Değerli arkadaşlarım. Benzer birkonuda daha önce sizleri rahatsız etmiştim. Yine dosyamızda borçlu hakkında ilamlı takip yoluna başvuruluyor. Nakit teminat yatırılıyor. Mehil vesikası veriliyor. Sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince icranın geri bırakılmasına karar veriliyor. Akabinde Aynı Böle Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi İstinaf Başvurusunun esastan reddine karar veriyor. (Yargıtay Nezdinde TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE )karar veriliyor. Şimdi Alacaklı vekili parayı talep ediyor. Borçlu vekili ise istinaf kararını temyiz ettiğimizden dolayı bu dosyada alacaklı tarafa ödemeye yapılamaz diye talep gönderiyor. Kanunun açık olmasının yanında sizlerin uygulaması ne yöndedir?Bu hususta yargıtay kararı var mıdır Cevaplarınızı bekliyorum. Çok Teşekkür ederim.
BÖYLE BİR MAHKEME KARARI BULABİLDİM LAKİN YARGITAY KARARI BULAMADIM.
T.C.
İSTANBUL
5. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/575 Esas
KARAR NO : 2017/686
İst. 28 İcra Müdürlüğü :
DAVA : Şikayet
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 08/09/2017
Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu takip dayanağı ilamın tehiri icra talepli temyiz edildiğini, temyize dair derkenar ibraz edilerek mehil vesikası talep edildiğini, icra müdürlüğünün 10/05/2017 tarihli kararı ile mehil vesikası talepleri reddedildiğinden icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, yargılama sonuna kadar teminat mektubunun paraya çevrilmemesi konusunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; HMK 367/1.f-1 ve 2. cümle "Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır." şeklindedir.
İİK 36/6.f.-1.cümle ise "Bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir." şeklindedir.
HMK 367. maddeden anlaşılacağı üzere istinaf mahkemesi kararlarının da icranın geri bırakılması prosedürüne tabi olduğu açıktır. HMK 367. madde istinaf kararlarını icranın geri bırakılması prosedürüne tabi tutarken, İİK 36/6.f.-1.cümledeki gibi bir istisna da belirmemiştir.
Tüm bu hususlara göre istinaf başvurusu esastan ret edilen bir kararda alınan teminat başkaca işleme gerek olmaksızın paraya çevrilecek midir ; yoksa istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin istinaf kararına karşı icranın geri bırakılması yolu halen açık mıdır?
HMK 367. madde istinaf kararlarına karşı icranın geri bırakılması prosedürünün açık olduğunu hükme bağlamış ise de aynı madde de İİK 36. madde hükmüne atıfta bulunulmuş olup İİK 36/6.f.-1.cümle gereğince ise " Bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya öden..."ecektir ki bunun anlamı istinaf başvurunun esastan reddine karar verildiği istinaf kararına karşı icranın geri bırakılması yolu kapalıdır.
Kanun koyucunun istinaf başvurunun esastan reddine ilişkin istinaf kararını icranın geri bırakılmasına kapatmasının gerekçesi hakkın varlığına ilişkin, yerel mahkeme ve istinaf mahkemesi olmak üzere iki ayrı mahkemenin kararının bulunmasındandır.
Tüm bu hususlara göre istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin istinaf kararına karşı Yargıtay'dan tehir-i icra kararı getirmek için 90 günlük mehil verilmesi talebinin reddine ilişkin icra dairesi kararında bir hata bulunmamakla şikayetin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının şikayetinin REDDİNE;
2-Peşin harcın yeterliliğine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde talep halinde artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilgili hukuk dairesine gönderilmek üzere istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/09/2017
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1959 Esas
KARAR NO : 2017/2039 Karar
TÜRK MİLLETİ ADINA
İSTİNAF KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7.İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.05.2017
NUMARASI : 2016/1586 Esas – 2017/473 Karar
DAVANIN KONUSU : Şikayet ( İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 11.12.2017
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ,davalı vekili tarafından İş Mahkemesinin ilamına dayanılarak icra takibinde bulunulduğunu, takibe dayanak ilama karşı tehir-i icra talepli olarak istinaf yoluna başvurduklarını ve dosya borcuna karşılık teminat mektubu sunularak 90 günlük mehil vesikası alındığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin vermiş olduğun ilam ile istinaf taleplerinin esastan reddedildiğini, istinaf hükmüne dayanılarak, davalı vekilince dosyaya sunulan teminat mektubunun tazmininin talep edildiğini, ancak kararın miktar itibariyle temyizi kabil bir karar olduğunu ve süresi içinde kendileri tarafından tehir-icra talepli olarak temyiz yoluna başvurulduğunu ve yeniden mehil vesikası talep etmiş olmalarına rağmen İcra Müdürlüğünce taleplerin reddedildiğini, red kararının İcra İflas Kanunu'nun 36.Maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek İcra Müdürlüğünün 08.12.2016 tarihli kararının iptalini ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinin durdurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesi tarafından teminata konu olan paranın nakde çevrilerek alacaklıya ödenebilmesi için kanun koyucunun iki şartın varlığını bir arada ön görmediği "veya" ibaresi ile iradesini açıkça ortaya koyduğu ve takip borçlusunun Bölge Adliye Mahkemesi'ne yapmış olduğu başvurunun esastan reddi halinde teminata konu olan paranın alacaklıya ödenmesi ve bu çerçevede de teminat mektubunun nakde çevrilmesi için bankaya müzekkere yazılmasının kanun hükmüne uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, icranın geri bırakılması istenmesinin icra hukukuna özgü olan bir müessese olduğunu, aleyhine hüküm tesis edilen davalı hakkında başlatılacak olan yasal takipte haciz ve diğer icrai işlemlere muhatap kalmamak için hükmün temyiz edilmesi için Yargıtay'a başvurulduğu ve Yargıtay tarafından karar verilene kadar aleyhinde verilmiş olan icrasına engel olduğunu, bu sebeple tehir-i icra talepli olarak temyiz yoluna başvurularak; hüküm kesinleşene kadar hak kaybına uğramamak adına icranın durdurulmasının amaçlandığını, Yargıtay'dan tehir-i icra kararı alabilmek üzere İcra Müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için, ibraz ettikleri teminat mektubunun, ödeme yerine geçmez ise de, müvekkil şirket tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer'ileri ile birlikte karşılanmasına rağmen mehil vesikası talebinin reddine İİK. 36.Maddesinde belirtilen tehir-i icra kurumunun amacı ile bağdaşmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İİK Madde 36 "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir. Borçlu, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur. Ücreti ilgililer tarafından verilirse bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılması hakkındaki karar icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir. Nafaka hükümlerinde böyle bir süre verilemez. Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtay'ca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir. Bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtay'ca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır." düzenlemesi yer almıştır.
İİK 36 Maddesinde tehir-i icra kararı sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi halinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan paranın alacaklıya ödeneceği düzenlendiğinden ve takibe konu kararın istinaf incelemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından başvurunun esastan reddine karar verildiğinden icra müdürlüğü tarafından yapılan işlem İİK 36. Maddesine uygun bulunmakla ve şikayet üzerine verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İSTİNAF TALEBİNİN ESASTAN REDDİNE,
a-) İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına
b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6763 sayılı yasanın 4.maddesi ile değişik İ.İ.K 364/1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.12.2017
Çok teşekkür ederim