YORUMSUZ OKUMADAN GEÇMEYİNİZ TÜRK İCRA HUKUKUDA EN AZINDAN ÖRNEK ALIR MI

Başlatan By-leyl-i Lal, 01 Ocak 2015, 15:18:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_By-leyl-i Lal
YURT DIŞINDA BİR APARTMANIN İCRA SATIŞI VE YAZAN KİŞİNİN GÖRDÜKLERİ
APARTMAN DAİRESİ SATIŞ AÇIK ARTIRMASI

Satışı yapılacak taşınmaz 1951 yapımı eski bir binada yer alan apartman dairesi.1+1 58 m2 ve tercih edilmeyen ücra bir semtte yer alıyor. Muhammen bedel olarak 650. Bin Kron tesbit edilmiş.
Türkiye'deki alışkanlıkla taşınmaz diyoruz ama yukarıda da izah ettiğimiz gibi İsveç'te apartman daireleri taşınmaz sayılmıyor.
Artırmaya başlanıyor.

Orta sıralarda oturan ve tiplerinden yabancı oldukları anlaşılan iki genç 100 bin kron vererek artırmayı başlatıyorlar.
Görüldüğü  üzere artırmaya başlamak üzere belirli bir limitten başlamak zorunluluğu yok. İhalenin geçerli sayılması için de artırmanın belirli bir limite ulaşması şartı yok. Örneğin; burada başka artıran olmasa da ihale, muhammen bedelin çok altında bir bedelle 100 bin krona gerçekleşmiş olacak ve kendiliğinden geçersiz olmayacaktı. Ancak İcra Kurumu Kronofogden bu satışı onaylamazsa ihale düşmüş olacak aksi takdirde satış gerçekleşmiş olacaktı.
Tabi, artırma 100 bin kronda kalmadı ve azar azar artırılarak 670 bin Krona kadar çıktı. Yani muhammen bedelin biraz üzerinde satıldı.
Merakımızı yenemeyerek sorduk. Evin hemen hemen değerinde satıldığını öğrendik. Ancak buradaki kat mülkiyeti (kullanımı demek daha doğru) rejimi gereği alıcı öncelikle dairenin maliki olan derneğe üye olacak ve ayda 2800 kron aidat ödeyecekmiş. Evi kiraya verirse, 2800 kron aidatı da içinde olmak üzere 5000 kron civarında kiracı bulabilirmiş.

İcra Kurumunda çalışan memurların maaşlarının eşit olmadığını ve her birinin bizzat pazarlık ederek maaşını belirlediklerini hayretle öğreniyoruz. Her biri memur şahsi özellikleri ve kabiliyetine göre kurum amiri ile görüşüp maaşını belirliyor.
Burada kurumlar özerk ve devlet bu kurumlara belirli bir bütçe gönderiyor. Kurum amiri bu bütçeyi istediği gibi kullanıyor ama hesabını da veriyor. Eğer devleti ikna edemezse bir sonraki yıl bu bütçe düşürülebiliyor.

Bir savcının da maaşı konusunda Başsavcı ile görüştüğünü, bildiği yabancı diller, kaç diploma sahibi olduğu gibi hususları kullanarak maaşının eşdeğerlerine göre daha fazla olmasını talep edebildiğini ve benzerlerinden 3-4 Bin Kron kadar çok maaş almanın normal olduğunu öğreniyoruz. Burada Başsavcının emrine de bir miktar bütçe veriliyor ve bunun nasıl kullanılacağını kendisi belirliyor. Tabi belirlerken sene sonunda bu parayı yerinde harcadığını ve verimli kullandığını izah etmek zorunda olduğundan verimli olacak personele çok, diğerlerine az vererek bir anlamda rekabeti ve verimliliği teşvik ediyor.
İlginç bir sistem...
Bu nedenle memurlar arasında maaş konusu tam bir tabu.
Kimse mesai arkadaşının maaşını bilmiyor ve soramıyor.
ALINTIDIR.
Gülüşlerim yüregimin sessiz cıglıklarının imzasıdır..Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
BY-KA-DE-ME

Benzer Konular (10)