HACİZ İŞLEMİNİN İPTALİ, ÜÇÜNCÜ KİŞİLER NEZDİNDEKİ HAK VE ALACAKLARIN HACZİ

Başlatan Deniz034, 20 Nisan 2016, 18:13:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
HACİZ İŞLEMİNİN İPTALİ, ÜÇÜNCÜ KİŞİLER NEZDİNDEKİ HAK VE ALACAKLARIN HACZİ
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
2013/1705 E.
2015/1085 K.

Taraflar arasındaki "haczedilmezlik şikayeti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14.İcra Hukuk Mahkemesince bir kısım davalılar hakkında açılan davada karar verilmesine yer olmadığına ve bir kısım davalılar aleyhine açılan davanın reddine dair verilen 11.10.2012 gün ve 2012/666 E.-2012/994 K. sayılı kararın incelenmesi davacı (borçlu) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 05.03.2013 gün ve 2012/32314 E.-2013/7389 K. sayılı ilamı ile;

(...Şikayetçi borçlu T.. B..'nın 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının haczi için 89/1 haciz ihbarnameleri gönderildiği ve borçlunun, 3. kişiler nezdindeki bu hak ve alacaklarına yönelik haciz işleminin iptalini talep ettiği görülmektedir.

Borçlunun icra mahkemesine başvurarak 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptalini istemesinde hukuki menfaati vardır. Aksi yöndeki mahkemenin kabulü yerinde değildir.

29.03.2011 tarih ve 6215 Sayılı Yasanın 10.maddesi ile değişik 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri hakkında Kanun'un Ek 9.maddesinde "...Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve genel müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz ve devredilemez. Genel müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti genel müdürlüğe ait olur. Bu taşınmazlar genel müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez..." hükmü getirilmiştir. Bu durumda şikayetçi Yüzme Federasyonunun bütün menkul, gayrimenkul malları, hak ve alacakları ile her türlü gelirleri anılan madde kapsamında haczedilemez.
O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı (borçlu) vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava; üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklara ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptali istemine ilişkindir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, 3289 Sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29/3/2011 tarih 6215 sayılı kanunun 10. maddesi ile değişik Ek 9. maddesinin; Anayasa Mahkemesi'nin 6/6/2013 tarih ve 2013/35 E-, 2013/75 Karar sayılı ilamı ile iptal edilen kısmının önümüzdeki uyuşmazlığa etkisi ön sorun olarak tartışılmış yasal düzenlemeler irdelendiğinde, dayanak yapılan iptal kararının 3289 sayılı Kanun'un Ek 9.maddesinin 20.fıkrasına ilişkin olduğu ve somut olaydaki uyuşmazlığa etkisinin bulunmadığı sonucuna varılarak ön sorun oybirliği ile aşılmıştır.
İşin esasının incelenmesi;

Davacı(borçlu), Ankara 28.İcra Müdürlüğü'nün 2011/15013 esas sayılı dosyasında aleyhine icra takibi yapıldığını, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Toto Müdürlüğü ve bazı kuruluşlardaki alacakların üzerine haciz konulduğunu, Spor Toto Müdürlüğü'ndeki alacağın haczine dair işlemi 13.06.2012 tarihinde öğrendiklerini ve haczin fekkini talep ettiklerini, bu talebin reddedildiğini, Federasyonun başta Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Toto Müdürlüğündeki alacaklarına konan hacizlerin geçersiz olduğunu, memurluk işleminin hukuka aykırı yapıldığını; Anayasa Mahkemesi'nin 2006/118 esas 2009/107 karar sayılı kararı ile Federasyonların kamu kurumu olduğunun belirlendiğini, 3289 sayılı Yasa gereğince federasyon mallarının devlet malı hükmünde olduğunu, İİK.nun 82.maddesi gereğince devlet malının haczedilemeyeceğini bildirerek Gençlik Spor Bakanlığı, Spor Toto Müdürlüğü, Türk Hava Yolları, Beycon Group, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Bilyoner İnteraktif Hizmetler A.Ş ,Türkcell İletişim A.Ş ve Ender Spor Malzemeleri'ne konulan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.

Davalı (alacaklı) vekili; davacı borçlu federasyonun 3.kişilerde bulunan alacaklarına haciz konulabileceğini, federasyonun mallarına haciz konulmadığını, devri mümkün olmayan ve kamu malı sayılan mallara haciz konulmadığından kamuya tahsisli olmayan malların haczedilebileceğinin, 3.kişilerdeki alacakların kamuya tahsis edildiğine dair karar ve kanun bulunmadığını, kanun maddesinin yanlış yorumlandığını belirterek davanın reddini ve % 20 tazminat talep etmiştir.

Mahkemece; davacının 3.kişilerde bulunan ve alacak niteliğinde olan bir kısım kazanç ve reklam vs.gelirlerinin haczedilemeyeceğinin kabul edilemeyeceği; bunların Federasyonun kamu malı niteliğindeki malları sayılmayacağı gerekçeleri ile Ankara 28 İcra Müdürlüğünün 2011/15013 takip sayılı dosyasında Gençlik ve Spor Bakanlığı-Bilyoner İnteraktif Hizmetler A.Ş.-Beycon Grup-THY-Türkiye Milli Olimpiyat Komitesine yazılan hacze yönelik ihbarnamelere dava tarihinden sonra itiraz niteliğinde beyanlarda bulunulduğu, bu sebeple bu hacizlerin hukuki sonuç doğurmayacağı, bu hacizleri şikayette hukuki menfaat kalmadığı anlaşıldığından bu birimlere yazılan hacizlere yönelik şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına;Ender Spor Malzemeleri Tekstil Turizm İnş.İç ve Dış Tic.A.Ş ,Turkcell İletişim A.Ş - Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü'ne yazılan haciz müzekkereleri sebebiyle yapılan hacizlerin iptaline yönelik şikayetin reddine karar verilmiş; hükmün davacı (borçlu) vekilince temyizi üzerine; Özel Daire yukarıya metni aynen alınan ilam ile hükmü bozmuş; yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; karar davacı (borçlu) vekilince temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Türkiye Yüzme Federasyonu mallarının Devlet malı hükmünde olup olmadığı, buna bağlı olarak şikayetçi federasyonun bütün menkul, gayrimenkul malları, hak ve alacakları ile her türlü gelirlerinin haczedilip haczedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle, konuya ilişkin yasal düzenlemelerin ortaya konulup, değerlendirilmesinde yarar vardır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 82.maddesinin 1.fıkrasında;

"Devlet Malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar haczedilemez." hükmü yer almaktadır.
Bu hükmün konuluş nedeni, 15.01.1947 gün ve 1947/14-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında "Bu hüküm, kamu hizmetlerinin düzenli ve aralıksız bir tarzda yürütülmesini sağlamak amacını güder. Devletin kendisine ait borcu ödemesi zorunluluğu, devlet kamu kişiliğinin saygınlık ve onuru gereği bulunmakta, devletten alacaklı bulunan kişilerin kavuşturma yollarına başvurmalarına gerek bulunmadan alacaklarını alabilmeleri öngörülmektedir." şeklinde açıklanmıştır.

Görüldüğü üzere, İİK.82/1.maddesi anlamında haczedilemezlik "devlet malları" ve "özel yasalarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar" için söz konusudur.

Devlet mallarının neler olduğunu düzenleyen 1050 sayılı Kanunun 2.maddesinde; "Devletin emvali Devletçe tarh ve cibayet olunan her türlü tekalif ve rüsum ile Devlete ait nükut ve esham ve her türlü menkul ve gayrimenkul eşya, emval ve kıyem ve bunların hasılat ve icraatı ile bedellerinden terekküp eder." hükmü yer almakta olup, maddede Devletin mal varlığının Devletçe salınan ve alınan her türlü vergi ve resim ile Devlete ait nakit, hisse senedi, her türlü taşınır ve taşınmaz eşya, mal, kıymet ve bunların gelirleri, kiraları ile satış bedellerinden oluştuğu ifade edilmektedir.

Devlet mallarının haczedilmemesi çeşitli nedenlere dayanmaktadır. Her şeyden önce, devleti niteleyen egemenliğin, buna karşı cebir (zorlayıcı güç) kullanılmasıyla bağdaşmayacağı, cebir kullanılmasının devlete tanınmış bir yetki olup, bu yetkiyi devletin kendisine karşı kullanmasının düşünülemeyeceği, devletin borçlarını, herhangi bir cebir kullanmadan kendiliğinden ödemesinin hukuk devletinin gereği olduğu, hususları bunların başında gelmektedir.

Ayrıca kamu hizmetlerinin aksatılmadan ve kesintiye uğramadan sağlanması ve bütçenin getirdiği esasların cebri icra sonucunda öngörü dışı ihlallere uğratılmaması da esas alınmaktadır (Prof. Dr. Baki Kuru; İcra İflas Hukuku, Ankara 1983, s:294, Prof. Dr. Saim Üstündağ; İcra Hukuku Esasları,İstanbul 1984 s.190).

Diğer yandan devlet mallarının haczi, bu malların tahsis şeklini değiştirdiğinden, devletin malvarlığında (patrimuan) ve mali hukukta devamlılığı bozarak kamu yararına zarar verebilecektir(Talih Uyar; İcra Hukukunda Haciz, Manisa 1983, s:386).
Devlet malları 1050 sayılı Genel Muhasebe Kanunu'nun 2.maddesine göre, gerek kamu hizmetine doğrudan doğruya tahsis edilmiş bulunan, gerek sağladığı mali yarar vesaire dolayısıyla faydalanılan bütün mallardır (Prof.Dr. Ejder Yılmaz Devlet Malları Hak ve Rüçhanlığına Sahip Malların Haczedilmemesi Prof.Dr.Yaşar Yalçın'a Armağan, Türkiye İş Bankası Yayınları).
Devlet malları kavramı, salt devlet tüzel kişiliği içindeki genel ve katma bütçeli dairelerin ellerinde bulunan ve idare ve muhasebesi 1050 sayılı Genel Muhasebe Yasasına tabi malları kapsar. Devlet malları, özel mallardan ayrı bir takım hukuki karaktere sahiptir. Devlet mallarının gösterdiği bu hukuki karakter, bu malların ya doğasından, yada kamunun kullanımına ve yararlanmasına sunulmuş bulunmasından veyahut bir kamu hizmetinin unsurunu oluşturmasından kaynaklanır. Bu karakterler, devlet mallarının özel mallar karşısındaki hukuki niteliğini belirttiği gibi idarenin bunlar üzerinde sahip olduğu hakların niteliğini, ferdin bunlar karşısındaki durumunu ve yararlanma yetkilerini de aydınlatır(Ord.Prof.Dr.Sıddık Sami Onar,İdare Hukukunun Umumi Esasları Cilt 2 İstanbul 1964 s.1319).
Karşılaştırmalı hukuka baktığımızda, İsviçre, Fransa ve Almanya'da kural olarak devlet mallarının haczedilebilirliği kabul edilmiştir (İsviçre İcra İflas Yasası m.92-94, Fransa Medeni İcra Usulleri Hakkındaki Yasa m.14, Federal Almanya Hukuk Usulü Yasası m.882 a).
İcra İflas Yasasının 82/1.maddesinde yer alan devlet mallarının haczedilemeyeceği kuralının iptali ile ilgili olarak açılan davada Anayasa Mahkemesi "Devlet mallarının haczedilemeyeceğine ilişkin kural Devletin borçlarını kendiliğinden ödeyeceği ve bunun hukuk devletinin gereği olduğu esasına dayanır. Devlet mallarının haczi, bu malların kullanma biçimini değiştireceğinden, devletin malvarlığında ve mali hukukta sürekliliğe engel olarak, kamu yararına zarar verir. Uyuşmazlık konusu olayda,borcun hiç ödenmemesinden değil, bütçe olanaklarına göre, yılını aştığı için gecikerek ödemenin sağlanacağından söz edilmektedir. Devletin etkinliklerinde kamu hizmeti ve dolayısıyla kamu yararı önde geldiğine göre, bir alacaklının kişisel çıkarı için devlet mallarının haczi, diğer değişle özel yararın kamu yararına yeğlenmesi (tercih edilmesi) söz konusu olamaz. Öte yandan, yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmez. Anayasanın 10.maddesinde yer alan eşitlik, mutlak anlamda eşitlik olmayıp, haklı nedenlerin varlığı durumunda farklı uygulamalara olanak veren bir ilkedir. Durum ve konumdaki farklılık, hukuksal özellikler, kimi kişiler yada topluluklar ve kuruluşlar için değişik kurallar ve uygulamaları gerekli kılar. Kimi yurttaşların haklı bir nedene dayandırılarak değişik kurallara bağlı tutulmaları eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Anayasanın amaçladığı eşitlik eylemi değil, hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumların aynı, ayrı hukuksal durumların ayrı kurallara bağlı tutulması, Anayasa 'nın öngördüğü eşitlik ilkesine uygun düşer" gerekçeleriyle 2004 sayılı İcra İflas Yasası'nın 538 sayılı Yasa ile değişik 82.maddesinin 1.bendinde yer alan "Devlet malları" sözcüklerinin Anayasa'ya aykırı olmadığı sonucuna varmıştır (Anayasa Mahkemesi'nin 21.10.1992 gün ve 1992/13 ve 1992/50 K. sayılı içtihadı).

Devlet malı kavramı Hukuk Genel Kurulunun 04.10.1974 gün ve 1971/1-261 esas 1974/1050 k. Sayılı kararı ile 25.12.2002 gün ve 2002/12-1101 esas,2002/1113 karar sayılı karar ve bu kararın karar düzeltme talebinin reddine ilişkin 26.02.2003 gün ve 2003/12-116 esas, 2003/111 karar sayılı ilamlarında da yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde ayrıntısıyla irdelenmiştir.

Özel yasalarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar da devlet malı olmamakla birlikte haczedilemez.

Özel yasalarda haczedilmezlikle ilgili düzenlemeler başta 2510 sayılı İskan Kanunu m.16/f, m.30; 6245 sayılı Harcırah Kanunu m.61; 3213 sayılı Maden Kanunu m.40; 6831 sayılı Orman Kanunu m.31,VI.; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.61; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu m.121; 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu m.67; 775 sayılı Gecekondu Kanunu m.34/e ; 2849 sayılı Kefalet Yasası m.11; 4178 SY. Yasa m.12; 4933 sayılı Yasa m.13, Türk Ticaret Yasası m.753, m.892/1; 7397 sayılı Yasa m.14/3; 2821 sayılı Sendikalar Yasası m.64/2; 657 sayılı Devlet Memurları Yasası m.203/3, m.207/4, m.236; 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası m.143,m.154/2,m.176, m.177/2; 1164 sayılı Arsa Ofisi Yasası; 2834 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Yasası m.8, m.16/3; 1512 sayılı Noterlik Yasası m.38/5; 854 sayılı Deniz İş Yasası m.32 vs. olmak üzere çeşitli özel kanunlarda yer almaktadır.
Ayrıca, bu mallara örnek olarak kamu iktisadi teşebbüslerinin malları da gösterilebilir (233 sayılı KHK. M.57/2).

Diğer taraftan somut olayla ilgili bulunan 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un Ek 9.maddesinde;

'' (Değişik birinci fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Spor dalı ile ilgili faaliyetleri ulusal ve uluslararası kurallara göre yürütmek, gelişmesini sağlamak, sporcu sağlığı ile ilgili konularda gerekli önlemleri almak, teşkilatlandırmak, federasyonu uluslararası faaliyetlerde temsil etmek ve Tahkim Kurulu kararlarını uygulamakla görevli ve yetkili, özel hukuk hükümlerine tabi bağımsız spor federasyonları kurulur. Federasyonlar, Merkez Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve Başbakanın kararı ile kurulur ve kararın Resmi Gazetede yayımlanması ile tüzel kişilik kazanır. Bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Genel Müdürlüğe devredilir. Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve Genel Müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz ve devredilemez. Genel Müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alman taşınmazların mülkiyeti Genel Müdürlüğe ait olur. Bu taşınmazlar Genel Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez.Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanlar, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.''

düzenlemesi yer almaktadır.

Yeri gelmişken belirtilmelidir ki borçlunun üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacakları da taşınır hükmünde olup, maddede düzenlenen "mal" kavramına dahildir.

Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul (taşınır) hükmündedir. Dolayısıyla, haczi de menkul haczi gibi gerçekleştirilir.

Ne var ki, özelliği gereği banka mevduatı üzerine haczin tatbiki ve haciz tutanağının düzenlenmesi için mahalline yani ilgili bankaya gidilmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun bankadaki mevduatının haczedilmesi için, haciz tutanağının icra dairesinde düzenlenerek haczi yapan memur ile alacaklı ve borçlu tarafça imzalanması yeterli olup; bu işlemlerin tamamlanması ile birlikte borçlunun bankadaki mevduatının haczi gerçekleşmiş olur. Haczin tekemmülü için bankaya ayrıca İcra ve İflas Kanunu'nun 89.maddesi gereğince düzenlenecek haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir.

Zira İcra ve İflas Kanunu'nun 88.maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesinin gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir.

Üçüncü kişinin haciz ihbarına itiraz etmesi ise haczi geçersiz kılmaz. Bu durumda alacaklının İİK. nun 89/4.maddesine dayalı olarak tazminat davası açması mümkündür. Dolayısıyla geçerli bir haciz bulunmakla, borçlunun haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı vardır.

Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; alacaklı tarafından 08.06.2012 tarihinde borçlunun 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının haczinin talep edildiği ve aynı tarihte icra müdürlüğünce talep kabul edildiğine göre bu tarihte haciz konulduğu; hal böyle olunca da, şikayetçi Yüzme Federasyonunun bütün menkul, gayrimenkul malları, hak ve alacakları ile her türlü gelirleri yukarıda anılan açıklamalar ve maddeler kapsamında haczedilemeyeceğinden; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı (borçlu) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 25.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)