İCRA EMRİNDE HESAP NUMARASI BİLDİRİLMEMESİNİN SONRADAN İKMALİ MÜMKÜN BİR EKSİKLİK OLDUĞ

Başlatan Deniz034, 14 Aralık 2016, 18:47:03

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/2852

K. 2016/8655

T. 11.5.2016

* İCRA EMRİNDE HESAP NUMARASI BİLDİRİLMEMESİNİN SONRADAN İKMALİ MÜMKÜN BİR EKSİKLİK OLDUĞU (İcra Emrinin İptalini Gerektirmeyeceği/Şikayetin Reddi)

* ALACAKLILARIN TEK VEKİLLE TAKİP BAŞLATMASI (İcra Emrinin İptali - Takipte Talep Edilen Miktarın Ödenmesi İle Borçlu Borcundan Kurtulacağından Hangi Alacaklıya Ne Kadar Ödeme Yapılacağı Tahsilden Sonra Alacaklıların İç İlişkisi Olup Sonuca Etkili Olmayacağı)

* İCRA EMRİNİN İPTALİ ( İlamın İcra Emrine Eklenmediği İcra Emrinde Banka Hesap Bilgilerinin ve Hangi Alacaklıya Ne Kadar Ödeme Yapılacağı Hususlarının Belirtilmediği - Talep Edilen Miktarın Ödenmesi İle Borçlu Borcundan Kurtulacağından Hangi Alacaklıya Ne Kadar Ödeme Yapılacağı Tahsilden Sonra Alacaklıların İç İlişkisi Olup Sonuca Etkili Olmayacağı/İcra Emrinde Hesap Numarasının Bildirilmemesinin Sonradan İkmali Mümkün Bir Eksiklik Olup İcra Emrinin İptalini Gerektirmeyeceği) 2004/m.16

ÖZET : Borçlu vekili, takibe konu ilamın kişilik haklarına dair olduğunu, kesinleşmeden takibe konulamayacağını, ilamın icra emrine eklenmediğini, icra emrinde banka hesap bilgilerinin ve hangi alacaklıya ne kadar ödeme yapılacağı hususlarının belirtilmediğini, bu sebeplerle icra takibinin ve icra emrinin iptalini istemiştir. Alacaklılar tek vekille birlikte takip başlatmış olup, takipte talep edilen miktarın ödenmesi ile borçlu borcundan kurtulacağından hangi alacaklıya ne kadar ödeme yapılacağı, tahsilden sonra alacaklıların iç ilişkisi olup, sonuca etkili olmayacağı icra emrinde hesap numarasının bildirilmemesinin sonradan ikmali mümkün bir eksiklik olup icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği düşünülerek bu yönlerden de şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ve davalılar taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili, takibe konu ilamın kişilik haklarına dair olduğunu, kesinleşmeden takibe konulamayacağını, ilamın icra emrine eklenmediğini, icra emrinde banka hesap bilgilerinin ve hangi alacaklıya ne kadar ödeme yapılacağı hususlarının belirtilmediğini, bu sebeplerle icra takibinin ve icra emrinin iptalini istemiştir.

Mahkemece, dayanak ilamın şahsın hukukuna dair olmadığı için kesinleşmesi gerekmediği gibi dayanak ilamın icra emrinin ekinde bulunmasının zorunlu olmadığı, ancak icra emrinde banka hesap bilgilerinin bulunmadığı ve takip alacaklılarına ödenecek miktarlar açıkça belirtilmediğinden icra emrinin iptaline karar verilmiş, hüküm borçlu ve alacaklılar vekillerince temyiz edilmiştir.

1-)Borçlu vekilinin temyiz itirazları yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddine,

2-)Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; alacaklılar tek vekille birlikte takip başlatmış olup, takipte talep edilen miktarın ödenmesi ile borçlu borcundan kurtulacağından hangi alacaklıya ne kadar ödeme yapılacağı, tahsilden sonra alacaklıların iç ilişkisi olup, sonuca etkili olmayacağı icra emrinde hesap numarasının bildirilmemesinin sonradan ikmali mümkün bir eksiklik olup icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği düşünülerek bu yönlerden de şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı sebeplerle alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davalılara, 27,70 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)