23. Hukuk Dairesi 2018/1671 E. 2020/4568 K.
İçtihat Metni
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifin 2010-2011-2012-2013-2014 ve 2015 yılları genel kurullarında aidat ödemelerini geç yapan üyelere uygulanacak temerrüt faiz oranlarına ilişkin kararların TBK'nin 120. maddesinde öngörülen emredici hükme aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife aylık %5 oranı üzerinden 2014 yılı itibariyle 1.500,00 TL, 2015 yılı hesap dönemi itibariyle 15.499,88 TL temerrüt faizi ödemek zorunda kaldığını, bu oranı aşan kısmın müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek, davalı kooperatifin TBK'nin 120. maddesindeki emredici kurala aykırı olan 2010-2011-2012-2013-2014-2015 yıllarına ilişkin genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olmaları nedeniyle iptaline, müvekkilinden 'gecikme cezası' olarak tahsil edilen tutarın şimdilik 5.000,00 TL'sinin 28.10.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 11.451,65 TL'ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ;parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen üyelerden belli oranlarda gecikme cezası alınmasına ilişkin Gelen Kurul kararlarının davalı vekilinin öne sürdüğü gibi 'ceza-i şart' olarak değil TBK 120. maddesi anlamında 'temerrüt faizi' olarak değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla Kooperatif Genel Kurulunca kararlaştırılan gecikme faiz oranının TBK 120. maddesindeki üst sınırı geçemeyeceği, davacının kooperatif üyeliğinin 06.06.2012 tarihinden itibaren başladığı davacının üyesi olmadığı dönemde alınmış kararlara karşı butlan talebi ile dava açmasında hukuki yararı olmadığı gibi TBK'nin değişik 120. maddesi yürürlük tarihi de nazara alınarak bu tarihten önceki genel kurullarda faizle ilgili alınan kararın mevcut kanun hükmüne aykırı olmadığı ,dolayısıyla davacının 2012 hesap yılı için 11.05.2013 tarihinde, 2013 hesap yılı için 08.06.2014 tarihinde ve 2014 hesap yılı için 19.04.2015 tarihinde yapılan genel kurullara yönelik dava açabileceği, söz konusu genel kurullarda kararlaştırılan gecikme faiz oranlarının aylık %1,5'i aşan kısımlarının batıl olduğu ayrıca fazladan tahsil edilen temerrut faizlerininde davacıya iadesinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne
karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesi tarafından mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.