4. Hukuk Dairesi 2020/3283 E. , 2020/4041 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/01/2015 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/02/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... ve ...vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalılardan ..., ... ve ... tarafından mahkemece verilen 17/12/2015 tarihli ilk kararın temyiz edilmediği ve bu suretle anılan kararın kesinleştiği anlaşıldığından adı geçen davalıların temyiz istemleri reddedilmelidir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...'un tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince,
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalılar ..., ..., ... vekili ile ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı; ... isimli çocuğun 29/04/2004 tarihinde ...'da okul çıkışı kaçırılarak ...'ya getirildiğini, rehin tutulduğu adrese baskın yapıldığı esnada ... adlı kişinin silahıyla önce çocuğu, sonra da kendisini vurup ölümüne neden olduğunu, ...'in annesi ... tarafından idare aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, ... İdare Mahkemesinin 08/10/2013 tarih ve 2013/983 K sayılı ilamı gereği İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğince anne ...'a ödeme yapıldığını, bahsi geçen ödemelere bir kısım davalılar ve bir kısım davalı murislerinin sebep olduğunu belirterek ödenen miktarın davalılardan rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; 17/12/2015 tarihli karar ile davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş, davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 13/11/2018 tarihli ve 2016/3499-2018/6943 sayılı kararı ile; dosyada davalı veya murislerinin kusur oranlarının tespiti ile kusur oranlarına göre tazminattan sorumlu tutulmaları gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle her bir davalı bakımından kusur oranlarına göre sorumluluklarının tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; davalılardan ..., ..., ... ve ...'ın mahkemenin 17/12/2015 tarihli ilk kararını temyiz etmedikleri ve bu bakımdan ilk kararın adı geçen davalılar bakımından kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Şu hâlde mahkemece, bozma öncesi verilen ilk kararın adı geçen davalılar bakımından kesinleşmiş olduğu dikkate alınmadan bilirkişi raporundaki kusur oranlarına karşılık gelen tazminat miktarlarına göre yeniden hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...'un tüm, davacının diğer temyiz itirazları ile davalılardan ..., ..., ...'un temyiz istemlerinin ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine 19/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.