tapu iptal ve tescil kararı ile haciz kaldırma

Başlatan Deniz034, 04 Ekim 2020, 15:26:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
12. Hukuk Dairesi         2019/11526 E.  ,  2020/6651 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunda; icra dosyasından haciz konulan taşınmazların kesinleşmiş mahkeme kararı ile şikayetçi adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, kesinleşmiş mahkeme kararı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, memur işleminin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklının isitinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince her ne kadar tapu iptal ve tescile ilişkin karar haciz tarihinden önce kesinleşmiş ise de, şikayete konu taşınmazlarla ilgili tapuda tescil işlemi haciz tarihinden sonra 11/03/2011 tarihi olup icra müdürlüğünün haciz işlemi gerçekleştirdiği sırada taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterli olduğundan haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde haciz konulmasında yasaya aykırılık bulunmadığından icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine yönelik kararı yasaya uygun olduğundan bahisle, alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Şikayete konu taşınmazlarla ilgili Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/168 Esas sayılı dosyasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında 16/07/2002 tarihli 2001/168 Esas ve 2002/107 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile taşınmazların şikayetçi üçüncü kişi ... Uluslararası Ticaret ve Nakliyat ve Ticaret A.Ş. adına tesciline karar verildiği, kararın 13/01/2004 tarihinde kesinleştiği, ancak tapuda tescil işleminin yapılmadığı, dava konusu taşınmazların tapuda borçlu adına kayıtlı iken 01/04/2005 tarihinde haciz konulduğu, bilahare davacı üçüncü kişi ... Uluslararası Ticaret ve Nakliyat ve Ticaret A.Ş.'nin 11/03/2011 tarihinde taşınmazların tapuda adına tescilini sağladığı, bundan sonra İcra Müdürlüğünden hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, müdürlükçe istemin reddi üzerine memur işleminin iptali ve hacizlerin kaldırılması için mahkemeye başvurduğu, ilk derece
mahkemesince hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmiş ise de; TMK'nun 705/2. maddesi gereğince taşınmaz mülkiyetinin 13/01/2004 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile kazanıldığı, haciz tarihinden önce mülkiyetin şikayetçi üçüncü kişiye geçtiği, taşınmaz mülkiyetinin 13/01/2004 tarihinde kesinleşen tapu iptal ve tescil kararıyla şikayetçi 3. kişiye geçmiş olmasına göre, haciz tarihinde taşınmazın tapuda borçlu adına kayıtlı olmasının sonuca etkili olmadığı, tasarruf işlemlerinin yapılması için de şikayet tarihi itibariyle taşınmazların şikayetçi adına tapuya tescil edildiği hususları gözetildiğinde, davacının talebinin haklı olması nedeniyle istinaf başvuru isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi üçüncü kişinin temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 16/07/2019 tarih ve 2018/3424 E. - 2019/1672 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 371. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK'nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)