5838 SAYILI KANUN GEREĞİNCE ARAÇLARIN HURDAYA AYRILMA İŞLEMLERİ

Başlatan Deniz034, 06 Nisan 2016, 18:04:03

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034
T.C.
Danıştay
15. Daire Başkanlığı

Esas No : 2013/998
Karar No : 2016/789



İstemin Özeti : Aydın 1. İdare Mahkemesi'nin 16/07/2010 günlü, E:2009/1349; K:2010/1256 sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.


Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

Dava, davacı adına kayıtlı aracın kaydının 5838 sayılı Kanun kapsamında silinmesi için yapılan 05/08/2009 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Aydın 1. İdare Mahkemesince, 5838 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinde yapılan düzenlemede 237 sayılı Taşıt Kanunu'na tabi kurum ve kuruluşlara ait taşıtlar için özel bir düzenleme yer almamakla birlikte Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 40. maddesinde belirtilen belgeleri tamamladıktan sonra trafik kaydının kapatılması istemiyle idareye başvurulması gerekirken, bu belgeler tamamlanmadan yapılan başvurunun zımnen reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından anılan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

28.02.2009 tarih ve 27155 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılaması Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mevcut olmayan veya herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş olup model yılı 1998 ve daha eski olan taşıtların, bu durumlarının kanaat verici belgelerle tevsik edilmesi veya ilgili trafik tescil kuruluşu nezdinde adlarına kayıtlı olanlar tarafından yazılı bildirimde bulunulması halinde, bu taşıtlara ait motorlu taşıtlar vergilerinin 1/4'ünün 31/12/2009 tarihine kadar ödenmesi şartıyla, kalan vergi aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir ve ödemeyi müteakip trafik tescil kayıtlarının silineceği, bu fıkra kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların daha sonra bulunması veya varlığının tespiti halinde, terkin tarihi itibarıyla trafik tescil kaydı yapılacağı, bu takdirde terkin edilen vergi ve diğer amme alacakları ayrıca bir işleme gerek olmaksızın bulundukları veya tespit edildikleri yılın Ocak ayında motorlu taşıtlar vergisi adıyla tahakkuk etmiş sayılacağı ve Ocak ayının son günü vade tarihi kabul edilerek takip ve tahsil edileceği, bulunan veya varlığı tespit edilen taşıtın noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alındığının tevsiki halinde taşıt, satış tarihi itibarıyla alıcı adına tescil edileceği ve alıcı adına motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edileceği hükmüne yer verilmiştir.

Anılan maddenin gerekçesinde de hurda haline gelen ve çalışma imkanı bulunmayan eski model motorlu kara taşıtlarının hurdaya çıkartılabilmesi ancak ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına hurdaya ayrılacak taşıt kayıt ve tescilli olan mükelleflerin, bu taşıtlar ile ilgili olarak ödenmemiş motorlu taşıtlar vergisi bulunmamasına bağlı olduğu, özellikle hurda durumunda bulunan kamyon ve kamyonet sahibi mükelleflerin bu taşıtlarını çalıştıramadıkları için motorlu taşıtlar vergisini ödeyememekte, kullanamadıkları taşıtlarını hurdaya ayırmak istediklerinde ise motorlu taşıtlar vergisi borçları bulunduğu için, taşıtlarını hurdaya ayıramadıkları, bu düzenleme çevesinde sahipleri tarafından hurdaya çıkarılmak istendiği halde motorlu taşıtlar vergisi borcu nedeniyle hurdaya çıkarılamayan ve çevreyi kirleten eski ve kullanılamaz durumda bulunan taşıtların trafikten çekilmesi teşvik edilerek çevrenin korunması ve taşıt parkının yenilenmesi temin edildiği ve böylece sosyal ve ekonomik amacın birlikte gerçekleştirilmesinin sağlandığı açıklanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından sahibi olduğu ...plakalı aracın 5838 sayılı Kanun kapsamında trafikten çekilmesi talep edildiği, davalı idare tarafından bu talebe cevap verilmemesi üzerine dava açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacı kuruma ait aracın anılan Kanundan yararlanmasına herhangi bir engel olmamakla birlikte temyiz aşamasında, davacı vekili tarafından 05.11.2010 tarihinde kayıtlara giren dilekçede; davalı idareden talep edilen işlemin gerçekleştirildiğinin beyan edildiği ve ilgili evrakın eklendiği, aracın 02.11.2010 tarihinde 5838 sayılı Kanun uyarınca hurdaya çıkarıldığı ve bu hususun da tescil kaydına işlendiği, davanın konusuz kaldığı görülmektedir.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacı tarafından talep edilen işlemin yerine getirilmesi sonucu davanın konusuz kaldığı gözetilerek yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Aydın 1. İdare Mahkemesi'nin 16/07/2010 günlü, E:2009/1349; K:2010/1256 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''