Borçlu Şirketin İflasına Karar Verilmesi Gerekirken Konkordatonun Tasdikinin Hatalı Olduğu

Başlatan Özgür KOCA, 21 Ekim 2020, 16:52:45

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
23. Hukuk Dairesi         2019/3021 E.  ,  2020/292 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın istinaf yoluna başvuran ... Et ve Et Ürün. İmal San. Tic. Ltd. Şti. ile ... İki Tekerlekli Araçlar ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, konkordato talebinin kabulüne borçlu ... Market A.Ş.'nin konkordato teklifinin tasdikine yönelik verilen hükmün süresi içinde alacaklılar ... Zir. Alt. Tic. A.Ş., T.C. ... Bankası A.Ş., ... T.A.Ş., ... Yumurta Üretim. Paz. Hayv. Gıda San. Tic. Ltd. Şti., İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş., ... İlaç Medikal ve Kozmetik San. ve İç Tic. A.Ş., ..., ..., ..., İdeal Tarım Ürün. Tic. A.Ş., ... Paz. Ltd. Şti., Türkiye ... Bankası A.Ş., ... Gıda San. ve Tic. A.Ş., ... Day. Tük. Mal. A.Ş., ... Meyve Suları Gıd. San. A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Konkordato talep eden şirket vekili, müvekkili şirketin borçlarının aktiflerinden fazla olduğunu, mevcut durumda borçlarını ödeyemez hale geldiğini, ancak, şirketin kârlılık oranı ve cirosu gözetildiğinde yaratılacak kaynak ve ek kaynaklarla şirketin öz kaynak açığının kapatılabileceğini, konkordato projesinin uygulanması halinde şirketin bu durumdan kurtulabileceğini, alacaklılardan tenzilat ve vade talep ettiklerini belirterek, talep tarihinde yürürlükte bulunan İİK'nın 285. vd. maddeleri uyarınca, icra mahkemesinden konkordato mühleti verilmesini istemiş, icra mahkemesince verilen mühlet üzerine, konkordato komiserliğince hazırlanan gerekçeli raporda; alacaklılar tarafından, şirket borçlarının %40 iskontoya tabi tutularak 60 ay vadede ödenmesi hususunun yasal nisapla kabul edildiği, iskonto oranının şirketin varlıkları ile uyumlu olduğu, şirketin beş yıllık gelir tablosu dikkate alındığında bakiye borcun 60 ay vadede ödenmesinin mümkün olduğu, teminat isteyen alacaklılar yönünden yeterli teminatların sağlandığı, şirketin iflas etmesi halinde imtiyazsız alacaklıların herhangi bir tahsilat yapamayacakları, imtiyazlı alacaklıların da alacaklarının tamamını tahsil edemeyecekleri, bu itibarla konkordatonun tasdikinin uygun olduğu belirtilerek, ilgili rapor ticaret mahkemesine tevdi etmiştir.

Ticaret mahkemesince, konkordato teklifinin alacaklılar tarafından yasal nisapla kabul edildiği, teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile uyumlu olduğu, teminat isteyen 167 alacaklı lehine şirket hisseleri üzerinde tesis edilen teminatın yeterli olmadığı anlaşıldığından, talepte bulunan şirketin ... A.Ş.'den gelen devir bedeli üzerine de anılan alacaklılar lehine rehin tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak, konkordatonun tasdikine dair verilen verilen karara karşı, bir grup alacaklı vekilince yapılan istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 19.06.2019 tarihli ve 2018/1675 E.-2019/971 K. sayılı ilamıyla, konkordatonun tasdiki için yasada öngörülen koşulların oluştuğu, teminat isteyen alacaklılar lehine tesis edilen alacak rehninin geçerli olduğu, konkordato talep eden şirketin zarar eden mağazalarını kapattığı, taşınır, taşınmaz ve kira gelirlerle ile ... A.Ş. ile yapılan devir sözleşmesinden elde edilecek gelirlerin konkordato projesini gerçekleştirmeye yeterli olduğu, fakat istinaf isteyen alacaklı vekillerinin yargılamada eksiklik bulunduğuna ilişkin istinaf itirazlarında haklı oldukları gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine, istinaf başvurusunun dosyada mevcut eksikliklerin giderilmesine yönelik kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesine ve bu kapsamda; talebin kabulü ile borçlu şirketin konkordato teklifinin tasdikine, alacaklıların, alacaklarının %40'ından vazgeçmeleri nedeniyle, borçlu ... Market A.Ş.'nin konkordato kapsamına dahil borçlarının %60'ını 21.05.2018 tarihinden itibaren başlamak üzere her ayın 21'inde aylık taksitler halinde 60 ayda ödemesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararını alacaklılar ... Zir. Alt. Tic. A.Ş., T.C. ... Bankası A.Ş., ... T. A.Ş., ... Yumurta Üretim. Paz. Hayv. Gıda San. Tic. Ltd. Şti., İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş., ... İlaç Medikal ve Kozmetik San. ve İç Tic. A.Ş., ..., ..., ..., İdeal Tarım Ürün. Tic. A.Ş., ... Paz. Ltd. Şti., Türkiye ... Bankası A.Ş., ... Gıda San. ve Tic. A.Ş., ... Day. Tük. Mal. A.Ş., ... Meyve Suları Gıd. San. A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, talep tarihinde yürürlükte bulunan 2004 Sayılı İİK'nın 4949 Sayılı Yasa ile değişik mülga 285 vd. hükümlerine dayalı adi konkordatonun (iflas dışı kankordato) tasdikine ilişkindir.

Konkordato bir borçlunun alacaklılarının kanunda öngörülen çoğunluğunun kabulüyle borçlarını belirli bir oranda ve/veya vadelerle ödemesini öngören, borçların yapılandırılmasını sağlayan bir cebri icra türüdür. Borçlu ile alacaklılar arasındaki bir çeşit sulh sözleşmesi niteliğinde olan konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya indirim yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur.

Konkordatonun tasdikinin şartları, talep tarihinde yürürlükte bulunan İİK'nın mülga 297. ve 298. maddesi hükümlerinde sayılmış olup, buna göre yasada açıkça belirtilmese de öncelikle borçlunun dürüst olması, daha sonra, teklif olunan meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordatonun 297/1. maddesi uyarınca alacaklıların yarısı ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunlukla kabul edilmesi, borçlunun konkordato işlemlerinin yerine getirilmesi, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesi ve mühlet sırasında komiserin onayı ile akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için yeterli teminatı göstermesi, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği, yargılama masrafları ve ilam harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekir.

Hakim, konkordato teklifini yetersiz bulması halinde re'sen ve talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeyi yapabilir.

Hem icra mahkemesi safhasında ve hem de ticaret mahkemesinde görülen konkordatonun tasdiki yargılaması sırasında, re'sen araştırma ilkesi uygulanarak, borçlunun mali durumu ve konkordato projesinin başarı şansı konusunda esaslı bir kanaate ulaşmadan konkordato mühleti verilmemesi ve konkordatonun tasdik edilmemesi gerekmektedir.

Somut olayda, borçlu şirket 27.10.2017 tarihinde icra mahkemesine başvurarak konkordato mehli talebinde bulunmuş, icra mahkemesince 20.11.2017 tarihinde üç aylık mühlet verilerek konkordato komiseri atanmış, 19.01.2008 tarihinde ise verilen mehil iki ay daha uzatılmıştır. Konkordato komiserinin 09.03.2018 tarihli olumlu raporu üzerine, ticaret mahkemesince 20.04.2018 tarihli kararla konkordatonun tasdikine hükmedilmiştir.

Ticaret mahkemesi gerekçesinde, alacaklılar toplantısında teklifin yasanın aradığı nisapla kabul edildiği, teminat isteyen alacaklılara yeterli teminatın sağlandığı, konkordatonun tasdikinin iflasa göre alacaklılar açısından daha iyi sonuç doğuracağı belirtilmiş, aynı hususlur istinaf dairesince de benimsenmiştir.

Borçlu şirketin konkardota teklifi esas itibariyle iki temel hususa dayanmaktadır. Birincisi taşınmaz satışı yapılarak borçların bir kısmının ödenmesi, ikinci ise normal ticari faaliyetlere devam edilerek vadeye bağlanan borçların ödenmesidir. Bu kapsamda, imtiyazsız borçların %40 iskontoya tabi tutulması ve kalan bakiyenin 60 ayda eşit taksitlerle ödenmesi teklif edilmiş, teklif yasanın aradığı yeterli çoğunlukla kabul edilmiştir.

Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve komiser faaliyet raporlarında, borçlu şirketin taşınmazlarının tamamının bankalara olan borçlar nedeniyle, bankalar lehine ipotekli olduğu, taşınmazların satış bedellerinin büyük oranda bu ipoteklere tahsis edileceği belirtilmiştir.

Borçlu şirketin 31.12.2017 tarihli bilançosuna göre, rayiç değerleri itibariyle toplam borçları 890.013.026,04 TL, toplam varlıkları 657.604.347,34 TL, imtiyazlı ya da rüçhanlı olduğu tespit edilen borçlar toplamı 330.225.885,34 TL ve alacakları kabul edilmiş, oylama nisabına dahil edilen 855 adet imtiyazsız alacaklının %40 iskonto edilmiş alacak tutarı 373.347.647,00 TL olarak belirlenmiştir. 60 ay vade ile ödeneceği belirtilen bu alacağın ilerleyen zaman içerisinde şirketin normal ticari faaliyetlerinden elde edeceği gelirlerle ödenmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda borçlu şirket, proforma gelir tablolarını sunarak hedeflediği beş yıllık (2018-2022 yılları arası) kar öngörülerini teklifinde ortaya koymuştur.

Ne var ki konkordato sürecine 253 mağaza ile başlayan borçlu şirketin mağaza sayısı 31.03.2019 tarihi itibariyle 3 mağazaya düşmüştür. 14.05.2019 tarihli konkordato komiseri faaliyet raporunda da, şirketin sermaye takviyesi için taşınmaz satışı dışında başkaca bir kaynağı bulunmadığından son üç mağazanın da kapatıldığı, rapor yazım tarihi itibariyle faaliyette mağazası kalmadığı belirtilmiştir.

İstinaf sürecinde, borçlu şirketin bir kısım mağazalarını kapattığı da gözetilerek, konkordatonun tasdiki için teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı ve gösterilen teminatın yeterli olup olmadığının tespiti için alınan 04.03.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda, borçlu şirketin, dosyaya sunulan proforma gelir tablolarında öngörülen kar oranlarını sağlama imkanı bulunmadığı, aksine zarar ettiği, 2018 sonu itibariyle elinde 12 adet mağaza kaldığından olağan faaliyetlerinden gelir elde etme imkanı bulunmadığı, süreç içerisinde varlıklarının eriyeceği ya da borçlarının artacağı, 300.060.000,00 TL olarak tespit edilen taşımaz bedellerinin ancak ipotekle teminat altına alınmış bulunan 252.953.962,00 TL tutarındaki banka borçlarını karşılayabileceği, taşınmazlar da dahil tüm varlıklar rayiç değerlerinden satılsa bile bu tutarın konkordato projesinde öngörülen %60 ödeme teklifini karşılamaya yeterli olmadığı, kaldı ki tamamen ödenmesi gereken imtiyazlı alacakların da bulunduğu, bu sebeple iyileştirme projesinin uygulanabilir olmadığı açıklanmıştır.

Görüldüğü gibi borçlu şirketin konkordato teklifinin uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. İİK'nın mülga 298. maddesinde konkordatonun tasdiki için öngörülen "Teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması" koşulu oluşmadığından konkordatonun tasdikine karar verilmesi doğru olmamıştır.

Öte yandan, borçlu şirketin 73 adet mağazası ... A.Ş.'ye devredilmiş olup, buradan gelecek olan devir bedeli üzerine, tasdik yargılaması sırasında teminat isteyen 167 alacaklı lehine rehin tesis edilmiştir. Alacaklılar toplantısında, teminat istemeyen alacaklıların da söz konusu mağazalardan elde edilmesi muhtemel faaliyet gelirlerinin ya da bu mağazalar devredilecek ise bunların devir bedellerinin alacaklarının ödenmesine tahsis edileceğini varsayarak teklife kabul oyu vermiş olduklarının kabulü gerekir. Oylamadan sonra tasdik yargılamasında, bu mağazaların devir bedellerinin sadece teminat isteyen alacaklılar lehine rehnedilmesi, oylamanın yapıldığı tarihte teminat istemeyen alacaklıların alacaklarını tahsil edebilme olasılıklarının azalmasına ve böylelikle alacaklılar arasında eşitsizlik yaratılmasına neden olmuştur. Bu nedenle anılan teminatın kabul edilmesi de isabetsiz olmuştur.

İstinaf dairesince bu hususlar dikkate alınarak, borca batık olduğu tespit edilen borçlu şirketin iflasına karar verilmesi gerekirken, konkordatonun tasdiki yönünden yeniden hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım alacaklılar vekillerinin temyiz itirazının kabulüyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 19.06.2018 tarih ve 2018/1675 E., 2019/971 K. Sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın HMK'nın 373/2. maddesi hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, kararın bir suretinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine 21.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)