-10
ÖZET84: PVSKnın Ek 5. maddesi uyarınca uyuşturucu madde suçlarıyla daha etkin mücadele
etmek amacıyla bu suçlarla ilgili olayları takip etmekle görevlendirilen Narkotik Suçlar Büro Amirliği
görevlilerinin, mesleki tecrübelerine ve içinde bulundukları durumdan edindikleri izlenime göre,
istihbari bilgide uyuşturucu madde satıldığı belirtilen bulvar üzerinde görülen sanığın durumundan
şüphelendikleri, oluşan bu makul sebep nedeniyle yanına gidilip kimlik bilgileri tespit edildiğinde
sanığın adının istihbarî bilgiyle uyumlu olmasının işlenmekte olan bir suçun varlığına ilişkin şüpheyi
daha da arttırdığı, sanığın üzerinde silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyayı bulundurabileceği
hususunda yeterli şüphenin oluşması üzerine PVSKnın 4/A maddesinin verdiği yetkiye dayalı olarak
alınması gereken tedbirler kapsamında, giysileri çıkartılmaksızın, sanığın üzerinde elle yoklama
biçiminde kontrol yapıldığında suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, sanığın temadi
eden satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği şüphesiyle yakalandığı,
bu durumda CMKnun 2. maddesinin (j) bendi ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 4.
maddesinde tanımı yapılan 'suçüstü' halinin mevcut olduğu, somut emarelere dayanmayan ve
sanığın açık kimlik bilgilerinin de bulunmadığı istihbari bilgi hakkında olay yerinde araştırma yapan
görevlilerin, işlenmekte olan bir suçla diğer bir anlatımla 'suçüstü' hali ile karşılaşması nedeniyle
CMKnun 90/4. maddesi ile PVSKnın 13/1-A ve Ek 6. maddelerinin verdiği yetkiye dayanarak, suç
delillerinin kaybolmaması için derhal gerekli tedbirleri alıp uyuşturucu maddeleri muhafaza altına
aldıktan sonra, uyguladığı tedbirler ile somut olay hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verdiği ve
emirleri doğrultusunda soruşturma işlemlerinin başladığı, yine PVSKnın Ek 6. maddesini açıklayıcı
nitelikte olan Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8. maddesinin (f) bendindeki düzenlemeye
göre de, suçüstü halinde ayrıca bir arama emri ya da karar alınmasına gerek bulunmadığı, kaldı
ki, elde edilen soyut istihbari bilginin niteliği ve bu bilgiye dayalı olarak kolluk tarafından yapılan
araştırmanın geldiği aşama itibarıyla, suç delillerinin kendisinde elde edilebileceği hususunda
somut olgulara dayalı makul şüphe taşımayan, dolayısıyla da hakkında adli arama kararı alınmasını
gerektirecek makul suç şüphesi altında olmayan sanığın üst yoklamasının, karar alınmasını
gerektirmeyen 'suçüstü' hükümlerinin ötesinde, olay yeri ve zaman dilimini kapsayan, veriliş amacı
da suç işlenmesinin önlenmesi ve somut olayda olduğu gibi, uyuşturucu madde de dahil olmak üzere
Kitabın diğer bölümlerindeki kararlarda arama işlemine ilişkin hukuki açıklamalar bulunduğundan, tekrardan kaçınmak
adına bu kararın yalnızca özetine yer verilmiştir.
bulundurulması ve taşınması yasak olan eşyaların ele geçirilmesi olan önleme arama kararına
dayandırıldığı, dolayısıyla suçun delili ve konusunu oluşturan uyuşturucu maddelerin ele geçirilip
muhafaza altına alınmasının hukuka uygun olduğu ve hukuka aykırı bir delilden söz edilemeyeceği
anlaşıldığından, Özel Daire bozma kararında isabet bulunmamaktadır.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 21.02.2017 tarihli ve 763-80 sayılı