-4
ÖZET: 17.11.2009 havale tarihli şikâyet ve katılma talepli dilekçesi, 10.12.2009 tarihli ve 186837
sayılı hükümden önce mahkemeye ulaşmasına rağmen fark edilmemesi nedeniyle katılma
istemi hususunda bir değerlendirme yapılamayan ve gerekçeli karar tebliğine rağmen hükmü
temyiz etmeyen şikâyetçi MÜ-YAP vekilinin, sanık müdafisinin temyizi nedeniyle hükmün bozulması
sonrasında duruşmaya çağrılmadan ve katılma istemi hakkında bir karar verilmeden yargılamaya
devam edilmesi mümkün değildir.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken
uyuşmazlık, sanık lehine olan kanunun tespitinin, 5846 sayılı Kanunun suç tarihinde yürürlükte bulunan
5101 sayılı Kanun ile değişik 81. maddesinin 9. fıkrasının 1/b alt bendi ile aynı Kanunun hüküm tarihinde
yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanun ile değişik 81/13 ve 71/1. madde hükümleriyle mi yoksa 81/4.
maddesi hükmüyle mi karşılaştırılarak yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç
Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, 17.11.2009 havale tarihli şikâyet ve katılma talepli
dilekçesi, 10.12.2009 tarihli ve 186-837 sayılı hükümden önce mahkemeye ulaşmasına rağmen fark
edilmemesi nedeniyle katılma istemi hususunda bir değerlendirme yapılamayan ve gerekçeli karar
tebliğine rağmen hükmü temyiz etmeyen şikâyetçi MÜ-YAP vekilin, sanık müdafiinin temyizi nedeniyle
hükmün bozulması sonrasında duruşmaya çağrılmadan ve katılma istemi hakkında bir karar verilmeden
yargılamaya devam edilmesinin mümkün olup olmadığının, direnme kararına konu hükmün şikâyetçi
MÜ-YAP vekiline tebliğ edilmesi gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından,
İl Denetim Komisyonu görevlilerinin 06.08.2006 tarihinde sanığa ait iş yerinde yaptıkları denetim
sonucunda, iş yerinin girişine göre sol tarafta bulunan ağzı açık karton kutu içerisinde ve karşı
istikametinde bulunan bilgisayar masası üzerinde bandrolsüz oldukları anlaşılan toplam 476 adet CD
tespit etmeleri nedeniyle sanık hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa muhalefet suçundan
kamu davası açıldığı,
Bilirkişi raporunda, iş yerinde el konulan 477 adet CDlerin tamamının bandrolsüz, 401 adet CDnin
yasaya aykırı olarak kopyalanmış, 76 adet CDnin ise orijinal olduklarının, orjinal ancak bandrolsüz oldukları
tespit edilenlerden 44 adedinin PS/2 DVDsi, 16 adedinin oyun DVDsi, 1 adedinin film VCDsi, 15 adedinin
program CDsi, yasal olmayan yollardan kopyalanmış ve bandrolsüz oldukları tespit edilenlerden, 12
adedinin oyun DVDsi, 3 adedinin film DIVXi, 30 adedinin PS oyun CDsi, 116 adedinin oyun CDsi, 92
adedinin film VCDsi, 76 adedinin program CDsi, 21 adedinin müzik CDsi, 31 adedinin mp3 CDsi ve 20
adedinin pornografik içerikli CD olduklarının belirtildiği,
Suça konu olayda ele geçirilen CDler içerisinde bulunan Play Station oyun CDleri bakımından
Kabushiki Kaisa Sony Computer Entertaınment Sony (Play Station) firması ve film CDleri içerisinde
bulunan bazı eserler bakımından Tiglon İletişim Sistemleri Elektronik Sanayi ve Tic. A.Ş. vekilinin şikâyet
ve katılma talebi içerir, hak sahipliğine dair belgeleri de ekli dilekçe sunduğu, adı geçen firmaların kamu
davasına katılmasına karar veren Yerel Mahkemece, devam eden yargılama sırasında Kabushiki Kaisa
Sony Computer Entertaınment Sony (Play Station) firmasının katılan sıfatını kaldırıldığı,
Ele geçirilen CDler içerisinde bulunan müzik eserleri bakımından ise, Yerel Mahkemece, hak
sahiplerinin davadan haberdar edilmesi amacıyla bilirkişi raporunun bir örneğinin Kültür ve Turizm
Bakanlığına gönderilmesine, emanetteki mp3 CDlerinin bir klasöre atılarak elektronik posta yoluyla MÜYAPa
tebliğine karar verildiği,
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğünün 20.07.2009 tarihli ve 138771
sayılı yazısında, bilirkişi raporunun, listede yer alan eser türleri dikkate alınarak TESİYAP, FİYAB, SE-YAP, MÜYAP,
MÜYABİR, BİYESAM ve MÜZİKBİR isimli meslek birliklerine 20.07.2009 tarihinde bildirim yapıldığının
belirtildiği,
Kültür ve Turizm Bakanlığının 20.07.2009 tarihli yazısını aynı tarihte tebliğ alan MÜ-YAPın, vekili
vasıtasıyla 17.11.2009 tarihinde mahkemesine gönderilmek üzere Beyoğlu Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza
Mahkemesine şikâyet ve katılma talebini içerir, hak sahipliğine dair belgeler de ekli dilekçe sunduğu,
bu dilekçenin 03.12.2009 tarihinde mahkemesine ulaştığının mahkeme hâkiminin dilekçede yer alan
havalesinden anlaşıldığı,
Mahkeme hâkimi ve zabıt katibi tarafından düzenlenen 25.05.2010 tarihli tutanakta, MÜ-YAP vekilinin
katılma talebi içeren dilekçesinin kalem personeli tarafından zamanında dosyaya takılmaması nedeniyle
katılma hususunda değerlendirme yapılamadığı, bu durumun dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtaya
gönderilmesi sırasında fark edilmesi üzerine gerekçeli karar ekli olduğu tebligatı alan MÜ-YAP vekilinin
temyiz dilekçesi göndermediğinin belirtildiği,
Sanık müdafiinin temyizi kapsamında inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10.06.2013 tarih ve
18983-12638 sayı ile Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verdiği,
Bozma kararı sonrasında, sanık ve müdafii ile katılanlar Kabushiki Kaisa Sony Computer Entertaınment
Sony (Play Station) ve Tiglon İletişim Sistemleri Elektronik Sanayi ve Tic. A.Ş. vekiline duruşma günü bildirir
ve bozma ilamı ekli davetiye tebliğine karar veren Yerel Mahkemece, şikâyet ve katılma talebi içerir dilekçe
sunan ve bu dilekçesi zamanında dosya arasına konulmadığı için katılma talebinin değerlendirilemediği
25.05.2010 tarihli tutanakta belirtilen MÜ-YAP vekiline duruşma davetiyesi çıkartılmadığı,
Yerel Mahkemece 23.12.2013 tarih ve 390-656 sayı ile, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10.06.2013 tarihli
ve 18983-12638 sayılı kararına direnilmesine karar verildiği, bu kararın MÜ-YAP vekiline tebliğ edilmediği,
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesince 16.03.2017 tarih
ve 13096-2277 sayı ile, Yerel Mahkemece verilen 23.12.2013 tarih ve 390-656 sayılı hükmün bozulmasına
karar verilmesi sonrasında, Yerel Mahkemece, MÜ-YAP vekiline duruşma davetiyesi çıkartılmadığı ve
01.11.2017 tarih ve 123-241 sayı ile verilen direnme kararına konu hükme ilişkin gerekçeli kararın da MÜYAP
vekiline tebliğ edilmediği,
Anlaşılmaktadır.
360
...
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde,
Gerek suç tarihinde gerekse hüküm tarihi ve hâlen yürürlükte bulunan 5846 sayılı Kanunun 75.
maddesinde yer alan düzenlemeler uyarınca, kanun ve tüzük hükümlerine göre belirlenen alanlarda
kurulmuş olan ve birliğe kayıtlı eser ve/veya bağlantılı hak sahiplerinin haklarının takibi ile kamu kurum
ve kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileriyle ilişkilerde üyelerinin devrettikleri haklar
çerçevesinde üyelerini temsiline yetkili olan meslek birliklerinin, üyesi bulunan eser ve/veya bağlantılı
hak sahipleri adına, eser ve/veya bağlantılı hak sahiplerinin devrettikleri haklar çerçevesinde şikâyetçi
olma ve açılan kamu davalarına üyelerini temsilen katılma hakları bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile güvence altına alınan hak arama hürriyetinin sağlanması
amacına uygun olarak CMKnın 234. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, sanık hakkında açılan kamu davasına
katılma talebinde bulunan MÜ-YAPın duruşmalardan haberdar edilmesi zorunluluğunun bulunduğu,
bu zorunluluğun hüküm verilinceye kadar yerine getirilmemesi durumunda ise CMKnın 260. maddesi
uyarınca kanun yollarına başvurma hakkı bulunan MÜ-YAPa gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği,
ancak somut olayda 17.11.2009 havale tarihli şikâyet ve katılma talepli dilekçesi, 10.12.2009 tarihli ve 186837
sayılı hükümden önce mahkemeye ulaşmasına rağmen fark edilmemesi nedeniyle katılma istemi
hususunda bir değerlendirme yapılamayan ve gerekçeli karar tebliğine rağmen hükmü temyiz etmeyen
şikâyetçi MÜ-YAP vekilin, sanık müdafiinin temyizi nedeniyle hükmün bozulması sonrasında duruşmalara
çağrılmadığı ve katılma talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından,
bozma ilamı sonrasında duruşmalardan haberdar edilmesi gereken, temyiz aşamasına kadar bu hakkı
kullandırılmayan ve haklarını korumanın başka bir yolu da bulunmayan şikâyetçi meslek birliğinin
(MÜ-YAP) kamu davasına katılma konusundaki hakkını kullanabilmesi amacıyla Ceza Genel Kurulunca
öncelikle tevdi kararı verilmek suretiyle, gerekçeli kararın MÜ-YAP vekiline tebliğinin sağlanarak temyiz
süresinin başlatılması, kararın MÜ-YAP vekili tarafından temyiz edilmemesi durumunda, dosyanın Ceza
Genel Kurulunca işin esası bakımından incelenerek sonuçlandırılması, MÜ-YAP vekili tarafından temyiz
edilmesi durumunda ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmesi sağlanıp, temyiz
istemlerinin birlikte ve tek seferde incelenerek temyiz davasının sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu
aşamada MÜ-YAPın sanık hakkında açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda verilen bozma
ilamı sonrasında duruşmalardan haberdar edilmemesi suretiyle katılma ve diğer haklarını kullanma
imkânının kısıtlandığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi mümkün görülmemiştir.
Bu nedenle, İ... Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 01.11.2017 gün ve ...-... sayılı kararının
MÜ-YAP vekiline tebliğinin sağlanması, MÜ-YAP vekilinin temyiz talebinde bulunması hâlinde Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığınca ek tebliğname düzenlenmesi durumunda tüm temyiz istemlerinin birlikte
ilgili dairesince yapılması, temyiz talebinde bulunulmaması hâlinde ise dosyanın mevcut uyuşmazlıkların
incelenmesi için doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere dosyanın Yerel Mahkemeye
tevdiine karar verilmelidir.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 10.07.2018 tarihli ve 181-349 sayılı