Temyizin icraya etkisi

Başlatan Özgür KOCA, 11 Şubat 2021, 14:55:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
    Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. maddesinde belirtilen tescile ilişkin hükmün kesin olması durumu tescilin mahkemece idare lehine yapılması durumunda söz konusu olup, takibin dayanağı ilam taşımaz mülkiyetinin tescilinin davalı gerçek kişi adına yapılmasına ilişkin olduğu ve takibe geçilebilmesi için kesinleşmesinin şart olduğu-

        12. HD. 08.07.2020 T. 13863/6619

    "Şirket ortaklığından çıkarılma ile çıkarılma payı ve kar payı ödenmesine" ilişkin ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceği-

        12. HD. 30.06.2020 T. 10942/5968

    Kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği, kuralın istisnalarının yasalarda düzenlenmiş olduğu- Kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve hükmün bozulması halinde telafisi imkansız zararlara neden olabileceğinden, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği-

        12. HD. 10.03.2020 T. 4734/2405

    İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması sırasında tehiri icra talep edilmesi ve icra müdürlüğüne başvurularak gerekli teminatın yatırılması halinde icra müdürlüğünce Bölge Adliye Mahkemesinden tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesinin gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından takibe dayanak ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi durumunda, bu karara karşı temyiz yolunun açık olması ve tehiri icra talepli temyiz dilekçesi verilmesi halinde de, icra müdürlüğünce Yargıtay'dan tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesi gerektiği (Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın Yargıtay 12. HD.'nce giderilmesine dair karar)-

        12. HD. 02.12.2019 T. 12672/17345

    Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, kişisel ilişkinin kaldırılması kararının da aynı şekilde kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-

        12. HD. 22.05.2019 T. 7775/8815

    Manevi tazminat alacağına ilişkin ilâmların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi kesinleşmeden takibe konulabileceği-

        12. HD. 30.04.2019 T. 7472/7126

    3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararının icrasının genel hükümler uyarınca yerine getirileceği ve takibe konu Hakem kararı para alacağına ilişkin olduğundan kesinleşmesi gerekmediği-

        12. HD. 30.04.2019 T. 7239/7199

    Boşanma ilamı kesinleşmeden, ekinde hükmedilen tazminat alacakları icra takibine konu edilemez ise de tedbir nafakasının infazının ilamın kesinleşmesine bağlı olmdığı-

        12. HD. 12.02.2019 T. 5505/1823

    Kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği-

        12. HD. 23.01.2019 T. 5104/894

    Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümlerin kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyeceği, ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekeceği-

        12. HD. 25.10.2018 T. 4469/10618
        12. HD. 15.10.2018 T. 4447/9835

    İİK mad. 36 gereğince yatırılan teminat nemalandırılabilir mi?- İcra müdürünün yetkileri, HMK mad. 26 çerçevesinde tasarruf ilkesinin egemenlik sahasına girebilir mi?

        22. İSTANBULBAMHD. 23.10.2018 T. 1749/2240

    Tedbir nafakasına ilişkin ara kararın ilam olmadığı gibi ilam mahiyetini haiz belgelerden de olmadığı, dolayısıyla ilamlı takip konusu yapılamayacağı- Tedbir nafakasına ilişkin ara karara dayalı olarak ilamsız takip başlatılması yerinde olduğu gibi, icra emri tebliğinin talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ve tedbir nafakasının boşanma davasının reddine ilişkin ilamın kesinleşmesine kadar devam edeceği tabii olduğundan, takip dayanağı ilam kesinleşmeden ilamlı takip yapılabileceğinin kabulü gerekeceği- Boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise, iştirak-yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmelerinin gerekli olmadığı- Tedbir nafakasının infazının, ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmadığı-

        12. HD. 11.10.2018 T. 13828/9636

    HMK'nun 367/2. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, ilam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentilerin de aynı kurala tâbi olduğu, ilamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmelerinin de söz konusu olamayacağı, bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazının, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu, dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden,ilamın para alacağına ilişkin hüküm bölümünün de infaz ve icra takibine konu edilemeyeceği-

        12. HD. 09.10.2018 T. 4134/9484

    İlam taşınmazın aynına ilişkin olmamakla birlikte, kal talebi de bulunduğundan ilamın fer'isi olan takibe konu vekalet ücretinin kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-

        12. HD. 03.10.2018 T. 3946/9159

    Takibe dayanak olan ilam şikayetçi borçluların da aralarında bulunduğu bir kısım davalılar yönünden kesinleşmiş ise de, ayrıca söz konusu ilam infazı için kesinleşmesi gereken ilamlardan olmadığı da anlaşıldığından, takip dayanağı ilamın bozulması sebebiyle yok hükmünde olması gerekçe gösterilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Şikayetçi borçluların dava dilekçesinde ileri sürdüğü vefat eden babalarının terekesinin mirasının açıldığı tarihte borca batık olması ve bu nedenle mirasın hükmen reddolunmuş sayılması gerektiği, pasif husumet ehliyeti bulunmadığından icra emrinin şahısları yönünden iptaline/icranın geri bırakılmasına ilişkin taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği-

        12. HD. 04.07.2018 T. 3147/7290

    Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği ve bu konudaki süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-

        12. HD. 03.07.2018 T. 8813/7201

    Boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesinin gerekmeyeceği-

        12. HD. 18.06.2018 T. 7962/6159

    Taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan, takip konusu ilamın infaza konulabilmesi için kesinleşmesi şartına uyulduğunun görüldüğü, ancak, takip konusu yapılan vekalet ücretinin, kararın kesinleşme tarihinde muaccel hale geleceği nazara alınarak kesinleşme tarihinden itibaren faiz hesaplaması yapılması gerekirken, karar tarihinin esas alınarak istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

        12. HD. 05.06.2018 T. 1995/5834

    İlamda "kişilik hakkına saldırı nedeniyle 'tazminata' hükmedildiğinden", bu ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-

        8. HD. 22.01.2018 T. 3197/900

    Menfi tespit ve istirdat talepleriyle açılan dava sonucunda; ilamda menfi tespite ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığından, hükümde sadece '...TL'nin istirdadına' denildiğinden, bu ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşme koşulunun aranmayacağı-

        8. HD. 22.01.2018 T. 5567/898

    Tavzih kararında açıkça önceki dosyalardan bahisle "dosya borçlarının" davalılardan alınması hükmü karşısında ilamın ve tavzih kararının ilk takip dosyaları üzerinden infazına olanak sağladığı bir başka anlatımla o dosya borçları kadar tasarrufu iptal edilen fatura konusu kumaşlar için haciz vs. yolla tahsil imkanı verdiği görüldüğünden, tavzih hükmü ile davalılar hakkında yeni bir takip yapılması ve alacak tahsil edilmesinin mümkün olmadığı-

        8. HD. 10.01.2018 T. 19868/153

    Tavzih hükmünde, "dosya borçlarının davalılardan alınması" ifadesinin bulunması nedeniyle yalnızca ilk takip dosyalarının icraya konu edilebileceği- Tavzih hükmü ile yeni bir takip yapılmasının ve alacak tahsil edilmesinin mümkün olmadığı-

        8. HD. 10.01.2018 T. 19868/153

    Satın aldığı sırada hacizli olduğunu bilen üçüncü şahıs adına kayıtlı taşınmaz kaydında, tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikâyet üzerine verilen icra mahkemesi kararı ile taşınmaz kaydındaki haczin kaldırıldığı tarih itibariyle yeni haciz konulması talebinin icra memurunca reddine ilişkin kararın kaldırılması istemli şikâyet sonucunda verilen ret kararının Yargıtay'ca bozulması, şikâyet olunan-alacaklı lehine hak doğurur mu? Hacizli taşınmazı satın alan kimsenin, icra takibi sırasında bu haczin paraya çevrilmesi ihtimali ile karşı karşıya kalacağını öngörmesi gerektiği- Gerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin icra mahkemesi kararı ve gerek önceki tarihli haciz konulamayacağına ilişkin icra müdürü kararının yerinde olduğuna icra mahkemesi kararının Yargıtay'ca bozulması üzerine, ilk haczin konulduğu tarih itibariyle takibin kesinleşmiş olduğu ve sözü edilen haczin geçerli bulunduğu- Bu gerçekliğe rağmen, haczin kaldırılması ve tekrar konulamayacağına ilişkin icra dairesi işlemlerinin hatalı olduğu- Başından beri geçerli olduğu anlaşılan haczin kaldırılmasında alacaklıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı- Yargıtay kararları ile hatalı olduğu anlaşılan icra dairesinin işlemleri ile buna bağlı olarak oluşturulan icra mahkemelerinin kararları ve söz konusu taşınmazın üçüncü şahıs tarafından hacizli olarak satın alındığı göz önünde bulundurulduğunda, hiçbir kusuru bulunmayan alacaklının hukuki durumunu olumsuz biçimde etkilemiş olduğu, bu hataların giderilmesi, ancak alacaklının yanlış işlemlerden önceki hukuki durumu ne hâlde ise o hâle getirilmek suretiyle mümkün olacağı- İİK.'nun 40. maddesinin, genel mahkemelerce alacağın esasına ilişkin olarak verilen kararları kapsadığı gibi icra mahkemesi kararlarını da kapsadığı ve madde şartları gerçekleştiğinden haczin ihya edilerek tapu sicilinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği- Bu işlemin yapılmamasının, yani, haczin sonraki tarih esas alınarak konulması hâlinde alacaklının, ilk haciz tarihinde takyidatta bulunmayan hacizlerin ve ipoteklerin altına düşeceği ve bunun da yasaya aykırı biçimde kaldırılan haciz karşısında önemli bir hak kaybı olacağı- "Eski tarihli haciz konulamayacağı, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesinin gerekmediği ve kararın bozulmasının geriye etkili sonuç doğurmayacağı, tapu sicili mevzuatı bakımından da geçmiş tarihli gün ve yevmiye numarası verilebilmesinin mümkün olmadığı; alacaklının talebi ile zaten sonra haciz şerhinin işlendiği ve taşınmazı hacizli olarak satın alan yeni malikin haczin kaldırılmasından sonra da borçtan sorumlu tutulmaya devam edilemeyeceği, alacaklının hak kaybının icra hukuku tekniği içinde çözümlenmesi gerektiği" şeklindeki görşün HGK çoğunluğunca kabul edilmediği- Borçluya ait olmayan bir taşınmazın kural olarak haczedilemeyeceği ancak taşınmazı hacizli olarak satın alan kimsenin haczin hukuki sonuçlarına katlanması gerektiği ve gecikmiş itirazın kabulüne ilişkin icra mahkemesi kararı ile taşınmaz kaydındaki haczin kaldırıldığı tarih itibariyle yeni haciz konulması talebinin icra memurunca reddine ilişkin kararın kaldırılması istemli şikâyet sonucunda verilen ret kararının Yargıtay'ca bozulmasının şikâyet olunan-alacaklı lehine hak doğuracağı-

        . HGK. 20.12.2017 T. 12-374/2015

    İptali istenen icra takibi maddi ve manevi tazminat alacağına ilişkin olup dayanak ilamın, tarafların hukuki durumunda sicil ve kayıtlarda değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı, hakkın özü ile ilgili olmayıp, mal varlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğu görüldüğünden ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği-

        8. HD. 18.10.2017 T. 9498/13242

    HUMK. mad. 443/4 (HMK. mad. 367/2) gereğince gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı-

        8. HD. 04.07.2017 T. 8452/9861

    HMK. geçici 3. maddesinin atfı ile uygulanması gereken HUMK. mad. 443/4 (HMK. mad. 367/2) hükmünce aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyecekleri, anılan maddede belirtilen hükümlerin, Türk Medeni Kanunu'nun "Kişiler Hukuku" ve "Aile Hukuku" kitaplarında yer alan konulara ilişkin tüm hükümler olmayıp, kişinin doğrudan şahsı ya da ailevi yapısı ile ilgili hukuki durumunda değişiklik yaratan ilamlar ile bu ilamların fer'i niteliğindeki hükümler olduğu, bu nitelikteki kararların kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönündeki şikayetlerde kamu düzeni nedeni ile süresiz olarak İcra Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği- Takip dayanağı ilamda marka hakkına tecavüzün tespiti ve menine, davalı tarafından markasal olarak kullanılması ve internet üzerinden tanıtım yapmasının engellenmesine ve men'ine, maddi-manevi tazminatların davalıdan alınmasına ve davalı tarafından kullanılan markanın iptaline, TPE kayıtlarından terkin edilmesine karar verildiği haliyle ilamın şahsın hukukuna ilişkin olduğundan kesinleşmeden takip yapılamayacağı yönündeki şikayetin süreye tabi olmaksızın incelenmesi gerekeceği-

        8. HD. 15.06.2017 T. 7812/9171

    Tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin davaya konu taşınmazın ihalenin feshi davası ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, "...dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına..." şeklinde verilen ilam taşınmazın aynı ile ilgili, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak hüküm içermediğinden, ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve faiz taleplere yönelik ilamın icrası için kesinleşmesi şartının bulunmayacağı-

        8. HD. 12.06.2017 T. 12508/8828

    Takip konusu hakem mahkemesi kararında, uyuşmazlıkta Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun uygulanmasına karar verildiğinin belirtildiği bilinerek mahkemece, bu yasanın 15. maddesi gereğince ve borçlu tarafından icra takibinden sonra kararın iptali için Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldığı nazara alınarak takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-

        8. HD. 12.06.2017 T. 12500/8827

    HMK. mad. 367/1 gereğince kararın temyizinin kural olarak icrayı durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamların kesinleşmeden takibe konulabilmelerinin olanaklı olmadığı, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerekeceği- Menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ilamın fer-ileri (eklentileri) olan yargılama gideri ile vekalet ücreti de asla bağlı olduğundan, kesinleşmeden takibe konu edilemeyecekleri, bu sebeple, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-

        8. HD. 01.06.2017 T. 7063/8158

    Boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan, feri kalemler (maddi-manevi tazminat) yönünden icra takibi yapılabileceği-

        8. HD. 29.05.2017 T. 11899/7826

    İlamda sicilde değişikliğe yol açan taşınmazın aynına ilişkin tescil hükmü bulunmaması halinde, bu ilamın icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı-

        8. HD. 08.05.2017 T. 6476/6551

    Mahkeme kararında ayına ilişkin bir hüküm de kurulmadığından icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı- Takip dayanağı ilamda, faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği, ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği-

        8. HD. 24.04.2017 T. 5411/6031

    Vergi Mahkemesi tarafından idari işlemin iptaline ilişkin verilen kararın infazının istenilebilmesi için kesinleşmesi şartının aranmadığı- İlam, likit bir alacak içeren eda hükmü taşımamakta ise de, yargılama gideri ve avukatlık ücreti alacağı yönünden eda hükmü taşıdığından, bu alacaklar ve faizleri yönünden takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-

        8. HD. 19.04.2017 T. 4581/5741

    HMK. mad. 367/1 gereğince temyizin kararın icrasını durdurmayacağı- Kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin ilamın tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarında bir değişiklik yaratmamakta sonuçları itibariyle ancak tarafların malvarlığını etkilemekte olduğundan takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-

        8. HD. 03.04.2017 T. 5457/4839

    HMK. mad. 367/1 gereğince, temyizin, kararın icrasını durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-

        8. HD. 30.03.2017 T. 9260/4648

    HMK. mad. 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyeceği, ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan tazminatlar da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekeceği, bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmeyeceği- Takip tarihinde ilamın boşanma hükmü yönünden, kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-

        8. HD. 23.03.2017 T. 19919/4280

    HMK. mad. 367/1 gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmayacağı, yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ..... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin .... Esas, ... Karar, ..... tarihli ilamı, "eser niteliğindeki görsellerin izinsiz kullanımlarından kaynaklanan 5846 sayılı Yasa'nın 68. maddesi uyarınca istenen telif hakkı tazminatı alacağı"na ilişkin olduğu, ilam, şahsın hukuku ile ilgili olmakla birlikte tarafların şahsı ile ilgili hukuki durumlarında değişiklik yaratan bir sonuç doğurmayıp, sadece malvarlığını etkilediğinden, takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği-

        8. HD. 23.03.2017 T. 9638/4283

    HMK. mad. 367/2 gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceğinden aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek bulunmadığı- Mahkemece taşınmazın aynına ilişkin bir karar verilmeyip, para alacağına hükmedildiğine göre bu hükmün infazı için kesinleşmesinin zorunlu olmadığı, mahkemece, bu nedenle borçlunun bu yöndeki şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-

        8. HD. 23.03.2017 T. 9818/4206

    Menfi tespit ve istirdata ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-

        8. HD. 16.03.2017 T. 9739/3703

    Tasarrufun iptali davasında verilen ilamın alacaklının daha önce başlattığı icra dosyaları üzerinden takibe devam etmesini sağladığı- Tasarrufun iptali ilamında "....Davalının taşınmazlarının belirlenmiş olan rayiç bedellerini geçmemek ve davacının icra  takip dosyalarındaki toplam alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere nakdi teminat ile sorumlu tutulmalarına, davacıya bu dosyalardaki alacağın tahsili yönünde bu kişiler ile ilgili takip ve dava yetkisi tanınmasına...'' şeklinde hüküm kurulmuş olup takipte istenen miktarların tahsiline ilişkin bir hüküm kurulmadığından, hüküm fıkrasında geçen bu miktarlar için 3. şahıs aleyhine takip yapılamayacağı-

        8. HD. 16.03.2017 T. 21450/3705

    Muhdesatın tespiti talebinde ihtilafın taşınmazın aynıyla ilgili olmadığından, muhdesat sahibinin hakkının, sadece şahsi bir hak olduğundan (TMK mad. 722, 724, 729), bu konudaki ilamın infazı için kesinleşme koşulu aranmayacağı- 12.11.1979 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı uyarınca olumlu tespit davası olan kira parasının tespitine dair ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı hususu istisna olmak üzere olumlu tespit ilamlarının infazı için kesinleşmeleri gerektiğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı-

        8. HD. 08.03.2017 T. 1404/3131

    Kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- İcra takibinin dayanağı olan ..... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ..... tarih .... Esas .... Karar ilamı, "kira sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ve tahliyeye" ilişkin olup mahkemenin gerekçesinde belirtilenin aksine "bir kira tespit ilamı" olmadığından bu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-

        8. HD. 27.02.2017 T. 2324/2564

    Hükmün temyizinin hükmün icrasını durdurmayacağı- İlamın yargılama giderine (vekalet ücretine) ilişkin bölümünün, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütün olduğu; bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazının ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu, dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmın da icra takibine konu edilemeyeceği-

        8. HD. 20.02.2017 T. 9088/2175

    Tasarrufun iptali ilamı üzerine ilk takip dosyası üzerinden 3. şahsa satılan malların haczi ve satışı istenerek takibe devam olunabileceği- Takibe konu ilamda.'davalı ...  ile dahili davalının... bağımsız bölümlerin toplam bedeli 189.000,00 TL'yi geçmemek üzere davacının icra takip dosyalarındaki toplam alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere nakdi teminat ile sorumlu tutulmalarına, davacıya bu dosyalardaki alacağın tahsili yönünde bu kişiler ile ilgili takip ve dava yetkisi tanınmasına...'' şeklinde hüküm kurulduğundan, alacaklının icra dosyaları üzerinden takibe devam edebileceği, anılan miktarların tahsiline ilişkin bir hüküm kurulmadığından, bu miktarlar için 3. şahıs aleyhine takip yapılamayacağı- Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ilamda yer alan üç davalıdan alınmasına karar verildiğinden, vekalet ücreti, adı geçen davalıdan yargılama gideri ve bunların fer'ileri 1/3 oranında istenebileceği-

        8. HD. 13.02.2017 T. 21475/1665

    Boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasının da istenebileceği-

        12. HD. 08.02.2017 T. 22431/1479

    Temyiz kararın icrasını durdurmayacağı, yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- Menfi tespit konulu ise kesinleşmeden takibe konulamayacağı, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için yine kesinleşme şartının aranacağı-

        8. HD. 07.02.2017 T. 17057/1230

    Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takip konusu edilemeyecekleri; ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı- Tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmadığı- Boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ise iptaline karar verilmesi gerekeceği-

        8. HD. 07.02.2017 T. 17504/1226

    6100 sayılı HMK. Geçici mad. 3 gereğince uygulanması gereken HUMK. mad. 443/4 (HMK. mad. 367/2) gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı- İlamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

        8. HD. 06.02.2017 T. 21779/1149

    HUMK. mad. 443/4 (HMK. mad. 367/2) gereğince gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı- Mahkemece muhdesatın tesbitine karar verildiği, ilamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-

        8. HD. 06.02.2017 T. 21785/1150

    Tapu kaydının iptali ve tescili istemli davaya daha sonra tazminat davası olarak devam edilmesi ve ve davacılar yararına tazminata hükmedilmesi halinde dayanak ilamın  kesinleşmeden icraya konu edilebileceği-

        8. HD. 31.01.2017 T. 9275/897

    HMK. mad. 367/2 gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümlerin kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyeceği, ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan tazminatların da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekeceği- Boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmeyeceği-

        8. HD. 12.12.2016 T. 19095/16821

    İlamın, "şahsın hukuku" ile ilgili olmakla birlikte, tarafların şahsı ile ilgili hukuki durumlarında değişiklik yaratan bir sonuç doğurmayıp sadece mal varlığını etkilemesi halinde, icra takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmeyeceği-

        8. HD. 20.10.2016 T. 15117/14080

    Tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyen ilamların, diğer alacak ilamları gibi kesinleşmeden icraya konulması mümkün olduğu- Basın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle hükmedilen manevi tazminata ilişkin ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-

        8. HD. 20.10.2016 T. 17845/14119

    Boşanma hükmünün kesinlemesi ile buna bağlı fer'i nitelikteki iştirak nafakası, maddi- manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de takibe konulabilir hale geldiği-

        8. HD. 29.09.2016 T. 5357/12713

    Takip dayanağı ilamda tapu iptal tescil talebi olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin talep edildiği, mahkemece tapu iptali tescil talebi, bir başka anlatımla, taşınmazın aynının tartışıldığı, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla, bu ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-

        8. HD. 26.09.2016 T. 6994/12613

    Paydaşlardan birinin diğerlerinin rızası olmadan taşınmazı 3. bir kişiye kiraya vermesine ilişkin olarak geçersiz kira akdi yapılmış olduğu iddiasıyla açılan el atmanın önlenmesi davasına ilişkin ilamın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-

        8. HD. 26.09.2016 T. 14739/12621

    Hakaretten kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin davanın, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarında bir değişiklik yaratmadığı, tarafların mal varlığını etkilediği, bu konudaki ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-

        8. HD. 22.09.2016 T. 15180/12507

    Takip dayanağı ilamda her ne kadar satışı vaad edilen taşınmazın bedeline hükmedilmiş ise de; mahkemece tapu iptali tescil talebi, yani taşınmazın aynı tartışıldığından, bu ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-

        8. HD. 27.06.2016 T. 11478/11262

    Eğitim ve öğretim yıllarına ait ders ve yurt ücretleri toplamının tahsiline ilişkin ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-

        8. HD. 20.06.2016 T. 7478/10845

    Menfi tespit davalarının, kabul ve red tefriki yapılmaksızın, kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden vekalet ücretine ilişkin kısmının da icra takibine konu edilemeyeceği-

        8. HD. 12.05.2016 T. 701/8748

    Beş adet ineğin kaydının iptali, adına tescil ve teslimi, on adet koyunun iadesi, olmadığı takdirde, bedellerinin tahsilinin ilişkin davanın kabulüne dair verilen kararın infazı için kesinleşmesi gerekmediği-

        8. HD. 05.05.2016 T. 847/8341

    Boşanma hükmünün kesinleşmesi halinde, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmeyeceği-

        8. HD. 27.04.2016 T. 4700/7715

    Basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulmasının mümkün olduğu-

        8. HD. 23.03.2016 T. 2316/5327

    Kural olarak ilamın kesinleşmemiş olmasının icraya konulmasına engel teşkil etmeyeceği; bu kuralın istisnalarının yine kanunlarda öngörülmüş olduğu- "Muhdesatın kal'ine" ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı-

        . HGK. 02.03.2016 T. 8-812/214

    Muhtesatın kaldırılmasına ilişkin mahkeme ilamların kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyeceği-

        . HGK. 02.03.2016 T. 8-812/2014

    Bozma öncesi verilen karara dayanılarak davacı tarafça yapılan ilamlı icra takibi neticesi borç davalı yanca icra dosyasına ödenmiş ise de; icra dosyasına vaki ödeme bozulan hüküm gereğince yapıldığından, bozma ilamıyla birlikte mahkemece verilen hükmün kesinleşmediği ve ortada infazı kabil bir ilamın bulunmadığı, dolayısıyla alacak miktarının da belli olmadığı, tahsilat bozulan karara istinaden yapılmakla, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılmaksızın borcun davalı tarafça ödenmesi nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kurulan hükmün isabetli olmadığı-

        4. HD. 16.11.2015 T. 13299/13114

    Telafisi mümkün olmayacak zararın doğma ihtimali bulunduğundan kal'e ilişkin ilamların uygulanması için kesinleşmesi gerektiği kabül edilmekle birlikte, takip konusu (elatmanın ve muarazanın önlenmesi kal'e yönelik) ilamda ekipmanlarının kaldırılmasına karar verildiği ve bunların bir yerden bir yere nakli ya da sökülüp takılması mümkün olduğundan, telafisi mümkün olmayacak zarardan söz edilemeyeceği ve taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmediği-

        8. HD. 26.10.2015 T. 17576/19186

    Takibe konulan alacak kalemlerinin takibe dayanak ilamda birleşen davadan kaynaklanan alacaklar olduğu, birleşen bu davada taşınmazın aynının da tartışıldığı, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasına ilişkin olduğu görüldüğünden, anılan ilamdan doğan alacakların tahsilinin ilamın kesinleşmesine bağlı olduğunun kabulü gerektiği-

        8. HD. 16.09.2015 T. 14757/16423

    Önalım hakkına dayalı tapu iptali tescil ilamında taşınmazın aynına ilişkin ihtilaf tartışılmış olduğundan, hükmün kesinleşmeden infaz edilmeyeceği ve hüküm kesinleşmeden vekalet ücreti ile yargılama gideri alacaklara ilişkin yapılan icra takibinin iptali gerektiği-

        8. HD. 30.04.2015 T. 4649/9712

    Satış bedelinin ödenmemesi nedeni ile tapu iptali ve tescili talebi üzerine açılan davada mahkemece taşınmazın aynının tartışıldığı ve bu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-

        8. HD. 09.04.2015 T. 6770/8113

    Mahkemece davalıların açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddedilip kesinleştiği belirtilerek alacaklıların müdahalenin önlenmesi ve ecrimisile ilişkin taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunun bulunmadığı-

        8. HD. 19.03.2015 T. 632/6419

    Takip dayanağı ilamda dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tescili ve iptal tescil şartlarının oluşmasına bağlı olarak da tazminata hükmedilmesinin talep edildiği, ihtilafın gayrimenkulün aynına ilişkin bulunduğu nazara alınarak, ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-

        8. HD. 09.03.2015 T. 5444/5539

    6100 sayılı HMK'na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu olacağından, mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddinin isabetsiz olduğu-

        8. HD. 24.02.2015 T. 2215/4878

    Takip dayanağı ilamın İİK'nun 277 ve müteakip maddelerine dayalı tasarrufun iptaline ilişkin bir ilam olduğu ve taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu nitelikte bulunduğu, bu nedenle, ilamın icrası için kesinleşme şartının aranmadığı-

        8. HD. 19.02.2015 T. 1340/4607

    Kural olarak kanunlarda sayılan kararlar dışındaki kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlenemeyeceği- İhalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararlar kesinleşmeden icra takibine konu yapılamayacağı-

        8. HD. 13.01.2015 T. 7106/16241

    Yardım nafakası ilamının kesinleşmeden takibe konulabileceği-

        8. HD. 12.01.2015 T. 3017/114

    Boşanma ilamının ferisi niteliğinde bulunan ve icrası ilamın kesinleşmesine bağlı olan maddi ve manevi tazminat alacağı ile vekalet ücreti için yapılan takibin ilam kesinleşmediğinden bahisle (ihtiyati haciz kararını etkilemeyecek şekilde) iptali kararı yerinde ise de; icrası niteliği gereği boşanma ilamının kesinleşmesine tabi bulunmayan tedbir nafakasına ilişkin takibin devamında bir usulsüzlük bulunmadığı nazara alınarak; sadece ek takip talebi ve icra emrinin iptaline karar verilmesi yerine, takibin tümden iptali yönünden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-

        8. HD. 16.06.2014 T. 20459/12599

    Yoksulluk ve iştirak nafakasının talep edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi zorunlu ise de tedbir nafakası yönünden ilamın kesinleşmesi gerekmeyip, bu durumda, takipte talep edilen birikmiş nafaka alacağı yönünden boşanma ilamının kesinleşmesinin aranmaması gerekeceği-

        8. HD. 17.04.2014 T. 18343/7453

    İİK'nun 72/4 ve 5.maddelerine göre menfi tespit davalarının kabul veya red tefriki yapılmaksızın ilamın fer'isi olan vekalet ücreti ve yargılama gideri alacaklarının takibe konu edilemeyeceği-

        8. HD. 25.03.2014 T. 5737/5263

    İlamda basın yoluyla hakaret nedeniyle manevi tazminata hükmedilmiş olup, bahsi geçen tazminatın tahsili kamu düzenini ilgilendirmediğinden ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair 7 günlük süreden sonra yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verileceği-

        8. HD. 03.12.2013 T. 11954/18260

    Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamlarda ise, taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilam taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemeyeceği-

        8. HD. 10.07.2013 T. 6418/10784

    Takip tarihi itibarıyla boşanma ilamı kesinleştiğinden; tazminatlar istenebilir halde olup, faizin de kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği-

        8. HD. 04.06.2013 T. 4485/8421

    Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı-

        8. HD. 13.05.2013 T. 7246/7033

    Şahsın hukukuna dair marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yönünden karar kesinleşmiş olduğundan bozmaya uyularak verilen tazminat ve vekalet ücreti hakkındaki hükmün kesinleşmeden takibe konması mümkün olduğu, o halde şikayetin reddi gerekeceği -

        8. HD. 24.01.2013 T. 12775/715

    Boşanma

        2. HD. 25.12.2012 T. 11540/31604

    Taşınmazın aynına ilişkin olan ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği- Taşınmazın mülkiyetinin tartışılarak buna göre sonuca gidilmesi halinde ilamın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerektiği-

        8. HD. 21.12.2012 T. 12771/12767

    B.sayar yazılım programının  lisanssız kullanımı nedeniyle, "borçlu şirket sahibi hakkında yargılama yapılarak suçlu bulunması, mahkumiyetine karar verilmesi ve bu kararın  kesinleşmesiyle durumun sabit olduğu" anlaşıldığından,  "FSEK. mad. 68 çerçevesinde maddi tazminata hükmedildiği" görüldüğünden, takip dayanağı ilamın  şahsın hukukuna ilişkin olmadığı, malvarlığına (tazminat alacağına) ilişkin olduğu ve  HMK 367. maddesi kapsamına giren kesinleşmeden icra edilemeyecek ilam niteliğinde bulunmadığı nazara alınarak, "ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı"na yönelik şikayetin reddi gerektiği-

        8. HD. 20.12.2012 T. 11555/12677

    Gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümlerin kesinleşmedikçe infaz olunamayacağı-

        8. HD. 01.10.2012 T. 7845/8358

    Takip dayanağı ilam İİK.nun 277 ve müteakip maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası sonucunda, aynı yasanın 283/2. maddesi gereğince bedele hükmedilmesine ilişkin olup; bu tür kararlarda amaç yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağının tahsili olanağını sağlamaktan ibaret olup, tapu kaydının iptaline yönelik bir hüküm yer almayacağından söz konusu ilamın bu haliyle ayni değil şahsi hak doğurur nitelikte olup HUMK.nun 443/4.maddesi kapsamında kalmadığından infazı için kesinleşmesi şartı aranmayacağı-

        8. HD. 26.06.2012 T. 6078/6234

    Bedele dönüşen tasarrufun iptali ilamında hükmedilen alacağın kesinleşmeden takibe konabileceği, borçlunun faize ilişkin itirazları incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-

        8. HD. 26.06.2012 T. 6080/6236

    Tasarrufun iptali kararının infazı için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-

        12. HD. 04.06.2012 T. 1927/18891
        8. HD. 17.05.2012 T. 3796/4368

    İİK. nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin ilamın; aynı yasanın 283.maddesine göre taşınmazın tasarrufun iptaline konu edilmesi, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan borçlunun tasarrufa konu ettiği taşınmazdan alacaklıya haciz ve satışını işleyebilme hakkı verdiğinden taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu nitelikte olup, HMK.nun 367/2. maddesi kapsamında kalmadığından dayanak ilamın icrası için kesinleşme şartı aranmayacağı-

        8. HD. 08.05.2012 T. 3729/3956

    Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği-

        12. HD. 07.05.2012 T. 32395/15442
        12. HD. 20.02.2012 T. 18281/4103

    Aile hukukuna ilişkin ilamlar kesinleşmediğinden, boşanma ilamında yer alan ve onun eklentisi niteliğinde olan maddi/manevi tazminatların boşanma ilamı kesinleştikten sonra icraya konulabileceği, bu alacaklar için, ilamın kesinleşmesinden itibaren faiz istenebileceği–

        12. HD. 16.09.2002 T. 16229/16859
        12. HD. 18.05.2001 T. 7810/8867
        12. HD. 05.10.2000 T. 13101/14383
        . HGK. 21.06.2000 T. 12-1056/1062
        12. HD. 25.05.1999 T. 5991/6750
        12. HD. 02.04.1998 T. 3018/3881
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)