Temyiz isteminin esastan reddi veya hükmün bozulması
MADDE 302. - (1) Bölge adliye mahkemesinin temyiz olunan hükmünün Yargıtayca hukuka uygun
bulunması hâlinde temyiz isteminin esastan reddine karar verilir.
(2) Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki
hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar. Bozma sebepleri ilâmda ayrı ayrı gösterilir.
(3) Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduğunda, dilekçede açıklanmış olmasa
bile saptanan bütün diğer hukuka aykırılık hâlleri de ilâmda gösterilir.
(4) Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden
kaynaklanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur.
(5) 289 uncu madde hükümleri saklıdır.
Yargıtayca davanın esasına hükmedilecek hâller, hukuka aykırılığın düzeltilmesi
MADDE 303. - (1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı
hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki
hukuka aykırılığı da düzeltebilir:
a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst
sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse.
b) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddiasına uygun olarak sanığa kanunda yazılı cezanın en alt
derecesini uygulamayı uygun görürse.
c) Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve cezası hükümde doğru gösterilmiş olduğu
hâlde sadece kanunun madde numarası yanlış yazılmış ise.
d) Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek
cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış
ise birinci hâlde daha az bir cezanın hükmolunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmaması gerekirse.
e) Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanın belirlenmesinde
gerekli indirim yapılmamış veya yanlış indirim yapılmış ise.
f) Artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarının belirlenmesinde maddî hata
yapılmış ise.
g) Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sıralamanın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla
ceza verilmiş ise.
h) Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hükümlere ve Avukatlık Kanununa göre düzenlenen
ücret tarifesine aykırılık mevcutsa.
Yargıtay kararının gönderileceği merci
MADDE 304. -(1) (Değişik: 20.02.2019-7165/8 md.)409Yargıtayca 302 nci maddenin birinci fıkrası
veya 303 üncü madde uyarınca verilen kararlara ilişkin dosya ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği
ise bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilir.
(2) Yargıtay, dosyayı 303 üncü maddede belirtilenlerin dışında kalan hâllerde yeniden incelenmek
ve hüküm verilmek üzere hükmü bozulan bölge adliye mahkemesine veya diğer bir bölge adliye
mahkemesine gönderir. (Ek cümleler: 20.02.2019-7165/8 md.)410Ancak bozma kararı,
a) İstinaf başvurusunun esastan reddi kararına ilişkin ise dosya, gereği için kararı veren ilk derece
mahkemesine,
b) Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararına ilişkin ise dosya, gereği
için kararı veren ilk derece mahkemesine ya da bozma kararının içeriği doğrultusunda Yargıtayca uygun
görülmesi halinde bölge adliye mahkemesine,
gönderilir. Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği hallerde, kararın bir örneği de bölge adliye
mahkemesine gönderilir.
(3) Hüküm, mahkemenin hukuka aykırı olarak kendisini görevli veya yetkili görmesinden dolayı
bozulmuşsa, Yargıtay aynı zamanda dosyayı görevli veya yetkili mahkemeye gönderir.
(4) İlk derece mahkemesi tarafından doğrudan temyiz yolu açık bulunan hükümlerle ilgili olarak
verilen karara ilişkin dosya, hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına verilir.
Yargıtayda hükmün açıklanması
MADDE 305. -(1) Hüküm, 231 inci madde gereğince açıklanır. Buna olanak bulunmadığı takdirde
duruşmanın bitiminden itibaren yedi gün içinde karar verilir.
409
28.02.2019 tarihli ve 30700 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 20.02.2019 tarihli ve 7165
sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen fıkra metni,
'Yargıtayca 302 nci maddenin birinci fıkrası veya 303 üncü madde uyarınca verilen kararlara ilişkin dosya, hükmü veren bölge
adliye mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Bölge adliye mahkemesi, dosyayı Yargıtaydan
geldiği tarihten itibaren yedi gün içinde gereğinin yapılması için ilgili ilk derece mahkemesine gönderir.' şeklindedir.
05.08.2017 tarihli ve 30145 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 20.07.2017 tarihli ve
7035 sayılı Kanunun 22. maddesiyle fıkrada yer alan 'gönderilmek üzere bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığına
verir.' ibaresi, 'gönderir.' şeklinde değiştirilmiştir.
410
28.02.2019 tarihli ve 30700 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 20.02.2019 tarihli ve 7165
sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenmiştir.
Hükmün bozulmasının diğer sanıklara etkisi
MADDE 306. - (1) Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış
olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına
hükmün bozulmasından yararlanırlar.
Davaya yeniden bakacak mahkemenin işlemleri
MADDE 307. -(1) Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye
veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar.
(2) Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin dosyada varolan adreslerine de davetiye tebliğ olunamaması
veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları
saptanmamış olsa da duruşmaya devam edilerek dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, sanık hakkında
verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise, her hâlde dinlenmesi gerekir.
(3) (Ek: 20.02.2019-7165/9 md.)411Yargıtaydan verilen bozma kararına uyulması hâlinde ilk derece
mahkemesi tarafından verilen karara karşı, istinaf veya temyiz sınırlarına bakılmaksızın sadece temyiz
yoluna başvurulabilir.
(4) Yargıtaydan verilen bozma kararına bölge adliye veya ilk derece mahkemesinin direnme hakkı
vardır. (Değişik ikinci cümle: 24.11.2016-6763/36 md.)412Direnme kararları, kararına direnilen daireye
gönderilir. (Ek iki cümle: 24.11.2016-6763/36 md.)413Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme
kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir, görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna
gönderir. Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara karşı direnilemez.
(5) Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262 nci maddede
gösterilen kimselerce temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan
daha ağır olamaz.
KARARLAR
-1
ÖZET: Özel Dairenin bozma kararından sonra Yerel Mahkemece, sanığın ve katılanın bozmaya
karşı diyeceklerinin tespiti amacıyla duruşmadan haberdar edilmeleri gerekliliğine uyulmadan ve
duruşma açılmadan tensiben önceki kararda direnilmesi CMKnın 307/1. maddesine aykırıdır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken
uyuşmazlık, 6352 sayılı Kanunun geçici 2/2. maddesi gereğince bilirkişi tarafından tespit edilecek
olan katılan kurumun zararını gidermesi hâlinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar
verileceğine dair sanığa bildirimde bulunulmadan atılı suçtan mahkûmiyet kararı verilmesinin isabetli
olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle,
sanığın ve katılanın bozmaya karşı diyeceklerinin tespiti amacıyla duruşmadan haberdar edilmeleri
gerekliliğine uyulmadan ve duruşma açılmadan tensiben direnme kararı verilmesinin isabetli olup
olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından,
Özel Dairenin bozma kararından sonra, Yerel Mahkemece, sanık ve katılana Yargıtay bozma ilamı
ile duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmeden ve duruşma açılmadan tensiben önceki
hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı CMKnın 'Davaya yeniden bakacak mahkemenin işlemleri' başlıklı 307. maddesinde,
'Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece
mahkemesi, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar.
411
28.02.2019 tarihli ve 30700 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 20.02.2019 tarihli ve 7165
sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenmiştir.
412 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 24.11.2016 tarihli ve 6763
sayılı Kanunun 36. maddesi ile değiştirilen cümle metni,
'Ancak, direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara karşı direnilemez.' şeklindedir.
413
02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 24.11.2016 tarihli ve 6763
sayılı Kanunun 36. maddesi ile eklenmiştir.
Sanık, müdafisi, katılan ve vekilinin dosyada var olan adreslerine de davetiye tebliğ olunamaması veya
davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları saptanmamış
olsa da duruşmaya devam edilerek dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, sanık hakkında verilecek ceza,
bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise her hâlde dinlenilmesi gerekir.' düzenlemesi yer almaktadır.
Bu hüküm gereğince, bozma kararı sanık lehine olsa dahi, bozmadan sonra yapılan yargılamada Yerel
Mahkemece sanık, katılan, varsa müdafisi ve vekillerine duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ
edilip, duruşmadan haberdar olmaları sağlanmalıdır. Yerleşik yargısal kararlarda da açıkça vurgulandığı
üzere, tebligat yapılamaması ya da davetiye tebliğ olunmasına rağmen sanığın duruşmaya gelmemesi
durumunda, verilecek cezanın, bozmaya konu cezadan daha ağır yaptırım içermemesi hâlinde
yargılamaya devam olunarak bir karar verilebilecektir.
Nitekim Ceza Genel Kurulunun 08.05.2018 tarihli ve 1057-197 sayılı, 31.05.2016 tarihli ve 5-296 sayılı
kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin yapılan değerlendirmede,
Özel Dairenin bozma kararından sonra Yerel Mahkemece, sanığın ve katılanın bozmaya karşı
diyeceklerinin tespiti amacıyla duruşmadan haberdar edilmeleri gerekliliğine uyulmadan ve duruşma
açılmadan tensiben önceki kararda direnilmesi 5271 sayılı CMKnın 307. maddesinin birinci fıkrasına
aykırıdır.
Bu itibarla, direnme kararına konu hükmün, belirlenen bu usuli nedenden dolayı sair yönleri
incelenmeksizin bozulmasına karar verilmedir.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU, 07.05.2019 tarihli ve 382-385 sayılı