YABANCI ÜLKE NOTERİNCE RESEN DÜZENLENEN PARA BORCUNU İÇEREN NOTER SENEDİNİN TENFİZ KARARI OLMAKSIZIN

Başlatan Deniz034, 26 Nisan 2016, 19:15:53

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034

T.C
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO.2015/15800
KARAR NO.2015/17582
KARAR TARİHİ. 07.10.2015
MAHKEMESİ : Alanya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2015
NUMARASI : 2015/188-2015/397


>YABANCI ÜLKE NOTERİNCE RESEN DÜZENLENEN PARA BORCUNU İÇEREN NOTER SENEDİNİN TENFİZ KARARI OLMAKSIZIN İLAMLI TAKİBE KONULABİLECEĞİ.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; şikayete konu takibe dayanak belgenin ilam mahiyetinde olmadığını, bu nedenle ilamlı icra takibi yapılmasının usulsüz olduğunu belirterek takibin iptalini talep etmiştir.


Alacaklı vekili, icra takibine konu edilen noter senedinin yetkili kurumca davacının kızına vermek üzere beyan ve kabulü üzerine düzenlenen nafaka alacağına ilişkin bir sözleşme olduğunu, ayrıca düzenlenen para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetlerinin, ilamların icrasına tabi bulunduğunu, Rusya devleti noterliğince düzenlenen bu belgenin apostil şerhli bir belge olduğunu, davacı tarafın borçtan kurtulmaya çalıştığını bu nedenle şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur.


Mahkeme'ce, icra takibine dayanak teşkil eden ... Noterliğinin ... numaralı ve 09/11/2011 tarihli belgenin Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılacak bir tanıma davasıyla ancak ilam hükmünü kazanacağı, dayanak belge tanınmadığından ilam hükmünde olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve takibin iptaline dair verilen karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 224. (HUMK 296) maddesinin birinci fıkrasına göre; yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmî belgelerin Türkiye'de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk Konsolosluk makamı tarafından onaylanmasına bağlıdır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; "Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmelerin yabancı resmî belgelerin tasdiki ile ilgili hükümleri saklıdır" düzenlemesine yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 38. maddesi ilam niteliğindeki belgeler arasında "para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri"ni de saymıştır.

Yabancı bir ülkede o ülkenin noteri tarafından kendiliğinden düzenlenmiş olan noter senedi, düzenlendiği ülkenin resmi makamınca verilen ve Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Hakkındaki Milletlerarası Sözleşme'nin öngördüğü hususları (m.
2-3) konu alan onay şerhini taşıyorsa kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi kaydıyla, ayrıca bir tenfiz kararı alınmasına gerek olmaksızın Türkiye'de doğrudan doğruya icra edilebilecek, ilamlı icra takibinin konusunu oluşturabilecektir. Şayet noter senedi onaylama biçiminde ise, bu noter senedine dayanılarak ancak ilamsız icra takibi yapılabilir (Bkz. Tanrıver Süha, İlamlı İcra Takibinin Dayanakları ve İcranın İadesi, Ankara, 1996, S.123.).

Mahkemece yapılacak iş, Rusya Federasyonu'nun Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi'ne taraf devlet olup olmadığının Adalet Bakanlığı'ndan sorularak tespit edilmesi, akit devlet ise, dayanak belgenin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerdiği, ayrıca bir tenfiz kararı alınmasına gerek olmaksızın Türkiye'de doğrudan doğruya icra edilebilecek, ilamlı icra takibinin konusunu oluşturabilecek belgelerden olduğu nazara alınarak şikayetin reddine karar vermekten ibarettir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca kısmen BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

2577

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3555