İCRA MEMURUNUN MAL KAÇIRMA RİSKİ OLMADIĞINI GEREKÇE GÖSTEREREK HACİZ TALEBİNİ YERİNE GETİRMEMİŞ OLMA

Başlatan Özgür KOCA, 29 Ocak 2024, 21:56:02

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/9800
Karar No      : 2023/2958



İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 16.06.2022
SAYISI                                 : 2022/1482 E., 2022/2225 K.

Taraflar arasındaki haciz işleminin reddine dair müdürlük kararının iptali talepli şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Semiha Uyar tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET

Şikayetçi alacaklı vekili şikayet dilekçesinde, icra dosyasından fiili haciz işlemi uygulanmak üzere 24.02.2022 tarihinde "Samsun Büyükşehir Belediye Binası İlkadım/ Samsun" adresine haciz için gidildiğini, haciz mahallinde alacaklı vekili olarak "..kamu yararı olgusu gözetilerek kamu yararına tahsis edilmemiş menkullerin haczi ve muhafazası" taleplerinin İcra Müdürlüğünce "...Mahallin gezilmesi ile araçlarda yakalama olmadığından talebin reddine, borçlu kurum özel şirket olmayıp kamu kurumu olmakla mal kaçırma riski olmadığı anlaşıldı. Bu aşamada haciz ve muhafazanın İcra İflas Kanunu md. 85 gereği İcra Hukuk Mahkemesine bırakılarak reddine karar verildi. Haczin zorunluluğu sadece mal kaçırmaya karşı bu riski ortadan kaldırmak için yapılmakla işbu dosya borçlusunda bu risk olmadığından haciz işlemi uygulanmadı..." gerekçeleri ile haksız olarak reddedildiğini belirterek iş bu müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı borçlu vekili yargılamada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İİK'nın 79/1. maddesi uyarınca icra dairesince haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haciz işlemi yapılması gerektiği, İİK'nın 85/1. maddesi uyarınca "borçlunun mal, hak ve alacaklarından bütün alacaklara yetecek miktarının haczolunacağı, genel anlamda icra müdürünün haczin uygulanması konusunda takdir yetkisi bulunmamakla birlikte İİK'nın 85/son maddesi uyarınca haciz işleminde borçlu ve alacaklının menfaatlerinin mümkün olduğunca gözetileceği ve dengeleneceği, İİK'nın 82. maddesinin son fıkrası uyarınca icra memurunun haczi talep edilen malların haczinin caiz olup olmadığını takdir etme yetkisinin bulunduğu, somut olayda İcra Müdürlüğünce muhafaza işleminin yerine getirilmemesine gerekçe yapılan hususların bu maddeler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, "borçlu kurum özel şirket olmayıp kamu kurumu olmakla mal kaçırma riski olmadığı" şeklindeki gerekçe yerinde olmamakla birlikte 5393 Sayılı Belediyeler Kanununun 15. maddesi uyarınca; "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetlerini aksatacak şekilde yapılamaz." hükmü uyarınca Belediye Başkanlığı hakkında başlatılan takipte öncelikle borçlu belediyeye muhtıra tebliğ edilmesi gerektiği, şikayete konu icra takip dosyasında borçlu Belediye Başkanlığına muhtıra tebliğ edilmediği, bu husus sebebiyle borçlu Belediye Başkanlığı tarafından icra dosyasındaki tüm hacizlerin kaldırılması talepli Samsun 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/112 Esas sayılı dosyasında görülen şikayet davasının açıldığı ve derdest olduğu, icra dosyasında öncelikle borçlu Belediye Başkanlığına muhtıra tebliğ edilmesi, tebliğden itibaren yasal 10 günlük süre geçtikten sonra haciz işlemi yapılması gerekirken yasaya aykırı olacak şekilde haciz işlemi yapıldığı, bu halde muhafaza işlemi yapılmamasının sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi alacaklı vekilince, dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi gerekçesini tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı belirtilerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi alacaklı vekilince, istinaf dilekçesi içeriğindeki iddialarını tekrarla kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haciz işleminin reddine dair müdürlük kararının iptali talepli şikayet başvurusuna ilişkindir

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İİK'nın 16, 82, 85 ve sair maddeleri

3. Değerlendirme

İİK'nın 85/1. maddesi gereğince, İcra Müdürlüğünce, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur (HGK'nın 10.06.2009 tarih, 12-213/244 sayılı kararı). İİK'nın 85. maddesi, icra müdürüne, sadece "alacaklara yetecek miktarın" saptanması konusunda takdir hakkı tanımaktadır.

Buna göre; kural olarak, icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekir (HGK'nın 31.03.2004 tarih 2004/12-202 E., 196 sayılı kararı) Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nın 82. maddesine, 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile eklenen ve son fıkrada yer alan; "İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir" hükmü karşısında, icra memuruna tanınan takdir hakkı, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığına ilişkin olup somut olayda icra memurunun mal kaçırma riski olmadığını gerekçe göstererek haciz talebini yerine getirmemiş olduğundan anılan madde kapsamında takdir hakkı kullandığından söz edilemez.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, İcra Müdürlüğü, alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır. Ancak borçlu haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabilir.

O halde İlk Derece Mahkemesince alacaklı şikayetinin yazılı gerekçe ile kabulü ile icra müdürlüğünün konuya ilişkin kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi ve istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.           

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)