ve menfi tespit davası sonucunun beklenmesi gerektiği iddiası ile kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazların satış ilanı, davacılar vekiline 10.11.2020 tarihinde elektronik ortamda ve usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği davacı tarafça en geç bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içeresinde satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayette bulunulmadıkça sonradan bu hususlar ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceği, şikayete konu ihalelerin gerçekleştirilmesinden sonra dosya borcunun ödenmesinin ihalenin feshini gerektirmeyeceği, davacı tarafça açıldığı belirtilen menfi tespit davasının sonucu iş bu şikayet niteliğindeki dava için bekletici mesele yapılamayacağı, davacı tarafça ileri sürülen sair hususlar da sınırlı inceleme yetkisine sahip İcra Hukuk Mahkemesinde tartışma konusu yapılamayacağı gerekçesi ile davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekilince; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 1823 ada 28 ve 29 parsel ile 1825 ada 54 ve 70 parsel sayılı taşınmazların 02.02.2021 tarihli ihalesinin feshi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İcra İflas Kanunu'nun 134 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, şikayetçinin ihalenin feshi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3- Şikayetçiler aleyhine taktir edilen para cezasına ilişkin re' sen yapılan değerlendirmede;

İİK'nın ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 27.maddesi ile eklenen fıkra ile;

"İhalenin feshi talebi üzerine İcra Mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir.

Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi;

1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle,

2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle,

3. İşin esasına girerek,

talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder." hükmü getirilmiştir.

Düzenlemenin gerekçesi, ihalenin feshi talebi yukarıdaki sebeplerle reddedilen davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre para cezasının taktir edilebilmesini sağlamaktır.

Mahkeme, para cezasına hükmedecekse oranını davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre ölçülü şekilde belirlemelidir.

Para cezasının oranı, hem istinaf aşamasında, hemde temyiz aşamasında re'sen değerlendirilir.

Para cezasının oranına ilişkin değişikliğin, ne zaman, ne şekilde uygulanacağına ilişkin olarak İİK'nın 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 33. maddesi ile eklenen GEÇİCİ MADDE 18/4. maddesi;" 134 üncü maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte İlk Derece Mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Ancak, ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanır. Temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında bulunan dosyalar bakımından para cezasının oranına ilişkin olarak yapılan değişiklik tek başına bozma nedeni yapılamaz. Yargıtay değişikliği uygulamak suretiyle hükmü düzeltebilir." hükmünü içermektedir.

Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak ihalenin feshi talebinin esastan reddi nedeni ile şikayetçi aleyhine hükmedilen para cezasının oranı değerlendirildiğinde;

Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13.maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacaktır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

Davacılar vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının para cezasına ilişkin 2 nolu bendinde yer alan "%10'u oranında" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "%5'i oranında " ibaresinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2 ve 7343 sayılı Yasa'nın 33. maddesi ile eklenen GEÇİCİ MADDE 18/4. maddelerinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)