23. Hukuk Dairesi 2018/1261 E. 2020/4569 K.
İçtihat Metni
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken ferdileşme işlemi ile edindiği taşınmazını dava dışı ...'a sattığını, satışın ardından davalı kooperatife istifa bildiriminde bulunduğunu ancak davalı tarafça bunun gereği yapılmayarak maddi taleplerde bulunulmaya devam edildiğini ileri sürerek, davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığının ve 100,00 TL borcu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin19.10.2015 tarih ve 2015/6781 E., 2015/6671 K. sayılı ilamıyla mahkemece istifanın noter aracılığıyla tebliği ile hukuki sonuç doğuracağı davalı tarafça istifa hususunda muaraza yaratıldığı anlaşıldığı dolayısıyla davacının üye olmadığının tespitini istemekte hukuki yararı bulunduğu gözetilerek bu yönden davacı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuş bozmayı gerektirmiş , bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde , davacı taraf noterlik kanalıyla istifa bildiriminde bulunduğundan bu bildirimin davalı kooperatife ulaştığı anda sonuç doğuracağı, bu hususun davalı kooperatifin kabulüne bağlı olmadığı gerekçesiyle davacının davalı kooperatife üye olmadığının tespitine menfi tespit yönünden davacı talebine ilişkin red kararının Yargıtayca bozma konusu yapılmadığından kesinleştiği bu yönden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.