Yabancı Para Alacağına İlişkin Alacak Davası: İcra İnkar Tazminatı ve Vekalet Ücreti

Başlatan Özgür KOCA, 01 Mart 2024, 09:45:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2019/14477
KARAR NO    : 2020/6312



İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ              : 23/10/2019
NUMARASI            : 2019/1399 - 2019/2175


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun mahkemeye başvurusu, senedi düzenleyen vekilin kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin bulunmadığı iddiasına dayalı borca itiraz niteliğinde olup bölge adliye mahkemesince borçlu yönünden borca itirazın kısmen kabulü ile aleyhine USD cinsinden asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği görülmüştür.

Mahkemece, borçlunun borca itirazı kısmen kabul edildiğine göre, hükmedilen icra inkâr tazminatının yabancı para cinsinden kabul edilen asıl alacağın icra takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekirken, bu husus kamu düzeninden olup mahkemece re'sen gözönünde bulundurulması gerekmekte ve yabancı para cinsinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 23/10/2019 tarih ve 2019/1399 E. - 2019/2175 K. sayılı kararının hüküm bölümünün "5" nolu fıkrasının "509,92 USD" kısmının hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine "1.979,05 TL" yazılmasına, hüküm bölümünün "6" nolu fıkrasının "27.611,52 USD" kısmının çıkarılmasına, yerine "129.315,63 TL" yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI

ESAS NO       : 2021/2600
KARAR NO    : 2022/1376




İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 36. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ                 : 29/01/2021
NUMARASI               : 2018/2140 - 2021/127


Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 27/01/2022 tarihinde davalı vekili Av. M.U. ile davacılar vekili Av. A.Y.'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, talep edilen eksik hususun giderilmesi üzerine belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacılar; 01/08/2005 ve 15/07/2015 tarihli sözleşmeler ile davalının taşınmazlarını kiraladığını, kiralananın anahtarlarının 02/03/2017 tarihinde teslim alındığını, 02/03/2017 tarihine kadar olan kira alacaklarının tahsili için takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra takibinin devamına, lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı; kiralananların 09/01/2017 tarihinde tahliye edildiğini, aynı tarihte anahtarlarının davacılara teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince; 02/03/2017 tarihli anahtar teslim tutanağının dosyaya sunulduğu, kiralananın bu tarihten önce davalı tarafça tahliye edildiğine dair usulüne uygun sunulmuş başkaca bir delil bulunmadığı kiralananın davacının iddia ettiği gibi 02/03/2017 tarihinde tahliye edilmiş olduğuna itibar edildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, taleple bağlı kalınarak 77.826,47 USD alacağın icra takip tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile tahsil tarihindeki TCMB döviz satış kuru TL karşılığı tahsili için takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; davalı kiracının kiralananın anahtarını davacı kiraya verene 02/03/2017 tarihinde teslim ettiği, dolayısı ile bu tarihe kadar olan kira bedellerini ödemesi gerektiği, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararında bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle bölge adliye mahkemesi karar başlığında davacıların sadece bir bölümüne yer verilmek suretiyle eksik gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2) Dava yabancı para cinsinden olan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmedilecek icra inkar tazminatının, takip konusu yabancı paranın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının takip tarihindeki döviz kurlarına göre belirlenecek Türk Lirası karşılığı tespit edilip bu miktar üzerinden tazminata karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yabancı para cinsinden talep edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan "Asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresi çıkartılarak "Asıl alacak 77.826,47 USD'nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacak % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine," ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilmesine, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




**************



1- Yabancı Para Üzerinden Dava ve İcra Takibi
Döviz alacağı üzerinden icra takibi başlatılmasında ya da dava açılmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bu yazımızda döviz üzerinden icra takibi ya da dava açılması halinde icra inkar tazminatı ve vekalet ücretinin ne şekilde hesaplanması gerektiği konusunda ayrıntılı açıklamalara yer verilecektir. İcra inkar tazminatının döviz üzerinden hüküm altına alınamayacağı Yargıtay'ın istikrarlı uygulamasıdır. Bu nedenle bu konuyu tartışmaya açmak yerine, döviz üzerinden hüküm altına alınamayacak ise de ne şekilde hesaplanacağı tartışılacaktır.

"İcra mahkemesince, icra inkar tazminatına yabancı para alacağının takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekmektedir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup re' sen gözetilmesi gerekir[1]."

2- Yabancı Para Alacaklarında İnkar Tazminatının Hesaplanması
Yabancı para alacağına ilişkin icra takibine vaki itirazın kaldırılması veya iptali davalarında mahkemece hükmedilecek inkar tazminatı hesabında, takibin devamına karar verilen döviz cinsinin takip tarihindeki efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası değeri bulunur, bu değerin % 20'si Türk Lirası cinsinden inkar tazminatı olarak hüküm altına alınır.

2.1. Döviz Cinsinden İnkar Tazminatına Hükmedilemez
"Davalı aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının, yabancı para cinsinden kabul edilen asıl alacağın, icra takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hükmedilmesi kamu düzeninden olup, mahkemece re'sen gözönünde bulundurulması gerekirken, döviz cinsinden icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmekte[2]..."

2.2. Takip Tarihindeki Efektif Satış Kuru Üzerinden Asıl Alacak TL'ye Çevrilmeli
"... tazminata, yabancı para alacağının takip tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekirken yabancı para (USD ) esas alınmak suretiyle tazminata karar verilmesi isabetsiz olup, bozma sebebi ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir[3]."

"...tazminata, yabancı para alacağının takip tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti ... Bankası'nın efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekirken yabancı para (USD) cinsinden kabul edilen asıl alacak esas alınmak suretiyle tazminata karar verilmesi isabetsiz olup[4]..."

"... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/07/2020 tarih ve 2018/614 E. 2020/238 K. sayılı kararının hüküm bölümünün tazminata ilişkin "2" nolu bendinde yer alan; "...asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine..." şeklindeki cümlenin karar metninden tamamen çıkarılmasına, yerine; "85.774,70-EURO asıl alacağın takip takip tarihindeki (27.06.2018) Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın efektif satış kuru (5,4139) üzerinden belirlenen Türk Lirası karşılığının %20'si olan 92.875,12-TL. tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin yazılmasın [5].."

3- Yabancı Para Alacağına İlişkin Davalarda Vekalet Ücreti Hesabında Hangi Tarihli Kurun Dikkate Alınacağı
"Mahkemece, hükümde tahsiline karar verilen yabancı para alacağının, karar tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı esas alınarak davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu kurala uyulmadan yapılan vekalet ücreti hesabı doğru olmayıp bozmayı gerektirir[6]."

Sonuç Olarak
Döviz üzerinden başlatılan icra takiplerine vaki itirazın kaldırılması veya iptali davalarında hükmedilecek inkar tazminatı döviz cinsinden hüküm altına alınamaz. Yapılması gereken iş, takibin devamına karar verilen döviz miktarının takip tarihindeki efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bu tutarın % 20'si üzerinden inkar tazminatının hüküm altına alınmasıdır.

Vekalet ücreti de Türk Lirası cinsinden hüküm altına alınabilir. Döviz cinsinden vekalet ücretine hükmedilemez. Yapılması gereken iş, inkar tazminatından farklı olarak, kabul edilen veya reddedilen dava değerinin "karar tarihindeki" efektif satış kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek hesaplanacak Türk Lirası için ilgili AAÜT hükümlerine göre vekalet ücretinin ve TL cinsinden hüküm altına alınmasıdır.




[1] Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 tarihli, 2021/10400 E. - 2021/10652 K. sayılı kararı

[2] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.09.2021 tarihli, 2020/5717 E. - 2021/5646 K. sayılı kararı

[3] Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 tarihli, 2021/10400 E. - 2021/10652 K. sayılı kararı

[4] Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 23.11.2021 tarihli, 2021/5331 E. - 2021/10484 K. sayılı kararı

[5] Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 tarihli, 2021/3724 E. - 2021/5400 K. sayılı kararı

[6] Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 09.12.2021 tarihli, 2021/4522 E. - 2021/12777 K. sayılı kararı
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)

2577

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3550