Hmk 397/2 "aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder" hükmü

Başlatan Deniz034, 05 Nisan 2016, 22:31:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034
Hmk 397/2 "aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder" hükmü iik 179/b'yi de kapsar
Özet:
iflasın ertelenmesi davasına esas olmak üzere icra takiplerinin durdurulduğu ve rehinli gayrimenkullerin satışına kadar olan işlemlerin İİK.nun 179/b maddesi tedbiren durdurulmasına karar verildiği, ...HMK 397/2 maddesi "İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder" hükmünü içermekte olup, verilen iflasın ertelenmesi ve tedbir kararı bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde bozulmuştur. Bu durumda tedbir kararı devam ettiği ve karar kesinleşmediği sürece satış işlemi yapılamaz, Tedbir nihai karar kesinleşinceye kadar devam eder.

Kanun No:2004   Madde No:179   Fıkra:Tümü
Kavram: iflasın ertelenmesi

T.C.
Yargıtay 12.Yargıtay Hukuk Dairesi
Esas No:2013/20529
Karar No:2013/29181

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi    tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlular icra mahkemesine yaptıkları başvuruda; iflasın ertelenmesi davasına esas olmak üzere icra takiplerinin durdurulduğu ve rehinli gayrimenkuller için satış yapılamayacağı kararı verildiği ve yine sair satış işlemi şartlarının oluşmamasına rağmen satışın yapılmasının usulsüz olduğundan bahisle, ihalenin feshini talep ettikleri,

Mahkemece; iflasın ertelenmesine ilişkin kararın, karar tarihinden itibaren 1 yıl geçerli olup, 1 yıllık sürenin dolmasından sonra ihalenin yapıldığı, iflasın ertelenmesine ve tedbire ilişkin kararın Yargıtay tarafından 02/11/2011 tarihinde bozulduğu, tedbir kararının sonuçlarını devam ettirme imkanının ortadan kalktığı, HMK'nun 397/2. maddesinin bu ilişkide dile getirilemeyeceği, tedbirin genel tedbir niteliğinde olmayıp İİK'nun 179. Maddesinde düzenlenen ve iflasın ertelenmesine dayalı tedbir kararı olduğu, , 1 yıllık iflas ertelenme süresinden sonra olduğu gibi bozma kararına etkisi gereği de geçerli bulunduğu, nedenleri ile istemin reddine karar verildiği görülmüştür.

Somut olayda Mersin 6. İcra müdürlüğünün 2009/1591 E sayılı icra takip dosyasında alınan satış kararı ile borçlulardan G...Şti'ne ait beş adet taşınmazın 01.03.2013 tarihinde satışının yapılarak ihalesinin gerçekleştirildiği , Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.02.2012 tarih, 2009/335 esas 2012/ 74 karar sayılı dava dosyası ile de iflasın ertelenmesi davasına esas olmak üzere icra takiplerinin durdurulduğu ve rehinli gayrimenkullerin satışına kadar olan işlemlerin İİK.nun 179/b maddesi tedbiren durdurulmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 23 HD'nin 2012/3333 esas 6353 karar sayılı ilamı ile "..şirketin borca batıklık durumunun tereddüte yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı teknik denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdi ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi.." gerektiğinden bahisle bozulduğu görülmüştür.

HMK 397/2 maddesi "İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder" hükmünü içermekte olup, verilen iflasın ertelenmesi ve tedbir kararı bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde bozulmuştur. Bu durumda tedbir kararı devam ettiği ve karar kesinleşmediği sürece satış işlemi yapılamaz, Tedbir nihai karar kesinleşinceye kadar devam eder.

O halde mahkemece, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''