izalei şuyu davası açılması satış isteme sürelerini keser mi?

Başlatan WatchAndLearn, 01 Kasım 2018, 11:17:54

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_WatchAndLearn
Değerli müdürlerim birhususta bilginize ihtiyaç duymaktayım. Dosyamızdan borçlunun ölü babasından kalan miras hissesi üzerine haciz konulmuş, daha sonra Sulh Hukuk Mahkemesinden den dosyamız izalei şuyu davası dosyasından istenmiştir. dava açılıp açılmadığı bilinmiyor. Dava açılmışise ne zamana kadar haciz devam eder. Kararverilmiş ise karar tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde satış masrafı yatırmaz ise düşer mi  bu hususta yargıtay kararınız var mı cevaplarınız için çokteşekkür ediyorum .

A
   T.C.
   YARGITAY
   12. Hukuk Dairesi
                                                                           T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
                                                                                 Y A R G I T A Y   İ L A M I

ESAS NO   : 2015/31012
KARAR NO   : 2015/32817   

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ   : Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ   : 28/04/2015
NUMARASI   :
DAVACI   :
DAVALI   :
DAVALI   :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şerife Ayyıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:
2-  Borçlu, sair fesih nedenleri yanında, süresinde satış avansı yatırılmadığı ve satış istenmediğinden İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca haczin düştüğünü de ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece haczin düşmediği kabul edilerek ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiştir. 
  İİK'nun 121/1.maddesinde, taksim edilmemiş bir miras veya iştirak (elbirliği) halinde tasarruf olunan bir malın hissesinin satılması gerektiğinde icra müdürünün satışın ne şekilde yapılacağını icra mahkemesinden sorması gerektiği düzenlenmiştir.
   Somut olayda, ihale konusu  Tekirdağ  ili, Çorlu  İlçesi, Misinli Köyü'nde  tapuya kayıtlı  1401, 1402, 1403 ve 1404  parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde borçlunun 9/64 hisse ile malik olduğu, bilahare bu payını Suat Bakıcı isimli şahsa 2011 yılında satarak devrettiği, mülkiyet hissesinin "Elbirliği No" hanesinde değil "Hisse Pay/Payda" hanesinde gösterildiği, diğer maliklerin hisselerinin de aynı sütun altında yer aldığı, bu hali ile satışa konu taşınmazın elbirliği (iştirak halinde) değil paylı (müşterek) mülkiyet şeklinde tasarruf edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle borçlunun müşterek mülkiyet konusu taşınmazdaki payının ortaklığın giderilmesine ilişkin dava açılmasına ve karar alınmasına gerek bulunmaksızın satışının mümkün olduğu açıktır. Bu durumda, gerekmediği halde İİK'nun 121. maddesi gereğince alınan yetkiye dayalı olarak ortaklığın giderilmesi davası açılmış olsa dahi; bu davanın satış isteme  sürelerini  kesmeyeceği kuşkusuzdur. Nitekim Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesince 2007/1748 Esas. 2011/1491 Karar sayılı ve 23.09.2011 tarihli kararda taşınmazlarda el birliği  halinde mülkiyet söz konusu olmayıp paylı mülkiyette payın haczi ve satışı mümkün bulunduğundan ortaklığın giderilmesine dair davanın da reddine karar verildiği görülmektedir.
   Taşınmazlara 04.12.2006 ve 12.05.2009 tarihinde haciz konulmuştur. Takip ve haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun değişiklik öncesi 106. maddesine göre gayrimenkullerde satış isteme süresi 2 yıldır. Hacizden sonra, 06.08.2012, 16.10.2012, 24.12.2012  ve 30.07.2013 tarihinde 4 kez satış talebinde bulunulmuş ise de, bu taleplerin hiç birisinde satış masrafı yatırılmadığının anlaşılması karşısında bu talepler, usulüne uygun bir satış talebi olarak kabul edilemez. Kaldı ki, ortaklığın giderilmesi davası 23.09.2011 tarihinde reddedilmiş olup bu tarihten itibaren dahi 2 yıllık sürede (masrafı yatırılan 07.11.2013 tarihli satış talebine kadar) usulüne uygun satış talebi de bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, gerekmediği halde İİK'nun 121. maddesi uyarınca yetki alınması  ve bu yetkiye dayalı ortaklığın giderilmesi davası açılması satış isteme süresini kesmeyeceğinden ve yasal sürede masrafı yatırılarak usulüne uygun satış talebinde bulunulmadığından hacizler İİK'nun 106-110. maddesi uyarınca düşmüş olup  geçerli bir haciz bulunmaksızın ihale yapılması  anılan yasa hükümlerine  aykırı olmakla usulsüzdür.
   O halde mahkemece,  ihalenin bu nedenlerle feshine karar vermek gerekirken  şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diploma insanın cehlini alsa da
Hamurunda varsa,
Eş..klik baki kalıyor.

avatar_WatchAndLearn

Benzer Konular (7)