Yediemini Belirleme Yetkisi kime ait ?

Başlatan ugakyol, 25 Ocak 2015, 23:09:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

U
Sayın meslektaşlarım, özellikle büyük şehirlerde bulunan icra müdürlüklerinden (İstanbul ve İstanbul Anadolu yoğunlukta) ...... borçlu adına kayıtlı bulunan .... plakalı aracın ....... isimli kişiye yediemin olarak teslimine karar verilmiştir. Şeklinde talimatlar yazılmaktadır.
Adı geçen kişi talimatı yazan icra müdürlüğünün bulunduğu ilde yaşamadığı gibi, talimat icra müdürlüğünün de sınırları içerisinde ikamet etmemektedir. Bu husus esas icra müdürlüğüne sorulduğunda ısrarla bu kişiye verilmesine karar verildiği, talimat icra müdürlüğünün esasın talimatını yerine getirmesi gerektiği, görevi ihmal benzeri kelimeler ile  ısrarla bildirilmekte. 
Sorum şu arkadaşlar,
talimat sizce yerine getirilmeli mi,
Menkul Eşyalar bulunduğu yerde satılmasında ne gibi sakınca var,
bu yönde ki talimatlara siz ne işlem yapıyorsunuz,
Araç değilde evde ki LCD televizyon veya fabrikada ki makina olsa idi talimatta adı yazılı kişiye yediemin olarak verirmiydiniz,

Saygılar,

NOT: 'Talimatta adı geçen kişiye verilmesi için alacaklının talebi var borçlunun muvafakatı yok,

avatar_Özgür KOCA
İflas dosyaları hariç diğer dosyalarda yediemin olacak kişinin sizin yetki alanınız içerisinde olması ve bu işi yapabilecek nitelikte bulunması gerekir. Borçlu dışındaki talimatta yazılı yediemin olacak kişinin yetki sınırlarımız içerisinde bulunmaması halinde bence talimatı iade etmeniz gerekir. Bu şekilde bir kaç defa iade ettiğim oldu.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

P
Müdürüm, çok araştırdım; ancak bulamadım. Malı teslim ettiğimiz yedieminin yetki alanımız içinde yaşaması veya ikamet etmesi zorunluluğunun yasal dayanağı nedir. Bu konuda yüksek mahkeme kararı varsa paylaşır mısınız. Taşınır nerde ise satış o icrada yapılır. Taşınır başka yere yediemin tarafından taşınmışsa, taşınan yerde yapılamaz mı?
Yedieminin uygun biri olup olmadığını ne şekilde araştırabiliriz, nasıl denetleriz. İİK 88/2 ve devamı, İİK geçici 4, 11 md ile çok eski bir yönetmelik dışında bu çerçeveyi çizen (!) yasal bir düzenleme bulamadım. Bildiğiniz aydılatıcı başka bir kaynak varsa Yardımcı olur musunuz?

M
Polat müdürüm; Yedieminliğin uygunluğunu araştırmanın tabiki bir kaç yöntemi bulunmaktadır. Kendi uygulamam şu şekildedir.  Alacaklı tarafından muhafaza altına alınması istenilen bir malın hangi yediemine teslim edileceğini ve TC kimlik numarasını TALEBİ ile birlikte alıyorum, daha sonra Adli Sicile iki satır müzekkere yazıp, sabıka kaydını istiyorum, hangi suçtan olursa olsun sabıka kaydı önemlidir .(Bilinmelidir ki 5237 sayılı TCK m. 53'de "belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma"baslıgı altında, bazı cezaları alan kisilerin, güvenlik tedbiri olarak bazıhaklardan yoksun bırakılacagı düzenlenmistir. 5237 sayılı TCK. m. 53,I/a'ya göre ise, kasten islemis oldugu suçtan dolayı hapis cezasınamahkum olan kisi, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin
üstlenilmesinden (...) yoksun bırakılır". Anılan maddede belirtilen sekilde kamu görevinin üstlenilmesinden mahrum bırakılan kisi, anılan Kanun m.6, I/c'ye göre bir kamu görevi olduguna süphe bulunmayan yedieminlik görevine de atanamayacaktır.Çünkü yapılan iş kamu görevi olarak nitelendirilebilir ). Ayrıca yediemin adayını UYAP' a yediemin sıfatıyla ekliyorum akabinin de UYAPTA kişi hakkındaki tüm dosyaları göster butonundan , sanık olduğu veya yargılamasının devam ettiği davaların olup olmadığını sorguluyorum, yine aynı buton üzerinden kişinin borçlu dosyalarının olup olmadığını sorguluyorum, hatta ve hatta vergi dairesine yazı yazıp vergi borcu bulunup bulunmadığını sorguluyorum, tüm bu doneleri topladıktan sonra yedieminliğe uygun olup olmadığı hususlarında bir karar yazıyorum, tabi tüm bu araştırmamlar kişinin yedieminlik vasfına haiz olup olmadığı ve bana güven aşılayıp aşılamadığı ile ilgili bir araştırma.. Mahcuzu muhafaza altına almadan önce de malın saklanacağı yerin güvenlikli olup olmadığını, mahcuzlara bir zarar gelip gelmeyeceğini denetledikten sonra mahcuzu verip vermeme konusunda oluşacak olan kanaate göre hareket ediyorum.. İİK 88. maddesinde  belirtilen ....'' bırakılabilir'' cümlesinin altında yatan şey yedieminin güven aşılayıp aşılamadığıdır.. Saygılar..

P
Maslahatgüzar müdürüm, araştırma yöntemlerinizin TCK dışında yasal dayanağı var mı? Ayrıca TCK kamu görevlisi kısmına katılmıyorum. Yediemin bir kamu görevlisi olamaz, üçüncü kişi, öyle olsaydı yedieminliği suistimal suçlarında da kamu görevlisi gibi yargılanır, TCK nın 247 ve devamı maddeleri onun için de geçerli olurdu; rüşvet, zimmet, görevi kötüye kullanma, ihmal vs gibi. Oysa yediemin sadece İİK 358, TCK 289 dan yargılanabilmekte. Ayrıca bu uygulamanızın ne kadar bir geçmişi var, kaç yıldır uyguluyorsunuz? Kimse şikayet konusu etmedi mi? Bu araştıma ile uğraşırken mal kaçırma durumuna nasıl bakıyorsunuz? Yüzlerce hacze gidiyoruz, haciz mahallinde bazen anlık karar vermek zorunda kalıyoruz, bunu araştırayım derken mal korunaksız kalacak. Üstelik yasada bu tip bir araştırmaya gidileceği belirtilmemiş. İcra işleri sürekli ivedilik gerektirir. Bence "bırakılabilir" kelimesinden kasıt, resmi veya özel yediemin deposu bulunamaması halinde bu kişilere verilebileceğidir. Normalde masrafı alıp muhafaza altına almak aslolandır, ancak bazen gerek dediğim gibi muhafaza için özel veya resmi yediemin temininde imkansızlık, bazen muhafaza işlemi halinde borçlu veya üçüncü kişinin göreceği zarar, alacaklı ile borçlunun ileride anlaşma gibi durumları düşünülerek icra müdürüne böyle bir takdir yetkisi bırakılmış. Yoksa bahsettiğiniz şekilde bu kişilerin güven aşılayıp aşılamadığı gibi bir durumu aradığını sanmıyorum. Başka yasal bir dayanak varsa paylaşırsanız sevinirim.

P
Ayrıca; muhafaza edileceği yerle ilgili olarak; yeni yasadan önceki ve sonraki kanununda ince farklılık var, şöyleki;
02.07.2012 tarihli değişiklik öncesi 2004 sayılı İİK 88/2. Madde; "  Diğer taşınır mallar masrafı peşinen alacaklıdan alınarak MÜNASİP BİR YERDE muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse istenildiği zaman verilmek şartiyle muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. (Ek cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./21. md.) Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 19/05/2012 tarihli ve 2010/90 E, 2012/4 K. sayılı kararı ile.) üçüncü şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. *1*"

Madde 88 – (Değişik madde :02/07/2012-6352 S.K./17.MD)
Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. Mallar satış mahalline getirilmediği takdirde muhafaza altına alınabilir veya yediemin değişikliği yapılabilir."

Dikkat ederseniz son değişiklikle MÜNASİP YER ibareleri kanundan çıkarılmış, bu durum icra müdürünü ayrıca bir araştırmaya gidilmesini zorunlu kılmıyor, yoksa münasipliği çok kriter aratır ve buda işleyişi tıkar. Bu konudaki düzenleme çok yetersiz, muallak.




avatar_nihatkaradas
Hacızde bu kadar  şeye nasıl bakıyorsunuz

avatar_Özgür KOCA
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 23/09/2016 tarihli ve 82084579/6648/35198 sayılı cevabi yazısının linki: http://www.forumadalet.net/index.php?topic=3165.0
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

avatar_Özgür KOCA
T.C.
.............
İCRA DAİRESİ


KARAR TENSİP TUTANAĞI

........................ İcra Müdürlüğünün ................ Tarihli ve .................. Esas sayılı talimatı incelendi.

Karar   :
İcra ve İflas Kanunu'nun 79.maddesinde "Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar." aynı Kanunun 360.maddesinde "Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, istinabe suretiyle yapılır." hükmüne yer verildiği, Yargıtay HGK'nın 13/02/2002 Tarihli ve 2002/12-44 Esas, 2002/74 Karar sayılı kararı ile kıymet takdiri ve satış işlemlerinin talimat icra dairesi tarafından yerine getirileceğinin belirtildiği, ayrıca aynı Kanunun 88/son maddesinde "İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir." hükmüne yer verildiği, bunun dışında kanun ve yönetmeliklerde talimat icra dairesi yetki sınırları dahilinde trafikten men edilerek en yakın icra müdürlüğüne teslim edilen araçların esas icra dairesi yetki sınırları içerisine nakledilmesiyle ilgili bir düzenleme bulunmadığı,

23/08/2016 tarihli ve 29810 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliğinin 18/1.maddesinde "İcra ve iflâs daireleri tarafından muhafaza altına alınmasına karar verilen mallar, mevzuattaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla Bakanlık tarafından yetki verilen ve yetki çevresi belirlenen lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir." Aynı yönetmeliğin 22.maddesinde "İcra ve iflâs daireleri lisans kapsamında kalan hizmetleri, Bakanlığın tespit edeceği esaslara göre kendi yetki alanında bulunan lisanslı yediemin deposundan talep etmek zorundadır." hükmüne yer verildiği,

İcra ve İflas Kanunu'nun Geçici 4. Maddesinde "Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili YÖNETMELİK ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur."

Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 23/09/2016 tarihli ve 82084579/6648/35198 sayılı cevabi yazısında özel şahıslarca açılan depo ve garajların işin mahiyeti gereği bulunması gerekli şartlara sahip olup olmadığını değerlendirme yetkisi, buralara mahcuz malların getirilmesi, teslimi ve buralardan malın geri alınması hususlarında karar verme yetkisinin İLGİLİ icra dairelerine ait bulunduğuna yer verilmiştir. İİK'nın 88/2.maddesine göre alacaklının mahcuz malın borçlu ya da üçüncü kişi nezdinde bırakılmasına muvafakat hakkı bulunmakta ise de, alacaklının üçüncü kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığının tespiti hususunda bir yetkisi bulunmamaktadır, zira yukarıdaki Bakanlık yazısıyla da açık olduğu üzere bu yetki ve sorumluluk İcra Dairelerine aittir.

Yerleşik Yargıtay içtihatlarında yer verilen talimat icra dairesinin görevinin talimatı aynen yerine getirmekten ibaret olduğuna dair kararlarda, muhafaza işlemini yerine getirecek üçüncü kişilerin yedieminliğe elverişli olup olmadığını tespit görevinin esas icra dairesine ait olduğuna dair bir ibare yoktur.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde yedieminlik yapacak kişi veya yerin yedieminliğe elverişli olup olmadığının tespiti hususundaki yetki muhafaza işlemini uygulayacak icra dairesine ait olup, talimatta ismi geçen kişilerin adres bilgilerine yer verilmediği gibi muhafaza işleminin yapılacağı yer de açıkça belirtilmediğinden ismi geçen kişilerin yedieminliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti yapılamamış olup, bu aşamada 73,60 TL haciz harcı ile vasıta ücreti karşılandığında aracın fiili haczinin/kıymet takdirinin yapılarak bulunduğu otoparka yediemin olarak teslimine,

Yetki sınırlarımız dahilinde yedieminliğe elverişli olduğuna kanaat getirilecek kişi ve yer bildirilmek suretiyle yeni bir talimat yazılması halinde ayrıca değerlendirilebileceğine karar verildi.  28/03/2017
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Z
   T.C.
   GEBZE
1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ                                                                                 TÜRK MİLLETİ ADINA                                                                                                                                                GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO   : 2017/2 Esas
KARAR NO   : 2017/47


DAVACI    : DENİZBANK ANONİM ŞİRKETİ - 0292008449600341  Büyükdere Cad. No:141 34394 Esentepe Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ   : Av. MURAT YAŞAR DOĞAN - Mahir İz Cad. No:17 Detay Plaza B Blok Kat: 2 Altunizade  34662 Üsküdar/ İSTANBUL

DAVA   : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
DAVA TARİHİ   : 03/01/2017
KARAR TARİHİ   : 24/01/2017
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ            : 13/02/2017
Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının dosya üzerinden incelenmesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın borçlu Yadigar Ocak'dan olan alacağının tahsili için açılan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde, rehne konu  41VM 363 plaka sayılı aracın kaydına yakalama şerhi konulduğunu, araç bağlanarak Gebze Ünal Otoparkında muhafaza altına alındığını, bunun üzerine taraflarınca İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü'nün 2016/26955 E. sayılı dosyasından rehne konu aracın Erdoğan Çakır isimli şahsa yediemin olarak teslimi için Gebze 4.İcra Müdürlüğü'ne talimat yazılması talep edilip bahse konu talimat 27.12.2016  tarihinde gönderildiğini, Gebze 4.İcra Müdürlüğünce 2016/1270 Tal. dosyası açılarak, esas icra müdürlüğü tarafından gönderilen mezkur talimat 29.12.2016 tarihinde haksız ve hukuka aykırı olarak reddedilerek yerine getirilmediğini, rehinli aracın trafikten men edilerek bağlandığı yer icra dairesinin sınırları içerisinden esas dosyasının bulunduğu yer  İcra Dairesinin sınırları içerisine alınmasını istemek kanun koyucu tarafından rehin alacaklısına  verilen  yasal bir hak olduğunu, talimat icra dairesi talimatta belirtilen hususları aksine yorumlayarak genişletip  farklı işlem yapamayacağını, talimatın dışına  çıkamayacağını, aracın satış işlemlerinin alacaklıya oldukça uzak bir yerde  yapılması  zaman kaybına neden olarak yapılacak ihaleye yeterince katılımın sağlanamayacağı ve dolayısıyla alıcı bulunamamasına neden olacağını, tüm bu açılanan nedenlere göre rehinli aracın alacaklının rızası doğrultusunda Erdoğan Çakır' a teslim edilerek en kısa sürede esas icra dairesi sınırları içerisine alınmasını, tüm bu nedenlerle icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.
Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1270 Tal sayılı icra dosyasının tetkikinde, davacı-alacaklı Denizbank A.Ş. ile borçlu Yadigar Ocak olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizde görülen davalar basit muhakemeye tabi olduğundan  İİK'nun  18/3. ve HMK'nun 320/1. maddesi gereğince duruşma açılmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak davanın esasına geçilmiştir.
Dava konusunun, icra memur muamelesinin şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

İİK'nun 88. maddesinde ise; "Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.
Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. Mallar satış mahalline getirilmediği takdirde muhafaza altına alınabilir veya yediemin değişikliği yapılabilir" denilmektedir. Devamla İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü'nce 12.12.2016 tarihinde yediemin değişikliği ile ilgili talimat yazıldığı bu talimatın içeriğine rağmen Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nce yediemin değişikliği konusunda talimat icra dairesinin yetkili olduğu, yedieminin yönetmelik şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilememesi gerekçesiyle talimat gereğinin yerine getirilemediği anlaşılmaktadır. İİK 79. maddesi uyarınca talimat icra dairesi talimat yazan icra dairesinin işlemi ile bağlı olup talimat dışında bir işlem yapamaz. Müdürlükçe talimatın yasal unsurlarının bulunduğu anlaşıldıktan sonra talimatın yerine getirilmesi gerekmekte olup bu konuda bir takdir hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle,  şikayetin kabulüne İK 363. Maddesi gereği dava niteliği itibariyle kesin olarak karar  vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Şikayetin KABULÜNE, Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1270 Tal sayılı icra dosyasındaki 27/12/2016 tarihli icra müdürlüğü kararının KALDIRILMASINA,
            2-Davaya konu işlemin münhasıran icra memur muamelesinden kaynaklanması sebebiyle Harçlar Kanunu 13/d maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan peşin harç ile başvuru harcının  talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından harcanan gider olmadığından bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 165,00 TL gider avansından karar kesinleşinceye kadar harcanacak giderin mahsubu ile kalan gider avansının  davacıya iadesine,
5-Davaya konu işlem münhasıran icra memur muamelesinden kaynaklandığından taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinden İİK'nun 18/3 ve HMK 320/1 maddesi gereğince duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere karar verildi.  24/01/2017

Benzer Konular (10)