Ticari Plakanın Satış Bedelinin Paylaştırılmasında Taşıma İzni Veren Kurum Kayıtları Esas Alınır.

Başlatan Özgür KOCA, 18 Ocak 2016, 14:38:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
23. Hukuk Dairesi         2013/5469 E.  ,  2013/7172 K.



SIRA CETVELİNDE SIRAYA VE ALACAĞIN ESASINA İTİRAZ
KIYMET TAKDİRİ

SATIŞ İSTEMİ GİDER AVANSI

İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 142
İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 114
İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 115
İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 106
İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 110


"İçtihat Metni"
Şikayetçiler vekili, müvekkillerinin ilama dayalı alacağının tahsili için borçlu A.. K..'ye ait araca haciz konulduğunu, şikayet olunan şirketin bu dosyadaki alacağını R... K...'dan temlik aldığını, sıra cetvelinde müvekkillerine ait alacağın, şikayet olunan şirketin haczinden sonra gösterildiğini, şikayet olunanın haczinin düştüğünü ve ayrıca alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.

Şikayet olunan şirket vekili, şikayetin reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan şirketin alacaklı olduğu icra dosyasında 03.11.2010 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiği, aracın kaydına 24.11.2010 tarihinde haciz konulduğu, servis plakası üzerine de Büyükşehir Belediyesi'ne yazılan müzekkere ile 02.12.2010 tarihinde haciz konulduğu, 28.06.2011 tarihinde satış talebi ile birlikte 100,00 TL masraf yatırıldığı, 03.01.2012 tarihinde yeniden 100,00 TL avans yatırılıp, satış talep edildiği, 25.01.2012 tarihinde de 1.000,00 TL avans alındığı, 02.08.2012 tarihinde alacaklının satıştan vazgeçtiği, 08.11.2012 tarihinde satış talebi yapıldığı, 29.11.2012 tarihinde aracın satışının yapıldığı, şikayetçilerin alacaklı olduğu icra dosyasında ise 17.11.2006 tarihinde açılan dava üzerine alınan ilama dayanılarak, 18.02.2009 tarihinde takibe girişildiği, dava konusu aynı aracın kaydına 23.03.2009 tarihinde haciz şerhi konulduğu, 14.05.2010 tarihinde aracın yakalandığı, 21.05.2010 tarihinde fiili haciz ve kıymet takdiri yapıldığı, 24.02.2012 tarihinde haciz şerhinin Belediye'ye servis plakası üzerine yazılan müzekkere ile konulduğu, 07.08.2012 tarihinde avans yatırılıp satış istendiği, İİK'nın 100. maddesine göre ilk haciz ilamsız takibe dayanıyor ise buna ilişkin takip talebinden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama dayalı ikinci takibin ilk hacze aynı derecede iştirak edebileceği, somut olayda şikayetçinin takip dayanağı ilama konu davanın 17.11.2006 tarihinde açıldığından İİK'nın 100. maddesi gereğince ilk hacze iştirakinin mümkün olduğu, 24.02.2012 tarihinde "S plaka" üzerine haciz konulup, 07.08.2012 tarihinde avans yatırılarak, satış istenmesi nedeniyle satışın yapıldığı 29.11.2012 tarihinde şikayetçinin haczinin düşmediği, satış sonunda elde edilen bedelin garameten paylaştırılması gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulü ile 11.01.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

Kararı, şikayet olunan şirket vekili temyiz etmiştir.

İtiraz, sıra cetvelinde sıraya ve alacağın esasına ilişkindir.

Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da hem sıraya hem alacağın esasına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK m. 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK m. 142/son) ileri sürülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde mahkemece kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığına ve miktarına yönelik itirazın incelenmesi gerekir.

Somut olayda, şikayetçi tarafça şikayet olunanın haczinin düştüğü ileri sürülerek, sıraya; şikayet olunana temlik edilen alacağın muvazaalı olduğu iddia edilerek, alacağın esasına yönelik olarak sıra cetveline itiraz edilmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine göre mahkemece, 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle itirazın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, sadece sıraya ilişkin şikayet incelenerek, yazılı şekilde sonuca ulaşılması doğru olmamış ise de, şikayetçi kararı temyiz etmeyerek, sadece sıraya ilişkin karar verilmesini benimsediğinden, göreve ilişkin bozma yapılmamıştır.

Öte yandan, İİK'nın 106. ve 110. maddelerine göre taşınır haczini izleyen bir ve taşınmaz haczini izleyen iki yıl içerisinde satış istenmezse o mal üzerindeki haciz düşer. Taşınmaza kıymet takdirine dair istem ve muameleler satışa hazırlık niteliğinde olup, açıkça satış istemi ve bu istemin ifası için gerekli gider avansı ödenmedikçe İİK'nın 106. maddesindeki süre kesilmez. "Satışa esas olmak üzere" ibaresiyle başlayan kıymet takdiri talebi ve bu kıymet takdiri için masraf yatırılması satış talebi ve bunun için yatırılmış bir avans olarak kabul edilemez.

Somut olayda, paylaşıma konu para, araç satışından değil "plaka" daha doğru bir deyişle, taşıma hattı satışından elde edilmiştir. Bu nedenle araç takyidatına değil, İcra Müdürlükleri'nce yazılan haciz yazıları üzerine taşıma izni veren kurum kayıtlarına bakılarak, haciz tarihlerinin belirlenmesi gerekecektir. Şikayet olunanca, hat üzerine 24.11.2010 tarihinde konulan haciz sonrasında 28.06.2011 tarihinde kıymet takdiri istenerek, 100,00 TL avans yatırılmıştır. Bu avansa ilişkin makbuzda paranın satış ve kıymet takdiri için olduğu yazılı ise de açıkça satış talebinde bulunulmadığından geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemez. Anılan haciz sonrasında da bir yıllık sürede şikayet olunanca usulüne uygun olarak yapılan bir satış talebine rastlanmamıştır. Buna göre, mahkemece, şikayet olunanın haczinin düştüğü gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca şikayet olunanın haczinin düşmediği gerekçesiyle varılıp, satış bedelinin garameten paylaştırılmasını sağlamak üzere, şikayetin kabulü doğru görülmemiştir. Ne var ki, şikayetçi garameten paylaştırma, aleyhine bir sonuç olduğu halde kararı temyiz etmediğinden temyiz edenin sıfatı karşısında, bu yönden de bozma yapılmamıştır.

Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK'nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

873

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4280

556

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4488