ADLİ YARDIM NEDİR NASIL YARARLANABİLİRSİNİZ.

Başlatan Özgür KOCA, 03 Eylül 2020, 15:03:57

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
ADLİ YARDIM REHBERİ


Adli Yardım kurumu, CMK avukatlığı gibi, mesleğe özellikle yeni başlayan avukatlar için maddi destek imkanı sunmaktadır.

Adli yardım sisteminde gönüllü avukat olarak yer almak için bir takım yasal prosedürlerin tamamlanması gerekmektedir.

Adli yardım sisteminde gönüllü avukat olarak görev yapabilmek için öncelikle avukatın, bağlı bulunduğu baronun Adli Yardım Bürosuna bizzat giderek, matbu başvuru formlarını doldurup baroya teslim edilmesi gereklidir.

Bu formda, gönüllü avukatın, çalışmak istediği alanlar sınıflandırılmış olup, avukatlara, sadece bu seçtiği alanlarla ilgili görevlendirme yapılmaktadır. Bir veya birden fazla alanda görev almak ise isteğe bağlıdır. Bununla birlikte adli yardım bürosu tarafından yapılan görevlendirmelerin çoğunluğu aile hukuku bölümü oluşturmaktadır. Bu nedenle listeye dâhil olurken doldurulan matbu formlarda aile hukuku bölümünün işaretlenmesi, atama sırasının daha sık gelmesini sağlayacaktır. Avukatların, yeteri kadar donanıma sahip olmadığı alanlarda seçim yapmaması, adli yardım talep edenlerin hak mahrumiyetine yol açmamak ve daha sağlıklı bir yardım yapma açısından önem arz etmektedir.

Adli yardım başvuru formu teslim edildikten sonra , gönüllü avukat, sisteme taban puan ile kayıt edilmektedir. Adli yardım taleplerine dair atamalarda en düşük taban puandan başlayacak şekilde görevlendirmeler yapılmakta olup, görevlendirme yazıları avukatlara tebliğ edilmektedir. Bu prosedür, ivedi atamalar dışında kalan olağan atamalara ilişkindir. İvedi görevlendirmeler, Adli Yardım Bürosunda hafta içinde 09.00-17.30 saatleri içinde nöbet sistemiyle çalışan Kurul üyesi avukatlar tarafından sistemde kayıtlı avukatlar tarafından aranma suretiyle gerçekleşir ve görevlendirmenin kabulü ile talepçi derhal gönüllü avukatın ofisine yönlendirilir.

İvedi atamalarda, avukata telefonla bildirim yapıldığı tarih itibariyle avukatın görev sorumluluğu bulunmaktadır. İvedi atamalara ilişkin görevlendirme yazısı bilahare düzenlenerek görevlendirilen avukata tebliğ edilir.

Sonuç olarak; gönüllü avukat Adli Yardım Çalışma Yönergesine göre ivedi atamalarda 2 gün içinde, olağan atamalarda ise 7 gün içinde göreve başlamak zorunda olup, bu çalışmasını gerekli belgeleriyle Kurula ileterek ücret talebinde bulunmalıdır.

Adli yardımdan yararlanmak isteyen -istek sahibi- ile gönüllü avukat arasındaki görüşme avukatın bürosunda sağlanmalıdır. İstek sahibine, Adli yardım bürosuna yaptığı başvuru sırasında, olağan atamalarda, başvurusunun sonucunun yazılı olarak adresine bildirileceği, isteğin kabulüne dair yazının eline ulaşmasından itibaren 15 gün içerisinde avukatıyla görüşmek zorunda olduğu ihtar edilmektedir. Gönüllü avukatların görevlendirme yazılarını tebellüğ ettiklerinde, bu yazıda bilgileri verilen istek sahiplerini telefonla arayarak irtibat sağlamaları hem süreci kısaltacak, hem de işin sürüncemede kalmasını engelleyecektir.


Atama yazıları ivedi atamalar haricinde talepçilere posta yoluyla bildirilmektedir. Tebligatı alan talepçinin ise 15 gün içerisinde atanan avukatla irtibata geçmesi esastır. Bu nedenle görevlendirme sonrası talepçinin gelmemesi sebebiyle görev iadesi halinde, öncelikle talepçiye yapılan tebligat tarihi ve 15 günlük yasal süre bürodan öğrenilerek dilekçe verilmesi gerekmektedir. Talepçi 15 günlük süre içinde gönüllü avukatla hiç irtibata geçmemiş ise bir dilekçe ile Kurula başvurarak görevlendirmenin iade edilmesi gereklidir. Bu şekilde sistemde gönüllü avukatın eski puanına iade yapılır ve avukata en kısa zamanda yeni bir görevlendirme gerçekleştirilir.

Avukatın, yukarıda belirtilen süreler içinde işe başlama zorunluluğu -ki; bu süre ivedi atamalarda 2 gün, olağan atamalarda ise 7 gündür- talepçinin vekaletname ibrazı ile başlamaktadır. Talepçinin gönüllü avukatın bürosuna giderek görüşme yapması ancak vekaletnameyi ibraz etmemesi halinde talepçinin 15 günlük süre hakkı gözetilerek görevlendirme iade edilmelidir. Bu durumda görevlendirme geri alınacak ve yeni bir görevlendirme yapılacaktır.

Adli yardım talep eden kişinin Adli Yardım Bürosuna bizzat başvurusu asıldır. Bunun istisnası ise diğer barolar tarafından iletilen başvurulardır.

Gönüllü avukatın, talep sahibi ile bürosunda yaptığı görüşmeyi ayrıntılarıyla tutanak altına almak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu tutanak görevlendirme yazısı ekinde avukata tebliğ olmaktadır. Talepçinin isteklerini ayrıntılı bir şekilde tutanağa kaydettikten sonra imzasını almak ve avukatın ücret talebini ekinde Adli Yardım Merkezine sunması gerekmektedir Görüşme tutanağının sunulmaması halinde işe ilişkin diğer belgeleri sunmasına rağmen ücreti ödenemeyecektir. Talep sahibi ile görüşerek tutanağı tanzim ettikten sonra, vekaletnameye esas bilgilerin kendisine verilerek vekaletnamenin avukata ibrazı istemelidir.. Vekaletname masrafları ve yargılama giderleri kural olarak talepçiye ait olup, istisnaları aşağıda açıklanmaktadır.

Görüşmeye gelen talepçilerin büyük bir kısmının vekaletname masrafını dahi karşılayamayacak durumdadırlar. İvedi atamalarda talebi alan kurul üyesi tarafından bu durum değerlendirilmekte ve gerekli görülmesi halinde vekaletname masrafı Adli Yardım fonundan karşılanması kararı alınarak atama gerçekleştirilmektedir. Rutin atamalarda bu durumu tespit edildiğindee ise, bir dilekçeyle Adli yardıma talepte bulunulması halinde vekaletname noter masrafının Adli Yardım Fonun karşılanmasına karar verilir. Vekaletname masrafının avukatça karşılanması ve Noter Masraf makbuzunun avukat adına düzenlenmesi halinde sarf edilen bu gider derhal Kurul kararı ile ödenir.


Yargılama giderlerini ödeyemeyecek durumda olan talepçiler ile ilgili olarak yapılacak 2 ayrı işlem vardır. Öncelikle dava konusuna göre ilgili mahkemesinden açılacak dava ile birlikte adli müzaharet talebinde bulunulmalıdır. Bu durumda Tevzi Bürosu tarafından peşin harç alınmamaktadır. Bu halde talepçi peşin harç dışındaki dava açılış masraflarını dahi karşılayamıyor ise, bu giderler(Baro pulu hariç) talep halinde Adli Yardım Fonundan karşılanabilmektedir. Talebin kabulü halinde artık talepçinin yargılama giderleri Hazine ödeneğinden karşılanacaktır. Adli müzaheret talebinin reddi halinde ise, Adli yardım bürosuna ret karar örneği eklenmiş bir dilekçeyle yapılacak başvuru sonrası, yargılama giderinin Adli yardım Fonundan karşılanması talep edilmelidir. Bu başvuru Kurul tarafından Baro Yönetim Kuruluna iletilmekte ve istek hakkında Yönetim Kurulu karar vermektedir. Kabul kararı verildiğinde avukat tarafından talepçinin yargılama giderlerinin dökümünün ayrıntılarıyla belirtilmesi ve belgelenmesi halinde ödeme yapılmaktadır.

Dava sonucuna göre adli yardım fonundan karşılanan yargılama giderlerinde gönüllü avukatların üzerine düşen bir yükümlülük vardır.

Yargılama giderlerinin adli yardım fonundan karşılanmasına karar verilen dosyalarda, davanın talepçi lehine sonuçlanması halinde yapılan giderler karşı taraftan icra takibi aracılığıyla geri alınacağından , tahsil edilen yargılama giderlerinin tekrar fona iade edilmesi gerekmektedir.

Gönüllü avukatlara tebliğ edilen görevlendirme yazılarındaki konuyla bağlılık esastır. Talepçilerin atama konusundan başka ve farklı taleplerinin olması halinde, beyanlarının alınarak yeni dava konusu için Adli Yardım Bürosuna ek yetki talebinde bulunmak gerekmektedir.Ek yetki alınmadan işlem yapılması hali Adli Yardım Çalışma Yönergesi gereği sistemden geçici çıkarma yaptırımına tabidir. Ancak yetki talebinde bulunmanın süreli işlerde hak kaybına neden olması, atama konusuyla bağlı olan ve hukuki yararı olan başka bir işlem yapılmasının gerekmesi hallerinde ise, ek yetki alınmadan yapılan işlemlerin büroya bildirilmesi halinde ise yapılan işlemler kabul edilmekte ve ücretleri ödenmektedir. Ancak bunun kabulü ancak aksi halde hak kaybına neden olacak işlemlerle sınırlıdır.

Bazı boşanma davalarında talepçiler tarafından büroya bildirilmeyen, gizli tutulan ancak yargılama sırasında görevlendirilen avukat tarafından tespit edilen çocuk istismarı konuları ortaya çıkmaktadır. Bu durumun adli yardım bürosuna bildirilmesi halinde, istismara uğrayan çocuğun korunması için aynı zamanda Bağlı olunan baronun Çocuk Hakları Kurulunda görev yapan avukatlar arasından küçüğe avukat atanabileceği unutulmamalıdır.

Bazı mahkeme kararlarının veya icra talimatlarının infazının şehir dışında olması gerekeceğinden, yetki yönünden uygulanması sıkıntı doğurabilmektedir. Bu hususun büroya bildirilmesi halinde infazı gerçekleştirecek yerlerin yargı çevresi içinde bulunan baroların adli yardım bürolarına dosyaları gönderme imkânı bulunmaktadır.

Mahkemelerce verilen görevsizlik kararında atanan avukatın şahsi kusurunun bulunup bulunmadığı konusunda ikili bir ayrıma göre ücret ödenmektedir. Atanan avukat yargılama sınırını gözetmeden veya yasayla düzenlenmiş görevli mahkemeleri dikkate almadan dava açmış ve sonunda görevsizlik kararı verilmişse, görevli mahkemede ayrı bir ücret ödenmeyeceği gibi, asıl görevli olan mahkeme vekalet ücreti ödenecektir.
Derdest dosyalar için yapılan atamalarda, davaların talepçiler tarafından açılmış olması dikkate alındığında, bu dosyalar hakkında verilen görevsizlik kararlarında, görevsiz ile görevli mahkeme arasında ücret farkının oluşması halinde bu fark ödenmektedir.

Görevlendirilen dosyalarda mahkemelerce yetkisizlik kararı verilmesi halinde ise, durumun derhal adli yardıma bildirilmesi halinde, yetkili mahkemenin bulunduğu yer barosu adli yardım bürosuna dosya gönderilecektir. Atanan avukatın görevi ise yetkili yere gönderme talebini ve yetkili yer mahkemesinden gelen duruşma günü tebligatını dosyaya sunması sonrası sona erecektir.

Hukuki ve cezai sorumluluğu gerektirebilecek feragat, temyiz, kabul vb. işlemlerde talepçinin açık yazılı beyanının alınması gerekmekte ve bu beyan örneğinin adli yardım bürosuna sunulmasıyla dosya görevlendirmesinin sona ereceğini unutmamalıdır.

Nafaka ödeme yükümlülüğünü ihlalden dolayı yapılacak şikayet, çocuk teslimi gibi tekrarlayarak yapılması muhtemel hukuksal iş ve işlemlerde, ilk yapılan işe dair ücret ödenir. Devam eden iş ve işlemlere dair ayrıca ücret ödenmez. Ancak, özen yükümlülüğü kapsamında gerekli işlemlerin yapılması avukatın yükümlülüğüdür.


Mahkemelerce takdir olunan vekalet ücreti konusunda ise, bu ücretler HMK ve Avukatlık Kanunu gereği atanan avukata ait olacaktır. İlamın icrası sadece avukatlık ücretine ve yargılama giderine ilişkinse ayrıca ek yetki almaya gerek olmaksızın avukat tarafından icrai işlemde bulunulabilecektir. Salt vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin ilamların icrası için ek yetki verilmeyecek ve ayrıca ücret ödenmeyecektir. Ancak yapılan işlemlerin akıbeti ve sonucu dilekçe ile Adli Yardım Kuruluna bildirilmelidir.


5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre; mağdur/ müdahili de kapsar şekilde ceza hukukuna ilişkin avukat görevlendirmeleri CMK Servisi tarafından yapılmaktadır. Ancak CMK Servisi tarafından yapılan bu atama soruşturma ve kovuşturma aşamaları ile sınırlıdır. Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunma isteği ve dosyanın karara bağlanması sonrasında kanun yollarına başvuru için hukuki yardım talep edildiğinde CMK Servisi atama yapmamaktadır. Anayasamız ile güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğü çerçevesinde soruşturma öncesi ve hüküm verilmesinden sonra yapılacak işlemler ile ilgili avukat istekleri Adli Yardım Bürosu tarafından karşılanmaktadır. Adli Yardım Bürosu tarafından suç duyurusu konusunda görevlendirilen avukat, soruşturma aşamasının sonuçlanmasına kadar işi takip edebilecektir. Kamu davası açıldığı takdirde durumu bir dilekçe ile Adli Yardım Kuruluna bildirmek zorunluluğu bulunup, bu suretle görevlendirmesine Kurul kararı ile son verilecek ve başvurucu CMK Servisine yönlendirilecektir. Aynı durum ceza dosyasında kanun yolu aşamasında yapılan görevlendirilmeler içinde geçerli olup, Yargıtay incelemesi sonucunda dosyanın bozulması ve Mahkemesinde kovuşturmaya devam edilmesi halinde atanan avukat görevi iade edecek ve başvurucu CMK Servisine yönlendirilecektir. Bunun yanısıra nafaka yükümlülüğünü ihlal, taahhüdü ihlal gibi icra ceza hakimliğinin görev alanına giren icra hukukunu ilgilendiren suçlarda gerek sanığın gerekse müştekilerin adli yardım talepleri kabul edilmektedir.





ADLİ YARDIM MÜESSESESİ,YENİ HMK'DA DAĞA SADE BİR DİL KULLANILARAK DÜZENLENMİŞTİR İLGİLİ MADDELER AŞAĞIDADIR.



Adli yardımdan yararlanacak kişiler

MADDE 334
- (1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.

(2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler.

(3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.


Adli yardımın kapsamı

MADDE 335
- (1) Adli yardım kararı, ilgiliye, aşağıdaki hususları sağlar:

a) Yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet.

b) Yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet.

c) Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak ödenmesi.

ç) Davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini.

(2) Mahkeme, talepte bulunanın, yukarıdaki bentlerde düzenlenen hususlardan bir kısmından yararlanmasına da karar verebilir.

(3) Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.


Adli yardım talebi

MADDE 336
- (1) Adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenir.

(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.

(3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır.

(4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.


Adli yardım talebinin incelenmesi

MADDE 337
- (1) Mahkeme, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebilir.

(2) Adli yardım talebinin kabul veya reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Ancak, adli yardım talebi reddedilirse, sonradan gerçekleşen bir sebebe dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir.

(3) Adli yardım, daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamaz.


Adli yardım kararının kaldırılması

MADDE 338
- (1) Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında kasten veya ağır kusuru sonucu yanlış bilgi verdiği ortaya çıkar veya sonradan mali durumunun yeteri derecede iyileştiği anlaşılırsa adli yardım kararı kaldırılır.


Adli yardımla ertelenen yargılama giderlerinin tahsili

MADDE 339 - (1) Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur. Adli yardımdan yararlanan kişinin haksız çıkması halinde, uygun görülürse yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler halinde ödenmesine karar verilebilir.


Adli yardım kararıyla atanan avukatın ücretinin ödenmesi

MADDE 340 - (1) Adli yardımdan yararlanan kişi için mahkemenin talebi üzerine baro tarafından görevlendirilen avukatın ücreti, yargılama gideri olarak Hazineden ödenir.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı