On parmak yazma hızı 94 değil 66 olduğu sonradan anlaşılan memur atılamaz

Başlatan Özgür KOCA, 06 Eylül 2023, 08:51:33

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
Danıştay 12. Dairesi, zabıt katibi olarak görev yapan davacının, Adalet Bakanlığı Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin, zabıt katibi kadrolarına atanabilmek için gerekli niteliklerden olan uygulama sınavında "üç dakikada yanlışsız en az doksan kelime yazma" şartını sağlamadığının sonradan anlaşılması üzerine görevine son verilmesini hukuka aykırı buldu.


İlk derece mahkemesi: Açık hata vardır

Davacının zabıt katibi olma niteliklerini taşımaması nedeniyle açıktan atamasının hiç yapılmaması gerekirken hatalı düzenlenen sınav sonuç tutanağına bağlı olarak mülakata çağrılıp atamasının yapıldığı, böylece 657 sayılı Kanunun 98.maddesinde düzenlenen; "memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması" hükmünün kapsamına girdiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, kanun koyucunun anılan hükmün uygulanması bakımından bir zamanaşımı ya da çalışma süresi öngörmediği de açık olduğu, bu durumda, yürürlükteki mevzuata uygun olarak elde edilmeyen bir hukuki durumun, kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi ve korunması mümkün olmadığı gibi temelinde hukuki hata olan bir işleme dayanılarak davacının mevcut durumunun devamından yana "haklı beklenti" içine girdiğini kabul etmek de imkansız olduğu, öte yandan, mesleğe uygun nitelikte kamu personeli istihdam edilmesi kamu düzenini ilgilendiren bir durum olup, nitelik yokluğu ne zaman tespit edilirse edilsin idarece işlem tesisi yoluna gidilmesi gerektiğinden, "hukuk güvenliği" kavramı, idareye aradığı nitelikleri sağlamayan bir personeli ilelebet çalıştırmaya devam ettirmesini zorlayacak şekilde yorumlanamaz.

Açık hata nedir?

Memurlar


Açık hata, kanunun açıkça yasakladığı bir işin yapılmasını, diğer bir deyişle herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek kadar açık olan kurala aykırı davranılmasını ifade eder. Kanunların yorumlanması bazen teknik bir değerlendirmeyi gerektirdiğinden, her kanuna aykırılık halinin, açık hata olarak değerlendirilmesine olanak yoktur. Kanunda öngörülen koşullara ve işlemin unsurlarına göre somut olayda açık hata olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Somut olayın özelliklerine göre, kanuna aykırılık halinin, ilk bakışta fark edilebilecek ve herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek nitelikte ise açık hatadan bahsetmek mümkündür.

Tutanağın yanlış yazılmasında davacının hilesi veya kusuru yoktur

Bu duruma göre, davacının 94 kelime doğru yazdığını belirtilen 17/06/2006 tarihli uygulamalı sınav tutanağın açık hata kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi, davacının hilesi ya da yanıltması olmadan davalı idare tarafından söz konusu tutanağın düzenlendiği ve davacının başarılı sayıldığı anlaşıldığından aradan uzun bir süre geçtikten sonra davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması nedeniyle görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.


T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2018/807
Karar No: 2023/1306


İSTEMİN KONUSU:

... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

... Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, Adalet Bakanlığı Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin, zabıt katibi kadrolarına atanabilmek için gerekli niteliklerden olan uygulama sınavında "üç dakikada yanlışsız en az doksan kelime yazma" şartını sağlamadığının sonradan anlaşılması üzerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98 maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Adalet Bakanlığının 03/05/2016 tarihli işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince verilen... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; olayda, davacının zabıt katibi olma niteliklerini taşımaması nedeniyle açıktan atamasının hiç yapılmaması gerekirken hatalı düzenlenen sınav sonuç tutanağına bağlı olarak mülakata çağrılıp atamasının yapıldığı, böylece 657 sayılı Kanunun 98.maddesinde düzenlenen; "memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması" hükmünün kapsamına girdiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, kanun koyucunun anılan hükmün uygulanması bakımından bir zamanaşımı ya da çalışma süresi öngörmediği de açık olduğu, bu durumda, yürürlükteki mevzuata uygun olarak elde edilmeyen bir hukuki durumun, kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi ve korunması mümkün olmadığı gibi temelinde hukuki hata olan bir işleme dayanılarak davacının mevcut durumunun devamından yana "haklı beklenti" içine girdiğini kabul etmek de imkansız olduğu, öte yandan, mesleğe uygun nitelikte kamu personeli istihdam edilmesi kamu düzenini ilgilendiren bir durum olup, nitelik yokluğu ne zaman tespit edilirse edilsin idarece işlem tesisi yoluna gidilmesi gerektiğinden, "hukuk güvenliği" kavramı, idareye aradığı nitelikleri sağlamayan bir personeli ilelebet çalıştırmaya devam ettirmesini zorlayacak şekilde yorumlanamayacağı, bu itibarla, zabıt katibi olma şartını taşımadığı halde atandığı sabit olan davacının 657 sayılı Kanun'un 98.maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, dava konusu işlemin hukuka uygun olması nedeniyle, davacının mahrum kaldığı parasal bir haktan bahsedilemeyeceğinden, tazminat isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu .... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, uygulama sınav tutanağının düzenlenmesinde, yanlış doğru kelime sayılarının belirlenmesinde müdahalesinin olmadığı, tutanağın doğruluk veya yanlışlığından kendisinin değil tutanağı düzenleyenlerin sorumlu olduğu, idari istikrar ilkesine, idareye güven ilkesine ve kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu iddiası ile kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuat hükümlerine uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:


İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Dosyanın incelenmesinden; ... Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi ... Komisyonu Başkanlığı tarafından zabıt katibi alımı için yapılan 17/06/2006 tarihli uygulama sınavına katılan davacının, sınav sonuç tutanağına yazdığı doğru kelime sayısının 94 olarak geçirildiği, en az doksan kelime yazma şartını sağladığı değerlendirilerek mülakata çağrıldığı ve başarılı olarak Bakırköy Adliyesi'ne zabıt katibi kadrosuna atandığı, sonrasında naklen tayin edildiği Ankara Adliyesi zabıt katibi olarak göreve başlamasını müteakiben özlük dosyasının 06/10/2016 tarihinde Ankara Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığına intikal ettiği, yapılan incelemede; 17/06/2006 tarihli sınav tutanağında 94 olarak yazılı olan doğru kelime sayısının gerçekte 66 olduğunun tespit edildiği, anılan sınav tarihinde yürürlükte olan Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 6.maddesinin (c) bendinde; "Zabıt katibi, cezaevi katibi ve daktilograf kadrolarına atanabilmek için; ... meslek liselerinde okutulan daktilografi ders kitabından seçilip yazılı olarak verilen bir metinden daktilo veya bilgisayar ile üç dakikada yanlışsız en az doksan kelime yazmak" şartı arandığından ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98.maddesinin (b) bendi uyarınca Adalet Bakanlığı'nın 03/05/2016 tarihli onayıyla davacının görevine son verilmesi üzerine bu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Kanun'un Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartların düzenlendiği 48. maddesinin birinci fıkrasının "Özel şartları" belirleyen (B) bendinin (2) numaralı alt bendinde, "Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" kuralına yer verilmiştir.


Anılan Kanunun 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; "Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi," hali, Devlet memurluğunun sona ereceği haller arasında sayılmıştır.

''Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği''nin, "Özel Şartlar" başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasında, Adalet Bakanlığında memur olabilmek için aranan genel şartlar yanında, atama yapılacak kadroların niteliğine göre aranacak özel şartlar sayılmış olup, anılan birinci fıkranın (6) numaralı bendinin davacının sınava katıldığı tarihte yürürlükte olan haliyle (c) alt bendinde, zabıt katibi, cezaevi katibi ve daktilograf kadrolarına atanabilmek için, "Meslek liselerinde okutulan daktilografi ders kitabından seçilip yazılı olarak verilen bir metinden daktilo veya bilgisayar ile üç dakikada yanlışsız en az doksan kelime yazmak" koşuluna da yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile idari işlemlerin geri alınmasında uyulması gereken temel ilkeler ortaya konulmuş bulunduğundan, anılan kararın tüm hatalı işlemlerin geri alınmasında da uygulanması gerektiği açıktır.

Kamu personeline hatalı olarak yapılan ödemelerin mahkeme kararı olmadan istirdadına idarenin karar verebileceğine ve istirdadın koşullarına ilişkin Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarihli ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu belirtilmiş, mezkur kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, yahut yapılan ödemelerde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmakta ise, memurun iyi niyetinden söz etmeye imkan olmadığı; bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemelerde memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin dava açma süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.


Bu ilkeler çerçevesinde, kural olarak bireyin hilesi ya da yanıltması olmadan idarece hukuka aykırı olarak tesis edilen ve birey yönünden belli bir süre uygulanarak öznel kazanımlar oluşturan işlemler ancak dava açma süreleri içinde idarelerce geri alınabilecektir. Ancak aykırılık, açık hata ya da işlemin "yok" sayılmasını gerektirecek derecede hukuksal sakatlıktan kaynaklanıyor veya işlem bireyin kolayca anlayabileceği kadar açık hukuka aykırılıklar taşıyor ise, idarece her zaman geri alınabileceği de açıktır.

Açık hata, kanunun açıkça yasakladığı bir işin yapılmasını, diğer bir deyişle herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek kadar açık olan kurala aykırı davranılmasını ifade eder. Kanunların yorumlanması bazen teknik bir değerlendirmeyi gerektirdiğinden, her kanuna aykırılık halinin, açık hata olarak değerlendirilmesine olanak yoktur. Kanunda öngörülen koşullara ve işlemin unsurlarına göre somut olayda açık hata olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Somut olayın özelliklerine göre, kanuna aykırılık halinin, ilk bakışta fark edilebilecek ve herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek nitelikte ise açık hatadan bahsetmek mümkündür.

Uyuşmazlık konusu olayda, dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının, Bakırköy Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından zabıt katibi alımı için yapılan 17/06/2006 tarihli uygulama sınavına katıldığı, sınav sonuç tutanağına yazdığı doğru kelime sayısının 94 olarak geçirildiği, Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin zabit katibi olabilmek için en az doksan kelime yazma şartını sağladığı değerlendirilerek mülakata çağrıldığı ve başarılı olarak Bakırköy Adliyesine zabıt katibi kadrosuna atandığı anlaşılmaktadır.

Bu duruma göre, davacının 94 kelime doğru yazdığını belirtilen 17/06/2006 tarihli uygulamalı sınav tutanağın açık hata kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi, davacının hilesi ya da yanıltması olmadan davalı idare tarafından söz konusu tutanağın düzenlendiği ve davacının başarılı sayıldığı anlaşıldığından aradan uzun bir süre geçtikten sonra davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu' nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması nedeniyle görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki .... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Davacının temyiz isteminin reddi ile davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının onanması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki karara katılmıyorum.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)