Davanın Konusuz Kalması Nedeniyle Davamızdan Vazgeçiyoruz" Şeklinde Beyanda Bulunduğu

Başlatan Deniz034, 12 Mayıs 2018, 21:54:34

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Deniz034

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/5969

Karar Numarası: 2018/32

Karar Tarihi: 08.01.2018

ANA OKULU ADINA AÇILAN HESAP ÜZERİNDE OKUL AİLE BİRLİĞİNİN TASARRUF YETKİSİNİN BULUNDUĞUNUN TESPİTİ İLE HESAPTAKİ PARANIN BİRLİĞE ÖDENMESİ İSTEMİNDE DAVANIN GERİ ALINMASI - Davacı Vekilinin "Davanın Konusuz Kalması Nedeniyle Davamızdan Vazgeçiyoruz" Şeklinde Beyanda Bulunduğu - Beyanını İmzası İle Tevsik Ettiği -  Bu Beyanın Davadan ve Hakkın Özünden Açıkça Bir Feragat Vasfında Olmayıp Davayı Geri Alma Niteliğinde Olduğu

ÖZETİ: Dava, Bahçelievler Ana Okulu adına davalı bankanın Pozcu Şubesinde açılan hesap üzerinde davacının tasarruf yetkisinin bulunduğunun tespiti ile hesaptaki paranın davacıya ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili celsede "davanın konusuz kalması nedeniyle davamızdan vazgeçiyoruz" şeklinde beyanda bulunmuş olup beyanını imzası ile tevsik etmiştir. Davacı vekilinin bu beyanı davadan ve hakkın özünden açıkça bir feragat vasfında olmayıp davayı geri alma niteliğindedir.

Taraflar arasında görülen davada Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 20/01/2016 tarih ve 2015/53-2016/46 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Adem Gönül tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili birliğin, Bahçelievler Anaokulu, İlkokulu ve Ortaokulu banka hesaplarını birleştirmek suretiyle kontrolünü kolaylaştırmak istediğini, birliğin açılacak yeni hesabına aynı kampüste yer alan ana okulu parasının devredilerek müvekkiline ödenmesi isteğinin davalı banka tarafından ana okulu hesabındaki paranın İlköğretim Okulu Aile Birliğine ödenemeyeceği gerekçesiyle kabul edilmediğini, ancak yürürlükteki mevzuat ve okul müdürlüğünün yetki belgeleri göz önüne alındığında verilen cevabın davacının hak ve yetkilerini ihlal ettiği gibi ana okul hesabındaki paranın yetkisiz kişilere ödenmesi riskine sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkilinin ana okulu banka hesabındaki parayı çekme hususunda yetkili olduğunun tespitini, ana okulu hesabındaki paranın müvekkili birliğe ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, müvekkili banka nezdindeki ana okulu hesabındaki paranın tasarrufu konusunda davacı Birlik ile Bahçelievler İlköğretim Okulu Müdürlüğünün hak iddia ettiklerini, müvekkilinin hak sahibini tespit edemediğini, bu nedenle müvekkilince paranın hem davacıya, hem de okul müdürlüğüne kullandırılmadığını, iyiniyetli müvekkilinin parayı gerçekten hakkı olan kuruma kullandırmayı istediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Dahili davalı İl Milli Eğitim Müdürlüğü vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili tarafından davanın konusuz kalmasına bağlı olarak davadan vazgeçildiğinin beyan edildiği, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı gerekçesiyle vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1 ) Dava, Bahçelievler Ana Okulu adına davalı bankanın Pozcu Şubesinde açılan hesap üzerinde davacının tasarruf yetkisinin bulunduğunun tespiti ile hesaptaki paranın davacıya ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili 20.01.2016 tarihli celsede "davanın konusuz kalması nedeniyle davamızdan vazgeçiyoruz" şeklinde beyanda bulunmuş olup beyanını imzası ile tevsik etmiştir. Davacı vekilinin bu beyanı 6100 sayılı HMK'nın 307 vd. maddelerinde tanımlandığı biçimiyle davadan ve hakkın özünden açıkça bir feragat vasfında olmayıp aynı Kanunun 123'üncü maddesinde düzenlenen davayı geri alma niteliğindedir. Bu itibarla, mahkemece, davacı vekilinin beyanının HMK'nın 123'üncü maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeksizin karar gerekçesinde feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğinin belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.

2 ) Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.     
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)