..::Forum Adalet::..

GENEL İÇTİHAT PAYLAŞIMLARI => 8. Hukuk Dairesi => Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları => Yargıtay Kararları => 2018 Yılı Kararları => Konuyu başlatan: İçtihat - 04 Nisan 2021, 00:36:12

Başlık: 8. Hukuk Dairesi 2017/8331 E. , 2018/83 K.
Gönderen: İçtihat - 04 Nisan 2021, 00:36:12
8. Hukuk Dairesi         2017/8331 E.  ,  2018/83 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Vesayet

Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı ... dava dilekçesinde, babası olan ...'in yaşlı ve özürlü olup, tüm işlerini kendisinin gördüğünü açıklayarak kendisine vasi olarak atanmasına karar verilmesini istemiş, 14.06.2016 tarihli yargılama oturumunda; kısa bir süre önce kardeşlerinden Aydın'ın babasını kandırarak ona ait taşınmazı kendi üzerine geçirdiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar kısıtlı adayı hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporunda hafif düzeyde kognitif bozukluk hastalığına düçar olduğunun belirtildiği anlaşılmış ise de, mahkeme gözleminde kısıtlı adayının kendisine sorulan sorulara makul ve mantıklı cevaplar verdiği, konuşmalarında ve davranışlarında akıl hastalığına ve zayıflığına dair delil ve emare bulunmadığı, davacının davayı müstakbel mirasçılar arasındaki mal taksimi ve paylaşımı için açtığını beyan ettiği, davacının asıl maksadının kısıtlının vesayet altına alınmasından sonra hayattayken diğer oğluna verdiği evi hakkında tapu iptal ve tescil davası açmak olduğu, mahkemenin bilirkişi raporu ile bağlı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un 405,406 ve 408. maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme, savurganlık ve yaşlılık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; kısıtlı adayı hakkında düzenlenen...Devlet Hastanesi'nin 28.03.2016 tarihli sağlık kurulu raporunda kısıtlı adayına hafif düzeyde kognitif bozukluk tanısı konulduğu ve vesayet altına alınmasını zorunlu kılacak hafif düzeyde kognitif bozukluk mevcut olduğunun bildirildiği, söz konusu raporun psikiyatri uzmanı ve nöroloji uzmanı olmak üzere iki doktor tarafından düzenlendiği belirlenmiştir. Anılan bu rapor iki doktor tarafından düzenlenmesi nedeniyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte değildir. Bu nedenle Mahkemece, kısıtlı adayının yeniden bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevki sağlanıp kısıtlanmasını gerektirir nitelikte akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı konusunda sağlık kurulu raporu aldırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru olmamıştır.
Bundan ayrı, davacı 14.06.2016 tarihli yargılama oturumunda; kısa bir süre önce kardeşlerinden...'ın babasını kandırarak ona ait taşınmazı kendi üzerine geçirdiğini beyan etmek suretiyle kısıtlı adayının malvarlığını kötü yönettiği iddiasında da bulunmuş, ne var ki Mahkemece TMK'nun 406. maddesi uyarınca herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece resen araştırma yapılabileceği de gözetilerek; resen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacının yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tarafların HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.