Yedieminin sorumluluğu

Başlatan Deniz034, 19 Temmuz 2016, 21:18:56

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/11131
Karar: 2011/3223
Karar Tarihi: 07.04.2011


İSTİHKAK DAVASI - HACZE KONU ON DÖRT ADET İNEK - YEDİEMİN KENDİSİNE TESLİM EDİLEN EŞYALARI İSTENİLDİĞİNDE TESLİM EDİLMESİ - MAHCUZLARIN TELEF VE ZİYAMDA KUSURU BULUNMADIĞINI KANITLAMAKLA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

ÖZET: Mahcuzların öldüğü bildirildiğine göre, öncelikle bu durumun doğruluğu ve bunda yedieminin kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılıp değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur. Gerçekten de İ.İ.K.nun ilgili maddesi uyarınca, yediemin kendisine teslim edilen eşyaları istenildiğinde teslim etmekle, edemiyorsa mahcuzların telef ve ziyamda kusuru bulunmadığını kanıtlamakla yükümlüdür. Aksi takdirde ceza takibine maruz kalacağı gibi icra müdürlüğü de mahkeme kararına gerek kalmadan mahcuzların bedelini kendisinden tahsil edebilecektir. Bu durumda istihkak davası da bedele dönüşecektir. Somut olayda da haczedilen büyükbaş hayvanlar yedieminin kusuru ile ölmüşse hakkında suç duyurusunda bulunulması ve davanın bedele dönüştüğünün dikkate alınması, aksi halde davanın konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 96) (1086 S. K. m. 358, 389)

Dava: Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı (üçüncü kişi) vekili, Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü'nün 2009/14340 Sayılı takip dosyasında günü yapılan hacze konu 14 adet ineğin kendisine ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulüyle haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre: <Tarım Müdürlüğü'nden gelen 9.6.2010 tarihli yazıya göre 7 adet sığırın üçüncü kişiye ait olduğunun belirlendiği, tescilin ise takip ve borç tarihinden çok önce yapılmış olduğu> gerekçesi ile davanın kısmen kabulüyle kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, reddedilen kısım için davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, üçüncü kişinin İ.İ.K.nun 96. vd, maddeleri uyarınca açtığı <istihkak> davası niteliğindedir.

İstihkak davası, hacze konu büyükbaş hayvanların tamamı için açılmıştır. Mahkemece bunların 7 tanesi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak geri kalanlarla ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. H.U.M.K.nun 389. maddesi gereğince hüküm fıkrasında bütün taleplerle ilgili bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de; mahcuzların öldüğü bildirildiğine göre, öncelikle bu durumun doğruluğu ve bunda yedieminin kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılıp değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur. Gerçekten de İ.İ.K.nun 358. maddesi uyarınca, yediemin kendisine teslim edilen eşyaları istenildiğinde teslim etmekle, edemiyorsa mahcuzların telef ve ziyamda kusuru bulunmadığını kanıtlamakla yükümlüdür. Aksi takdirde ceza takibine maruz kalacağı gibi icra müdürlüğü de mahkeme kararına gerek kalmadan mahcuzların bedelini kendisinden tahsil edebilecektir. Bu durumda istihkak davası da bedele dönüşecektir. Somut olayda da haczedilen büyükbaş hayvanlar yedieminin kusuru ile ölmüşse hakkında suç duyurusunda bulunulması ve davanın bedele dönüştüğünün dikkate alınması, aksi halde davanın konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekecektir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davacı üçüncü kişiye iadesine, 07.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

---------------------------------------------------------
T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/15034
Karar: 2004/19090
Karar Tarihi: 13.09.2004


TAKİBE İTİRAZ DAVASI - YEDEMİNİN SORUMLULUĞU - KUSURU OLMAKSIZIN ZAYİ OLDUĞUNUN İSPATLANMASI GEREĞİ

ÖZET: Haczolunup yediemin olarak mallar kendisine bırakılan kişinin bu malların İcra Dairesince istendiği anda aynen iade etmesi zorunludur. Somut olayda, usulüne uygun tebligata rağmen şikâyetçi 3.kişinin haczolunup kendisine teslim edilen malları İcra Dairesine getirmediği anlaşılmaktadır. Sözü edilen malların kendi kusuru olmaksızın zayii olduğunu ispatlamadığı sürece malların tespit edilen değerleri kendisinden talep edilebilir.

(2004 S. K. m. 62, 358)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK. nun 358. maddesi gereğince haczolunup yediemin olarak mallar kendisine bırakılan kişinin bu malların İcra Dairesince istendiği anda aynen iade etmesi zorunludur. Somut olayda, usulüne uygun tebligata rağmen şikâyetçi 3.kişinin haczolunup kendisine teslim edilen malları İcra Dairesine getirmediği anlaşılmaktadır. Sözü edilen malların kendi kusuru olmaksızın zayii olduğunu ispatlamadığı sürece malların tespit edilen değerleri kendisinden talep edilebilir. Mahkemece anılan hususta araştırma yapılmadan yedieminin mücerret beyanına itibar edilerek şikâyetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK. nun 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.09.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

------------------------------------------------

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/10691
Karar: 2005/9258
Karar Tarihi: 14.09.2005


YEDİEMİNE TESLİM EDİLEN HAYVANLARIN BAKIM GİDERİNİN ÖDENMESİ İSTEMİ - YEDİEMİN OLARAK TESLİM EDİLEN BÜYÜKBAŞ HAYVANLARIN ÖLMESİ - ÖLÜMLERDE DAVACININ BİR KUSURUNUN OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ GEREĞİ

ÖZET: Dosyadaki delillere göre davacıya otuz büyükbaş hayvanın yediemin olarak teslim edildiği ancak belli zaman içinde ölmüş oldukları anlaşılmaktadır. Ölümlerde davacının da bir kusurunun olup olmadığı Tarım Bakanlığının ilgili birimlerinden sorularak hayvanların gerçek ölüm nedenleri incelenmelidir. Ayrıca sağmal nitelikte olan hayvanlardan davacının yararlanıp yararlanmadığı da belirlenmelidir.


(1086 S. K. m. 437)

Dava: Davacı Eşref Aydın tarafından, davalı Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı aleyhine 22.10.2002 gününde verilen dilekçe ile yediemine teslim edilen hayvanların bakım giderinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.7.2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili Avukat Mehmet Ateş tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: Davacı yurda kaçak olarak sokulan 30 adet büyükbaş hayvanın kendisine yediemin olarak teslim edilmesi nedeniyle hayvanlara yapmış olduğu 3 yıllık bakım giderlerini istemiştir. Mahkemece davanın aynen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki delillere göre davacıya 30 büyükbaş hayvanın yediemin olarak teslim edildiği ancak belli zaman içinde ölmüş oldukları anlaşılmaktadır. Ölüme ilişkin raporlarda ölüm nedeni belirtilmediğinden hayvanların gerçek ölüm sebebine ilişkin bir sonuca varılamamıştır. Hayvanların tamamının ölmüş olması yaşamın olağan koşullarına uygun düşmemiştir. Şu haliyle mahkemece yapılacak iş ölüm olayının meydana geldiği tarihlerde herhangi bir büyükbaş hayvan hastalığının olup olmadığı araştırılmalıdır. Ölümlerde davacının da bir kusurunun olup olmadığı Tarım Bakanlığının ilgili birimlerinden sorularak hayvanların gerçek ölüm nedenleri incelenmelidir. Ayrıca sağmal nitelikte olan hayvanlardan davacının yararlanıp yararlanmadığı da belirlenmelidir. (sütünden, yavrularından vs.) Mahkemece yapılacak bu incelemeler ile varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken davanın aynen kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 14.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

4467

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3368