İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar

Başlatan Özgür KOCA, 11 Şubat 2021, 14:50:30

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

avatar_Özgür KOCA
    Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kınama kararı verilmesi istemli davada; karar düzeltme incelemesi için gönderilen dava dosyasında verilen karar, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten sonra verilmiş olup, karar tarihi itibariyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'da istinaf ve temyiz dışında başkaca bir olağan kanun yolu düzenlenmediğinden, 6100 sayılı HMK'da ve başka özel yasalarda düzenlenmeyen kanun yolu incelemesi yapılmasının mümkün bulunmadığından davacı ve davalı vekilinin karar düzeltme istemli dilekçesinin reddinin gerektiği-

        4. HD. 02.07.2020 T. 3194/2511

    İdare mahkemesindeki davası sebebiyle maddi ve manevi olarak zarara uğranıldığının öne sürüldüğü davada, uyuşmazlık konusu miktarın aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve manevi tazminat istemiyle birlikte temyiz kesinlik sınırının altında kalması halinde, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının miktar itibariyle mümkün olmadığı-

        . HGK. 11.02.2020 T. 375/115

    Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için ise Yargıtaya başvurulacağı- İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulacağı-

        20. HD. 12.12.2019 T. 5675/7383

    Anayasa Mahkemesince ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilen karar üzerine, ilk derece mahkemesince artık önceki kararlardan bağımsız olarak Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı çerçevesinde yeni ve ayrı bir inceleme yapılması gerektiği- HMK. mad. 374/4 kapsamından bağımsız olarak, bu ilk derece mahkemesinin kararına karşı temyiz yoluna değil; istinaf yoluna başvurulması gerekeceği-

        10. HD. 10.07.2019 T. 3825/5978

    İş hukukunda 'dava şartı olarak arabuluculuğa' ilişkin madde ile diğer düzenlemelerde iş yargısının temeli olan çabukluk, basitlik, emredicilik, zayıfın korunması ve ucuzluk ilkelerinin dikkate alındığı, işçinin, hak ve alacaklarını en kısa sürede ve en basit yoldan almasını sağlamaya yönelik getirildiği anlaşılan bir kurumun, işçinin aleyhine yorumlanması doğru olmayacağı, arabuluculuğa başvurma işçi açısından olduğu gibi işveren açısından da zorunlu olduğu, somut olayda, davanın iş akdinden kaynaklanan işveren alacağının bulunmadığına ilişkin menfi tespit davası niteliğinde olduğu, davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmadan dava açıldığı, istinaf mahkemesince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-

        9. BURSABAMHD. 14.06.2019 T. 1516/1294

    İİK hükümleri uyarınca; ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği, borçlunun ise, kendisi dinlenmeden verilen İhtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği ve itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, BAM'ın bu başvuruyu öncelikle inceleyeceği ve verdiği kararın kesin olduğu, HMK hükümleri uyarınca da, ilk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, 'ihtiyati haciz' taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-

        17. İSTANBULBAMHD. 02.05.2019 T. 377/853

    İstinaf talebinde bulunan davacının aleyhine olacak şekilde, yerel mahkeme tarafından kusur olarak yüklenmeyen "fiziksel şiddet" vakıasının, bölge adliye mahkemesince kusur olarak yüklenmesinin hukuka uygun olmadığı, ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine davacının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığının-

        2. HD. 28.02.2019 T. 1492/1947

    İhtiyari dava arkadaşlığında, her bir dava arkadaşının hükme karşı ayrı ayrı kanun yoluna başvurabileceği gibi birlikte de başvurabileceği- Gerek temyiz gerekse karar düzeltme incelemesi yapılabilmesi için gereken miktarların belirlenmesinde her bir davacının talebinin ayrı ayrı dikkate alınması gerektiği- Her bir davacının lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı, temyiz incelemesi için gereken değerin altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yasa yoluna gidilemeyeceği-  "Dava konusu olayda tek bir haksız eylem bulunduğundan kararın miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı, davalının aleyhine hükmedilen tazminat miktarının tamamına göre belirlenmesi gerektiği, bu nedenle işin esasına girilmesi ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

        . HGK. 29.01.2019 T. 4-1348/32

    İlk derece mahkemesince konkordato talepleri sırasındaki tedbire yönelik taleplerinin reddine ilişkin kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı- İstinaf kanun yolu kapalı olmasına rağmen ilk derece mahkemesi kararında istinaf kanun yolunun açık olduğunu belirtmesinin de kanunda mevcut olmayan istinaf kanun yolunu bahşetmeyeceği-

        23. ANKARABAMHD. 04.12.2018 T. 2625/1700

    Davacının davaya konu tazminat talepleri değeri 2017 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 41.530,00TL'nin altında kaldığı anlaşıldığından anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün bulunmadığı-

        . HGK. 08.11.2018 T. 13-716/1636

    Mahkeme, davalı tarafın ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata ilişkin itirazı HMK 'nın 394/4 maddesi uyarınca usulüne uygun değerlendirmediğinden, HMK 'nın 341 maddesi uyarınca istinafa tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmadığından  davalının istinaf  dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği-

        1. İSTANBULBAMHD. 16.04.2018 T. 444/469

    Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçtikten sonra ise HMK mad. 341 gereğince değerlendirme yapılması gerekmekte olup madde metnindeki malvarlığı kelimesi gayrimenkulleri de kapsar nitelikte olduğundan ilk derece mahkemesince verilen hükmün miktar itibariyle kesin olduğu-

        1. BURSABAMHD. 05.04.2018 T. 404/294

    Para alacağının korunması için ihtiyati tedbir yoluna değil, ihtiyati haciz yoluna başvurulabileceği- Davacı vekili her ne kadar isteminde "ihtiyati tedbir" istemişse de, davacının amacı (iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle davalı) para alacağını teminat altına almak olduğundan HMK. mad. 33 gereğince, talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gerektiği- Haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup, sadece maluliyet oranı ve kusur durumu çekişmeli olduğundan ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geleceğinden, ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup, mahkemece davacının ihtiyati haciz isteminin hangi alacaklara ve taşınmaz veya taşınmazlara ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra, davacının tazminat talebi ile orantılı ve davalı şirketin ticari hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir ihtiyati hacize karar verilmesi gerektiği- Yargılamanın her aşamasında toplanan delillerin niteliğine göre yeniden ihtiyati tedbir yada ihtiyati haciz talep edilmesi ve bunun yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu-  HMK. mad. 341/1 gereğince, ihtiyati haciz talebinin reddi yada ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-

        29. İSTANBULBAMHD. 28.03.2018 T. 1340/482

    İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-

        21. ANKARABAMHD. 22.03.2018 T. 380/268

    Dava değerinin raporda belirtilen miktar olduğu anlaşılmakla davacı vekiline adli yardım talebinin de reddedilmesi nazara alınarak Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca eksik olan harcın tamamlanması için iki haftalık kesin süre verilmesine verilen kesin süre içerisinde bildirilen miktar üzerinden eksik harcın yatırılmaması halinde davaya terditli olarak açılan ve harcı yatırılan bedel üzerinden devam edileceğine " ilişkin ara kararı ve bu ara karara itiraz üzerine 25/12/2017 tarihli ara kararla " Mahkemenin 07/12/2017 tarihli celsesinin 2 no'lu ara kararında ayrıntılı olarak yazılan gerekçelere göre, dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması göre davacı vekilinin ara karardan dönülmesine ilişkin talebinin reddine" yönelik ara kararının HMK'nun 341. maddesi metninde belirtilen nihai bir karar olmadığı gibi ihtiyati tedbir talebinin reddi veya ihtiyati tedbir talebinin kabulüne itiraz üzerine verilen bir ara karar da olmadığı, ayrıca davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin ara kararın itiraz üzerine yerel mahkemenin kararı ile HMK'nun 337/2.maddesi gereğince kesin olarak usulden reddedildiğinden bu red kararının istinaf incelemesine tabi olmadığı-

        21. ANKARABAMHD. 22.03.2018 T. 556/269

     İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi yada ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacıların istinaf isteminin reddine oy birliği ile karar vermek gerekeceği-

        29. İSTANBULBAMHD. 16.03.2018 T. 1091/378

    HMK'nın 341/2.maddesinde açıklanan ve 13.12.2016 karar tarihi itibari ile 3.000.00TL'nin altında kalan kararın istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda davacı vekilinin  istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-

        26. ANKARABAMHD. 16.03.2018 T. 747/465

    Davacı vekili her ne kadar TBK. 'nın 76. maddesi uyarınca talep ettikleri geçici ödeme yapılması talebinin bir ihtiyati tedbir talebi olduğunu iddia etmiş ise de, bu talebin bir ihtiyati tedbir talebi olmadığı, HMK 341/1 maddesi dikkate alındığında TBK. 76. maddesi uyarınca davacı vekilinin ilk derece mahkemesinden talep etmiş olduğu geçici ödeme yapılması talebine ilişkin ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu red ara kararının istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı-

        29. İSTANBULBAMHD. 14.03.2018 T. 930/381

    İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi ya da ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden dairemizce bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacı tarafın istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-

        29. İSTANBULBAMHD. 06.03.2018 T. 1024/307

    Eldeki dava malvarlığına ilişkin bir dava olduğundan, gerek HMK'nun 341/2 gerekse HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca yasa yollarına başvurabilmek için dava değerinin belirlenmesi gerekeceği- Dava, genel hukuk mahkemesinde açılmakla birlikte kadastro tespitine itiraz davasına dönüştüğünden, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, itiraza konu orman kadastrosunun iptaline yönelik hüküm kurulmamış olunmasının isabetsiz olduğu-   

        8. ANTALYABAMHD. 08.02.2018 T. 710/46

    "İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler." şeklindeki HMK. mad. 394/3 uyarınca, Tasarrufun iptali davasını kazanan kişinin aldığı karar ile, mahkemece iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti. adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının, satışa engel olmadığının tespitine ve satışına izin verilmesini talep etmiş olup, bu alacaklının dilekçesinin ihtiyati tedbir kararına itiraz niteliğinde olduğu ve süresinde verildiği, istemde bulunanın ihtiyati tedbire itiraz hakkının bulunduğu- Üçüncü kişinin davacısı, iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti.nin ise davalılarından olduğu davada, taşınmazdaki satışların iptali ile üçüncü kişinin alacaklısı olduğu icra dosyasındaki alacağın tahsili amacı ile üçüncü kişiye taşınmaz için haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş olduğu, bu hakkın şahsi ve nispi olup ayni bir nitelik arz etmediği, verilen tedbir kararının üçüncü kişinin haklarını etkiler nitelikte olduğu gibi maddi hukuka da ilişkin olduğu ve tasarrufun iptali davasında verilen ilamın infazını da engellediği-

        23. ANKARABAMHD. 31.01.2018 T. 1665/125

    HMK 341. madde hangi kararların istinaf edilebileceğini düzenlemiş olup buna göre İDM tarafından verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ihtiyati haciz taleplerinin reddi ya da bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yolunun acık olduğu, bunun dışındaki geçici koruma önlemlerine ilişkin kararlarda istinaf kanun yolu açık olmadığı gibi esasen davalıdır şerhinin HMK onuncu kısımda yer alan geçici koruma önlemlerinden de olmadığı, ortada istinaf yolu açık bir karar bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği-

        7. İSTANBULBAMHD. 11.01.2018 T. 79/15

     Mahkemenin tensip kararının 17. maddesi uyarınca tespit dosyaları incelenmek suretiyle fen bilirkişi ve gayrimenkul değerleme uzmanından oluşacak bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, yine mahkemenin 18. maddesinin 2. bendi uyarınca sınır tecavüzü nedeniyle inşaatın durdurulmasına ilişkin tedbir talebi hususunda önceki ara kararına göre rapor aldıktan sonra karar verileceği, dosyada bilirkişi incelemesi yapılmadığı, rapor sunulmadığı anlaşılmakla, mahkemece ara kararında belirtilen bu hususlarla ilgili HMK 341, 389 ve devamı maddeleri uyarınca rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin talebine göre karar verilmesinin gerektiği, ayrıca belediye tarafından davalılara ait inşaatın durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece verilen karar bu aşamada dosya kapsamına uygun olduğundan başvurunun esastan reddine karar vermek gerektiği-

        1. ADANBAMHD. 11.01.2018 T. 10/28

    Bölge adliye mahkemelerinin açıldığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen hakem heyeti ya da itiraz hakem heyeti kararlarının istinaf kanun yoluna tabi olduğu-

        17. HD. 27.04.2017 T. 2327/4826

    Feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ilişkin davada verilen İş Mahkemesi kararı hakkında Yargıtay denetiminin mümkün olmayıp İstinaf yoluna gidilmesi gerektiği-

        9. HD. 16.01.2017 T. 233/40

    Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ve kazaya karışan aracın üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş olup mahkemece, ihtiyati hacze karar verilmesinin isabetli olduğu-

        17. HD. 18.01.2016 T. 265/501

    Trafik kazasında davacıların murisinin ölmesi üzerine davalılar hakkında destekten yoksunluk nedeniyle maddi-manevi tazminat istemli  açılan dava sebebiyle davalılar adına kayıtlı taşınır-taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep edilmiş olup, mahkemece, talebin İİK.'nun 257. maddesindeki koşullara uygun olduğu gerekçesiyle, borçlunun borca yetecek kadar menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesinin isabetli olduğu-

        17. HD. 17.12.2015 T. 10399/14299

    Muvazaaya (TBK. mad. 19) dayalı olarak açılan ve İİK. mad. 277 uyarınca açılan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen davada; müdahil dava konusu taşınmazla ilgili satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ve taşınmazı satın almak istediklerini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişse de, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği- HUMK'da ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolunun öngörülmediği- İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına yapılan kanun yolu incelemesinde istinaf mahkemesi, başvuruyu yerinde görürse, sadece kanun yolu başvurusunun kabulüne karar vermeyecek, işin esası olan ihtiyati tedbir kararının kabulüne de karar vereceği- İhtiyati tedbirle ilgili getirilen kanun yolunun, temyiz olarak anlaşılmasının, işin mahiyetine, esasına ve amacına uymadığı-

        17. HD. 02.12.2014 T. 6937/17588

    İhtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın hiçbir süreye tabi olmadan her zaman temyiz edilmesinin mümkün olmayacağı-

        19. HD. 12.11.2013 T. 13032/17794
Hepsihukuk: Mobil Hesapmatik: Profesyonel hesaplamalar ve içtihat programı

İcra HesapMax: Masaüstü Bilgisayarlar için Hesap Programı

Benzer Konular (9)