Taşınır Mallarda Haczin Neticeleri

Başlatan Özgür KOCA, 11 Şubat 2021, 10:56:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
İCRA VE İFLAS KANUNU

Taşınır mallarda haczin neticeleri :
Madde 86
  – (Değişik: 18/2/1965-538/48 md.) Borçlu, alacaklının muvafakati ve icra memurunun müsaadesi alınmaksızın mahcuz taşınır mallarda tasarruf edemez. Haczi koyan memur hilafına hareketin cezai mesuliyeti müstelzim olduğunu borçluya ihtar eder. Haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümlerine dayanarak iyi niyetle iktisabettiği haklar saklıdır. İyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın iktisabettiği, haklar, alacaklının hacizle o mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette batıldır 


     Anonim şirketlerde, paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payının, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedileceğini- Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberleri, kıymetli evraktan sayıldığından, bunların haczi için ise İİK. mad. 88 uyarınca, evraka fiilen el konulmasının zorunlu olduğunu- Anonim şirketin resmi kayıt, defter ve belgeleri incelenmek suretiyle, haczin yapıldığı tarih itibariyle pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığının araştırılması ve İİK'nun 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği-
        12. HD. 23.05.2018 T. 175/5035


    Hacizli bir aracın da satılabileceği; ancak haciz koyduran alacaklıların korunması amacıyla aracın hacizli olarak satılabileceği ve buna bağlı olarak haciz şerhleriyle birlikte tescil edilebileceği, dava konusu olayda da davacının aracı aldığı tarihten sonra araç üzerine eski malik adına işlenen haciz şerhlerinin tescile engel olmayacağı, davacının tescili talep ettiği tarih itibariyle araç üzerindeki hacizlerle birlikte trafik tescil kaydının yapılması gerektiği- Araç, adına hacizli olarak tescil edilecek davacının, söz konusu araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerini adli yargı merciilerinde ileri sürebileceği-
        15. D. 18.01.2018 T. 4169/195


    Anonim şirkette, payın, hisse senedine bağlanmasının zorunlu olmadığı- Eğer pay, hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalacağı ve hisse senedine bağlanmamış (çıplak) payın da hisse senedi gibi haczedilebileceği-  Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payın, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedileceği (İİK. mad. 94/1 c.3);  buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürünün, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda olmadığı, anonim şirkete bir ihbarname göndermekle de yetinebileceği- İcra müdürlüğünce borçluların şikayetçi şirketteki hisselerinin haczi için şirket merkezine gidildiği, alacaklı vekilinin talebi ile icra memuru tarafından, hisselerin haczedilerek pay defterine işlenmesi için şikayetçi şirkete üç gün süre verildiği, İİK'nun 103. maddesi uyarınca tebliğ yerine geçmek üzere haciz zabtının bir suretinin şikayetçi şirkete verildiği görüldüğünden, mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla adı geçen anonim şirketlerin resmi kayıt, defter ve belgeleri incelenmek suretiyle, İİK'nun 103. maddesi gereğince tebligatın yapıldığı tarihler itibariyle tarih itibariyle pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak, İİK'nun 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği-
        12. HD. 19.01.2017 T. 21556/662


    Sıra cetveline ilişkin şikayetin kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği- İhtiyati veya kesin haciz, tasarruf yetkisini kısıtlayan bir cebri icra müessesesi olduğudan, haczedilmiş paranın temliki, haciz alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği- Şikayet olunanın, hak ediş alacağının bir kısmını şikayetçi vergi dairesi ve diğer şikayet olunanların haczinden önce temlik aldığı, bu temlik nedeniyle temlik edilen miktar üzerinde diğer alacaklıların tasarruf yetkisinin kalmadığı görüldüğünden, bu miktar üzerine haciz koyduramayacakları, şikayetçinin hakediş alacağının bu kısmı yönünden geçerli bir haciz işleminin bulunmadığı, bu kısım yönünden de sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayet olunan yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
        23. HD. 23.03.2016 T. 7992/1798


    Haczedilmiş paranın temlikinin, haciz alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği- Temlik, borçlunun muvafakatine tabi değil ise de, İİK. mad. 86/3 uyarınca "iyiniyet kaidelerine aykırı olarak taşınır mahcuz mal üzerinde üçüncü şahsın iktisap ettiği hakların, alacaklının hacizle o mala taallük eden haklarını ihlâl ettiği nispetle batıl olduğu"- Henüz kesin haciz ve dolayısıyla satış isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin, 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK. mad. 264 uyarınca,, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı-
        23. HD. 05.11.2015 T. 7348/7074


    Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payının, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedileceği (İİK. mad. 94); icra dairesinin ihbarnamesini (haciz bildirisini) alan anonim şirket, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorunda olu; haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, haczin, bildirinin anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılacağı- Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için ise İİK. mad. 88 uyarınca, evraka fiilen el konulmasının zorunlu olduğu, bu sebeple haciz müzekkerlerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
        12. HD. 06.04.2015 T. 33588/8569
        12. HD. 06.04.2015 T. 33587/8570
        12. HD. 06.04.2015 T. 33589/8567


    İyiniyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz menkul mal üzerinde üçüncü şahısların iktisap ettiği hakların alacaklının hacizle o mala taalluk eden haklarını ihlal ettiği ölçüde batıl olacağı- Alacaklıdan mal kaçırma amacına yönelik geçersiz olarak yapılan satış sonrasında davacı üçüncü kişinin İİK. 96 vd. maddelerine dayalı açtığı istihkak davasının reddedilmesi gerekeceği-
        17. HD. 28.04.2011 T. 1866/4001


    Yedieminde bulunan hacizli malı iyi niyet kurallarına aykırı olarak satın alan üçüncü kişinin iktisap ettiği hakların alacaklının hacizle o mala taalluk eden haklarını ihlal ettiği oranda batıl olacağı (İİK. mad. 86/3)-
        21. HD. 27.09.2005 T. 3213/8366


    Davacının davaya konu aracı başka icra dosyalarındaki hacizlerden sonra ve ihtiyati haciz kararının alındığı gün sabah çok erken saatinde resmi mesai başlamadan saat 07.43'de satın almış olması alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerden olduğu ve davacının İİK. mad. 86/2'de öngörülen iyiniyet karinesine dayanamayacağı-
        21. HD. 01.02.2005 T. 11575/553


    Davacı ile borçlu ve oğlu arasındaki mevcut samimi ilişki ve davacının hacizli arabanın muhafazası sırasında olay yerinde hazır bulunması birlikte değerlendirildiğinde, davacının fiili hacizden haberdar olmasına rağmen bundan sonra bu aracı noterde düzenlenen sözleşmeyle satın alırken iyiniyetli bulunmadığının kabulü gerekeceği ve davacının iktisabının İİK. 86 uyarınca alacaklı yönünden geçerli olmayacağı–
        21. HD. 04.07.2000 T. 5266/5347


    Marka ve ayırt edici ad ve işaretlerin maddi bir varlığa sahip olmadığından zilyetliğe de konu olamayacakları, bu nedenle, İİK'nun taşınır mallarla sınırlı olan 86. madde hükmünün markalar hakkında uygulama alanı bulamayacağı; sicilinde haciz şerhi bulunan markanın sahibi tarafından -«alacaklının muvafakatını ve icra müdürünün müsadesini» sağlamadan da- başka kişilere devir edilebileceği–
        11. HD. 09.03.2000 T. 8623/2232


    Haciz kararının talep tarihinden geriye dönük olarak verilemeyeceği (ve uygulanamayacağı); haczin verildiği tarihten itibaren hüküm ifade edip sonuç doğuracağı–
        12. HD. 17.01.2000 T. 16978/1239


    Borçlunun -ihtiyati haczin uygulanmasından sonra- ödeme emrine itiraz edip takibi durdurmuş olmasının, ihtiyati haciz tutanağında yazılı menkuller hakkında yediemin değiştirme ve muhafaza tedbiri yönünden işlem yapılmasını engellemeyeceği–
        12. HD. 26.04.1989 T. 11004/6344


    Borçlu ile işlemde bulunan üçüncü kişinin iyiniyetli olması halinde, hacizli malı satın alan üçüncü kişinin iktisabının korunacağı– .
        15. HD. 28.02.1984 T. 35/609


    Hacizli taşınır malların muhafaza şekli ile ilgili kararların, kesin nitelikte olduğu–
        12. HD. 15.09.1981 T. 5250/6713


    Haczedilen kamyonun ancak alacaklının izni ile borçluda bırakılabileceği–
        12. HD. 11.09.1979 T. 6027/6709


    «İşyerini, içindeki malları ile birlikte, borçludan -haciz tarihinden sonra- devir aldığını» ileri süren borçlunun işçisinin «kötüniyetli sayılması» gerekeceği ve bu devrin geçerli olmayacağı–
        13. HD. 20.05.1974 T. 1314/1232


    Borçlunun haczedilip yediemin olarak kendisine teslim edilen arabayı çalıştıramayacağı–
        . İİD. 02.12.1965 T. /0


    Hacizli malda tasarruf–
        . İİD. 25.06.1963 T. 6982/7558


    Üçüncü kişinin, hissedarı bulunduğu hacizli malı kiraya veremeyeceği–
        . İİD. 18.02.1958 T. 853/924
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)