Üçüncü Kişi Konumumdaki Bankanın Haciz Müzekkeresine Karşı Rehin İddiası

Başlatan Özgür KOCA, 15 Nisan 2014, 12:02:53

« önceki - sonraki »
avatar_Özgür KOCA
Müdürlüklerimiz tarafından bankaya haciz ihbarnamesi değilde haciz müzekkeresi göndedildiğinde banka tarafından borçluya ait mevduat üzerinde rehin ya da hapis hakkı bulunduğunun iddia edilmesi halinde alacaklıya İİK 99'a göre istihkak davası açmak üzere (7) günlük süre verilmesinin gerektiğine dair Yargıtay kararı...



T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO   : 2010/2831
KARAR NO: 2010/15252   Y A R G I T A Y   İ L A M I


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlunun 3.kişi bankadaki alacağı mevduatı İİK'nun 106/2.maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle somut olayda gözlendiği gibi adı geçenin bankadaki mevduatı menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile de haczedilebilir (HGK.01.12.1999 tarih 1999/12-1003/1017 sayılı kararı). İİK'nun 88.maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İİK'nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3.kişi nezdinde alacak niteliğini de arz etmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı taktirde İİK'nun 89 ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar ise de bankaya gönderilen 89/1 haciz müzekkeresi niteliğinde olmayan doğrudan haciz yazısı olmakla (İİK'nun 89.maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise) anılan maddedeki sounçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz.

Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. İcra dairesinde haciz kararı verildiği tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3.kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı (mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu ileri sürmesi) (istihkak iddiası) niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK'nun 99.maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekir.

Yine, İİK'nun 99.maddesinde, "haczedilen şey borçlunun elinde (m.96) olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı (m.23) idida eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra müdürü o şahıs aleyhine icra mahkemesine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde icra hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır." düzenlemesine yer verilmiştir.

O halde İİK'nun 99.maddesindeki prosedür izlenmeden hacizli paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. Mahkemece 3.kişi bankanın şikayetinin kabulü ile 07.10.2009 tarihli muhtıranın iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ  : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (10)