Tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile son bulur

Başlatan Deniz034, 15 Haziran 2016, 22:33:18

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034
12. Hukuk Dairesi         2015/21438 E.  ,  2015/26103 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ   :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından nafaka ara kararına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının.....Aile Mahkemesi'nin 2010/328 Esas-2011/1050 Karar sayılı boşanma ilamını sunarak, ilam ile nafaka miktarının artırılması nedeniyle borçluya icra emri tebliğini talep etmesi üzerine, icra müdürlüğünce düzenlenen 20.08.2013 tarihli örnek 4-5 icra emrinin 28.08.2013 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ara karar ile verilen tedbir nafakasının mahkeme kararının kesinleşmesi ile son bulacağı, boşanma kararında yoksulluk ya da iştirak nafakası ile ilgili hüküm kurulmamasına rağmen 20.08.2013 tarihli icra emrinde bu tarihe kadarki nafaka ile bundan sonra işleyecek nafaka miktarının istendiğini ileri sürerek, 20.08.2013 tarihli icra emrinin iptaline, borcun 29.12.2011 tarihine kadar birikmiş tedbir nafakası ile sınırlı olduğunun kabulüne ve 23.10.2014 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu'nun "Geçici Önlemler" başlığını taşıyan 169.maddesinde; "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır" düzenlemesine yer verilmiştir. Sözü edilen tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer.
Öte yandan, icra emrinde istenilen alacağın fazla olduğuna yönelik iddia ilama aykırılık nedenine dayalıdır. İlama aykırı olarak icra emri düzenlendiği ya da dosya hesabı yapıldığı yönündeki şikayetler hakkında ise, İİK.nun 41.maddesi uyarınca aynı Kanunun 16.maddesine göre inceleme yapılması gerekmekte olup, bu konudaki şikayetler aynı maddenin 2.fıkrası gereğince süreye tâbi değildir.
O halde, mahkemece, borçlunun icra emrine ve 23.10.2014 tarihli memurluk kararına yönelik şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)