Deniz Sarıtop Adalet Felsefesi

Başlatan adalidr, 09 Mayıs 2023, 21:31:34

« önceki - sonraki »
avatar_adalidr


Deniz Sarıtop Adalet Felsefesi


Kürd asıllı Filozof, Şair ve Yazar'dır.
Deniz Sarıtop 05 Mart 1982 yılında Diyarbakır'ın Kulp (Pasur) ilçesine bağlı, Karabulak Köyü, Gırındes Mezrası'nda doğdu.

İlk şiirleri: Esmer, Kaldıraç, Doğu Edebiyatı, Ekin Sanat, DüşünBil, Havuz, Herşeye Karşın, Güney, Afrodisyas Sanat,  Aydili, Hâr, Mahsusmahal, Ozan Ağacı ve Anafilya gibi dergilerde okuyucular ile buluştu. Bazı şiirleri ve sözleri yabancı dillere de çevirilerek uluslararası edebiyat  antolojilerinde yayınlandı.

Günümüzde: Tmolos Edebiyat, Karakedi, Berfin Bahar, Leyli Sanat, Akaşa, Kardelen, Kirpi, Ayizi, Cizlavet, Alkış, Akatalpa, Söylenti, Yazık, Bambu Sanat, MorTaka, DelikliÇınar, Yaşam Fanzin ve Genç Fikir İvriz gibi dergilerde şiirler yayımladı.


Deniz Sarıtop Adalet Felsefesi



Zaman defterinde, hiçbir şey kaybolmaz.


Adalet, bir şeyin sağı, solu ve ortası değildir, o şeyin özüdür; mutlak olanıdır.


Bulunduğun yer doğruluksa, senden daha güvenilir kimse yoktur.


Bir insanın asıl değeri, sahip olduğu vicdanla ölçülür.


Aklın olmadığı yerde cesaret, cesaretin olmadığı yerde akıl, yeniktir.


Bir aslanın burnunun dibindeki sineği avlama yeteneği yoktur.


Yanlışlar üzerinde yapılmış bir yol, seni karanlıktan başka hiçbir yere götürmez.


Şiddete dayalı hiçbir kazanım, tarihe başarı olarak not düşmez.


Acı çeken her insanın ihtiyacı olan tek şey, adalet'tir.


Akılalmaz tüm kötülüklerin sebebi, yanlış düşünmekten kaynaklanıyor.


Şuursuz bir toplum, daima güdülmeye layık bir sürü'dür.


Haklıyım demek, hiçbir zaman haklı olmanın önüne geçmiyor.


Seni huzursuz eden vicdanın, o hep beni savunan bir yargıç olacak.


Yaşayan birini ölmüş gibi göstermek, ahmaklıktır; ölmüş birini de yaşıyor gibi göstermek, deliliktir.


Asıl sorun şudur ki, düşünemediklerimin bir gün bana ayak bağı olacağından duyduğum korkudur.


Basit insanlar için basit bir gerçeği dile getirmek istiyorum; "işgal edilmiş hiçbir zihnin, TANRI'sı yoktur."


İyi bir insanın başına gelebilecek en büyük felaket, yanlışı doğru bilen bir toplumla aynı havayı solumak zorunda kalmasıdır.


Bir fikir bile, TANRI'nın sana uzanan yardım elidir. Sus ve dinle...


İnsanları aptalca bir şeye inandırmakla hakikat kendisinden hiçbir şey kaybetmez.


Karanlıkta kalan hiçbir şey, sahibine gizli değildir.


Cehaletin ömrü, insan aydınlanıncaya kadardır.


Nefret, hayatın hiçbir alanında, seni adil bir yargıç yapmaz.


Eğer vicdan ön planda tutulursa, insan özü hakikate daha da yakınlaşacaktır.


Adalet, soğutmaya gelmez, aksi halde vicdanlar katılaşır.


Hiçbir tuzak, hakikat varlığını gizlemeye güç yetiremez. Hakikat, eninde sonunda ortaya çıkacaktır; çünkü o, TANRI tarafından kutsanmış bir kelimedir.


Adalet, vicdanın kıblesidir.


Düşenin elinden tutun ve adalet ile yargılayın; eğer haksız çıkarsa onu tekrar geldiği yere gönderin.


Yargıçlar; kör, sağır ve dilsiz olabilir, fakat ilahi adalet asla...


Adalet, bir insanın ve bir karıncanın yaşam hakkı arasında hiçbir fark gözetmeden, hüküm verebilmektir.


"Elimden tutan yok mu?" diye feryat etme... Kalbinden tutan var; yetmez mi?


En yoksul insan, paylaşmayı bilmeyen insandır; en çaresiz insan, dünya hayatıyla övünen insandır.


Adalet, suçtan emindir, fakat yargıçlara güvenmiyor.


İnsan olmanın olurunda; hak ve adalet; insan olmanın onurudur.


Tepeden baktıkların, senden daha yukarıda olanların aşağıda yansıyan gölgeleridirler.


Bir toplumu felakete götüren en büyük tehlike; iyi insanların kötü, kötü insanların iyi olarak tanıtılmasıdır.


Kötü insanlar, nefret duygusuna aşıktırlar; ona aç kaldıklarında, daha da saldırganlaşırlar.


Yürümesini bilmeyen bir insana yol verseniz bile, o yine de gitmek istediği yere varamaz.


Bir insan, kendi hatasına karşı suçludur; mağdur ettiği kişiye karşı da borçludur.


Bizim için güzel hayaller kurduğunuz bu dünya, gelecekte hepinizi mutlu edecektir.


Cehalet, her türlü suç canavarına dönüşebilen mayası bozuk bir hamurdur.


Son damlayı taşıran bardak değildir; ölçüdür.


Kalbinde hakikat ışığı olmayan bir kimse, gün ışığı ile aydınlanamaz.


Akıl üstesinden gelir, fakat sevgi fetheder.


Yalan konuşan insanların inandıkları tek şey, yine yalan konuşmaktır.


Dünyanın en karanlık yeri, insan cehaletidir; ve asıl korkmanız gereken yer de orasıdır.


Kendi vicdanını sorgulamayan bir toplum, çürümüşlüğün son halkasıdır.


Vicdanı kendisinden önce ölen insanın, "insanlıkla" hiçbir bağı kalmaz.


En doğru bölücülük iyileri kötülere karşı örgütlemektir. En doğru barış, kötülere iyilerin aldığı eğitimi vermektir.


Eğer yüreğinizde sadece sevgiye dair bir bayrak açmışsanız, tüm dünya karşınızda saygıyla eğilecektir.


ilahi adalet teslim alınamaz.


Yasalar, küçük beyinlerin otoritesidir.


Dünyanın iklimi değişmedikçe, hiçbir kanun aklın adalet değirmeninde öğütülecek kadar; temiz, vicdani ve ahlaki değildir.


Bir tuzak ne kadar gizli olsa da, hak sahibi TANRI katında asla unutulmaz.


Faili bulunmayan bir cinayetin azmettiricisi, soruşturmayı yürüten Savcı'dır.


Faili meçhul suç yoktur; adalet ile tüm bağlarını koparmış Savcı ve Hakim vardır.


Büyük zaferler, masum insanları kılıçtan geçirip toprakları fethetmekle değil, düşünceleri fethetmekle elde edilir.


Adil olmak, kendini TANRI'ya adayanların ruhunda vardır.


Ahlaki değerlerden yoksun bir toplumun yasaları, sadece iyi insanları idam etmeye yarar.


Bütün ırklar yeryüzü sofrasında birer kardeştirler; ve kardeşlere düşen de kendi aralarında adil davranmaktır.


Birine delidir demenin altında gizlenen büyük bir suç vardır.


Ezilenler, ezenlerin hukukundan adalet beklemesin.


Adalet, ondan nefret edenlerin omuzlarındaki en ağır yüktür.


Haksız birinin sürekli "ben haklıyım" demesi, kendisine dair hiçbir çıkış yolu bırakmıyor demektir.


Adaletin bir diğer gereği de, güçlüye karşı koyan güçsüzün gücüne güç katmaktır.


Kelimelerin konuşulmadığı yerde insan acılara sürgündür.


Bir ülkede adalet boşluğu, o ülkenin en karanlık tarafıdır.


İnsan, vicdanının sussuzluğunu giderdiği yerde, adalet vardır.


Devlet yönetenlerin ahlak ve vicdan sorunu iyileştirilmeden, ülkede adalet ve huzur tecelli etmez.


Adalet, hassas bir terazidir; kötü hukukçuların elinde kırılır ve bir daha onarılmaz.


Adalet, o güveni sarstığı an, savcılar ve hakimler cezalandırılmalıdır.


Adalet ile yönetilmeyen toplumlarda karanlığın ürpertici bir sunumu vardır; herkesi kendine benzetmeye çalışıyor.


Adalet, soğutmaya gelmez, aksi halde vicdanlar katılaşır.


Korku ve cehalet, her şeyden önce Adalet'in ölümüne sebebiyet veriyor. 


Yargıyı makyaj ürünlerinden uzak tuttuğunuz sürece, adalet temiz kalır.


Devlet'i yönetenlerin ahlak ve vicdan sorunu iyileştirilmeden, ülkede adalet ve huzur tecelli etmez.


Pire için yorgan mı yakalım" deyimi; ilahi adalet, evinizi ve mahallenizi ateşe verecek, anlamını taşıyor. 


Akıl, bize bir gelecek planı yapıyor; kalp, onu iyileştiriyor: vicdan, ikisini de adalet ile yönetmek istiyor.  





Deniz Sarıtop Kimdir?