..::Forum Adalet::..

İCRA VE İFLAS HUKUKU => Genel İcra Hukuku => Konuyu başlatan: Özgür KOCA - 10 Şubat 2021, 19:29:14

Başlık: İcra daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve beyanlar hakkında tutanak yaparlar
Gönderen: Özgür KOCA - 10 Şubat 2021, 19:29:14
İCRA VE İFLAS KANUNU
Madde 8 –
(Değişik: 18/2/1965-538/4 md.)İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve beyanlar hakkında bir  tutanak  yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep vebeyanların altları ilgililer ve icra memuru veya yardımcısı  veya katibi tarafından imzalanır.(Ekfıkra:  2/7/2012-6352/2  md.)İcra  ve  iflas  dairelerince  verilen  kararlar  gerekçeli olarak tutanaklara yazılır.İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir.İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir




İÇTİHATLAR
Mahkemece "tasarrufun iptali davasına dayanak yapılan takibe konu çeklerden tarihi en erken olanına göre iptali istenen tasarrufların, borç doğmadan önce yapıldığı" kabul edilmişse de, davacı-alacaklı ile davalı borçlu arasındaki temel ilişkinin çok daha önce başladığı, dosya kapsamındaki beyanlar ile takibe konu edilen çekler ve sunulan faturalardan da görüleceği gibi, "tarafların devamlılık arz eder" şekilde davaya konu tasarruf öncesinde iş yaptıkları anlaşıldığından, iptali istenilen takip dayanağı borcun konusunu oluşturan temel ilişkinin başlama tarihinin daha önce olduğu kabul edilerek bu tarihten sonra yapılan satışlar yönünden işin esasına girilmesi gerektiği-
•   . HGK. 14.01.2020 T. 17-16/7


İİK'nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan haciz tutanağı içeriğine göre, borçlunun haciz mahallinde hazır bulunduğu, buna göre, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 24.10.2019 T. 14070/9527


Haczin ödeme emrinin gönderildiği, ancak muhatabın adresten ayrıldığından bahisle tebliğ yapılamadığı adreste gerçekleştirildiği, haciz tutanağı içeriğine göre, evrak araştırmasında borçlu N. Süpermarket San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş irsaliye faturalarının bulunduğu, haciz sırasında hazır bulunan çalışanların işyerinin borçlu firmadan 2 ay kadar önce devir alındığını bildirmelerine rağmen, borçlu şirketin ünvanını barındıran irsaliye faturalarının haciz tarihine yakın bir tarihi içerdiği, ayrıca haciz yapılan mahaldeki market girişinde reklam ve isim tabelalarında "N. Süpermarketleri" ibaresinin yazılı olduğunun anlaşıldığı, borçlu haciz yapılan mahalde faaliyet gösterirken adres değişikliğine gidilmiş olup istihkak davasına konu takibin dayanağı çek adres değişikliği tarihinden ileri tarihli olup, uygulamada ileri tarihli çek keşide edilebildiği, davalı üçüncü kişinin, borçlu lehine olan karinenin aksini ispat edemediği-
•   8. HD. 26.09.2019 T. 11934/8158


Aciz belgesinin tasarrufun iptali davasının açılmasından önce alınmasının zorunlu olmadığı- Borçlunun haciz sırasında hazır olmaması nedeniyle belgenin yetersizliği ya da geçersizliği olgusu ayrıca ilgilisince icra hâkimliği önünde itiraz ve şikâyete konu edilmemişken; tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece konunun resen ele alınıp tartışılmasının bu aşamada olanaklı olmadığı- Borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor, tebligatlar da ilanen yapılıp, hakkında birçok takip bulunuyorsa, aciz hâli gerçekleşmiş sayılacağı- Davalı borçlu adına tapu sicil müdürlüğü, bankalara ve üçüncü kişilere yazılan haciz yazılarından borçlunun malı olmadığı, adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan araç üzerinde de davacı haczinden önce banka rehni ve başka hacizlerin de bulunduğu, borçlunun ticaret sicil adresinde yapılan haciz tutanağından da borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının belirlendiği anlaşıldığından, bu haciz tutanağının İİK. mad. 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, ve tasarrufun iptali dava şartı gerçekleşmiş olduğu- Mahkemece "davacıya verilen mehile rağmen kesin aciz belgesinin sunulmadığı ve icra dosyasında verilen karar tensip tutanağına göre de sunulamayacağının anlaşıldığı" gerekçesiyle "dava şartı" yokluğundan davanın usulden reddine dair verilmesinin hatalı olduğu-
•   . HGK. 30.04.2019 T. 17-1791/498


Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK'nun 96/1. maddesi uyarınca 3. kişi tarafından öne sürülmüş geçerli bir istihkak iddiası bulunmakla birlikte davalı 3. kişinin mahcuzun kendisine ait olmadığına ilişkin beyanının istihkak iddiasından vazgeçme anlamına geldiği nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği- İİK'nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu 03.06.2014 tarihli haciz tutanağına göre; davalı 3. kişinin haciz esnasında hazır olduğu, tutanak içeriğinde bir beyanı yer almamakla birlikte, tutanağı hazirun sıfatıyla imzaladığı, hal böyle olunca davalı 3. kişi dava konusu hacizden 03.06.2014 tarihinde haberdar olduğu halde, 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.06.2014 tarihinde istihkak iddiasında bulunduğu anlaşılmakla, alacaklı tarafça bu davalıya karşı İİK'nun 99. maddesi uyarınca, doğrudan açılan davanın süresinde yapılmış geçerli istihkak iddiası bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekeceği-
•   8. HD. 08.10.2018 T. 1265/16944


Haciz konulacak mallar başka yerde ise, takip yapan icra müdürü haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazacağı- Talimat icra dairesinin görevinin, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmek olduğu- Haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa, bu iddia ile ilgili İİK.nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair kararın, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verileceği, bu işlemin İİK.nun 79. maddesi kapsamında olmadığı- Talimat icra dairesinin haczi tamamladıktan ve istihkak iddialarını tutanağa geçirdikten sonra sözü edilen istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyayı asıl icra dairesine göndermesi gerektiği- İcra dairesince haciz isteminin yerine getirilmesi zorunlu olup memurun bu konuda takdir hakkı bulunmadığı-
•   12. HD. 21.06.2018 T. 3925/6531


Ödeme emrine "itiraz tarihi"nin, itiraz dilekçesinin "icra tutanağına geçirildiği tarih" olduğu-İcra memuru tarafından havale edilen itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre geçirildikten sonra icra tutanağına kaydedildiği ve bundan bir gün sonra  da UYAP sistemine kaydının yapıldığı anlaşıldığından, borçlular tarafından, yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceği ve icra müdürlüğünün "takibin durdurulması" yönündeki kararının yasaya uygun olmadığı-
•   12. HD. 15.02.2018 T. 1178/1392


Borçlunun, yasal yedi günlük süre dolmadan itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmesi ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği- İtirazın, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış sayılacağı, bu tutanakların aksi ancak aynı nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği- İcra Dairesince 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08/04/2013 tarihli oldukları belirtilerek tutanağa geçirilmişse de, 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08.04.2013 tarihli olduğu konusunu destekleyecek hiçbir delil ve emareye dosyada rastlanmamış olup, mahkemece icra dairesi tarafından tutulan tutanak esas kabul edilerek şikâyetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
•   . HGK. 22.11.2017 T. 12-1152/1405


Borçlunun, haciz sırasında hazır bulunduğu haciz zaptından anlaşıldığından, borçlunun icra takibine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekeceği-
•   12. HD. 04.07.2017 T. 17743/10058


Mahkemece, haciz tutanağında infaz memuru olarak imzası bulunan kişinin duruşmada tanık olarak alınan beyanında özetle, müzik aleti, koşu bandı ve modülatör araç simülasyon kiti haricinde haczedilen eşyaların tamamının evde iki tane olduğunu belirtmesi üzerine, alacaklı vekilinin bu hususların haciz tutanağına yazılmaması nedeniyle tutanağın eksik düzenlendiği, haczedilen eşyaların lüzumlu eşya olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği yönünde tanık beyanına itirazda bulunduğu görüldüğünden, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak sureti ile haczedilen her bir eşyanın haczinin mümkün olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 19.06.2017 T. 17477/9513


Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiği- İtiraz tarihinin, evrakın dosyaya sunulduğu tarih olmadığı; dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu-Şikayetçi 3. kişinin itiraz dilekçesi verdiğine ilişkin icra tutanağı kaydı olmadığı, UYAP sistemine taranmış bir itiraz dilekçesinin bulunmadığı ve icra müdürlüğünce mahkemeye gönderilen yazıda, "birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin hangi tarihte dosyaya girdiğinin tespit edilemediği"nin bildirildiği görüldüğünden, "üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olduğu"na ilişkin şikayetin reddi gerektiği-
•   12. HD. 22.05.2017 T. 3500/7774


Takibe süresi içinde itiraz edilmemişse alacaklının haciz isteme yetkisini kullanabileceği- Kendisine bir dilekçe sunulan icra memurunun, bu dilekçeyi havale ederek icra dosyasına koyması ve icra tutanağına da bu durumu kaydetmesi gerektiği- Şikâyetçi-borçlu belediyenin ödeme emrinin tebliği üzerine yasal yedi günlük süre dolmadan, itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmek ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği-D.çenin havale ettirildiği tarih ile dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, bu haliyle süresinde yapılmayan itirazın geçersiz olduğu ve icra dairesince takibin kesinleştirilmesinde ve haciz işleminin yapılmasında yasaya aykırı yön bulunmadığı-Şikâyetçi-borçlu Belediye Başkanlığının taraf olduğu takibe ilişkin belgeleri zimmet defteriyle teslim etmesinin mümkün olmadığı- İcra dairesince belediyelerden istenen çeşitli kayıtların, taşınmaza ait imar durumlarının, vb. zimmet defteri ile teslimi mümkün ise de, Belediyenin taraf olduğu dosyaya ilişkin itiraz dilekçesinin bu usulle icra dairesine sunulmuş olmasının, işlemin (itirazın) usulüne uygun olduğunu göstermeyeceği- Ödeme emrine itiraz tarihinin belirlenmesinde zimmet defterindeki teslim tarihinin esas alınamayacağı-
•   . HGK. 05.04.2017 T. 12-279/635


İİK. mad. 8/2 gereğince haciz tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu- Haciz mahallinde borçlu şirketin vergi levhası ile birlikte borçlu şirkete ilişkin bir takım evraklar görüldüğünden, ayrıca haciz sırasında hazır bulunan 3. kişi yetkilisinin, borçlu şirkete ait olan vergi levhası suretini, haciz heyetine vermekten imtina ettiği ve davacı ile takip borçlusunun aynı konuda faaliyet gösterdikleri anlaşıldığından; İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği-
•   8. HD. 03.04.2017 T. 10526/4870


Borçlunun elinde bulunan kambiyo senetlerinin haczinin ancak senedin fiilen ele geçirilmesi ile mümkün olduğu; senet borçlusuna haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle senede bağlanan alacağın haczinin mümkün olmadığı- Senedi elinde bulunduran 3. kişi açısından başkasına devir imkanı bulunmayan kambiyo senetlerinin ise İİK'nun. 89. maddesinde belirtilen prosedürle haczinin mümkün olduğu- İcra müdürlüğünün şikayete konu kararında bloke konularak takip borçlusuna ödenmemesi istenen çeklere ilişkin mahkemece verilmiş bir ödeme yasağı kararının bulunmadığı görülmekle birlikte, şikayetçi bankaya tebliğ edilen müzekkerenin içeriği itibariyle ödeme yasağı olduğu anlaşılmış olup çeke ilişkin ödeme yasağı koyma yetkisinin ancak mahkemeye ait olduğu; alacaklının talebi üzerine icra müdürünün bu yönde bir karar vermesinin mümkün olmadığı- 
•   12. HD. 06.02.2017 T. 9569/1238


İcra mahkemesinin taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen "yetki itirazının kabulüne" dair bu kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 01.12.2016 T. 16804/24675


Kefil sıfatıyla kira sözleşmesini imzalayan borçlu yönünden, kiralanan taşınmazın adres bilgisi yerinde yazılı adresin, bu borçlu yönünden bilinen adres olduğunun kabulünün mümkün olmadığı- Takip talebi ve ödeme emrinde yazılı adres, bu borçlu yönünden bilinen son adres olup, buraya gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmiş olması nedeniyle mernis adresi olmasından dolayı aynı adrese TK'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğu- Tahliye kararının infazına ilişkin işlem sırasında tutulan tutanakta, borçlu kiracının hazır olduğu yazılmış ve adı geçenin imzadan imtina etmesi nedeniyle imzasının alınamadığı icra müdür yardımcısınca tutanağa şerh edilmiş olup İİK. mad. 8/4 gereğince; icra ve iflas dairesinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğundan, adı geçen borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, TK'nun 32. maddesi gereğince tahliye işlemi sırasında hazır olan borçlunun takipten en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerektiği-  Borçlunun, tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvurunun süresinde olmadığı-
•   12. HD. 01.12.2016 T. 6077/24745


İcra mahkemesinin"yetki itirazının kabulüne" dair kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 10.11.2016 T. 27274/23275


Takip kesinleştikten ve ihtiyati haciz kesin hacze dönüştükten sonra borçlunun özgür iradesi ile icra dairesine giderek iradi olarak borcu kabulle ödeme taahhüdünde bulunması halinde, bunun haciz (cebri icra) baskısı ve tehdidi altında yapıldığının kabul edilemeyeceği ve kabul iradesinin önüne hiçbir şekilde geçilemeyeceği- Bono nedeniyle borçlu ile kefil hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği,aynı gün borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, yine aynı tarihte alacaklılar vekilinin ihtiyati haciz kararının icrasını talep etmesi üzerine ihtiyati haciz aşamasında haciz yapıldığı, borçlular adına gönderilen ödeme emriinin kendilerine ayrı ayrı tebliğ edildiği, davacıların borca itiraz etmedikleri gibi ödeme emrinde gösterilen on günlük süre içerisinde borcu da ödemedikleri, davacının borcun tamamını taksitler halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, zapta geçirilen beyanını imzaladığı ve aynı tarihte de ödemede bulunduğu uyuşmazlıkta, icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, ihtiyati haczin de on günlük ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğü anlaşıldığından, dava ve takibe konu senetteki imzanın kefile ait olmadığı halde adı geçen davacının takibin kesinleşmesinden ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesinden yaklaşık beş ay sonra icra dairesine giderek, kendi özgür iradesi ile borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, yaptığı ödemelerin de bu tarihten sonra olduğu görüldüğünden, davacının icra baskısı ve tehdidi altında borcu üstlendiği söylenemeneceği ve menfi tespit ve istirdat istemli davada davacınınn artık yazılı kabul beyanı ile bağlı olduğu- "Bilirkişi raporu ve kesinleşen ceza yargılaması sonucu davaya konu senetteki imzanın sahte olduğu" anlaşıldığından davanın kabulüne ilişkn yerel mahkeme kararının hatalı olduğu-
•   . HGK. 12.10.2016 T. 19-870/966


İcra dosyasında, alacaklı vekili tarafından dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine ilişkin icra tutanağında bir kayıt olmadığı gibi, Uyap sistemine kaydedilmiş bir talep dilekçesine de rastlanmadığı, bu durumda, takip dosyası, alacaklı vekili tarafından usulüne uygun bir gönderme talebi olmaksızın (ya da şifahi beyan ile) re'sen icra müdürlüğünce yetkili yere gönderilmiş olup, başvurunun, HMK.'nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, HMK'nun 20. maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle aleyhe bozma ilkesinin nazara alınamayacağı-
•   12. HD. 16.06.2016 T. 16582/17164


İtiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığı; itiraza esas olan tarihin anılan dilekçenin icra tutanağına geçirilip UYAP sistemine işlendiği tarih olduğu-
•   12. HD. 08.06.2016 T. 12319/16224


İhale teminat bedelinin ihaleden öncesinde yatırılması kanunen zorunlu olduğundan (İİK. mad. 126/3);  mahkemece ihaleyi yapan satış memuru tanık olarak dinlenilerek, teminatın ihale saatinden önce nakit olarak verilip verilmediği ve buna göre teminatın ihaleden önce yatırılıp yatırılmadığı, bu hususta tutanak düzenlenip düzenlenmediği sorularak ihalenin feshi konusunda karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 24.05.2016 T. 11002/14523


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği çünkü ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu-
•   12. HD. 06.04.2016 T. 33210/10183


•   12. HD. 06.04.2016 T. 33212/10182


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu- Borçlunun borca itiraz dilekçesi muhabere yolu ile ilgili icra dairesine gönderildiğinden, borçlu vekilinin borca itiraz dilekçesinin icra dairesinin muhabere defterine kaydedilip kaydedilmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
•   12. HD. 08.03.2016 T. 29864/6686


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu-
•   12. HD. 02.03.2016 T. 2746/6041


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, icra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceği-
•   12. HD. 01.03.2016 T. 28763/5787


Borçluya örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten 1 gün sonraki tarihi taşıyan itiraz dilekçesinin, icra müdür yardımcısı ...tarafından havale edilip imzalandığı, ancak tutanağa geçirilmediği, ayrıca itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra kaydedildiği görüldüğünden, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabul edilemeyeceği-
•   12. HD. 11.12.2015 T. 21649/31367


Ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olacağı-
•   12. HD. 19.10.2015 T. 25861/24831


İtiraz dilekçesinin havale edilmediği ve verildiği tarihin icra tutanağına yazılmadığı görüldüğünden, süresi içinde itiraz edildiğinin kabul edilemeyeceği- Yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın geçerli olduğunun kabul edilemeyeceği-
•   12. HD. 19.10.2015 T. 13013/24970


İcra ve iflas dairelerinin, yaptıkları muameleler ile kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaptıkları ve icra müdürü tarafından, 3. kişi tarafından verilen itiraz dilekçesi hakkında tutanak düzenlenmediğine göre haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı-
•   12. HD. 13.10.2015 T. 13710/24336


Haciz ihbarnamesine itiraz tarihi, evrakın dosyaya sunulduğu tarih olmayıp dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğundan, icra tutanağına bağlandığı ispat edilemeyen itiraz dilekçesine dayalı şikayetin reddi gerekeceği-
•   12. HD. 14.05.2015 T. 11114/13728


İcra dosyası içerisinde borçlu tarafından imzalanmış fotokopi talebine ilişkin dilekçe üzerinde icra müdürünün herhangi bir onayı bulunmadığı gibi, icra zaptına da geçirilmediği anlaşıldığından, anılan dilekçenin İİK. mad. 8 anlamında bir tutanak niteliği taşımadığı ve borçlunun satış ilanı tebliğ işlemini şikayet tarihinden daha önce öğrendiğini ispata yeterli olmadığı-
•   12. HD. 22.04.2015 T. 6638/10986


İcra kefalet tutanağında alacak miktarının gösterildiği ve şikayetçinin kefaleti tüm dosya borcuna ilişkin olup kısmi kefalet durumu da söz konusu olmadığından, şekli unsurlar bakımından geçerli bir kefaleti bulunan şikayetçinin kefalet tutanağında borç miktarının gösterilmediğine yönelik iddiası yerinde olmayıp,mahkemece; şikayetin reddine karar verileceği-
•   12. HD. 09.04.2015 T. 7091/9122


İtiraz dilekçesinin İİK. mad. 8'e uygun icra tutanağı ile sabit olduğu, sonradan tamamlatılması mümkün olan itiraz dilekçesindeki imza eksikliğinin itirazın geçerliliğini etkilemeyeceği-
•   12. HD. 19.03.2015 T. 31431/6544


İcra takibine itirazın, " adli bir işlem" niteliğinde olup, icra dairesi nezdinde belediye adına işlem yapmak ve itiraz etmek yetkisi 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanına veya Avukatlık Kanunu 35. maddesi kapsamında avukat sıfatı taşıyan usulünce Belediye Başkanı tarafından yetkilendirilmiş bir vekile ait olduğu, bir an için itirazın süresinde yapıldığı kabul edilse dahi, icra takibi borçlu Akdeniz Belediye Başkanlığı hakkında başlatıldığından belediyenin taraf olduğu bu takipte, belediyeyi Belediye Kanunu'nun yukarıda sözü edilen maddesi uyarınca Belediye Başkanı temsil edeceğinden, belediye başkan yardımcısı tarafından yapılan itirazın da sonuç doğurmayacağı-
•   12. HD. 19.03.2015 T. 4107/6419


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceği-
•   12. HD. 05.03.2015 T. 29834/4880


Ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfının İİK.nun 8. maddesi kapsamında icra tutanağı olup, aynı maddenin son fıkrası uyarınca, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu-
•   12. HD. 24.02.2015 T. 28757/3708


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği-
•   12. HD. 19.02.2015 T. 27781/3243


•   12. HD. 19.02.2015 T. 27780/3242


Borçlu şirket ile davacı üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunmasının tek başına muvazaanın kanıtı olarak kabul edilemeyeceği, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığın ve iki şirketin tek elden yönetildiği yönünde delillerin de dosyaya yansıması gerektiğinden mahcuz mallara ilişkin üçüncü kişinin sunduğu faturalar da dikkate alınarak yeterli araştırmayla sonuca gidilmesi gerektiği-
•   8. HD. 13.01.2015 T. 13673/311


Takibin Durdurulmasına Yönelik Memurluk İşleminin İptaline ilişkin davada, somut olayda borçlu tarafından itiraz dilekçesi verildiğine ilişkin icra tutanağında bir kayda rastlanılmadığı gibi, aslı icra dosyasında bulunmayan itiraz dilekçesinin, UYAP ortamında verildiği görüldüğü, bu durumda itiraz tarihinin, dilekçenin UYAP'a kaydının yapıldığı tarih olduğunun kabulü gerektiğinden, itiraz, İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra olup, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı, o halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
•   12. HD. 23.12.2014 T. 25222/31263


İhaleye ilişkin tutanaklarda ihalenin, "hangi taşınmaza ilişkin olduğu" nun ve "elektronik ortamda teklif verilip verilmediği" nin belirtilmediği , "icra dairesinin mührü" nün bulunmadığı ve İİK'nun 129/1. maddesi uyarınca taşınmazların tellal tarafından "üç defa bağırıldıktan sonra" en çok artırana ihale edildiğinin belirtilmediği anlaşıldığından ihalenin feshi gerektiği-
•   12. HD. 08.12.2014 T. 31155/29555


İİK.'nun 8. maddesi gereğince takip dosyalarından yapılan tebligat işlemlerine ilişkin tebligat evraklarının ve haciz tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı, SGK kayıtlarında S..'nin borçlu şirket çalışanı olduğuna ilişkin kayıt bulunmasa da, kayıt dışı çalıştırılan kişiye tebligat yapılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığından tebliğ evrakını kabul eden kişinin muhatabın fiilen çalışanı olup olmadığının tespit edilmesi gerekeceği, belirtilen 4 ayrı takip dosyasında gönderilen tebligat evraklarının S.'ye tebliğ edilmiş olması, kendisine verilen talimat doğrultusunda tebligatları aldığını beyan etmesi ve şikayete konu tebligatın borçlu şirket kaşesinin basılarak kabul edilmesi dikkate alındığında S.'ın borçlu şirketin fiilen çalışanı olduğunun kabulünün gerekeceği-
•   12. HD. 24.11.2014 T. 20108/28023


İhale tutanağında satışı yapan icra müdürünün imzasının olmaması halinde geçerli bir ihale tutanağı bulunmadığından ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 20.11.2014 T. 27764/27755


Üçüncü kişi dava konusu dorsenin rızası hilafına elinden çıktığını ispatlayamamış olduğundan, dorseyi teslim etmek veya hazır bulundurmak yada bulunduğu yeri bildirmekle yükümlü üçüncü kişinin,bu yükümlülüğünden imtina etmesi karşısında, ispat yükünün üçüncü kişiye ait olduğunun kabulü gerekeceği-
•   8. HD. 01.10.2014 T. 16495/17630


Borçlunun itiraz ettiğine ya da itiraz dilekçesi verdiğine dair İİK. mad. 8 anlamda bir "icra tutanağı" bulunmadığından, süresinde yapılmış itirazın varlığından bahsedilemeyeceği-
•   12. HD. 16.06.2014 T. 15938/17396


İcra ve iflâs dairelerinin tutanaklarının, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğu, tutanağın içinde hukuki ilişki varsa ancak yazılı delille ispatlanabilirken, tutanaktaki maddi vakıaların her türlü delille (tanık v.s) ispatının mümkün olduğu- Borçlu tarafından yatırılan gider avansı kullanılarak ihalenin feshi isteminde bulunanın tanıklarının dinlenmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 05.06.2014 T. 14414/16460


Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanacağı, buna göre, itirazın, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış sayılacağı ve bu tutanakların aksinin ancak aynı nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği-
•   12. HD. 14.04.2014 T. 8905/10756


Üçüncü şahsın, haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne itiraz edebileceği- İtiraz dilekçesinin tarihinin, icra müdürlüğünün bu işlemi tutanağa bağladığı tarih esas alınarak belirleneceği-Haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmediğinden üçüncü şahıs tazminata mahkum edilemeyeceği- İİK.nun 89/4. maddesi koşullarında açılan tazminat davalarının, genel hükümler dairesinde incelenip sonuçlandırılacağı, bu nedenle kendisini vekil ile temsil ettiren ve davasında haklı çıkan taraf lehine avukatlık ücret tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
•   12. HD. 07.04.2014 T. 7567/10068


İcra müdürlüğüne yapılan işlemlerde aslolan icra müdürlüğü kayıtları olup, bu kayıtlar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı, takipte taraf olan belediyeye ait kayıtların uyuşmazlığın çözümünde esas alınamayacağı-
•   12. HD. 18.03.2014 T. 4837/7765


İhtiyati haciz tutanağındaki beyanın müzayaka altında verildiği anlaşıldığından davacıyı bağlamayacağı-
•   19. HD. 23.01.2014 T. 15581/1855


İcra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu-
•   12. HD. 14.01.2014 T. 34188/305


İlan askı tutanağında "taşınmaz açık artırma ilanın bir suretinin adliye ilan panosuna asıldığı" açıkça belirtilmiş olduğundan bu tutağın aksinin fotoğraflarla veya tanık beyanlarıyla isbat edilemeyeceği-
•   12. HD. 01.07.2013 T. 17921/24458


Borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçası üzerindeki şerhte örnek 7 ödeme emri ile birlikte yenileme emrinin bulunduğu yazılı olması ve borçlu tarafından tebliğ zarfının üzerindeki kaydın aksi yazılı bir belge ile ispat edilememiş olması karşısında, tebligatın yapıldığı muhtarlıktan sorulmak sureti ile tebliğ zarfının içinde ödeme emrinin bulunmadığı sonucuna gidilemeyeceği-
•   12. HD. 18.04.2013 T. 5653/15058


İtiraz, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış kabul edilir ise de, havale edildiği tarihten bir gün sonra tutanağa geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, itirazın belirtilen tarihte yapıldığı ve süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
•   12. HD. 19.03.2013 T. 296/10117


Davacı üçüncü kişi ve borçlu şirketler arasında ortakları arasındaki yakın akrabalık nedeni ile organik bağ bulunmakta olduğu, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi hazır bulunduğu ve davacıya ait bilgisayar kayıtlarında borçluya ait (ticari faaliyet alanı ile ilgili önemli) kayıt ve belgelerin bulunduğu tespit edilerek bu durum haciz tutanağına geçirildiği uyuşmazlıkta, İİK. mad. 97/a uyarınca, mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğundan ve üçüncü kişi iddiasını kanıtlamaya yönelik bir delil sunamadığından, mahcuzlarla ilgili faturalar ise borcun doğum tarihinden sonra düzenlenmiş olup istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli nitelikte olmadığından, davanın reddi gerektiği-
•   17. HD. 18.02.2013 T. 16503/1721


Şikayetçi, iflas tarihinden evvel taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu iflas tarihinden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ile ya da İİK. nun 135/2.maddesinde yazılı nitelikte iflas tarihinden önce yapılmış resmi bir belge ile ispatlayamadığına göre, mahkemece şikayetin reddi gerekeceği-
•   . HGK. 26.12.2012 T. 12-516/1352


•   12. HD. 25.10.2011 T. 4275/20146


Aynı konuda genel mahkemede açılan menfi tespit davasının, icra takip hukukunun kendisine özgü şekli yapısı nedeniyle ve alacaklının alacağına biran önce kavuşmasını engelleyici niteliği dolayısıyla, görülmekte olan şikayet bakımından bekletici mesele olarak da kabul edilemeyeceği-
•   . HGK. 12.12.2012 T. 12-515/1190


Olayda taşınmazlara ilişkin ihale tutanaklarında satışı yapan icra müdürünün ve tellalın imzası olmadığından taşınmazlar yönünden geçerli bir ihale tutanağından ve satıştan söz edilemeyeceği-
•   12. HD. 15.11.2012 T. 22204/33411


İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının, geçici veya kesin aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın "karsılık dava" olarak icra mahkemesinde tasarrufun iptal davası açabileceği- Üçüncü kişinin istihkak davası yönünden, dava konusu haczin takip talebi ve takip dayanağı çekte gösterilen, borçlunun ticaret sicilde kayıtlı olduğu ve bir süre ticari faaliyetini sürdürdüğü adreste yapılması, borcun doğumu ve takip tarihine çok yakın bir tarihte borçlunun adresini nakletmesi, bu tarihten çok kısa bir süre sonra üçüncü kişinin aynı yerde ticari faaliyete başlaması, haciz tutanağı içeriğine göre, haczin borçlunun eski çalışanları huzurunda yapılıp, borçlu etiketini/amblemlerini taşıyan koliler ve borçluya ait evraklar bulunması, üçüncü kişinin bilgisayarında borçluya ait kayıtlara ulaşılması, borçlu ile üçüncü kişinin aynı iş kolunda, yakın tarihlerde ve aynı adreslerde faaliyette bulunmaları, daha önce aynı borçluya ait olan işyerlerinin birleştirilerek (işyeri kapı numaraları farklı görünse de) ticari faaliyete devam edilmiş olması karşısında, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup olmadığı, borçlu ile üçüncü kişi arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler ve devirler yapılıp yapılmadığı, muvazaa yoksa bile borcun doğumundan sonra yapılan bu nitelikteki devirlerin İİK.nun 44.ve B.K.nun 179.maddeleri gereğince alacaklının haklarını etkilemeyeceği, üçüncü kişinin ibraz ettiği, borcun doğumuna çok yakın ve takipten sonraya ilişkin belgelerin (vergi kaydı, bayilik sözleşmesi, kira sözleşmesi, faturalar vs.) her zaman temini ve düzenlenmesi mümkün nitelikteki belgelerden olup, yasal mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olup olmadığı mahkemece etraflıca tartışılıp değerlendirilmeden, üçüncü kişinin istihkak davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
•   17. HD. 01.10.2012 T. 3410/10286


Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılmasının kanunun amacına uygun düşeceği-
•   23. HD. 31.10.2012 T. 5706/6300


•   23. HD. 31.10.2012 T. 5708/6296


•   23. HD. 31.10.2012 T. 4853/6298


•   23. HD. 08.10.2012 T. 4583/5803


•   23. HD. 28.09.2012 T. 2286/5584


İstihkak davası sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde "haczin kaldırılması" şeklinde hüküm kurulması gerekirken "mülkiyetin .......'ya ait olduğunu tesbitine" yönelik karar verilemeyeceği-
•   17. HD. 18.02.2013 T. 16365/1719


•   17. HD. 04.02.2013 T. 4688/971


•   17. HD. 17.09.2012 T. 7579/9429


•   17. HD. 17.09.2012 T. 6570/9425


•   17. HD. 26.06.2012 T. 5142/8186


•   17. HD. 12.06.2012 T. 10688/7742


•   17. HD. 09.04.2012 T. 2330/4236


•   17. HD. 09.04.2012 T. 1905/4237


•   17. HD. 02.04.2012 T. 664/3888


•   17. HD. 16.01.2012 T. 9518/21


•   17. HD. 22.12.2011 T. 8335/12773


•   17. HD. 20.12.2011 T. 10156/12564


•   17. HD. 19.12.2011 T. 9179/12438


•   17. HD. 03.11.2011 T. 9159/10306


•   17. HD. 04.10.2011 T. 3558/8690


•   17. HD. 03.10.2011 T. 4586/8503


•   17. HD. 14.07.2011 T. 11001/7516


•   17. HD. 04.07.2011 T. 4947/7003


•   17. HD. 16.06.2011 T. 6958/6283


•   17. HD. 06.06.2011 T. 11899/5724


•   17. HD. 17.03.2011 T. 149/2354


•   17. HD. 02.12.2010 T. 8674/10460


İhalenin feshi talebi şikayet olup, şikayet dava niteliğinde bulunmadığından icra mahkemesindeki şikayete müdahalede bulunulması mümkün olmadığından bir başka dosya alacaklısının müdahale talebinde bulunarak ileri sürdüğü fesih sebeplerinin incelenemeyeceği-
•   12. HD. 25.04.2012 T. 375/14176
Başlık: Ynt: İcra daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve beyanlar hakkında tutanak yapa
Gönderen: Özgür KOCA - 10 Şubat 2021, 19:29:39
Haciz tutanağının İİK.'nun 8. maddesi anlamında bir "icra tutanağı" olması nedeniyle, bunun sahteliğinin dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği-
•   12. HD. 26.01.2012 T. 15526/1762


Birinci ve ikinci ihalenin ilan edilen satış tarihlerinde yapılmadığının ve ihale tutanaklarının da satış kararına uygun düzenlenmediğinin anlaşılmasının ihalenin feshini gerektireceği-
•   12. HD. 19.12.2011 T. 12049/29428


Artırmanın yapılışı ve sonuçlanması hakkında icra müdürlüğünce bir tutanak düzenlenmesi, satışta satışı gerçekleştirecek icra müdürü veya yardımcısı ya da katibi ile birlikte tellalın da hazır bulunarak ihale tutanağını imzalamalarının zorunlu olduğu, ihaleye ilişkin tutanaktaki bu eksikliğin ihalenin feshi sebebi olacağı-
•   12. HD. 22.09.2011 T. 1095/17148


"Kanun yararına temyiz yolu"na başvurma yetkisinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına ait olduğu, bu yetkinin kullanılabilmesi için Adalet Bakanlığı'nın bunu "gerekli görmesi"nin icab ettiği-
•   12. HD. 09.06.2011 T. 30960/12284


İtiraz ve cevap dilekçelerindeki icra müdürlüğü zabıt katibi tarafından imzalanmak suretiyle yapılan havalelerin geçerli olduğu; cevabi yazılarında da dilekçeler üzerindeki tarih kaşelerinin icra müdürlüğüne ait olduğunun tespit edildiği bildirildiğinden üzerilerinde yazılı tarihlere itibar edilmesi gerektiği-
•   12. HD. 05.05.2011 T. 27694/8448


İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaletinin geçerli olduğu, asıl borçlu hakkında yapılmış olan takip iptal edilmediği sürece, kefaletin geçerliliğinin devam edeceği, ancak usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi, hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline "icra emri" çıkarılamayacağı gibi, borç miktarının kesinleşmemesi halinde, takibin devamının da mümkün olmadığı-
•   12. HD. 21.02.2011 T. 21262/1181


Borçlunun ihtiyati haciz tutanağında yer alan borca kabul beyanı (ikrarı) müzayaka adı altın alınmış farzedileceğinden geçerli olmamasına rağmen, icra takibinin kesinleşmesinden sonra yapılan kesin haciz sırasında, haciz tutanağında yer alan borcu kabul beyanlarının kendisine bağlayacağı (Bu nedenle borçlunun açtığı menfi tesbit davasının reddine ya da alacaklının açtığı itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği)-
•   19. HD. 14.12.2010 T. 4877/14244


İhtiyati haciz tutanağındaki borçlu şirket temsilcisinin borcu kabul beyanının müzayaka altında gerçekleştiği varsayılarak borçluyu bağlamayacağı-
•   19. HD. 09.11.2010 T. 2864/12753


İhtiyati haciz sırasındaki borcu kabul beyanlarının müzayaka (manevi baskı) altında yapıldığı farz edildiğinden bu tür beyanların geçerli olmayıp borçluyu bağlamayacağı-
•   19. HD. 30.09.2010 T. 1151/10474


•   19. HD. 13.06.2006 T. 583/6379


İhtiyati haciz kararının infazı sırasında borcun kabulünün, hukuki nitelik olarak "harici ikrar" sayıldığından, başka emare ve delillerle teyit edilmedikçe bağlayıcı olmayacağı; borçlunun bu ikrarının kendisine ödeme emri tebliğ edildikten sonra "imza itirazı"nda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği-
•   12. HD. 24.05.2010 T. 323/12484


•   12. HD. 19.04.2010 T. 27779/9669


İcra zabıtlarının incelenmesinde borçlunun birinci artırma sırasında hazır bulunduğu anlaşıldığından kendisine satış ilanının bu tarihte tebliğ edildiğinin kabulü gerekeceği,bu nedenle borçlu satışın yapıldığı on gün sonraki ikinci artırma gününden önce haberdar olmuş sayılacağından borçlunun bu durumda yapılan ihalenin feshini isteyemeyeceği sonucuna varılması gerekeceği-
•   12. HD. 16.03.2010 T. 3117/6029


Tahliyenin infazı sırasında hazır bulunan üçüncü kişinin "taşınmazı borçludan kiraladığına ve işyerini ortak olarak çalıştırdıklarına" dair beyanının –bu tutanağın aksi kendisi tarafından ispatlanmadığı için– kendisini bağlayacağı-
•   12. HD. 04.12.2007 T. 20248/22728


Tutanak hakkındaki iddianın maddi bir olaya dayanıyor olması halinde, aksinin tanıkla ispat edilebileceği, buna karşın "icra kefaletini kabul beyanı" hukuki ilişkiyi ifade ettiğinden, yani maddi olay olmadığından, bunun aksinin tanıkla ispat edilemeyeceği-
•   12. HD. 20.07.2007 T. 12967/15242


İcra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermelerinin kural olarak mümkün olmadığı; "adli işlem" niteliğindeki icra müdürlüğünün işlem ve kararlarına karşı ilgililerin şikâyet yoluna başvurmaları gerekeceği-
•   . HGK. 11.04.2007 T. 12-166/197


"Bir hukuki işlemi -örneğin, borç ikrarını, senetteki imzanın kabulünü- ilgilendirmeyen" tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, buna karşın, "bir hukuki işlemi ilgilendiren" tutanakların aksinin ise ancak yazılı delil ile isbat edilebileceği–
•   12. HD. 11.07.2006 T. 12305/15211


•   12. HD. 26.10.1992 T. 5442/12691


Satışa konu taşınmazın «ayrık üç kat konut alanı olduğu»nun satış ilanı ve şartnamede belirtilmemiş olmasının, ihaleye katılımı etkileyeceğinden ihalenin feshi nedeni olacağı—
•   12. HD. 21.10.2005 T. 16007/20540


İcra tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, bu tutanakların aksini ispat edebilmenin kural olarak özel bir şekle bağlı olmadığı, ancak icra tutanağının bir hukuki işlemi belgelendiriyor olması halinde, o zaman tutanağın aksinin ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği-
•   12. HD. 13.12.2004 T. 21608/25784


Apartman aidat makbuzu, telefon sözleşmesi ile elektrik, su ve telefon faturalarının mülkiyeti isbata yeterli belgelerden olmadığı–
•   21. HD. 02.05.2005 T. 1672/4576


•   21. HD. 01.07.2004 T. 681/1200


İhale tutanaklarında, "üç taşınmazın da satış şartnamesinde gösterildiği şekilde, belirlenen saatler arasında yapıldığı"nın belirtilmesine rağmen, bu tutanakların aksine, sadece bir tanığın ifadesine itibar edilerek "satışın ilan edilen saatlerde yapılmadığı" kabul edilerek, bu nedenle ihalenin feshine karar verilemeyeceği-
•   12. HD. 17.06.2004 T. 10256/15884


İcra müdürünün imzasını taşımayan tutanağın doğruluk ve gerçekliğinin icra mahkemesince yöntemince incelenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 07.05.2004 T. 8800/11618


Borçlunun icra dosyasındaki ödeme taahhüdü altında, icra müdürü veya yardımcısı kâtibin imzası bulunmadığından, bu taahhüdün yer aldığı belgenin "icra tutanağı" niteliğinde kabul edilemeyeceği; ödeme taahhüdünün altındaki tarihin de "borçlunun haciz işlemini öğrendiği tarih" olarak kabul edilemeyeceği-
•   12. HD. 20.04.2004 T. 5449/9812


Bir taşınır malı elinde bulunduranın onun maliki sayılacağı (İİK. mad. 97/a), haciz işleminin borçluya ödeme (icra) emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde «mülkiyet karinesi»nin borçlu (ve dolayısıyla alacaklı) yararına sayılacağı, davacı-üçüncü kişinin bu yasal karinenin aksini ancak «yemin» ve «tanık» dahil her türlü kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlayabileceği–
•   21. HD. 29.11.2005 T. 19513/23574


•   21. HD. 08.11.2005 T. 3019/10560


•   21. HD. 22.09.2005 T. 5654/8195


•   21. HD. 20.09.2005 T. 2425/8080


•   21. HD. 09.06.2005 T. 12055/5874


•   21. HD. 23.05.2005 T. 3325/5371


•   21. HD. 08.02.2005 T. 9224/883


•   21. HD. 24.05.2004 T. 4650/4947


•   21. HD. 27.04.2004 T. 977/4136


•   21. HD. 17.02.2004 T. 681/1200


•   21. HD. 17.02.2004 T. 10428/1175


•   21. HD. 16.02.2004 T. 10852/1083


•   21. HD. 09.02.2004 T. 10012/774


•   21. HD. 09.02.2004 T. 9873/770


•   21. HD. 20.01.2004 T. 9555/277


•   21. HD. 20.01.2004 T. 9652/294


•   21. HD. 19.01.2004 T. 9855/79


•   21. HD. 18.12.2003 T. 9063/10498


•   21. HD. 18.11.2003 T. 7460/9510


•   21. HD. 14.10.2003 T. 6603/8079


•   21. HD. 12.06.2003 T. 4605/5639


•   21. HD. 10.06.2003 T. 3825/5533


•   21. HD. 26.05.2003 T. 4014/4887


•   21. HD. 26.05.2003 T. 3720/4910


•   21. HD. 13.05.2003 T. 3694/4557


•   21. HD. 12.05.2003 T. 3532/4551


İİK. 8/III (şimdi; İİK. mad. 8/IV) uyarınca, icra ve iflas tutanaklarının, aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olduğu–
•   12. HD. 12.06.2003 T. 10991/14085


•   13. HD. 24.03.2003 T. 14450/3271


•   12. HD. 15.06.1999 T. 7626/8163


•   12. HD. 17.06.1992 T. 927/8195


İİK. 8/III (şimdi; İİK. mad. 8/IV) gereğince, icra tutanaklarının aksinin, ancak «koşulların oluşması halinde» ispat edilebileceği–
•   12. HD. 02.06.2003 T. 10073/12765


İcra müdürünün (ya da icra kâtibinin) imzasını içermeyen borçlunun borç ödeme taahhüdüne ilişkin beyanının yer aldığı tutanağın geçerli olmadığı–
•   17. HD. 10.10.2002 T. 7691/9435


•   8. CD. 21.11.1991 T. 10223/11342


•   8. CD. 06.03.1990 T. 1583/2402


•   8. CD. 27.02.1990 T. 1653/2201


İcra müdürünün (yardımcısının) -ve "alacaklı" ile "borçlu"nun- imzasını içermeyen tutanakta yer alan ödeme taahhüdünün geçerli olmadığı (bu taahhüdün yerine getirilmemesinin suç teşkil etmeyeceği)–
•   16. HD. 23.03.2004 T. 862/4654


•   16. HD. 14.01.2004 T. 10976/862


•   17. HD. 13.03.2003 T. 690/1852


•   17. HD. 21.03.2002 T. 1752/1590


•   17. HD. 07.06.2001 T. 4053/3781


•   8. CD. 25.09.2000 T. 17002/15307


İcra tutanağının aksini ispat etmenin kural olarak özel bir şekle bağlı olmadığı, ancak icra tutanağının bir hukuki işlemi belgelendiriyor olması halinde -örneğin; üçüncü kişi, icra tutanağında kefil olduğunu ikrar ederek tutanağı imzalamışsa veya borçlu icra tutanağında borçlu olduğunu ikrar etmiş ve tutanağı imzalamışsa- icra tutanağının aksinin yazılı delille ispat edilebileceği, buna karşın maddi bir olaya dayanan iddianın -örneğin, «fazla artırım talebinin ihale tutanağına geçirilmediği» iddiasının- tanıkla ispat edilebileceği–
•   12. HD. 09.11.2000 T. 16305/16902


•   12. HD. 20.03.1996 T. 3258/3801


'Fazla artırma talebinin (ileri sürülen peyin) satış memuru tarafından tutanağa geçirilmediği' iddiasının, ihale tutanağında imzası bulunanlar ile ihaleye katılanların dinlenerek araştırılması gerekeceği—
•   12. HD. 27.06.2000 T. 9799/10791


İcra tutanağına yazılan «takip konusu borcu kefil sıfatıyla ödeme» taahhüdünün, kefil olmayı kabul eden üçüncü kişi dışında, beyanı tutanağa geçiren icra müdürü, yardımcısı veya kâtibi tarafından imzalanmadıkça geçerli olmayacağı–
•   12. HD. 07.04.1999 T. 3836/4360


Borçlunun haciz (ya da; ihtiyati haciz) sırasındaki ikrarının takip hukuku bakımından geçerli olup, borçluyu -icra takibinde ve icra mahkemesinde bağlayacağı, borçlunun bu ikrarından -"ikrarın baskı altında yapıldığı" iddiası ile- dönemeyeceği–
•   12. HD. 05.04.1999 T. 3635/4125


•   12. HD. 04.02.1987 T. 15344/1426


•   12. HD. 16.05.1983 T. 2191/3848


•   . İİD. 14.10.1968 T. 10653/10840


Mahcuz eşyaların nitelik ve değerleri itibariyle, çalışmayan ve düzenli bir geliri olmayan davacı kadına ait olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu-
•   21. HD. 15.12.1998 T. 8293/8800


Satışın ilan edilen saat dışında yapılmasının, ihalenin feshine neden olacağı—
•   12. HD. 23.09.1998 T. 9576/9484


Borçlunun ihtiyati haciz sırasındaki ikrarının hukuki niteliği ve bağlayıcılığı–
•   19. HD. 28.04.1994 T. 4707/4273


•   19. HD. 25.02.1994 T. 2666/1731


Haciz (ya da ihtiyati haciz) sırasında takip konusu borcun varlığını ikrar eden (ve hatta borcun tamamını ya da bir kısmını ödeyen) borçlunun, daha sonra olumsuz tesbit (ya da geri alma «istirdat») davası açarak (veya aleyhine açılacak itirazın iptali ve alacak davasında) «bu ikrarının (ve ödemesinin) haciz baskısı (tehdidi) altında yapıldığını» ileri sürerek bunu -tanık da dinleterek- mahkeme huzurunda kanıtlayabileceği–
•   19. HD. 23.12.1993 T. 11915/8937


•   11. HD. 16.03.1984 T. 1390/1498


•   11. HD. 08.03.1984 T. 636/1333


İcra (ve İflâs) tutanaklarının aksini ispat şekli–
•   12. HD. 26.10.1993 T. 12156/16361


«Rehin açığı belgesi»nin, «ilâm niteliğindeki belge»lerden olmadığı–
•   12. HD. 13.05.1993 T. 3598/9874


İcra tutanakları, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan, «üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğuna» dair bir kaydı içermeyen tutanağın, üçüncü kişi aleyhine yorumlanacağı–
•   15. HD. 02.07.1992 T. 3268/3544


Borçlunun haciz (ya da; ihtiyati haciz) sırasındaki ikrarının takip hukuku bakımından geçerli olup, borçluyu -icra takibinde ve icra mahkemesinde - bağlayacağı, borçlunun bu ikrarından -«ikrarın baskı altında yapıldığı» iddiası ile- dönemeyeceği–
•   12. HD. 03.04.1991 T. 2002/4355


•   12. HD. 01.07.1988 T. 7346/8946


•   12. HD. 15.02.1988 T. 1248/1478


•   12. HD. 11.02.1982 T. 97/896


•   12. HD. 20.10.1981 T. 6070/7669


•   12. HD. 01.10.1981 T. 6305/7283


Borçlunun «borcu kabul ettiğine ve ödeme emri tebliğine gerek bulunmadığı»na ilişkin tutanağa geçen beyanının kendisini bağlayacağı–
•   12. HD. 26.03.1990 T. 10145/3347


İcra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan, icra memuru huzurunda yapılan ve tutanakla tesit edilen tebligatın geçerli olduğu, icra mahkemesinde (tetkik merciinde), «tutanaktaki imzanın borçluya ait olup olmadığı» konusunda inceleme yapılamayacağı–
•   . HGK. 07.03.1990 T. 12-32/160


İİK. 8. uyarınca, icra tutanakları aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğundan, «haciz sırasında hazır bulunduğunu» tesbit eden tutanak nedeniyle, üçüncü kişinin haciz (tutanak) tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması -ya da istihkak iddiasında bulunması- gerekeceği–
•   15. HD. 20.11.1989 T. 3412/4826


Tebliğ belgesindeki (zarfındaki) imzanın inkarı halinde, o meşruhatı veren tebliğ memuru dinlendikten sonra, gerekirse imza incelemesi de yapılarak uyuşmazlığın (şikayetin) çözümlenmesi gerekeceği-
•   12. HD. 19.09.1989 T. 1348/10874


•   12. HD. 22.06.1989 T. 916/9419


•   12. HD. 18.11.1986 T. 1436/12510


•   10. HD. 29.05.1978 T. 7048/4057


Haciz (ya da ihtiyati haciz) sırasında takip konusu borcun varlığını ikrar eden (ve hatta borcun tamamını ya da bir kısmını ödeyen) borçlunun, daha sonra mahkemede olumsuz tesbit (ya da geri alma) "istirdat" davası açarak (veya aleyhine açılacak itirazın iptali ve alacak davasında) "bu ikrarının (ve ödemesinin) haciz baskısı (tehdidi) altında yapıldığını" ileri sürerek bunu –tanık da dinleterek- "maddi hukuk bakımından" kanıtlayabileceği–
•   11. HD. 15.06.1989 T. 6597/3653


•   11. HD. 19.03.1985 T. 628/1533


•   11. HD. 02.02.1981 T. 382/344


Borçlunun haciz (ya da; ihtiyati haciz) sırasındaki ikrarının geçerli olup, borçluyu bağlayacağı, borçlunun bu ikrarından -«ikrarın baskı altında yapıldığı» iddiası ile- dönemeyeceği–
•   12. HD. 25.05.1989 T. 14148/7797


•   12. HD. 13.06.1988 T. 10511/7742


•   12. HD. 12.10.1987 T. 13397/10007


•   12. HD. 04.02.1987 T. 15344/1246


•   12. HD. 21.02.1983 T. 249/1183


•   12. HD. 03.12.1979 T. 9095/9270


"Tutanakta belirtilen haciz saatinin düzeltilmesine" ilişkin şikâyet üzerine verilen kararın temyiz edilebileceği–
•   12. HD. 07.12.1988 T. 3588/15056


İhtiyati haciz sırasında borcu (faiz oranını) kabul eden borçlunun, daha sonra Tetkik Merciine «borca itiraz»da bulunamayacağı-
•   12. HD. 18.10.1988 T. 10664/11640


Haciz (ya da ihtiyati haciz) sırasında takip konusu borcun varlığını ikrar eden (ve hatta borcun tamamını ya da bir kısmını ödeyen) borçlunun, daha sonra mahkemede olumsuz tespit (ya da geri alma) «istirdat» davası açarak (veya aleyhine açılacak itirazın iptali ve alacak davasında) «bu ikrarının (ve ödemesinin) haciz baskısı (tehdidi) altında yapıldığını» ileri sürerek bunu -tanık da dinleterek- «maddi hukuk bakımından» kanıtlayabileceği–
•   . HGK. 11.02.1987 T. 11-93/88


•   11. HD. 27.05.1986 T. 2628/3234


•   11. HD. 07.04.1983 T. 1535/1776


İtiraz dilekçesinde havale tarihinin bulunmaması halinde, tutanakta «dosyaya konulduğu» belirtilen tarihte, itiraz dilekçesinin verilmiş sayılacağı–
•   12. HD. 13.05.1986 T. 1970/5636


•   12. HD. 13.05.1986 T. 11970/5636


İhale tutanağından «üç kez bağırıldıktan sonra ihalenin yapılmış olduğu»nun açıkça anlaşılamaması halinde, bu koşulun gerçekleştiğinin -İİK. mad. 8/son gereğince- tanıkla kanıtlanması halinde, ihalenin feshine karar verilemeyeceği–
•   12. HD. 30.04.1984 T. 3428/3899


İtiraz dilekçesinin verildiği hususunun icra tutanağına yazılmamış olması halinde, icra memurunun «itirazın süresinde yapıldığına» dair beyanına dayanılarak, itirazın süresinde kabul edilemeyeceği–
•   12. HD. 27.04.1984 T. 2996/5204


Borçlunun «haciz uygulanacak makinelerin kendisine ait olduğuna» dair haciz tutanağındaki beyanının kendisini bağlayacağı–
•   15. HD. 08.02.1984 T. 3953/296


Takip talebine ve ödeme emrine sonradan eklenen "haciz yolu ile tahsil ve tahliye" sözcüklerinin altının ayrıca imzalanmaması halinde, bu eklemenin geçersiz olacağı
•   12. HD. 19.01.1984 T. 10646/289


Mücerret borç ikrarını içeren ve altındaki imza borçlu tarafından «ayrıca ve açıkça» inkâr edilmemiş olan belgelerin, İİK. 68/I'deki belgelerden sayılacağı–
•   12. HD. 17.10.2003 T. 15786/20203


•   12. HD. 08.04.2003 T. 5155/7562


•   12. HD. 01.10.2002 T. 19589/19296


•   12. HD. 27.06.2002 T. 12617/13913


•   12. HD. 24.05.2002 T. 9397/10939


•   12. HD. 26.01.2001 T. 285/1179


•   12. HD. 02.05.2000 T. 6393/7132


•   12. HD. 23.12.1999 T. 16635/17121


•   12. HD. 11.03.1997 T. 2096/2844


•   12. HD. 17.02.1997 T. 979/1344


•   12. HD. 30.12.1983 T. 10147/11398


İcra müdürünün, itiraz dilekçesine muhabere numarası koymakla yetinip, havale yazısının altını imzalamamış olmasının, borçlu aleyhine yorumlanamayacağı–
•   12. HD. 18.10.1983 T. 6625/7630


Alacaklı vekili tarafından imzalanmamış olan satış talebinin geçerli olmayacağı–
•   12. HD. 17.10.1983 T. 5666/7551


Haciz (ya da ihtiyati haciz) sırasında takip konusu borcun varlığını ikrar eden (ve hatta borcun tamamını ya da bir kısmını ödeyen) borçlunun, daha sonra mahkemede olumsuz tesbit (ya da geri alma) "istirdat" davası açarak (veya aleyhine açılacak itirazın iptâli ve alacak davasında) "bu ikrarının (ve ödemesinin) haciz baskısı (tehdidi) altında yapıldığını" ileri sürerek bunu -tanık da dinleterek- "maddi hukuk bakımından" kanıtlayabileceği–
•   13. HD. 19.10.1982 T. 4652/6044


•   4. HD. 12.09.1966 T. 570/8052


«Bina ve arazi vergisi», «veraset ve intikal vergisi», «gümrük vergisi», «motorlu taşıt vergisi»nden farklı olarak, satışa konu taşınmaz/taşınırın aynından doğmayan -«katma değer vergisi», «stopaj gelir vergisi», «fon payı», «kaçakçılık cezası», «gecikme zammı», «gelir vergisi», «kurumlar vergisi», «kıymet artış vergisi», «mali denge vergisi» gibi- vergi alacaklarının, rüçhanlı alacak olmadığı -6183 sayılı kanun madde 21/1 uyarınca- bu alacakların daha önce konulmuş olan hacizlere aynı sırada, alacağı oranında (garameten) katılacağı–
•   12. HD. 26.02.1990 T. 322/1770


•   19. HD. 21.01.1982 T. 1460/742


Borçlunun haciz (ya da; ihtiyati haciz) sırasındaki ikrarının takip hukuku bakımından geçerli olup, borçluyu –icra takibinde ve icra mahkemesinde bağlayacağı, borçlunun bu ikrarından –"ikrarın baskı altında yapıldığı" iddiası ile- dönemeyeceği–
•   12. HD. 09.06.1981 T. 2113/5638


•   12. HD. 13.01.1981 T. 8285/92


İtiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilmemiş ve tutanağa yazdırılmamış olması, yapılan itirazı geçersiz kılar mı?–
•   12. HD. 27.02.1979 T. 664/1580


İcra müdürünün ipotek akit tablosunu gördükten sonra, tutanağa «icra emri» gönderilmesi gereğini yazmasına rağmen, borçluya «ödeme emri» gönderilmesi halinde, borçlunun «icra dairesi» yerine «icra mahkemesine» itirazlarını bildirebileceği—
•   12. HD. 22.02.1979 T. 274/1437


«İhalenin başlama saati ve yapılış şekli» konusunda ihale tutanağında yazılı olan hususların aksinin tanık beyanları ile ispat edilebileceği–
•   12. HD. 19.01.1978 T. 41/134


Alacaklının, borçludan aldığını bildirerek borçtan mahsup ettiğini ifade ettiği ...... liraya ilişkin beyanın, alacaklı tarafından imza edilmemiş olması –ve sadece icra memurunun imzasını içermesi- halinde, alacaklıyı bağlamayacağı–
•   . İİD. 10.07.1973 T. 7579/7468


İcra müdürünün, yardımcısının ya da kâtibin imzasını taşımayan icra tutanağının geçerli olmayacağı–
•   . İİD. 10.05.1971 T. 5397/5342


«Özel ve güncel bir menfaati bulunduğunu ispat eden herkesin icra (ve iflas) tutanaklarını inceleyebileceğine» ilişkin İsv. Fed. Mah. Kararı–
•   . İFM. 13.02.1967 T. 0/0


İcra tutanağının senet hükmünde olduğu–
•   . HGK. 06.02.1963 T. İc.İf-1/2


Borçlunun icra tutanağındaki beyanının -kural olarak- kendisini bağlayacağı–
•   . İİD. 30.05.1955 T. 2998/3048
•   . İİD. 25.12.1953 T. 6212/6010