13. Hukuk Dairesi 2014/13305 E. , 2015/5897 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı, davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... ile davacılar vekili avukat ...'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, avukat olduklarını, davalıların verdikleri vekaletlere istinaden dava dışı Belediye aleyhine 13.10.2008 tarihinde kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davası açtıklarını, davanın karar aşamasına geldiği sırada dava dışı Belediyenin 02.04.2010 tarihinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açtığını, bu davayı da davalılar vekili olarak takip ettiklerini, yani iki davayı aynı anda vekil olarak takip ettiklerini, daha önce açılmasına rağmen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, kamulaştırma bedelinin tespiti davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapıldığını, bu davaların devamı sırasında davalıların 25.10.2010 tarihinde kendilerini haksız olarak azlettiklerini, mahkeme tarafından kamulaştırma bedeli olarak 4.224.725.00.TL' ya hükmedildiğini, davalılarla aralarında yazılı sözleşmenin olmadığını, takip ettikleri davalar nedeniyle hükmedilen bedelin %15' I olan 633.709.00.TL' nın ödenmesi için 11.05.2012 tarihinde noterden ihtarname gönderdiklerini, davalıların herhangi bir ödemede bulunmamaları üzerine vekalet ücreti alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalıların takibe de haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, taşınmazı satın aldıkları dava dışı .... ile aralarında yaptıkları protokol gereğince dava dışı belediye ile bedelsiz terk işlemlerini yürütmeleri için vekalet verilmesine ve herhangi bir şekilde el atma olayı olmamasına rağmen davalıların kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasını açtıklarını, tüm masrafları da dava dışı ....' ndan aldıklarını, ayrıca aleyhlerine açılan kamulaştırma davasının kendilerine tebliğ edilmeden davacıların elden tebligatları alarak kendilerini temsil ettiklerini öğrendiklerini, davalıların görevlerinin gereklerini yerine getirmediklerinden dolayı haklı olarak azlettiklerini, aralarında yazılı ücret sözleşmesini de bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 422.472.50.TL asıl alacak ve 10.984.29.TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Her ne kadar mahkemece, kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen bu durumun hak ve nesafete, hukuk hayatının olağan akışına ve Avukatlık Kanununa aykırı olacağı ve taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile kamulaştırma bedelinin tespiti davasında hükmedilen bedelin %10' u üzerinden 422.472.50.TL ücret takdirinin uygun olacağına karar verilmiş ise de; taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde Avukatlık Kanunu' nun 164/4. maddesinde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde "müdeabihin değerinin %10'u ile %20'si arasındaki bir ücret" mahkemece tayin edilecektir. Ancak Kamulaştırma Kanunu' nun 31. maddesinin (e) bendinde ise, "kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması" nın yasak ve suç sayılan bir eylem olduğu, aynı Kanunun 33. maddesinde de, 31. maddenin (e) bendine aykırı hareket edenler hakkında bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve ağır para cezası öngörüldüğü açıkça yazılıdır. Bu durumda kamulaştırma davaları ile ilgili olarak vekalet ücretinin belirlenmesi konusunda, özel kanun niteliğindeki Kamulaştırma Kanununun öncelikle uygulanması gerekeceğinden, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin bir davada, avukatlık ücretinin nispi (müddeabihin belli bir yüzdesi, %10, %20, %30 vb.) olarak kararlaştırılmasının, anılan yasa hükümleri gereğince yasak ve suç teşkil etmesi itibariyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
Bu kabule göre, yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmaması halinde ödenmesi gereken vekalet ücreti miktarının, mahkemenin takdirine göre, dava değerinin %10'u ile %20'si arasında nispi (yüzde) olarak belirlenmesini öngören Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinin de, aynı şekilde kamulaştırma davaları yönünden uygulanması mümkün değildir. Aksine görüşün kabulü, başka bir ifadeyle "yazılı ücret sözleşmesi yapılmaması durumunda, Avukatlık Kanunu' nun 164/4. maddesi gereğince, vekalet ücretinin dava değerinin %10'u ile %20'si arasındaki bir oran üzerinden belirlenebileceğini" kabul etmek, bu davalar yönünden ücretin nispi (yüzde) olarak belirlenmesini yasaklayan ve cezai müeyyide öngören Kamulaştırma Kanunu' nun 31(e) ve 33. maddelerine aykırılık teşkil edeceği gibi, genel olarak benimsenen sözleşme serbestisinin, kamu yararı düşüncesiyle sınırlandırıldığı istisnai hallerden biri olarak düzenlenen söz konusu bu yasa hükümlerinin ihdas amacına da aykırı olacaktır.
O halde açıklanan tüm bu nedenlerle, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin davada, avukatla müvekkili arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması durumunda, avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda da mahkemece, haksız olarak azledilen davacı avukatların, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi mevcut olmaması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret üzerinden vekalet ücreti talep edebileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası yönünden ise, dava dosyasında dava değeri 15.000.00.TL. olarak gösterilmiş ve o davanın yargılaması sırasında talep sonucu da artırılmamış olduğundan dava değeri olan 15.000.00.TL' nin %10' ile %20' si arasındaki oran yönünden mahkemenin kabul ettiği %10 oran üzerinden 1.500.00.TL nisbi vekalet ücreti talep edebileceği kabul edilerek, bu bedellerin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı yanlış gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 7.215,00 TL. harcın davalılara iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.