Yabancı Para Alacağı fiilen Uygulanan Faiz

Başlatan Deniz034, 23 Mayıs 2016, 20:14:49

« önceki - sonraki »
avatar_Deniz034
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tebliğleri gereğince, bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorundadırlar.Hükme esas alınan ve bilirkişi tarafından düzenlenen 14.04.2014 tarihli raporda, Merkez Bankası tarafından, kamu bankalarınca ABD doları üzerinden açılan 1 yıl vadeli mevduata fiilen uygulanan azami faiz oranlarının esas alındığı belirtilmiş ise de, kamu bankalarının fiilen uyguladıkları oranlar ile Merkez Bankası'na bildirdikleri oranlar arasında farklılıklar bulunabilmektedir.


O halde mahkemece, devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılması ve sonuca gidilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli bulunmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.



Kanun No:2004   Madde No:16   Fıkra:Tümü


T.C.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/812
Karar No:2015/10734


Esas No:2015/812
Karar No:2015/10734

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi   tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA),


2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alacaklının, Türk Borçlar Kanunu'nun 99 (818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 83) ve TTK'nun 711. (6762 Sayılı TKK'nun 623) maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.


Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde; borçlunun dosya hesabında asıl alacağa uygulanan faiz oranlarının itirazın iptali davasında hükme bağlanan kamu bankalarının USD döviz mevduatına uyguladıkları 1 yıllık faiz oranı ile uyuşmadığını belirterek hesaplanan faizin ilama aykırı olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.


Mahkemece kamu bankaları olan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O., T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Türkiye Halk Bankası A.Ş.'ye 1 yıl vadeli ABD doları hesaplarını uygulanan faiz oranlarının gönderilmesi için müzekkereler yazıldığı, ancak müzekkere cevapları beklenilmeden dosyanın bilirkişiye gönderildiği anlaşılmaktadır.


Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tebliğleri gereğince, bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorundadırlar.Hükme esas alınan ve bilirkişi tarafından düzenlenen 14.04.2014 tarihli raporda, Merkez Bankası tarafından, kamu bankalarınca ABD doları üzerinden açılan 1 yıl vadeli mevduata fiilen uygulanan azami faiz oranlarının esas alındığı belirtilmiş ise de, kamu bankalarının fiilen uyguladıkları oranlar ile Merkez Bankası'na bildirdikleri oranlar arasında farklılıklar bulunabilmektedir.


O halde mahkemece, devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılması ve sonuca gidilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli bulunmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







(Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.
Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.
''Adalet suçu suçluyu değil, sonuna kadar masumiyeti aramaktır''

Benzer Konular (10)

2577

Yanıtlar: 0
Gösterim: 3555

2665

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4572

1497

Yanıtlar: 1
Gösterim: 4337