..::Forum Adalet::..

GENEL İÇTİHAT PAYLAŞIMLARI => 8. Hukuk Dairesi => Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları => Yargıtay Kararları => 2018 Yılı Kararları => Konuyu başlatan: İçtihat - 04 Nisan 2021, 00:35:00

Başlık: 8. Hukuk Dairesi 2015/16496 E. , 2018/12 K
Gönderen: İçtihat - 04 Nisan 2021, 00:35:00
8. Hukuk Dairesi         2015/16496 E.  ,  2018/12 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R

Davacı 3. kişi vekili, 19.03.2015 tarihinde haczedilen menkulün müvekkiline ait olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile menkul üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan değerlendirme ile, asıl icra takibinin ... 15. İcra Dairesinde yapıldığı, davalı alacaklının yerleşim yerinin de ... olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili ... İcra Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişi tarafından İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılan taşınır mala ilişkin istihkak davasının kabulü istemine ilişkindir. İstihkak davaları İİK'nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir. Dava, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılmıştır. Anılan Kanun'un 320/1.maddesi ile basit yargılama usulüne tabi davalarda, mümkün olan hallerde taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilmesi olanağı getirilmiştir.
Ne var ki, anılan hükmün uygulanabilmesi için tarafların dilekçeleri ile ekinde sundukları delillerin karar verilmesi için yeterli olması, böylece iddia ve savunma haklarının kısıtlanmaması gerekir. Böyle bir uygulama, Anayasa'nın 36. maddesi ile teminat altına alınan ve 18.05.1954 tarihinde ana metnini imzalayıp, 25.09.1989 tarih, 89/14563 sayılı kararnameyle ... İnsan Hakları Mahkemesi'nin bağlayıcı yetkisini tanıyan Ülkemizde de geçerlilik kazanmış bulunan ...'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da bir gereğidir .
Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Kesin yetki kuralı olmadığı durumlarda, hakim doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremez.
Dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup bu Kanun'da 1086 sayılı HUMK'nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK'nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. HMK'nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının HMK'nun 19/2. maddesi gereğince cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. HMK'nun 19/4. madde hükmüne göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir.
Somut olayda, davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmadığı halde Mahkemece, re'sen yetki hususu değerlendirilerek davalılara tebligat da çıkartılmaksızın dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Bu durumda Mahkemece, yapılacak iş; davalılara duruşma gününü bildiren davetiye tebliğinin sağlanması, davalılar tarafından HMK'nun 19. maddesi hükmüne uygun süresinde yetki itirazında bulunulması halinde, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde incelenmesi, yetki itirazında bulunulmaması halinde; davanın esasına girilerek hüküm kurmak olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.