Son İletiler

#1
Soru & Cevap Bölümü / Soru ve Cevaplarla İcra Müdürü...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 10 Mayıs 2025, 15:34:13
SORU VE CEVAPLARLA İCRA MÜDÜRÜNÜN MEHİL VESİKASI DÜZENLEME KONUSUNDAKİ TAKDİR HAKKI


SORU 1:  Borçlu olarak yer aldığım icra takip dosyasında takibi durdurmak için icranın geri bırakılması amacıyla mehil vesikası alabilir miyim?

CEVAP: Evet ancak bunun içinde İcra ve İflas Kanunu'nun 36. Maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bunlar;
a)    Hakkınızda ilamlı bir icra takibi yapılmalı,
b)    Bu ilama karşı istinaf ya da temyiz yoluna başvurulmalı,
c)    Hükmolunan para veya eşya depo edilmeli ya da bunların değerinde haciz yapılmalı ya da bunların değerinde icra hukuk mahkemesince kabul edilecek teminat (taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti) gösterilmeli.


SORU 2: Mehil vesikasını hem genel mahkemelerce (asliye hukuk, sulh hukuk, asliye ticaret vb) hem de icra hukuk mahkemesi kararları yönünden alabilir miyim?

CEVAP: İcra ve İflas Kanunu'nun 36. maddesi İcra ve İflas Kanununda özel hüküm bulunmadıkça (Örneğin; İİK.nun 69/4, 97/3, 97/14, 269/c-3, 276/3 gibi.) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmaz. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanabilir.  (Adana BAM 10. HD. T.08/02/2019, E.2019/136, K.2019/189, T.08/02/2019, E.2019/155, K.2019/194, İstanbul BAM 20. HD. E: 2021/1054, K: 2021/3480, İstanbul BAM 21. HD. T: 09.04.2021, E: 2021/1102 , K: 2021/986, İstanbul Anadolu 24. İcra Mahkemesi E:2020/385, K:2020/279, Yargıtay 12. HD. T: 21.02.2006, E: 2006/181, K: 2006/3189).  Bu nedenle İcra ve İflas Kanununda açık düzenleme bulunan hallerde İcra ve İflas Kanununun 36. maddesi uygulanır.


SORU 3: Yukarıdaki şartlar gerçekleştiğinde mehil vesikasını icra müdürlüğünden mi yoksa icra hukuk mahkemesinden mi almam gerekir?

CEVAP: İcra ve İflas Kanunu'nun 36/1. Maddesinde yer alan "... icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." Şeklindeki hükme göre süre yani mehil (vesikası) icra müdürlüğünce verilir. Diğer bir değişle mehil vesikası verme yetkisi icra müdürlüğüne aittir.


SORU 4: İcra müdürünün mehil vesikası verip vermemekte takdir yetkisi var mıdır?

CEVAP: İcra ve İflas Kanunu'nun 36/1. Maddesinde yer alan "... icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir." cümlesinde yer alan "uygun bir süre verilir" şeklindeki ifadeye göre icra müdürünün sürenin uzunluğunu belirlemede takdir yetkisi mevcut ise de, süre vermede yani mehil vesikası düzenlenmesinde takdir yetkisi yoktur. Ancak daha önce verilen sürenin zorunluluk nedeniyle uzatılmasında icra müdürünün takdir yetkisi vardır. Bu maddedeki zorunluluk hali açıkça belirtilmediği için bunun değerlendirmesini de icra müdürü yapacaktır.


SORU 5: İcra ve İflas Kanununda özel hüküm bulunmayan İcra Hukuk Mahkemesinin herhangi bir kararına karşı mehil vesikası talebinde bulunduğumda icra müdürlüğünün mehil vesikası düzenlenmesinde takdir yetkisi yoktur bu nedenle mehil vesikası düzenlemesi gerekir diyebilir miyiz?

CEVAP: İcra ve İflas Kanunu'nun 36/1.maddesinin İcra Hukuk Mahkemesi kararları hakkında uygulanabilmesi için açıkça İcra ve İflas Kanununda bir düzenleme olması gerekir. Yukarıda 2. soruya verdiğimiz cevapta yer alan yargı kararlarında da açıkça ifade edildiği üzere mehil vesikası ya da tehiri icra kararı verilip verilmemesi yönünde ayrım yapılmaksızın İcra ve İflas Kanununun 36.maddesinin İcra Hukuk Mahkemesi kararları hakkında uygulanabilmesi için İcra ve İflas Kanununda özel bir hüküm olması gerekir. Mehil vesikası verme yetkisi icra müdürlüğüne ait olduğu için bu konudaki yerleşik içtihatlar da dikkate alınarak şartları oluştuğunda icra müdürlüğünün mehil vesikası vermesi zorunludur. Şartları oluşmadığında yani;
a)    Ortada istinafa ya da temyize konu bir ilam yok ise,
b)    Muafiyetin mevcut olmadığı durumlarda teminat koşulu sağlanmamışsa,
c)    İcra hukuk mahkemesi kararları yönünden kanunda 36.maddenin uygulanmasına ilişkin özel bir düzenleme yok ise, icra ve İflas Kanununun 36.maddesi gereğince icra müdürlüğünce mehil vesikası verilemez.



SORU 6: Yazılı kira sözleşmesi süresinin bitmesi nedeniyle tahliye taahhüdüne dayalı olarak hakkımda başlatılan (örnek 14) icra takibine itiraz etmem sonrasında icra hukuk mahkemesince verilen itirazın kaldırılması kararına karşı istinaf yoluna başvurduğumda üç aylık kira bedelini depo etmek suretiyle icra müdürlüğünden mehil vesikası alabilir miyim?

CEVAP: Bir önceki maddede de dediğimiz gibi İcra Hukuk Mahkemesi kararlarına karşı mehil vesikası alınabilmesi için İcra ve İflas Kanununda 36.maddenin uygulanmasına ilişkin özel bir düzenleme olması gerekir. Örnek 14 şeklindeki takipte icra müdürlüğünce tahliye emri düzenlenerek tebliğ edilir (İİK m 272) ve tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğü nezdinde tahliye emrine itiraz edilebilir, bu itiraz tahliyeyi durdurur (İİK m 274/1-2), alacaklı icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir ve mahkemece şartların varlığı halinde itirazın kaldırılmasına karar verilir, itirazın kaldırılması üzerine de tahliye ve teslim gerçekleştirilir (İİK m 275). Bu madde kapsamında icra hukuk mahkemesi tahliye kararı vermez yalnızca itirazın kaldırılmasına karar verir.

İİK'nın 275. maddesi uyarınca verilen itirazın kaldırılması kararları TEHİRİ İCRA VERİLEBİLECEK KARARLARDAN değildir (Adana BAM 10. HD. T:03/02/2020, E:2019/3147, K:2020/218, İzmir BAM 8. HD. T:19/12/2024, E:2024/1109, K:2024/2954).

İİK'da itirazın kaldırılmasına ilişkin kararlara yönelik İ.İ.K.'nın 36. Maddesinin uygulanabileceğine yönelik özel düzenleme bulunmadığından, kira alacağı kaynaklı itirazın kaldırılmasına yönelik ilama ilişkin MEHİL BELGESİ VERİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR (İstanbul BAM 20. HD E:2021/1054, K:2021/3480, İstanbul BAM 21. HD T:09.04.2021, E:2021/1102, K:2021/986).

İcra ve İflas Kanununun 272 ila 275.maddelerinde aynı Kanunun 36.maddesine atıf yoktur. Bu nedenle icra müdürü  36. madde kapsamında mehil vesikası veremez. İcra müdürü ancak İİK m. 36'nın uygulama alanı bulduğu hallerde takdir yetkisine sahip değildir ve mehil vesikası düzenlemesi gerekir. 


SORU 7: İcra müdürlüğünün mehil vesikası verip vermemesi yönündeki kararlarına karşı şikâyet yoluna başvurabilir miyiz?

CEVAP: Evet. İcra müdürlüğünün bu yöndeki kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde müdürlüğün bağlı olduğu İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde şikâyet yoluna başvurabilirsiniz.


SORU 8: İcra hukuk mahkemesinin şikâyetimiz sonucu verdiği kararına karşı istinaf yoluna başvurabilir miyiz?

CEVAP: İcra ve İflas Kanununun 363/1. maddesinde yer alan "... İcra mahkemesinin... 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları DIŞINDAKİ kararlarına karşı... İstinaf yoluna başvurulabilir." düzenlemesinden hareketle biraz daha geniş yorumlanarak yerleşik yargı içtihatlarıyla icra hukuk mahkemelerinin İcra ve İflas Kanununun 36.maddesinin uygulanmasıyla ilgili kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı kabul edilmiştir (Yargıtay 12. HD. T: 17/12/2019, E: 2018/14144, K: 2019/17971, 12. HD. T: 08/03/2022, E: 2021/10812, K: 2022/2927, 12. HD. T: 08/04/2022, E: 2022/4057, K:  2022/4660, 12. HD. T: 02.05.2023,  E:2023/914, K: 2023/2919, 12. HD. T: 18.04.2025, E: 2025/1776, K: 2025/3303).


Özgür KOCA
İcra Müdür Yardımcısı
#2
Soru & Cevap Bölümü / Ynt: Genel Kredi Sözleşme Alac...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 04 Mayıs 2025, 22:15:43
1. Soru: Banka ilamsız örnek 7 icra takibinde avans faiz mi yoksa yasal faiz mi istemelidir, sabit bir faiz oranına yer verilip aynı zamanda değişen oranlarda temerrüt faizi istediğinde hangi faiz oranı dikkate alınır ?

Cevap:
Bu tür durumlarda dosya hesabında uygulanacak faiz türünü belirlerken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta vardır:
1. "Değişen oranlarda temerrüt faizi" şerhi, temerrüt hâlinde zaman içinde değişen oranlarda faiz uygulanacağını ifade eder. Ancak bu ifade tek başına hangi faiz türünün uygulanacağını belirlemez.
2. Faiz türü seçimi açısından temel kriterler:
- Alacak ticari bir işten doğmuşsa: Avans faizi uygulanır.
- Borç bir tüketici kredisine dayanıyorsa: Yasal temerrüt faizi uygulanmalıdır.
3. Banka sayısal oran girse de "değişen oran" ifadesi varsa, sabit bir faiz talep edilmediği varsayılır.

Sonuç olarak:
- Eğer kredi genel kredi sözleşmesine veya ticari krediye dayanıyorsa ve değişken faiz isteniyorsa: Avans faizi seçilmelidir.
- Eğer kredi tüketici kredisi ise: Yasal temerrüt faizi seçilmelidir.

2. Soru: Genel kredi sözleşmesi ile ihtiyaç kredisi sözleşmesi arasındaki fark nedir?

Cevap:
Genel kredi sözleşmesi (GKS) ile ihtiyaç kredisi sözleşmesi arasındaki temel farklar, bu sözleşmelerin kapsamı, tarafları ve amaçlarıyla ilgilidir:

Genel Kredi Sözleşmesi (GKS)
- Kapsamı geniştir, birden fazla kredi türünü kapsar.
- Genellikle ticari işletmeler ile bankalar arasında imzalanır.
- Bir çerçeve sözleşmedir.
- Ticari hükümler içerir, TTK ve bankacılık mevzuatı uygulanır.
- Ticaret mahkemeleri yetkilidir.

İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi
- Bireysel tüketicilerle bankalar arasında yapılır.
- Belirli bir miktar kredi verilir, kişisel amaçlıdır.
- Tüketici kredisi sayılır, 6502 sayılı yasa uygulanır.
- Tüketici mahkemeleri yetkilidir.

Özet Karşılaştırma
Özellik    Genel Kredi Sözleşmesi    İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi
TaraflarTicari işletme – BankaTüketici (birey) – Banka
AmaçTicari finansmanKişisel harcamalar
KapsamÇerçeve – birçok kredi türünü kapsar   Tek bir kredi
Hukuki Rejim   TTK, BK, Bankacılık MevzuatıTüketici Kanunu
Faiz TürüAvans faizi (değişken olabilir)Yasal temerrüt faizi (genelde sabit)
Yargı YoluTicaret MahkemesiTüketici Mahkemesi
#3
Soru & Cevap Bölümü / Genel Kredi Sözleşme Alacağı v...
Son İleti Gönderen bLackcadiLLac - 03 Mayıs 2025, 23:40:07
Merhaba,

Bankaların Örnek 7 olarak koyduğu kredi alacaklarında "değişen oranlarda temerrüt faizi" şerhi olması durumunda dosya hesabında hangi faiz türünü seçilmelidir?

Takibi başlatırken alacak kalemine sayısal oran giriyorlar ama takip talebi açıklamasında değişen oranlarda temerrüt faizi istiyorlar. Bu durumda ticari temerrüt faizi olan reeskont avansı mi seçilmeli? Genel kredi sözleşmeleri, tüketici kredileri ticari iş mi ki avans faiz uygulayalım sorunu doğuyor bu sefer.
#4
Harç & Vergi Uygulamaları / Satıştan Gelen Paradan % 11,38...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 26 Nisan 2025, 10:24:38
Borçlu adına kayıtlı ....... 2 Parselde bulunan taşınmazın tapu kaydına şikayete konu  . İcra Müdürlüğünün 2022/9885 Esas sayılı dosyasında 24/06/2022 tarihinde, . İcra Müdürlüğünün 2022/12237 Esas sayılı dosyasında ise 04/08/2022 tarihinde  haciz uygulanmıştır. Taşınmazın kamu haczi nedeniyle . Vergi Dairesince 20/07/2022 tarihinde satışı yapılmıştır. . Vergi Dairesince . İcra Müdürlüğünün 2022/9885 Esas sayılı dosyasına yazı yazılarak borç miktarı ile hesap bilgilerinin gönderilmesi istenmiş, sonrasında ise vergi dairesince 06/09/2022 tarihinde taşınmazın satış bedelinin artan kısmından borca yetecek kadar miktar bu takip dosyasına gönderilmiştir.

Her ne kadar, şikayete konu . İcra Müdürlüğünün 2022/9885 Esas sayılı takip dosyasında satış gerçekleştirilmemiş ise de, söz konusu dosyaya aktarılan para satış sonunda elde edilen paradır. Satıştan gelen para söz konusu olmakla, 492 sayılı Harçlar Kanunu ekli 1 sayılı tarifenin B.I/3-c bendine göre %11,38 oranında tahsil harcı alınması gerekir.

Eğer, satıştan sonra fakat satıştan elde edilmeyen bir para dosyaya girmişse, örneğin; borçlu gelip  satış parasının karşılamadığı bakiye borcunu dosyaya yatırmışsa, bu kez satıştan elde edilmiş bir para söz konusu olmadığından aynı tarifenin  B.I/3-b bendine göre  hacizden sonra tahsilat sayılarak buna göre tahsil harcı almak gerekecektir. Burada, sadece satıştan gelen para söz konusu olmasına göre alınacak tahsil harcı oranı belli olmakla, yasada mutlaka satışın alacaklının icra takibi yürüttüğü dosyadan yapılması gerektiği ayrımına gidilmemiştir. Aksi uygulama satışın yapıldığı dosya alacaklısı ile sıra cetveline göre para tahsil eden diğer dosya alacaklılarının farklı tahsil harç oranlarına tabi olması gibi bir sonuç doğuracaktır.

Diğer yandan, devletin cebri icra organları vasıtasıyla yapılan satış sonunda para tahsil edildiği halde sanki satış yapılmamış gibi belirlenecek oran üzerinden harç alınması Devletin harç kaybına da neden olacaktır. Bu durumda, bu takip dosyasında icra müdürlüğünce  %11,38 oranında tahsil harcı alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmayıp, borçlunun bu hususa ilişkin istinaf nedeni yerinde değildir.

Şikayete konu . İcra Müdürlüğünün  2022/12237 Esas sayılı dosyası yönünden ise; bu takip dosyasında taşınmaz üzerine haciz . Vergi Dairesince taşınmazın 20/07/2022 tarihinde satışından sonra 04/08/2022 tarihinde konulmuş, icra müdürlüğünce . Vergi Dairesine İİK 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve satıştan artan paranın gönderilmesi istenmiş, . Vergi Dairesince 20/03/2023 tarihinde bu takip dosyasına satıştan artan para gönderilmiştir. Bu dosyaya gönderilen para, İİK 89/1 haciz ihbarnamesi nedeniyle gönderildiğinden satıştan sonra fakat satıştan elde edilmeyen bir paradır. Bu nedenle tarifenin  B.I/3-b bendine göre  hacizden sonra tahsilat sayılarak buna göre tahsil harcı alınması gerekir. İcra müdürlüğünce bu takip dosyasına gelen paradan % 9,10 oranında tahsil harcı alınması gerekirken % 11,38 oranında fazla tahsil harcı alınması doğru değildir (Yargıtay 12. HD. E:2024/8371, K:2025/1672)
#5
Genel İcra Hukuku / İİK M. 275 Uyarınca Verilen İt...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 25 Nisan 2025, 11:09:14
Somut olayda, müdürlükçe verilen 21/07/2023 tarihli mehil vesikasının Muğla İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/331 Esas 2023/442 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verilmiş ise de, Muğla İcra Hukuk Mahkemesinin 17/10/2023 tarihli, 2023/852 D.İş, 2023/853 D.İş sayılı kararı ile verilen icranın geri bırakılması kararının geçerli olduğu, heniz iptal edilmediği, 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı İ.B K. ve H.G.K.nun 17.3.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı gereğince, her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanacağından, tahliye işleminin yapıldığı 09/02/2024 tarihinde alacaklılar vekili tarafından tehiri icra kararının iptalinin talep edilmemesi nedeniyle ortada mahkemece verilmiş ve iptal edilmemiş icranın geri bırakılması kararı olduğundan, mahkemece de şikayetin kabulüne ve tahliye işleminin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.

Her ne kadar davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde de belirttiği üzere İİK'nın 275. maddesi uyarınca verilen itirazın kaldırılması kararları tehiri icra verilebilecek kararlardan değilse de, ortada icra mahkemesi tarafından verilen bir tehiri icra kararı olduğu ve iptal edilmediği sürece tahliye işlemlerinin yapılması mümkün değildir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalılar vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir (İzmir BAM 8. HD. T:19/12/2024, E:2024/1109, K:2024/2954).


*********


Dava İİK'nun 275 maddesi uyarınca açılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemi olduğundan ve İİK'nun 36. maddesine göre tehiri icra kararı verilebilecek kararlardan olmadığından tehiri icra isteminin reddine karar vermek gerekmiş .... (Adana BAM 10. HD. T:03/02/2020, E:2019/3147, K:2020/218)
#6
Genel İcra Hukuku / İcra Hukuk Mahkemesinin İtiraz...
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 24 Nisan 2025, 10:45:34
HMK'nın 331. maddesi gereği Dairemizce yapılan değerlendirmede ise;  alacaklının itirazın kaldırılmasına dair İcra Mahkemesi kararı ile takibe devam etmesi mümkün olup  tahliye yönünden İİK'nın 269/c maddesinin 3. fıkrasında yer alan "İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir." düzenlemesinin dikkate alınması gerektiği, somut olayda borçlu tarafından mehil vesikası talep edilmekle birlikte icra mahkemesince sadece tahliye yönünden İİK'nın 269/c maddesine uygun olarak icranın geri bırakılmasına karar verildiği, itirazın kaldırılmasına karar verilen kira alacağı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden teminat yatırılarak ek mehil vesikası verilmiş olmasının, tahliye yönünden yatırılan teminat haricinde dosyaya yatırılan paranın alacaklı tarafa ödenmesine engel olmayacağı, bu nedenle alacaklının şikayetinde haklı olup şikayetin kabulü gerektiği, ancak iş bu şikayete konu kararın alacaklı talebi üzerine müdürlükçe verilmiş olup söz konusu karar yönünden borçluya atfedilecek kusur bulunmadığı anlaşılmakla yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekmiştir (İstanbul BAM 21. HD. T:18/03/2025, E:2023/3463, K:2025/634).
#7
Soru & Cevap Bölümü / Haberimiz olmadan Yediemin e ç...
Son İleti Gönderen Deepblue - 30 Mart 2025, 21:25:44
İyi günler bu yazıyı bir tanıdığım adına yazıyorum ve bilgi edinmek istiyorum. Hanımefendin Babası 2015 yılında vefat ediyor. Abisiden başka bir yakını bulunmamakta. Çoğu vefat etmiş. Kendisi bir kız çocuğu ile babasından almış olduğu yetim maaşı ile hayatını idame ettirmektedir. Babasının 98 model elden düşme arabası vefat ettiği halasının evinin önünde durmaktaydı. Üç beş sene orda durmaktan zaten hurda bir araç olmuştu. Geçen süre zarfında bu araba ordan kayboluyor. Bu hanımefendi zaten oradan çok uzakta yaşamakta. Araba kaybolunca birisi aldı hurdalığa attı yada hurdacı birisi aldı götürdü vb herhalde diye düşünüyor. Fakat bir kaç gün önce yedieminden kendisine icra mektubu geliyor ve 84 bin tl otopark ücreti isteniyor. Arabanın ruhsatı babasının yıllar önce kapattığı şirket üzerine kayıtlı ve bu kişi varis olduğu için bu hanımefendiyi buluyorlar. Bu borcu ödemesi çok zor. Buna nasıl itiraz edebilir yada nasıl bir yol izlemeli. Yardımcı olursanız sevinirim. Çok teşekkürler. İyi bayramlar``
#8
Mahkemece dosyaya ödeme yapıldığı ve takibin durdurulduğu gerekçesiyle hacizlerin aşkın haciz niteliğinde bulunduğundan şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 08/04/2022 tarihli işleminin iptali ile aşkın haciz nitelindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davacı borçlunun İİK'nun 62.maddesi gereğince yetkiye, borca ve ferilere itirazda bulunması üzerine takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlüğünce karar verildiği, yine takibe dayanak Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1** D.İş Esas 2022/1** Karar sayılı ihtiyati haciz kararına da itiraz edildiği ve takip dosyasından yapılan ödemenin de ihtirazi kayıtla yapılmış olduğu ve alacaklının alacağına kavuşmamış olması birlikte değerlendirildiğinde takip dosyasından konulan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin şikayet konusu müdürlük kararının usul ve yasaya uygun olduğundan.... (Kayseri BAM 5. HD. T:07/06/2022, E:2022/1073, K:2022/1060 - Yargıtay 12. HD. T:13.03.2023, E:2022/8516, K:2023/1621)
#9
Soru & Cevap Bölümü / Ynt: Velayet
Son İleti Gönderen Özgür KOCA - 25 Mart 2025, 21:52:46
Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisi veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler, dava ehliyetine de sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, bazı istisnai hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde, kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar.

HMK'nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4. fıkrasında da; "Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir" düzenlemesi yer almaktadır. Anılan hükmün icra takiplerinde de uygulanması gerekir.

Vesayet kararından sonra kısıtlı doğrudan taraf gösterilerek icra takibine başlandığında, alacaklı tarafından kısıtlı borçlunun vasisi yerine kıstlı hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK.nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesi mümkündür.

Alacaklı tarafından borçlunun kısıtlandığının takip sırasında öğrenilmesi üzerine vasi gösterilmeksizin düzenlenen ilk ödeme emrinin vasiye gönderilmesi usulsüzdür.

HMK.'nun 124. maddesine uygun olarak kısıtlı borçlunun vasisinin ek takip talebi ile takipte gösterilmesi ve buna uygun olarak düzenlenen ödeme emrinin vasiye tebliği zorunludur (Yargıtay 12. HD E:2021/12365, K:2022/4734).

Özgür Koca
(Forum) Adalet, hakkın terazisidir.
#10
Soru & Cevap Bölümü / Velayet
Son İleti Gönderen Şeyhmus - 25 Mart 2025, 11:24:01
Velayet altına alına borçluya takip başlatılmış. Sistemde Velayet altına alındığı uyarısı çıktığından ödeme emri gönderilmedi. Daha sonra dosyaya ilam sunuluyor Veli bilgileri ismi ve TC talepte belirtilerek ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunuyor. Takip kesinleşmemiş Yeni bir takip talebi sunması gerekiyor mu?