İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat vb. işlemler

Başlatan Admin, 15 Mart 2022, 22:26:53

« önceki - sonraki »
avatar_Admin
İCRA VE İFLAS KANUNU
Madde 5 –(Değişik: 6/6/1985-3222/1 md.)İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır.Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.



İÇTİHATLAR
Üçüncü kişi aleyhine istihkak davası açılması için 7 günlük sürenin, "asıl icra dairesi" yerine, yetkili olmayan "talimat icra dairesi" tarafından verilmesi hatalı olup davacı-alacaklının şikayeti sonucunda bu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, istihkak iddiası, huzurunda yapılan davacı-alacaklı da İİK. mad. 99. maddesi uyarınca istihkak davası açma imkanına sahip olduğu halde, bu yola başvurmadığından, "haczedilen hayvanların bulunamaması nedeniyle yeniden haciz uygulanamadığını" belirterek icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi istemine ilişkin davada, davacı-alacaklının da kusurlu davrandığı, hüküm altına alınan miktar üzerinden davacının kusuru oranında indirim yapılması gerektiği-

• 4. HD. 01.07.2020 T. 2543/2461

Takibe konu senet kambiyo senedi vasfını taşımadığından takibin iptaline karar verilmişse de, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının tebliğine ilişkin yurtdışı tebligatı usulüne uygun yapılan davacı takip borçlusunun, satış tarihinden önce icra dosyası ile satıştan haberdar olmasına karşın ihalenin feshi davası açmaması nedeniyle satışın kesinleşmesine neden olduğundan, zararın doğmasında ağır kusurunun bulunduğu ve bu durumda, artık icra memurunun hatalı eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı kurulamayacağı ve maddi tazminata hükmedilemeyeceği- Usulsüz tebligat üzerine kesinleştirilen icra takibi sonucunda dava konusu taşınmazının icra yoluyla satışına neden olunması nedeniyle icra memurlarının kötüniyetli olduğu hususu ispat edilmediğinden manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
• 4. HD. 04.03.2020 T. 944/1070


İcra memurunun; takip dosyasında borçlunun, taşınmazının bulunduğu arsa üzerinde hissesi oranında malik olmasına rağmen taşınmazın tamamı borçluya aitmiş gibi gerçekleştirdiği satış işlemleri nedeniyle kusurlu olduğu-
• 4. HD. 22.10.2019 T. 16378/4839


İcra memurunun sorumluluğundan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, kaldırılmaması gereken hacizler için de müzekkere yazıldığı ve hacizlerin kaldırılmasını müteakip dava dışı borçlunun bir kısım taşınmazlarının satıldığı, diğer taşınmazlar üzerindeki hacizlerin ise ikinci sıraya düştüğü ve bu taşınmazların satışının talep edildiği anlaşılmakla, mahkemece tüm takip aşamaları, davacıya ait bir kısım taşınmazın cebri icra yoluyla satılarak satış bedelinin icra dosyasına yatırıldığı da gözetilerek davaya konu edilen gerçek zararın bilirkişi heyeti marifetiyle tespiti gerektiği-
• 4. HD. 09.07.2019 T. 5425/3853


(Zeminde mevcut) olmayan taşınmazın ihale edilmesi halinde, satışı yapan icra dairesi görevlisinin kusuru ve sorumluluğu bulunmaktaysa da, ihaleyi alıcısının da ihaleye girmeden önce aldığı yeri mahallinde görüp kontrol etmesi ve buna göre ihaleye girmesi gerekirken bu özenli davranışa riayet etmediği anlaşıldığından, müterafik (bölüşük) kusurunun olduğu-
• 4. HD. 12.11.2018 T. 11107/6896


Davacı şirket tarafından, muaf olunmasına rağmen ihale bedeli üzerinden tahakkuk ettirilen KDV bedeli müzayaka altında ödenmiş ve davacı şirket, bedelin iade alındığı 55 gün için, yatırdığı bedelin faiz getirisinden mahrum kalmış olduğu- Davacı, KDV olarak ödenmiş bedel nedeniyle faiz getirisinden mahrum kaldığından, ödenmek zorunda kalınan bedelin nereden ve nasıl temin edildiğinin önemli olmadığı- Davacının zararının, mahrum kalınan sürede yoksun kalınan yasal faiz getirisi kadar olduğu, davacı şirketin dava dışı banka ile imzalamış olduğu kredi sözleşmesinde belirlenen faiz oranları esas alınarak mahrum kalınan faiz geliri hesabının yapılmasının hatalı olduğu-
• 4. HD. 15.05.2018 T. 5073/4176


Davacının kendi kusuru ile alacaklısı olan A.Ş'nin borcunu icra dosyasına ödediği ve anılan şirketin üçüncü kişiye olan borcunu da -6183 s. K. mad. 79 uyarınca- ödemek zorunda kaldığı, bu nedenle alacaklısı olan şirketin sebepsiz zenginleştiği, icra dosyasında, üzerine haciz konulan bir alacak veya paraya çevrilen menkul veya gayrimenkul bir mal bulunmadığı, sıra cetvelinin, üzerinde birden fazla haciz bulunan ve alacağın karşılanması için paraya çevrilen bedelin alacakları ödemeye yetmemesi durumunda düzenlenmesi gerektiği gözetildiğinde icra memuruna atfı kabil bir kusur bulunmadığı-
• 4. HD. 07.03.2018 T. 3781/1591


Uyuşmazlık konusu taşınmazın, ...1993 tarihinde davalılardan .....'a icra yolu ile ihale edildiği tarihte doğduğu ve bu tarihten itibaren 1 ile 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğu anlaşıldığından, davacının isteminin zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği-
• 4. HD. 14.11.2017 T. 4377/7201


İcra müdürünün, kararın bozulması nedeniyle, "teminat üzerindeki haczin kaldırılmasına" karar vererek, teminatın borçlular tarafından çekilmesine neden olması üzerine Adalaet Bakanlığı aleyhine açılan tazminat davasının kabulü ile faiz başlangıç tarihinin teminatın iade edildiği tarih olarak belirlenmesi gerektiği-
• 4. HD. 13.11.2017 T. 3118/7125


Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararları İİK. hükümleri uyarınca yerine getirilmekte olduğundan, satış memurunun da İİK'nun 5. maddesi anlamında icra dairesi görevlisi konumunda olduğu ve İİK. mad 5 uyarınca tazminat davalarının idare aleyhine adli yargıda açılabileceği-
• 4. HD. 16.10.2017 T. 2367/5867


Davanın husumetten reddine dair verilen ilk kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden bu davalı yönünden kararın kesinleşmiş olduğu- İİK mad. 5 uyarınca açılan tazminat davalarında kusursuz sorumluluk ilkelerinin geçerli olduğu- Zarar ile zararı doğuran icra memurunun eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunması gerektiği- Keşif esnasında satışa konu dairenin kapalı olması nedeniyle aynı plan ve aynı alan üzerine inşa edilmiş olan yan dairede inceleme yapıldığı ve bu dairenin özelliklerinin belirtildiği, davacının da taşınmazı bu haliyle bilerek satın aldığı, ayrıca davacının ihaleye girmeden önce açık artırmaya çıkan taşınmazı mahalline gidip görmesi ve ihalede buna göre pey sürmesi gerekirken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyerek zararın oluşumunda müterafik (bölüşük) kusurunun olduğu anlaşıldığından, BK. mad. 44 (TBK. 55) uyarınca, önemli ölçüde indirim yapılarak hüküm kurulması gerektiği-
• 4. HD. 05.10.2017 T. 2433/5517


İhalede satılan arabanın, şase numarasının kaynak edilmesi durumunun özel teknik bilgiyle anlaşılacağı bu nedenle başkasına ait aracın ihalede satılması durumda icra müdürünün kusurunun kabul edilemeyeceği ve Adalet Bakanlığının tazminatla sorumlu olamayacağı-
• 4. HD. 26.04.2017 T. 452/2256


Alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine başlatılan icra takibi sırasında borçluya ait taşınmazların satışından elde edilen bedelin, yaklaşık dokuz yıl süren sıra cetvelinin kesinleşmesi sürecinde nemalandırılmamış olmasının "mülkiyet hakkının ihlali" anlamına geleceği-
• . AYM. 16.02.2017 T. 6577/0


Alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcının, icra dairesine başvurarak üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği- Davacının yer teslimine yönelik bir talebi bulunmadığı gibi taşınmazın işgal edildiğine dair de bir iddiası bulunmadığından, davacının taşınmazı kiraya vermesinde de bir engel olmadığı ve kira kaybına yönelik zararı bulunduğundan da bahsedilemeyeceği- İİK. mad. 5 gereğince, icra memurunun bir kusuru bulunmuyor ise Adalet Bakanlığı'nın da bir sorumluluğunun olmadığının kabul edileceği-
• 4. HD. 12.04.2016 T. 16326/4835


İYUK. mad. 2/1-b gereğince, Belediye'nin encümen kararı uyarınca aldığı ifraz kararına dayalı hizmet kusuruna ilişkin davanın tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerektiği- Davacının tapu sicil müdürlüğü çalışanları ve icra ve iflas dairesi çalışanlarının eylemleri ile zarar gördüğüne yönelik açtığı davada davalılar Adalet Bakanlığı ile Maliye Hazinesi yönünden işin esası incelenerek karar verilmesi yerine davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
• 4. HD. 03.03.2016 T. 3323/2749


İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği, devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkının saklı bulunduğu, hakkında başlatılan icra takibi sonucunda haczedilen malların teslim edildiği yedieminin depodaki eşya ile birlikte kaybolması nedeniyle uğradığı zararının tazminini isteyen davacının, husumeti Adalet Bakanlığı'na yöneltebileceği-
• 4. HD. 07.09.2015 T. 8436/9484


Oluşan zarara icra müdürlüğünün hatalı işlemlerinin yol açtığı, mahkemece davacı tarafın asıl borçludan tahsil ettiği bedelin olup olmadığı araştırılarak, varsa nazara alınmak kaydıyla davacının uğramış olduğu zarar kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
• 4. HD. 28.04.2015 T. 105/5218


Ortaklığın satış yoluyla giderilmesi kararının infazı için görevlendirilen satış memurunun "icra dairesi görevlisi olmadığı" gerekçesiyle İİK. mad. 5'e dayalı açılan tazminat davasının reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
• 4. HD. 27.04.2015 T. 1443/5163


Haksız haciz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, dava konusu zararın icra memurunun işlemlerinden doğduğunun anlaşıldığı, İİK'nun 5. maddesine göre, icra görevlilerinin kusurlarından doğan davaların Adalet Bakanlığı aleyhine açılması gerektiğinden, davalılar aleyhine açılan taraf sıfatından reddine karar verileceği-
• 4. HD. 14.01.2015 T. 18975/284


Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı gibi kusurun bulunup bulunmadığı ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı ile de bağlı olmamakla birlikte ceza mahkemesince belirlenecek maddi vakıalar yönünden hukuk mahkemesini bağlayacağından, icra memurunun tazminat davası konusu hacizlerin kaldırılması işlemi nedeni ile görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı ceza davasının sonucu beklenmesinin gerektiği-
• 4. HD. 16.12.2014 T. 6660/17281


İcra memurunca sıra cetveli yapılmadan bir başka alacaklıya yapılan ödeme üzerine, bu işlem hakkında yapılan şikayetin kabulü ile memur işleminin iptaline karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi ile, icra müdürlüğünce alacaklıya ödenen paranın iadesi için muhtıra tebliğ edilmiş ise de iadenin mümkün olmadığı ve sıra cetveli düzenlenmeden yasaya aykırı olarak yapılan ödemeden dolayı uğranılan zararın İİK. mad. 5 uyarınca davalı Adalet Bakanlığı'ndan tahsiline karar verilmesi istenilmiş olup, davacı ve dava dışı diğer alacaklının aynı borçludan olan alacaklarını tahsil için borçluya ait fabrika binasında yaptıkları üzerine haciz konulan kumaşların aynı kumaşlar olup olamayacaklarının tekstil mühendisi bir bilirkişi ve icra hukukundan anlayan hukukçu bir bilirkişi tarafından incelenmesi, sonrasında sıra cetveli yapılmış olması halinde davacının kaçıncı sırada olacağının bulunması, paranın paylaştırılması sırasında kendisine ödeme yapılıp yapılmayacağının belirlenmesi tüm bu incelemeler sonucunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 16.12.2014 T. 5806/17283


İİK.'nun 5. maddesi gereğince; icra ve iflas dairesi görevlileri aleyhine –kusurlu eylem ve işlemlerinden dolayı- zarar gören kişiler tarafından açılacak olan tazminat davasının adli yargı yerinde görüleceği, idari yargı yerinde görülemeyeceği-
• 4. HD. 24.11.2014 T. 11046/15840


• 4. HD. 28.05.2014 T. 6957/8803


• 4. HD. 16.12.2013 T. 17306/19883


• 4. HD. 03.11.2011 T. 12599/11649


• 4. HD. 09.04.2009 T. 9851/5244


• 4. HD. 03.02.2009 T. 4758/1513


• . UM. 10.07.2006 T. 101/114


• 4. HD. 15.06.2006 T. 4998/7325


• 4. HD. 02.03.2004 T. 1672/2564


• 4. HD. 22.12.2003 T. 15215/15088


Ceza mahkemesinin mahkümiyet kararı ile maddi olgu belirlemesi hukuk hakimini bağlayacağından ve somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalının sorumluluğunun tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz ettiğinden, icra memurunun işlemi nedeni ile görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı ceza davasının sonucu beklenmesinin gerektiği-
• 4. HD. 23.10.2014 T. 10516/13737


İcra müdürünün hatalı işlemi nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada (İİK. mad. 5), davaya konu alacağın tahsili için borçlunun başkaca hak ve alacağının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, takip hukukunun alacağın tahsili için sağladığı hukuki yolların tüketilmediği gibi, ilk gün haciz yapılabilseydi haczin icra edileceği yerde ne miktarda mal bulunduğu da araştırılmamış olduğundan, incelemeler yapıldıktan sonra gerekirse davacıya aciz vesikası sunması için süre verilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 16.10.2014 T. 16324/13141


İİK. mad. 5'e dayalı adli yargı yerine idare mahkemesinde açılan tazminat davasında verilen görev yönünden ret kararı nedeniyle o arada zamanaşımı süresi dolmuş olsa da, davacının 60 günlük ek sürede davasını açabileceği (TBK. mad. 158)-
• 4. HD. 25.06.2014 T. 4024/10565


Davacılar, dava dışı şirket tarafından kendilerine karşı başlatılan ilamsız icra takibine Nöbetçi İcra Müdürlükleri aracılığıyla süresinde itiraz ettiklerini, itiraz dilekçelerinin takibin başlatıldığı İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine rağmen dosyaya konmadığını, bu nedenle takibin durmadığını ve alacaklarına haciz konması için Belediye'ye yazı yazıldığını, ve Belediye tarafından dosyaya borcun bu şekilde tamamen tahsil edildiğini, sonrasında kendileri tarafından icranın iadesi yoluna gidildiğini, bunun üzerine takip alacaklısı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, söz konusu davanın kısmen kabul edilerek hüküm altına alındığını, ödemek zorunda kaldıkları icra inkar tazminatı düşüldüğünde bile fazla ödeme bulunduğunu, bu fazla ödemenin tahsili amacıyla takip alacaklısı firma aleyhine başlattıkları takibin söz konusu şirketin iflasına karar verilmesi nedeniyle semeresiz kaldığını belirterek zararlarının tazminini istemişler ve mahkemece, icra dairesi görevlilerinin kusuru nedeniyle davacının belirtilen miktarda zarara uğradığı benimsenmişse de, davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde dava dışı şirketten söz konusu tutarı tahsil imkan ve ihtimali mevcut olduğundan tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere hüküm kurulması gerektiği-
• 4. HD. 05.06.2014 T. 13360/9409


Davalı Bankanın başlattığı icra takibi sırasında ismini bildirdiği borçluların menkul ve gayrimenkul mal varlıklarının araştırılması için tapu sicil müdürlüğüne ve emniyet müdürlüklerine müzekkereler yazıldığı, emniyetten gelen cevap üzerine borçlu ile isim benzerliği bulunan davacının aracına haciz konulup muhafaza altına alındığı uyuşmazlıkta, her ne kadar haciz ve muhafaza işlemi icra müdürlüğünce gerçekleştirilmiş ise de, takibin davalı tarafından başlatıldığı, kredi kartı borcu nedenine dayandığı, bu durumda davalının kredi kartı sözleşmesi yaptığı borçlunun kimlik bilgilerini ayırt edici biçimde bilmesi gerektiği, davalı alacaklının borçlunun kimlik bilgilerine ilişkin yeterli bilgiyi icra dosyasına verip vermediği, isim benzerliğinden doğan yanlışlığa davalı alacaklının kusuru ile sebep olup olmadığı araştırılmadan ayrıca davanın hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir nitelikte olduğu düşünülmeden HMK 266. maddesine aykırı biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak İcra İflas Kanunu 5. maddesi uyarınca davanın bakanlık aleyhine açılması gerektiği kanaati ile husumetten reddinin isabetsiz olduğu, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi borçluya ait kimlik bilgilerini yeterli açıklıkta alıp almadığı, takip başlatırken bu bilgileri icra müdürlüğüne bildirip bildirmediği araştırılmalı varılacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 22.05.2014 T. 6900/8391


İcra takip dosyasında, borçlunun ölümünden sonra davacıya İİK 53. maddesi uyarınca mirasçısı sıfatı ile aleyhinde takibe devam olunacağı yönünde herhangi bir tebligat yapılmadan, davacıya mirasçı olmadığı veya mirası reddettiği yönünde itiraz hakkı tanınmadan menkul ve gayrimenkul malları ile alacakları üzerine haciz konulması isabetsiz olduğundan, icra memurunun işlemi kusurlu olup davacının uğradığı zararın İİK 5. maddesi uyarınca ödetilmesinin gerekeceği-
• 4. HD. 15.05.2014 T. 4541/7896


Haciz sırasında hacze konu menkul mallara ilişkin finansal kiralama sözleşmesi ibraz edilmemiş ise de, davacı tarafından İcra Hukuk Mahkemesinde açılan şikayet davası sırasında söz konusu belgelerin ibraz edildiği, davalı Faktoring şirketinin bu aşamada muhafaza altına aldırdığı menkul malların finansal kiralamaya konu olduğunu öğrendiği halde mallar üzerindeki haczi kaldırmamakla kusurlu olduğu anlaşıldığından, davacının geçmiş yıllarda hacze konu menkul mallar ile yaptığı üretim miktarı, ne miktar kazanç elde ettiği, ne tutarda vergi ödediğinin değerlendirilmesi ile zararının hesaplanarak sonucuna göre bulunacak gerçek zararın haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada hüküm altına alınması gerektiği- Haczi kabil olmayan bir malın haczi halinde itirazın şikayet yoluyla ileri sürülmesi gerektiğinden, davalı Adalet Bakanlığına yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekeceği-
• 4. HD. 15.04.2014 T. 9700/6298


İİK 5. maddesine göre sorumluluğun doğması için aciz vesikasının ibraz edilmesine gerek yoksa da, alacağın tahsil edilmesi için başka taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmalı, zarar doğmuş ise zarar miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
• 4. HD. 01.04.2014 T. 7729/5559


Adli makamlarca, dava ya da takibin muhataplarına yapılan tebligatların doğru ve güvenli bir şekilde adrese teslimi ve bu kapsamdaki işlerin denetlenmesi PTT Genel Müdürlüğü'nün kamu hizmeti kapsamındaki görevleri arasında olduğu, davalı idarenin adli tebligatlarla ilgili faaliyetleri tekel şeklinde yürütülen kamusal bir faaliyet olduğundan, bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğinde olduğu ve idarenin işlemi ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı; İYUK. 2/1-b gereğince İdare'ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği-Davalı Adalet Bakanlığı aleyhine icra müdürünün usulsüz tebligata rağmen icra takibini kesinleştirdiği, gerekli özeni göstermediği, icra müdürünün de kusurunun bulunduğu gerekçesiyle açılan davada, icra müdürünün muhatap adına tebligat yapılan kişilerin gerçekte var olup olmadıklarını ve kimlik bilgilerini kontrol etme yükümlülüğü bulunmadığından, davacı zararından davalı Adalet Bakanlığı'nın sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
• 4. HD. 26.03.2014 T. 8842/5067


Dava, 2004 sayılı İİK'nun 5. maddesinden kaynaklanan icra memurunun kusuru nedeniyle idareye açılan tazminat davası olup, İİK'nun 5. maddesine göre, İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği, devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklı olup, bu davalara adliye mahkemelerinde bakılması gerekeceği-
• 4. HD. 17.02.2014 T. 1285/2474


Davacı, icra dosyasında yapılan ihale sonucu aldığı bağımsız bölümün ihale ilanında belirtilen nitelikleri taşımadığını, ihale kesinleşip tapuya tescilinden sonra teslim aldığı taşınmazın ilânda belirtilenden daha az alana sahip olduğunu belirterek bilirkişi raporunu denetlemeyen icra memurunun kusuru nedeniyle bu zararın gerçekleştiğini belirterek zararının tazminine karar verilmesini istemiş olup, ihalenin kesinleşmesi ile zarar doğmuş olduğundan mahkemece işin esası incelenip, davacının zararı bulunup bulunmadığı, varsa bunun icra memurunun eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirlenip, varsa davacının bölüşük kusuru olup olmadığı da tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddinin isabetsiz olduğu-
• 4. HD. 03.02.2014 T. 575/1458


Davacı, icra dosyasındaki takip konusu alacağın bir kısmını temlik aldığından temlik eden ile aynı haklara sahip olup, kısmen temlik eden ve kısmen temlik alanın ancak kendilerine ait alacaklar üzerinde tasarrufta bulunabileceği, alacağın bir kısmını temlik edenin, alacağın tamamı ile ilgili haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği, davalı icra müdür vekili tarafından temlik edenin talebi üzerine alacağın temlik edilmeyen kısmı üzerinden de usulsüz olarak haczin kaldırılması işlemi gerçekleştirilmiş olup, haczin tamamen kaldırılması işlemi nedeniyle takip dosyasındaki blokeli alacak takip borçlusuna ödendiğinden davacı zarara uğramış olup; zarar, usul ve yasaya aykırı talebin icra müdürlüğü tarafından yerine getirilmesinden kaynaklanmış olduğundan, oluşan zararla icra müdürlüğünün işlemi arasında illiyet bağı olduğu ancak davacının uğradığı zararı ile ilgili davalı Bakanlık aleyhine dava açabilmesi için takip dosyasında borçlu şirketten alacağını tahsil edememiş olması, başka bir ifade ile borçlu şirketin borcunu ödemekte acze düşmüş olması gerektiğinden, mahkemece, davacının dava dışı borçlu şirketten alacağının tahsilinin mümkün olup olmadığı araştırılmadan, davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
• 4. HD. 29.01.2014 T. 3705/1172


Dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan fındıkların davacıya ait hisseye dahil edilerek toplandığı ve yediemine teslim edildiği ve dava konusu zararın icra memurunun işlemlerinden doğduğu anlaşıldığından, icra görevlilerinin kusurlarından doğan davanın Adalet Bakanlığı aleyhine açılması gerektiği-
• 4. HD. 14.01.2014 T. 18975/284


Mülkiyet ihale ile alıcıya geçtiğinden, bu andan itibaren mal fiilen teslim edilmemiş olsa da, mal teslim edilinceye kadar malın kıymetinin çoğalması ile semerelerinden yararlanan alıcının telef olması ile zararlı sonuçlarına da katlanacağı, alıcının; malın yok olmasına ya da zarar görmesine neden olmuş kişiler hakkında genel mahkemelerde tazminat davası açma hakkı bulunduğu gibi, malın korunmasında, kusuru bulunan icra dairesi görevlileri hakkında da idare aleyhine tazminat davası açma hakkı olduğun, icra müdürlüğünce ihale konusu menkulün mahallinde bulunmadığından tesliminin imkansız hale gelmesi halinde, yükümlü kişiler hakkında genel mahkemelerde dava açılması gerekirken, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
• 12. HD. 07.11.2013 T. 29078/35008


Dava dışı İcra memurunun kusuru nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkin davada dava dışı borçlunun icra dosyasına yaptığı ödeme dikkate alınarak tahsil edilemeyen alacak ve fer'ilere göre belirlenecek miktara göre hüküm kurulması gerektiği-
• 4. HD. 19.06.2013 T. 14076/11831


Mahkeme yazısında, teminat mektubunun alacaklının olası zararlarını teminen alındığı da ayrıca vurgulanmış ve bankaya iadesi yönünde bir karar ya da talimat da verilmemiş olup davalı icra müdürü görevi gereği banka teminat mektubunun mahkeme kararı kesinleşmeden bankaya iade edilmemesi gerektiğini bilebilecek durumda olduğundan, alacaklının alacağının teminatı olan banka teminat mektubunun icra müdürlüğünün hatası sonucu iade edildiği ve alacaklının da teminatın sağladığı güvenceden mahrum kaldığı anlaşıldığından davacı zararının idareden tazmini isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
• 4. HD. 09.04.2013 T. 2871/6541


Hakimlerin hukuki sorumluluğunun doğabilmesi için açık ve ağır kusurlu davranmış olmaları gerekeceği; arzu edilmese de hatalı hukuksal değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi halinin hakimlerin hukuksal sorumluluğuna yol açmayacağı, aksini düşünmenin her hatalı karardan ötürü devlet aleyhine tazminat davası açılabileceğinin kabulü anlamına geleceği-
• . HGK. 14.11.2012 T. 11-551/783


Senet aslının takip açıldıktan sonra icra dairesinde kaybedilmesi halinde, uyuşmazlığın çözümü dar yetkili icra mahkemenin görevi dışında kalıp yargılamayı gerekeceğinden ve imzanın borçluya ait olduğu hususunu ispat yükü kendisine düşen alacaklı yerine getirilmediğinden, itiraz eden borçlu yönünden itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği, alacaklının da icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından dolayı idare aleyhine tazminat davası açabileceği (İİK. mad. 5)-
• 12. HD. 28.06.2012 T. 5863/22981


Usulsüz tebliğ ve icra işlemleri sebebiyle (PTT Genel Müdürlüğü ile birlikte) icra dairesi görevlilerinin kusuruna dayanan maddi tazminat istemli davanın adli yargıda görüleceği-
• 4. HD. 23.01.2012 T. 230/606


Zararın doğumunda davacı-alacaklının müterafık ( bölüşük ) kusurunun bulunması halinde zarar miktarından TBK'nun 52. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekeceği-
• 4. HD. 12.10.2011 T. 8772/10378


İİK.'nun 5. maddesi uyarınca, Adalet Bakanlığı'nın icra memurunun kusuru nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, icra memurunun kusurunun bulunmaması halinde ise Adalet Bakanlığı'nın da sorumluluğunun doğmayacağı-
• 4. HD. 22.06.2011 T. 5528/7341


"Hakkında seferden yasaklama kararı bulunan geminin bu niteliği belirtilmeden satışa çıkarılması nedeniyle, icra memurunun kusurlu eyleminden dolayı uğranılan zararın ödetilmesi için" İİK.'nun 5. maddesi uyarınca açılmış olan davada, icra memurunun kusurlu eyleminin olmadığının saptanmış olması halinde, İİK.'nun 5. maddesine göre Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğunun doğmayacağı-
• 4. HD. 02.06.2011 T. 5245/6307


İİK.'nun 5. maddesi uyarınca Devlet aleyhine açılan tazminat davalarında manevi tazminata hükmedilebileceği-
• 4. HD. 09.05.2011 T. 6393/5362


"Açık arttırmada satın aldığı taşınmaza ilişkin satış ilanında, 'taşınmaz üzerinde bina olduğu' belirtildiğinden açık arttırmaya katıldığını, ancak açık arttırmadan sonra taşınmaz üzerinde bina olmadığının anlaşıldığını" ileri sürerek Adalet Bakanlığı'na karşı tazminat davası açmış olan davacının "dava konusu taşınmaz üzerinde bina olmadığını" –açık arttırma tarihinden çok önce- icra mahkemesi'nde okunan bilirkişi raporundan öğrenmiş olması nedeniyle, kendi kusurlu eyleminden ötürü uğradığı zarardan devletin sorumlu tutulmasını isteyemeyeceği-
• 4. HD. 28.04.2011 T. 4846/4843


"İcra müdürlüğünce yapılan açık arttırmada satın alınanın belirtilen özellikleri taşımaması nedeniyle ayıplı olduğu" ileri sürülerek "mal bedelinin indirilmesi ve manevi tazminat ödetilmesi" istemiyle açılan tazminat davasına, tüketici mahkemesinde değil genel adli yargı mahkemesinde (asliye hukuk mahkemesinde) bakılacağı; çünkü haczedilen taşınmazın icra yoluyla satılmasının -4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanun anlamında- "ticari ve mesleki faaliyet sonucu yapılmış bir satış" niteliğinde olmadığı, icra müdürlüğünün "mesleki ve ticari olarak tüketiciye mal sunan bir tüzel kişi" konumunda olmadığı-
• 4. HD. 05.04.2011 T. 3386/3699


Adalet Bakanalığı aleyhine açılan tazminat davasında, davacı-alacaklının savsama niteliğindeki eymlerinin, istemin reddedilmesi nedeni değil zarar kapsamının belirlenmesinde ve davacının bölüşük kusuru nedeniyle tazminat tuturında indirim yapılmasına etkili olacağı-
• 4. HD. 23.12.2010 T. 1129/13418


İİK. 5 vd. göre icra müdür yardımcısı aleyhine açılmış olan tazminat davasının -bu davalar, ancak idare aleyhine açılabileceğinden- reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 07.10.2010 T. 12887/9892


Dava konusu aracın, üzerindeki haciz alacaklı tarafından kaldırıldıktan hemen sonra borçlu tarafından noter sözleşmesi ile satılmış olmasına rağmen tekrar aynı alacaklı tarafından konulan haczin icra memuru tarafından kaldırılmış olması nedeniyle, alacaklının Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açamayacağı-
• 4. HD. 24.05.2010 T. 10368/6071


Markaya elatma davası sırasında emanete alınan ve dava sonunda sağlam ve kullanılır şekilde geri verilemeyen eşya bedelinin ödetilmesi istemine ilişkin Adalet Bakanlığı'na karşı açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
• 4. HD. 24.12.2009 T. 14109/14660


Başkasının borcu için haciz edilen eşyanın icra müdürünün kusurlu eylemi nedeniyle geri alınamaması sonucu uğranılan zararın tazminine ilişkin Adalet Bakanlığına karşı açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
• 4. HD. 22.10.2009 T. 11150/11798


İcra memurunun hatası ile, davacının alacaklı olduğu takip dosyasında, borçlunun taşınmazlarının tapu kaydına haciz konulmasına ilişkin alacaklının talebi doğrultusunda yazılan haciz yazısının yanlış adrese gönderilmesi nedeniyle bu taşınmazlara haciz uygulanamaması ve bunların üzerine başka alacaklının alacağından dolayı haczedilip satılmaları halinde, davacının uğradığı zarar miktarı saptanıp, bu miktarla sınırlı olarak davalı Adalet Bakanlığının sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 20.10.2009 T. 4014/11586


İcra memurunun hatası sonucunda, yanlış ihale edilen taşınmazı satın alan davacının, daha sonra taşınmazın bir kısım payının iptali nedeniyle uğradığı zararın ödenmesi için Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açabileceği-
• 4. HD. 25.06.2009 T. 7832/8562


Kendi kusurlu davranışı ile aleyhine icra takibi yapılmasına neden olmuş olan davacının, Adalet Bakanlığı'nın açtığı rücu davasında, hakkında yapılmış olan icra takibinde ödediği icra giderlerini ve kararın kesinleşmesinden sonraki süreye ilişkin faizi diğer borçlulardan isteyemeyeceği-
• 4. HD. 02.06.2009 T. 11044/8318


"Davalı Adalet Bakanlığı'na bağlı icra memurunun, kendisi ile aynı adı taşıyan dava dışı borçlu ile kendisinin kimlik bilgilerini yeterli şekilde kontrol etmeyerek, adına kayıtlı taşınmazın haczedilip satılmasına yol açtığı"nı ileri sürerek davacı tarafından açılan tazminat davasının, davalının tüm zarardan sorumlu tutularak, davacı lehine sonuçlandırılması gerekeceği-
• 4. HD. 02.04.2009 T. 8196/4897


İİK. m. 5 vd. göre, icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurları ile verdikleri zararlardan dolayı Adalet Bakanlığı aleyhine açılacak tazminat davasında, davalı Bakanlık hakkında hüküm kurulması gerekeceği, mahkemece davanın icra ve iflas dairesi görevlilerine ihbar edilmiş olmasının, bu kişilere "taraf" sıfatını kazandırmayacağı, bu kişilerin gerçekleşen zarardan, davalı Adalet Bakanlığı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulamayacakları-
• 3. HD. 05.02.2009 T. 19284/1376


Davacının uğradığı zarar belirlenirken icra dosyasına ödeme yaptığı tarih ile bu paranın kendisine iade edildiği tarih arasında işleyecek yasal faizin esas alınması gerekeceği-
• 4. HD. 27.11.2008 T. 2971/14763


İİK.'nun 5. maddesinin kapsamında icra dairesi görevlilerinin sorumluluğu için aranan koşuların; "görevlilerin kusurlu hareket etmiş olmaları" , "görevlilerin bu hareketleri sonucunda bir zarar doğmuş olması" ve "zararla hareket arasında uygun illiyet bağı bulunması" olduğu; zarara neden olan eylemin tapu sicil müdürlüğünde yapılan hatalı işlem (ipotek senedinin hatalı düzenlenmesi sonucunda takibin yanlış yazılan hisse üzerinden gerçekleştirilmesi) olması halinde doğan zarardan Adalet Bakanlığı'nın sorumlu olmayacağı-
• 4. HD. 07.07.2008 T. 11156/9344


İcra dairesi görevlilerinin hatalı işlemi sonucunda fazla ödemede bulunmuş olan davacının bu fazla ödemeyi diğer takip borçlularından tahsil etme imkanına sahip olduğu durumlarda, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasının -henüz zarar oluşmadığından- reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 07.07.2008 T. 12876/9352


İcra müdürü tarafından usulüne uygun yapılmayan ihale sonucunda uğranılan zararın tazmini için açılan tazminat davasında, davacının herhangi bir zarara uğrayıp uğramadığının davacı tarafından açıldığı bildirilen "yolsuz tescil davası" sonucunda ortaya çıkacağından, mahkemece bu davanın sonucunun beklenerek, oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece yapılan ihalenin feshedilmiş olduğu ve davacı tarafından yolsuz tescil davası açılmış olması yeterli görülerek "tazminat davasının reddine" karar verilemeyeceği-
• 4. HD. 01.07.2008 T. 13801/9032


Davacıya ait aracın, davacının borcu nedeniyle haczedilip, davalı Adalet Bakanlığı'na ait depoda muhafaza altına alınmışken, diğer davalıya ait çekicinin demirinin kopması neticesinde bundan zarar görmüş olması halinde, davalı Adalet Bakanlığı'nın, olayda bir kusuru bulunmadığından, Adalet Bakanlığı aleyhine açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi ve oluşan zarardan diğer davalının sorumlu tutulması gerekeceği-
• 4. HD. 06.03.2008 T. 6908/2761


Olayın oluşumunda davalı icra müdürünün kastının bulunmaması ve iş yoğunluğunun gözetilmesi halinde, davalı hakkında BK.'nun 43. maddesi (şimdi; TBK. mad. 51) gereğince hükmedilecek tazminatta indirim yapılması gerekeceği-
• 4. HD. 04.12.2007 T. 13812/15364


Davacının açmış olduğu ihalenin feshi davasının icra mahkemesince "ihalenin feshini isteme hakkı bulunmaması" nedeniyle reddedilmiş olması halinde, ihalenin usulüne uygun olarak yapılmış olduğu saptanmamış olduğundan, davacının açtığı tazminat davasının bu nedenle reddine karar verilemeyeceği; yapılan ihalenin feshinde icra müdürünün bir kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 30.04.2007 T. 7190/5453


İcra müdürünün sorumluluğunda ve bizzat kendisi tarafından gerçekleştirilen işlemler nedeniyle, onun kararlanın, kontrol ve denetim imkânı bulunmayan yardımcısının bir kusuru bulunduğunun kabul edilemeyeceği-
• 4. HD. 03.04.2007 T. 5497/4373


"Davaya konu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı halde aleyhine usulsüz icra takibi yapıldığını" iddia ederek Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açmış olan kişinin, kendisi aleyhine icra takibi yapan şirket aleyhine açacağı menfi tesbit davasını kazandıktan sonra bu tazminat davasını açma hakkını elde edeceğinden, bundan önce açtığı tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 30.01.2007 T. 14041/701


İcra müdürünün haksız şikayet edilmesinden doğan tazminat davasında şikayet dilekçesinin verildiği yer mahkemesinin de yetkili olduğu-
• 4. HD. 25.12.2006 T. 156/14491


Öncelikle davacının bölüşük kusuru oranında indirim yapılması ve daha sonra ihale bedelinin indirilmesi gerekirken mahkemece indirim sebeplerine ilişkin sıralamada yanılgıya düşülerek davalının daha fazla miktar tazminatla sorumluluğuna karar verilmesinin doğru görülmeyeceği-
• 4. HD. 25.12.2006 T. 15288/14484


Faiz istemi hakkında daha önce verilmiş bir karar olmadığından davalının temyizi üzerine bozulan kararın davalı yan lehine usuli müktesep hak teşkil etmeyeceği-
• 4. HD. 07.11.2006 T. 10542/11781


İlanen tebligatın usulsüz ve geçersizliği nedeniyle yapılmış olan ihalenin feshi halinde davacı ihale alıcına tazminat ödemiş olan Adalet Bakanlığının, kusurlu davranışı ile ihalenin feshine sebep olmuş olan icra memuruna karşı açtığı rücu davasında davalı memurun kasıtlı bir davranışının bulunmaması göz önünde bulundurularak mahkemece hükmedilecek tazminatta BK.nun 43. maddesi (şimdi; TBK. mad. 51) gereğince indirim yapılması gerekeceği-
• 4. HD. 04.07.2006 T. 2691/8069


İİK. m. 5 vd. göre Adalet Bakanlığı aleyhine açılan tazminat davasında mahkemece BK.'nun 55. maddesine (şimdi; TBK. mad. 66) göre hüküm kurulamayacağı-
• 4. HD. 01.03.2006 T. 2603/1989


Davalı Adalet Bakanlığı'nın, icra ve iflas dairesi görevlilerinin verdiği zarardan sorumlu tutulabilmesi için, "hukuka aykırılık" , "kusur" , "zarar" ve "uygun illiyet bağı" koşullarının bulunması gerektiği-
• 4. HD. 22.02.2006 T. 2847/1579


İİK. m. 5 vd. göre açılmış olan tazminat davasında, davacının yargılama aşamasında ıslah dilekçesi vererek istediği tazminat miktarını arttırmış ve davalının da süresinde verdiği dilekçe ile "ıslahla istenen miktar için" zamanaşımı def'inde bulunmuş olması halinde, öncelikle bir ön sorun olarak "ıslah dilekçesi ile istenen kısım için zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği" konusunda bir karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 04.11.2004 T. 4219/12732


İcra müdürünün, ihale bedelinin ödenmemesi üzerine ihaleyi -İİK. m. 133 uyarınca- feshetmeyip, taşınmazın başka kişilere satılmasına neden olması halinde Adalet Bakanlığı aleyhine İİK. m. 5 vd. göre tazminat davası açılabileceği – İİK. m. 5 vd. göre, icra müdürü aleyhine değil, Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açılabileceği-
• 4. HD. 24.06.2004 T. 7334/8301


Tazminat sorumluluğunun salt kasıtlı eylem ve işlemden kaynaklanmayacağı, icra dairesi görevlilerinin gerekli özeni göstermemek suretiyle kasurlu davrandıklarının kabulü gerekeceği-
• 4. HD. 04.05.2004 T. 16291/5895


Taşınmazın bulunduğu yerde ilan yapılmadan taşınmazın ihaleye çıkarılmış olmasının, bir özensizlik olup, davalı Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğunu gerektireceği; davacı ihale alıcısının da, icra dosyasını inceleyip yapılan ihaleye hazırlık işlemlerinin usulüne göre yerine getirilmiş olup olmadığını araştırmadan ihaleye girmiş olmasının kendisinin müterafik kusurunu oluşturacağı (hükmedilecek tazminatta indirim yapılması gerekeceği)-
• 4. HD. 12.11.2003 T. 8123/13239


Aleyhinde yapılan icra takibinde, borçlunun itirazı üzerine icra müdür yardımcısının "takibin durmasına" karar vermemesi üzerine, adresinde yapılan (haksız) haciz nedeniyle borçluya tazminat ödemek zorunda kalan Adalet Bakanlığının açtığı rücu davasında, sorumlulukları içindeki dosyalarla ilgili aldıkları kararlar nedeniyle, icra müdür yardımcılarının, icra müdürleri ile birlikte sorumlu olduklarından, her ikisi hakkında (aleyhinde) karar verilmesi gerekeceği–
• 4. HD. 22.09.2003 T. 4573/10365


Aleyhine hüküm kurulan tarafın, kendiliğinden binanın yıkımı yoluna gitmemesi üzerine, «İİK. 30 uyarınca icra müdürlüğünce belirlenen yıkım bedelinin fazla olduğu, bu nedenle icra müdürün özensiz ve kusurlu davrandığı» iddiasıyla İİK. 5 vd. göre Adalet Bakanlığı aleyhine -aleyhine hüküm kurulan tarafından- "haksız fiil"den kaynaklanması nedeniyle, HUMK. 21 (şimdi HMK. 16) uyarınca, haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde de tazminat davası açılabileceği-
• 4. HD. 17.09.2003 T. 2000/10156


Yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, icra memurunun, satış ilamının usulsüz olarak tebliğine rağmen, taşınmazı kusurlu olarak ihale etmesi ve ihalenin feshine rağmen taşınmazını geri alamamış olan kişinin taşınmazın değerinin tahsili için açtığı tazminat davasının kabulü gerekeceği–
• 4. HD. 10.07.2003 T. 8034/9170


İcra memurunun -kıymeti yüksek olan kamyon satışına ilişkin olayda- takdir hakkını yerinde kullanmayarak, gazete ile ilan yapmadan satışın gerçekleştirilmiş olması nedeniyle, ihalenin feshi üzerine kamyonu ihalede satın almış olan kişinin Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
• 4. HD. 30.06.2003 T. 3868/8582


İİK. 5'e dayalı tazminat davasına adli yargı yerinde bakılacağı–
• 4. HD. 01.05.2003 T. 4732/5621


İİK. 5 vd. göre, icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurundan doğan tazminat davasının -zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere daha sonra rücu edilmek üzere- Adalet Bakanlığı aleyhine açılabileceği; bu maddenin uygulanabilmesi için öncelikle eylem ya da işlemi yapanın "icra müdürü ya da icra müdür yardımcısı" sıfatını taşıması gerektiği; mahkemece ihtiyati tedbir kararını infazla icra müdürünün görevlendirilmiş olması halinde, bu kişinin davacının satış talebini yerine getirmeyerek tedbir konusu tomrukların bozulmasına neden olması halinde, mahkemece davalı Adalet Bakanlığı aleyhine (Bakanlığın sorumluluğu yönünde) hüküm kurulması gerekeceği-
• 4. HD. 27.02.2003 T. 10881/1957


İcra müdürü, ödeme emrine ilişkin tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmiş olup olmadığını denetlemekle yükümlü olduğundan, yapılan usulsüz tebligat nedeniyle hakkındaki takibin kesinleşmesi sonucu taşınmazı (haksız olarak) satılan borçlunun Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasının kabulü gerekeceği–
• 4. HD. 16.01.2003 T. 8860/344


«İcra müdürü» ya da «yardımcısı» sıfatını taşımadığından, satış memuru olarak atanan mahkeme zabıt kâtibinin kusurundan doğan zarara ilişkin davalar hakkında İİK. mad. 5 uygulanabilir mi?–
• 4. HD. 08.04.2002 T. 3/4361


• 4. HD. 22.02.1994 T. 7683/1526


İcra müdürünün kusurlu davranışı sonucunda, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilmiş olması halinde, ihale alıcısının yatırdığı ihale bedelini ve masrafları geç alması nedeniyle Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açabileceği, bu davada mahkemece davacının uğradığı zararın kapsamı belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
• 4. HD. 24.01.2002 T. 9470/764


İcra mahkemesince (tetkik merciince) verilen «ödeme emrinin iptaline» ilişkin kararın kesinleşmesi beklenmeden derhal uygulanması gerekeceğinden, bu karar uyarınca daha önce taşınmazın tapu kaydına konulan haczi kaldıran icra memurunun bu işleminde kanuna aykırılık bulunmadığından, icra icra mahkemesince daha sonra «haczin kaldırılmasına ilişkin kararın bozulmasına ve haczin devamına» karar verilse dahi, bu arada üzerindeki haciz kaldırılan taşınmazın satılmış olması nedeniyle zarar gören şikayetçi alacaklının Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasının kabulüne karar verilemeyeceği–
• 4. HD. 17.01.2002 T. 12498/464


İİK.5 vd. göre davalı Adalet Bakanlığı aleyhine açılmış olan tazminat davasında, yargılama aşamasında davacının zararının, kusurlu icra müdürü tarafından davacıya ödenmiş olmasının, davalı Adalet Bakanlığı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini engellemeyeceği-
• 4. HD. 15.11.2001 T. 6729/11208


İİK. 5 uyarınca Adalet Bakanlığı aleyhine açılan tazminat davasının kabul edilebilmesi için davacının «zarar görmüş olması» ve «borçlu olmadığının belirlenmiş olması» gerektiği, «icra memurunun işleminde takip hukuku kurallarına aykırılık bulunmasının ve icra memurunun kusurlu olmasının» tazminata hükmedilmesi için yeterli olmadığı–
• 4. HD. 14.06.2001 T. 2110/6316


Karar düzeltme isteğinin satış dahil hiçbir icra işlemini durdurmayacağı, bundan ötürü merci kararları onanmakla icra muamelelerine kaldığı yerden devam edilebileceği, yalnız karar kesinleşmedikçe ihale bedelinin alacaklılara ödenmeyeceği- Reddedilen ihalenin feshi davasının henüz kesinleşmesi beklenmeden icra müdürlüğünce teminat mektubu paraya çevrilmesi ile bir zarara sebep olunmadığından, davalı idare aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
• 3. HD. 18.01.2001 T. 11999/368


İİK. 5'e göre Adalet Bakanlığı aleyhine açılacak tazminat davasının, davacının zararı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılabileceği-
• 4. HD. 25.06.1999 T. 1729/4842


İcra memurunun görevi ile ilgili olmayan kişisel kusurundan doğan zararlar için, BK. 41 (şimdi; TBK. mad. 49) vd. göre, kusurlu memurun bizzat kendisine karşı tazminat davası açılabileceği–
• 4. HD. 18.12.1997 T. 11505/12087


Davacının kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğradığı ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, İİK. 5'e göre Adalet Bakanlığı aleyhine açılan tazminat davasında, davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
• 4. HD. 11.10.1994 T. 2588/8350


İcra memurunun ağır kusur ve hatası kanıtlanmadıkça, zarar gören lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
• 4. HD. 13.11.1952 T. 7053/5204
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik
Ödeme ve masraf girişleri ile kademeli borç hesabı, Faizli/faizsiz taahhüt hazırlama, Vekalet ücreti, Yediemin ücreti, Brütten nete çevirme, Kıdem ve ihbar tazminatı hesabı vb.

Benzer Konular (10)